En Sıcak Konular

Miryakefalon Savaşı (Karamukbeli Meydan Savaşı)

17 Eylül 2007 23:03 tsi
Miryakefalon Savaşı (Karamukbeli Meydan Savaşı) Miryakefalon Savaşı yada Karamukbeli Meydan Savaşı 1176 yılında vukubulan Selçuklu-Bizans Meydan Muharebesi.

Türklerin 1071 Malazgirt Zaferinden sonra, devamlı batıya genişlemeleri, Hıristiyan aleminin doğudaki müdafaacısı Bizanslıları telaşlandırdı.

Ege ve Marmara kıyılarına kadar gelen Türk akıncılarına karşı aldıkları tedbirler kafi gelmiyordu. 1096’dan beri Avrupa kıtasındaki Hıristiyan kavimlerden toplanan ordular, Türklerin gaza akınlarına ve ilerlemelerine mani olamıyordu. 1156’da Türkiye Selçuklu Sultanlığına getirilen İkinci Kılıç Arslan, sistemli bir iskan siyaseti takib etti ve doğudan gelen Türk boylarını Bizans hududuna yerleştirdi. Ayrıca bunları, İslam dininin cihad emri gereğince, Bizans’a karşı gaza akınları yapmakla vazifelendirdi.

Akıncılar; Denizli, Kırkağaç, Bergama ve Edremit’e kadar Bizans askeri mevkilerine karşı yıldırma ve yıpratma faaliyetlerinde bulundular. Devrin Bizans İmparatoru Birinci Manuel; Türklerin gaza akınlarını durdurmak için ülkesinin bütün imkanlarını seferber etti. Bizanslılardan başka; Frank, Macar, Peçenek, Sırp ve diğer Balkan kavimlerinden yüz bin kişilik bir ordu topladı. Gayesi; her ne pahasına olursa olsun, Türkiye Selçuklu Devletine son verip, Türk ve İslam nüfuzunu Anadolu ve Mezopotamya’dan atmaktı. Bizans imparatorunun faaliyetlerini takib eden ve gayesini bilen Sultan İkinci Kılıç Arslan da hazırlıklarını tamamladıktan sonra harekete geçerek Karamukbeli’ne geldi. Bizans ordusunun yaklaşması üzerine, Manuel’e elçi heyeti gönderip, antlaşma teklifinde bulundu. Haçlı taassup ve kininden ayrılmayan, yüz yıl önceki Malazgirt hadisesinden ders almayan imparator, gelen heyete; “Antlaşma, Konya’nın zaptından sonra yapılacaktır.” cevabını verdi. Manuel’in cevabı ve ordusu hakkında toplanan bilgiler, Sultan’a arz edildi. Sultan, Karamukbeli ile biraz doğudaki Tuzluca geçidinde, Bizans ordusuna karşı tedbir aldı. Ciddi bir keşif bile yapmayan Bizanslılar, Türklerin mevzi alıp, tuttuğu boğaza tedbirsiz olarak girdi.

1176 yılının 17 Eylülünde Müslüman-Türk ordusu, boğazdan içeri girmeye çalışan düşmana karşı taarruza geçti. Önce şiddetli çarpışmalarla hücuma geçen mücahitler, taktik gereği yenilmiş görünerek, hızla geri dönüp kaçmaya başladılar. Bizanslılar, “Türkler kaçıyor!” düşüncesine kapılarak, bütün kuvvetleriyle hücuma geçtiler.

Kılıç Arslan, Bizans ardçı birliklerinin de boğazdan içeri girdiğini gördükten sonra, ihtiyat kuvvetlerini ardçı birliklerin arkasına sürdü. Sonra kendisi, önü ve arkası kesilen koca Bizans ordusunun üzerine yüklendi ve sol kanadı hezimete uğrattı. Sol kanadın imdadına gelen sağ kanat komutanı Boudan d’Antioche öldürüldü. Başsız kalan sağ kanat birlikleri dağılmaya başladı.

Sultan Kılıç Arslan, sağ kanadın da işini bitirdikten sonra, vargücü ile ardçı birliklere yüklendi. Ağırlıklar çevrilerek, ikmal kollarının hayvanları öldürüldü. Böylece geçit geriye doğru iyice kapatılmış oldu. Artık Bizans ordusu için ileriye ve geriye gitme imkanı yoktu. Ölen pekçok hayvan leşi, kırılan arabalar, asıl ordu ile ardçılar arasında aşılmaz bir engel teşkil ediyordu.

Ordusunun eriyip yok olduğunu gören ve her şeyin bittiğine hükmeden imparator Manuel, şaşkınlık içinde sağa-sola koşmaya ve kaçmaya başladı. Bizans ordusunu tamamen imha olmaktan, İmparatorun sulh isteği ve Emir Cabras’ın bunu Sultan Kılıç Arslan’a iletmesi kurtardı.

Emir Cabras, sulh şartları olarak Homa ve Eskişehir kalelerinin yıkılmasını istedi. Ölüm veya esareti bekleyen İmparator Manuel, bu kadar insani şartlarla yapılan teklifi derhal kabul etti. Antlaşmaya göre, bölgedeki Bizans tahkim ve istihkamları yıkılacaktı. Huduttaki eski statü muhafaza edilip, Türklere tazminat ve yıllık yüz bin altın ile yüz bin gümüş para ödenecekti. Bizans imparatoru, muharebe meydanını terk ederek, kalan askeriyle İstanbul’a döndü.

Karamukbeli (Miryakefalon) Meydan Muharebesi, Türklerin Anadolu’da yerleşmelerini ve Anadolu’nun bir Türk yurdu olmasını temin ettiği gibi, aynı zamanda Bizans’ın yıkılış tarihinin de başlangıcı oldu.

 



Bu haber 766 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,295 µs