En Sıcak Konular

ERDOĞAN: BİR DİN DEVLETİ PEŞİNDE DEĞİLİZ

17 Şubat 2008 19:28 tsi
ERDOĞAN: BİR DİN DEVLETİ PEŞİNDE DEĞİLİZ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizler, bir din devleti peşinde değiliz, böyle bir gayretimiz yok'' dedi.

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizler, bir din devleti peşinde değiliz, böyle bir gayretimiz yok'' dedi.
     ATV'de canlı yayınlanan programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, başörtüsü konusunda yapılan Anayasal düzenleme konusunda ülkede bir sürecin bulunduğunu, bir beklentinin de var olduğunu söyledi. Bu beklentiyle ilgili sürecin, şu veya bu şekilde AK Parti ile MHP arasında sağlanan mutabakatla yürüdüğünü belirten Erdoğan, ''Bu mutabakatla gelişmeleri otururuz, biz yine değerlendiririz. Bu değerlendirmelerimizi yaparız, ondan sonra gerekli adımları atarız'' dedi.
     ''Bu ülke aslında bu kadar gerilmeyebilirdi'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Bu gerilmenin arkasında, sağ olsun, 2002 seçimlerinden önce Sayın Baykal'ın 'Türkiye'de türbanı sorun olmaktan çıkaracağım' diye seçim öncesi halkımıza verdiği söz var. Ve bunun dışında, aynı şekilde çok daha enteresan bir açıklamaları var. Bu açıklamada diyor ki, 'ben bu sürece katkı yapmak için türbanlılardan oy istiyorum'... Sayın Baykal'ın ifadeleri...
     Fakat bütün bunlarla bu şekilde vatandaşa yaklaşan Baykal, olay buraya gelince bir anda patlıyor ve bu olayı tamamen bir rejim meselesi haline getirmek suretiyle asıl gerginlik burada başlıyor.
     Ben şu anda sorunu çözmek için partimle bu yolculukta varım. Siyasetçinin görevi, zaten sorun çözmektir. Bunları çözmek için bu makamda bulunuyoruz.
     Oy profilimiz de ortadadır. Bu noktada da biz çok ince eleyip sık dokuyoruz. Çalışmalarımızda çok iyi konumdayız. Başı açık, kapalı ayrımını ne şahsım olarak ben, ne de teşkilatım yapmıştır. Yapmaz. Biz, başı açık olan kardeşlerimin, evlatlarımın güvencesiyiz, aynı şekilde başı örtülü olanın da güvencesi olmak istiyoruz ama şu anda olamadık. Çünkü şu anda ülkemizden bir çok yüzlerce, binlerce kızlar, eğer imkan bulursa yurt dışına gidiyor, orada okuyabilmek için. Batı'da, ABD'de böyle bir sıkıntı yok. 'Batılıyız, Batılıyız' diyoruz. Türkiye'de niçin bu sıkıntı olsun? Niçin ülkemizde de bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak suretiyle kendi aralarında bugün gerginlik, sıkıntı yokken, böyle bir sıkıntıyı varmış gibi gösteriyoruz? Buna üzülüyoruz. Gelin, hep beraber aşalım.''
     Erdoğan, ''iktidar, 'rejimi mi değiştirecek acabası' var. İktidar, sivil anayasayı, AB'yi, TCK'nın 301. maddesini unuttu mu? Niye başörtüsü bu öncelikli?'' sorusunu yanıtlarken de özgürlüklere hiyerarşik bir düzenlemeyi asla getirmediklerini, bütün olarak baktıklarını söyledi. Sözü geçen bu konuların ele alındığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Anayasa'da kapsamlı anayasa değişikliğinde bunları büyük ölçüde gidermeyi hedefledik'' dedi.
     Erdoğan, rejime yönelik endişelerin hatırlatıldığı soruyu yanıtlarken de,şunları kaydetti:
     ''Rejim konusundaki olayda, bu yeni bir ifade değil. Bu, yıllar yılı söylenmiştir. Biz partimizi kurarken bir şey söyledik: 'Bizim partimiz bir defa din eksenli bir parti olmayacak' dedik. Bunu çok açık ilan ettik. Bizler bir din devleti peşinde değiliz, böyle bir gayretimiz yok.
     Ben belediye başkanlığı yaptım. Aynı şeyleri söylediler. Başbakan oldum, aynı şeyler söylenmeye başlandı. Ve 5 yılımızı doldurduk. Halkımız bizden memnun kaldı ve teveccüh gösterdi, yüzde 47 ile 'buyrun, göreve devam' dedi. Halkın bu kanaatleri ne yazık ki bazı seçkin zümreler tarafından takdir görmüyor. 'Halk bilmez, bunu anlamaz' diyorlar. Veya hakaret edenler, affedersiniz hayvanlarla mukayese edenler oldu. Niye? 'Halk anlamaz, halk bilmez'...
     Ama öbür taraftan da bakıyoruz, Atatürk'ün ifadesi: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sadece belli bir kesime yüksek öğrenim imkanı verip, belli kesimi bundan mahrum ederseniz, bu ayrımcılık olur ki bu da Anayasaya aykırıdır. Anayasamız bir ayrımcılık anayasası değil'' dedi.
     Başbakan Erdoğan, ''Yükseköğretim Kanunu'nun ek 17. maddesiyle ilgili şu anda belirli bir takviminiz var mı?'' sorusuna, ''(Anayasa değişikliği) Anayasa Mahkemesi'ne giderse, kararını bekleyeceğiz'' yanıtını verdi.
     Başbakan Erdoğan, ''Yükseköğretim Kanunu'nun Ek 17. maddesiyle bağlantılı olarak değişikliğe gittiğiniz takdirde, anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi'nden dönme riski doğmaz mı? Bunun uygulamasını zaman içine bırakmak ya da kanun değişikliğini ertelemek niyetinde misiniz?'' sorusu üzerine, şöyle konuştu:
     ''Anayasa'nın bu değişikliğini şöyle açıklayayım. Burada, kendini bununla adeta bağlanmış gören bir anlayış var. Bu anlayışı biz çözelim istiyoruz. Anayasa'nın 42. maddesi bunu getiriyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı'nın bir açıklaması oldu, 'Burada herhangi bir değişiklik olması halinde bizim daha önceki yaklaşımımız değişebilir' diye. Orada, kılık kıyafetle ilgili herhangi bir ifade kullanılmadı. Kullanılmayışının sebebi, bizim hassasiyetimiz oradadır, Anayasa'nın 2. maddesine atıf yapıyorlar ya, bununla bu işin ilgisinin, alakasının olmadığını ortaya koyabilmek için. Kaldı ki, Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti. Bu devlette yüksek öğrenim zaden 42. maddede işleniyor. Ne deniyor orada, 'eğitim-öğretim hakkı engellenemez' deniyor. Burada sadece yüksek öğrenim olayını soyuttan somuta çıkaran bir adım var, bu açıklanıyor. Sadece iş, ilköğretimde, ortaöğretim de değil ama yüksek öğrenimde bunun önünün açılması lazım.''
     ''Önce Anayasa Mahkemesi'nin kararının mı beklenmesi lazım?'' sorusuna da Erdoğan, ''Tabii onun beklenmesi lazım, onun netleşmesi lazım'' karşılığını verdi.
     Erdoğan, ''Anayasa Mahkemesi kararı gelmeden, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün parlamentoya iade etme ihtimali var mı?'' sorusunu yanıtlarken, ''Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri ne olur, ne olmaz bilemem. Kendine göre değerlendirmelerini bu arada yapıyordur, hukuki bir çok istişarelerde bulunuyordur. Ona göre kararını verecektir. Vereceği karar çok çok önemli'' dedi.
     Parlamento çalışmalarında partilerin gösterdikleri dayanışmayla ilgili bir soru üzerine de Erdoğan, MHP ile yapabilecekleri bir çok dayanışma olduğunu belirtti. TCK'nın 301. maddesiyle ilgili böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ifade eden Erdoğan, ''Biz, 301'i getireceğiz, o konuda biz kararlıyız, ondan sonra da parlamentodan geçireceğiz. Bu hafta, Vakıf Kanunu biter. Ondan sonra önümüzde 301 olayı var, Sosyal Güvenlik Kanunu var. Bunlar bizim şu anda çok çok önemsediğimiz yasalar. Bunları çıkaracağız. AB uyum süreciyle ilgili bu yasalar önem arz ediyor. Bunlar, öncelikli olarak çıkaracağımız kanunlar'' diye konuştu.
     Başbakan Erdoğan, ''Kimi yerel yönetimlerde içki yasağı uygulandığı şeklinde yerel basında haberler çıkıyor. Size bilgi geliyor mu?'' sorusu üzerine ise şunları kaydetti:
     ''Bana gelmedi. Bana somut bir şey söyleyin. Diyarbakır'daki olayı söylüyorsanız, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi malum. Oradaki alt kademe belediyeleri de ayni partinin belediyeleri. Bazı mahallere yaklaşık olarak içkili restoranlar kuramazsınız. Bunlar genelde okullardır. 3 yıl önce yayınlanan genelgede, bu tür bazı restoran yerine dernek kurmak suretiyle o bölgelerde, bu derneklerde içkili servis yapma yoluna gidilmiş. Bunlara belli bir süre verilmiş, bunlar aynı zamanda kumar oynatan yerler, yakalama olayları da olmuş. Yapılan denetimler esnasında, 'Dernekler Yönetmeliğinin geçici 4. maddesinde yer alan hüküm gereğince gereli işlemlerin başlatılması...' diyerek Diyarbakır Valiliği böyle bir yazı yazmış.''
     Erdoğan, ''Yani, dini gerekçelerle iş yeri ruhsatı iptali söz konusu değil'' sözleri üzerine, ''Hiç alakası yok. İstanbul'da yaptık mı böyle bir şey, var mı? Yani, 10 yıl geride kaldı, hala inandıramadık. Bilmiyorum, herhalde bu iş ölmeden olmayacak. Öldükten sonra kararını verecekler'' diye konuştu.

ERDOĞAN: REJİM BUNALIMI YOK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aynı ailelerin içinde başı örtülü, başı açıkların beraber yaşadığını belirterek, ''Benim kendi ailemin içinde var. Benim partimin içinde beraber yaşıyoruz, beraber mücadele veriyoruz'' dedi.
     Başı açık, başı örtülü olanın da güvencesinin, sorumluluğunun kendisine, iktidara, partisine ait olduğunu ifade eden Erdoğan, bu konuda hiçbir endişe olmaması gerektiğini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin ''rejim bunalımı'', ''rejim sıkıntısı'' diye bir şeyinin olmadığını vurgulayarak, ''onu çıkaranların sadece belli bir rantın peşin olduğunu'' kaydetti.
     ATV'de canlı yayınlanan programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, provokatif eylem endişesi taşıyıp taşımadığı sorusuna üzerine, ''Bu arada çeşitli provokatif eylemler olabilir. Bu eylemlere karşı lütfen uyanık olalım. Bazı medya gurupları sağ olsun, bu tür hazırlıkları yapıyorlar. Biz bunları da gayet iyi biliyoruz. Bunların istihbaratını da alıyoruz. Şu anda bizim hiçbir mahallemizde, hiçbir sokağımızda başı örtülü, başı açık böyle bir problem, böyle sıkıntı yoktur. Ama böyle bir hava oluşturuluyor, böyle gayretin içine giriliyor'' diye konuştu.
     Erdoğan, ''Ergenekon olayının'' ardından yapılan yürütülen çalışmalarla ilgili olarak da ''''Hala devletin içinde bu süreci yavaşlatmaya çalışan unsurlar var. Bunlar, biz iktidara gelmeden önce zaten tespitlerimizdi. Şimdi biz bunları meydana çıkarmanın gayreti içindeyiz. Yasama, yürütme, yargı bu konuda duyarlı. Bu kurumları bizim yıpratmamamız lazım. İçeride bu dediğimiz unsurları da cımbızlayarak çıkartmamız lazım. Çıkaracağız ki ülke tertemiz, pırıl pırıl bir hale gelmiş olsun'' dedi.



Bu haber 458 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,670 µs