En Sıcak Konular

Ömer Seyfettin

6 Mart 2008 21:54 tsi
Ömer Seyfettin Türk Hikayeciliğinin kurucu ismidir. Ayrıca edebiyatta Milliyetçi akımın kurucularındandır, Türkçede sadeleşmenin savunucusudur. Kısa ömrüne çok sayıda eser sığdırmıştır.

Ömer Seyfettin,1884 yılında Gönen'de (Balıkesir) doğdu. Yüzbaşı Ömer Şevki Bey'le, Fatma Hanım'ın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan birisidir. Öğrenimine Gönen'de bir mahalle mektebinde başladı. Ömer Şevki Bey'in görevinin nakli dolayısıyla Gönen'den ayrılan aile İnebolu ve Ayancık'tan sonra İstanbul'a geldi.

Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanî'ye, 1893 ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesi'ne kaydedildi. Bu okulu 1896'da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsi'ne devam etti. 1900'de İdadî'yi bitirerek İstanbul'a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. 1903 yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine "Sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla imtihansız mezun oldu.

Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik'te bulunan Üçüncü Ordu'nun İzmir Redif Tümeni'ne bağlı Kuşadası Redif Taburu'na tayin edildi. 1906'da İzmir Jandarma Okulu'na öğretmen olarak atandı. Bu, Ömer Seyfettin için önemlidir; zira bu vesileyle İzmir'deki fikrî ve edebî faaliyetleri takip edecek ve bunlar içerisinde yer alan gençlerle tanışacaktır. Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik'ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü; Necip Türkçü'den ise sade Türkçe ve millî bir dille yapılan millî edebiyat konusunda önemli fikirler aldı.

Ömer Seyfettin Ocak 1909'da Selanik Üçüncü Ordu'da görevlendiridi. Selanik'te çıkmakta olan Hüsün ve Şiir dergisinin ismi Akil Koyuncu'nun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemler'e çevrildikten sonra 11 Nisan 1911'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı.

Genç Kalemler yazı heyetini oluşturanlar Balkan Savaşı'nın başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı. Ömer Seyfettin yeniden orduya çağrıldı, Yanya Kuşatması'nda esir düştü. Nafliyon'da geçen 1 yıllık esareti sırasında sürekli okumuştu. "Mehdi", "Hürriyet Bayrakları" gibi hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hikâyeleri Türk Yurdu'nda yayımlandı. Esareti süresince gerek okuyarak, gerekse yaşayarak yazarlık hayatı için önemli olacak tecrübeler kazandı.

Ömer Seyfettin 1913'te esareti bitince İstanbul'a döndü. Askerlikten ayrıldı, yazarlık ve öğretmenlikle hayatını kazanmaya başladı. Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı. 1914 yılında Kabataş Sultanisi'nde öğretmenlik görevine başladı ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü.

1915'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Bey'in kızı Calibe Hanım'la evlenmiştir. Bu evlilik Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen bozulunca tekrar yalnızlığına döndü.

1917'den ölüm tarihi olan 6 Mart 1920'ye kadar geçen zaman birçok acı ve sıkıntıya rağmen verimli bir hikâyecilik dönemini içine alır. Bu dönemde 10 kitap dolduran 125 hikaye yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü.

Hastalığı 25 Şubat 1920'de artınca yazar 4 Mart'ta hastahaneye kaldırıldı. 6 Mart 1920'de hayata gözlerini yumdu. Önce Kadıköy Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığı'na defnedilir. Daha sonra mezarı buradan yol geçeceği veya tramvay garajı yapılacağı gerekçesiyle 23 Ağustos 1939'da Zincirlikuyu Asri Mezarlığı'na nakledildi.

En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikayelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basılmıştır ve bu hikayeler günümüzde de sevilerek okunmaktadır.

Edebi Şahsiyeti :

Ömer Seyfettin,yazıya şiirle başladı. İlk şiiri "Hiss-i Müncemid" 1900'de Mecmua-i Edebiyye'de, ilk öyküsü olan "ihtiyarın Tenezzühü" ise sabah gazetesinde 1902'de çıktı.Edirne'de öğrenciyken yazmaya başlayan yazar,İzmir ve Makedonya da bulunduğu sırada çeşitli gazete ve dergile şiir, öykü ve makale yazdı. Asıl ününü Genç kalemler derğisindeki yazılarıyla yaptı. Derginin ilk satısında yayınladığı "Yeni Lisan" başlıklı imzasız makalesi Milli Edebiyat akımının başlangıcı sayıldı.

Halkın konuştuğu dilde,anlaşılır,yalın anlatımıyla yazdığı kısa hikayeleri, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp'in yürüttükleri Milli Edebiyat akımının başarılı örnekleri oldu. O yıllarda Osmanlıcılık,Batıcılık,Türkçülük gibi akımlar tartışılıyordu.Milliyetçi, halka doğru yönelişler ağırlık kazanılıyordu.Bununla sebepten  edebiyatta da milli kaynaklara dönme düşüncesi yaygınlaşmaya başladı.Tanzimat'tan beri süregelen dilde sadeleşme bu düşünce ile benimsendi.

İşte Ömer Seyfettin makaleleriyle halkın anlayacağı bir dilden yazmayı savunurken hikayelerinde de örnekler verdi.Bu yıllarda Ömer Seyfettin'in etkilendiği ve beslendiği kaynaklara eğildiğimizde Ziya Gökalp'in yanında, İzmir yıllarında Baha Tevfik,Mehmet Necip, Yakup Kadri, Şehabettin  Süleyman gibi yazarlarla ilşki kurmasının fikir dünyasını zenginleştirdiğini görmekteyiz .

Fıransız Edebiyatını da yakından izlemiş, Maupassant, Emil Zola'dan etkilenmiştir. 1909-1913'te Makedonya'da Balkanlar'daki milli kurtuluş mücadelesini yakından görmesi onun milli bilince ulaşma düşüncesini oluşturmuştur.Bu yıllardaTürkçülük anlayışını destekleyen hikayeler yazmıştır.

1917-1920 yıllarında yazdığı hikayelerde toplumsal eleştiri ve tartışma vardır.Son dönem hikayelerinde ise gülmeceye ağırlık verdi.

Ömer Seyfettin hikayelerinde "betimleme,ruhsal çözümlemelerin yerini "olay"lar alır.Öykülerini kişi-çevre-olay üzarine kurmuştur.Serim-düğüm-sonuç bölümlemesine göre geliştirir.Folklordan ve halk edebiyatından yararlanır."Çok sayıda hikayesinin yanında üçde roman yazmıştır.

Edebiyatımızda Hikaye geleneğinin oluşmasının temel taşlarından olan Ömer Seyfettin savaş sonrası yıllarında umutsuzluk ve karamsarlık içinde yaşayan insanlara iyimserlik aşıladı,umut verdi.

Eserleri :

Sağlığında Çıkan Kitapları:

Ashab-ı Kehfimiz(1918),

Efruz Bey(roman,1919),

Harem(1918)

Ölümünden Sonra hikayeleri Bilgi Yayın Evi'nce konu benzerlikleri esas alınarak 1970-1973'te şu on kitaplık dizide toplandı:

 Efruz Bey,

Kahramanlar,

Bomba,Harem,

Yüksek Ökçeler,

Kurumuş Ağaçlar,

Yalnız Efe,Falaka,

Aşk Dalgası,

Beyaz Lale,

Gizli Mabed,

Ömer Seyfettin'in Şiirleri (Fevziye Abdullah Tansel tarafından derlendi,1972),

Yergi,Nükte ve Fıkralarıyla Ömer Seyfettin  (M.Sabri Koz,1984).

 

 



Bu haber 22,767 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,330 µs