BAYKAL: UZLAŞMANIN ÖNEMİ KENDİNİ HER NOKTADA HİSSETTİRMEKTEDİR
18 Mart 2008 16:35 tsi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti iktidarının, cumhurbaşkanı seçimi sürecinde iddialaşma yolunu seçtiğini, ardından da dayatmacı üslubunu sürdürdüğünü savundu...
ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti iktidarının, cumhurbaşkanı seçimi sürecinde iddialaşma yolunu seçtiğini, ardından da dayatmacı üslubunu sürdürdüğünü savunarak, gelinen noktada uzlaşmanın öneminin ve değerinin her noktada hissedildiğini söyledi.
Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, gergin bir sürecin içinden geçilirken kapatma davasının gündeme geldiğini belirterek, aslında çalışanların sorunlarıyla ilgili güvenilir düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu, terörle mücadele konusunda yapılması gerekenler bulunduğunu ve Türkiye'nin yaklaşan büyük bir ekonomik çalkantıya hazırlıklı hale getirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Baykal, seçimlerden bu yana toplumun bir türlü rahat nefes alamadığını belirten Baykal, önce cumhurbaşkanlığı tartışmalarının yaşandığını, iktidarın bu konuyu bir çatışma, iddialaşma, inatlaşma, kamplaşma konusu haline getirdiğini savundu.
Baykal, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, AK Parti hakkında açtığı kapatma davası değerlendirdi. ''Hiç kuşku yok, bu, çok önemli bir gelişmedir'' diyen Baykal, şöyle konuştu:
''Böyle bir tablonun ortaya çıkması hepimizi derinden üzmüştür. Türkiye'de bir siyasi partinin, halktan önemli destek almış, iktidarda da bulunan bir siyasi partinin kapatılması talebini haklı kılacak gerekçelerle yetkili Başsavcı tarafından kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesine dava açılmış olması, hiç kuşku yok ki bir demokrasi tökezlemesidir. Böyle bir olaydan memnuniyet duymak mümkün değildir. Böyle bir olayı sevinçle karşılamak kesinlikle mümkün değildir. Bu hepimiz için derin bir üzüntü kaynağıdır. Demokrasilerde bir siyasi partinin kapatılması zorunluluğunun ortaya çıkması hepimiz için üzüntü vericidir.''
Bir siyasi partinin kapatılmasının ve siyasi yasak getirilmesinin ne demek olduğunu bilen insanlar olduklarını ifade eden Baykal, ''Üstelik CHP'nin kapatılması için ortada ne başsavcı iddianamesi, ne yargı süreci, ne de makul herhangi bir gerekçe söz konusu değildi. Sadece ihtilal yapmış 5 kişinin keyfi ve kişisel kararları ve tatminleriyle partimiz kapatılmıştır'' dedi.
Baykal, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının AK Parti hakkında hazırladığı iddianamede, anayasal hukuk düzeni ile iktidarın uygulamaları arasında çok derin çelişkiler olduğu, var olan hukuk sistemi karşısında iktidarın uygulamaların kabul edilemez bir noktaya geldiğinin hukuken tespit edildiğini savunarak, gereği yapılsın diye Anayasa Mahkemesinin önüne konulduğunu söyledi. Ortaya bir çatışma çıktığını anlatan Baykal, şöyle devam etti:
''Hukukun kuralları ile siyasetin ortaya koyduğu sonucun birbiriyle çatışır durumda olduğu, en azından bu iddianamede kendisini gösteriyor. Bu iddianamenin yarın Anayasa Mahkemesi tarafından nasıl değerlendirileceğini bilmiyoruz. Ama böyle bir iddianamenin ciddi, sağlam delillerle, hukuki mülahazalarla hazırlanıp ortaya konulmuş olması, hukuk ile Yargıtay Başsavcılığının gözünde siyasetin ortaya koyduğu sonuç arasında bir çatışmanın, çelişkinin bulunduğunu bize gösteriyor.
Bu çelişkiyi, kimse çarpıtmasın. Bu çelişki, hukuk ile milli irade çelişkisi değildir. Bu çelişki, hukuk ile demokrasi çelişkisi de değildir. O nedenle siyaset çelişkisi diyorum. Türkiye'deki siyasetin ortaya koyduğu sonuç ile hukukumuzun, anayasamızın talepleri arasında çok derin, ciddi bir çatışmanın bulunduğu, iddianamede kendisini gösteriyor. Bu üzüntü verici bir olaydır.''
Bu haber 439 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle