En Sıcak Konular

HİTLER'İN KAYIP DENİZALTI FİLOSU

13 Şubat 2008 17:42 tsi
HİTLER'İN KAYIP DENİZALTI FİLOSU Adolf Hitler'in, Karadeniz'e indirdiği 6 denizaltıdan 3'ünün batığının bulunması ile ilgili çalışmalar yapan su altı araştırmacısı Selçuk Kolay, çalışmaların yeni olmadığını ve halen devam ettiğini bildirdi.

İSTANBUL - Selçuk Kolay, amacının İngiltere’nin Plymouth şehrinde düzenlenen “Gemi Batıkları” konferansında Hitler’in, Karadeniz’e indirdiği denizaltılarla ilgili yaptığı sunumdan sonra ortaya bir çıkan birtakım spekülasyonları, soruları ve şüpheleri gidermek olduğunu söyledi. 

Konunun İngiltere’deki bir gazetenin yaptığı haberle Türkiye’ye yansıdığını anımsatan Kolay, “Aslında bu yeni bir araştırma değil. Bu araştırmanın başı 1986 yılına kadar gidiyor. Bu araştırmalar benim için halen devam ediyor. Bundan dolayı bu araştırmalar neticelenmeden önce bir açıklama yapmak istememiştim” dedi.

Kolay, konferansta kendisinden uluslararası nitelikte bir çalışmasını anlatmasının istendiğini, bunun üzerine Karadeniz’de Alman denizaltılarıyla ilgili bugüne kadar yaptığı çalışmaları ele aldığını bildirdi. Konferansta anlattığı olayın “U” botlarının nasıl bulunduğunun değil, bu olayın arkasındaki hikaye ve tarihi gerçekler olduğunu belirten Selçuk Kolay, sözlerine şöyle devam etti:

“Özellikle bu ‘U’ botların neden Türkiye karasularında olduğu, Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı’na girmemiş olmasına rağmen neden Almanlar’ın bu botları Türkiye yakınlarında batırıp Türkiye’de karaya çıktılarını anlatan ve bu arada daha önceden bulunmuş U20 denizaltısının görüntüleri sergilendi. Bu botları bulmamla ilgili bir açıklama niteliğinde bir konferans değildi.”

Kolay, söz konusu batıkları ilk olarak 1986 yılında İstanbul’da yaşayan bir avukattan duyduğunu, bu kişinin babasının 2. Dünya Savaşı sırasında karaya çıkan Alman denizaltı personelinden söz ettiğini anlatarak, “O sırada bu projeyi ele almaya engel başka meşguliyetlerim vardı” diye konuştu.

DENİZALTILARIN HİKAYESİ

Ancak daha sonra, bunlarla ilgili olarak arşivlerde araştırma yaptığını dile getiren Selçuk Kolay, “Yaptığım araştırma neticesinde Akçakoca sahilinde görülen Alman denizaltıcılarının arkasında, denizaltıcılık tarihi açısından en ilginç olaylardan birini yattığının gördüm” dedi.

Kolay, Karadeniz’de batan Alman denizaltılarıyla ilgili hikayeyi ise şöyle anlattı: “1941 yılında Hitler kendi kurmaylarının karşı görüşlerine rağmen, Barbarossa Planı’nı uygulamaya karar vermişti. Bu plan, Almanya’nın İngiltere’ye açtığı savaşı daha bitirmeden Rusya’ya saldırıp Doğu’da Almanya için yeni topraklar kazanma prensibine dayanıyordu. Bu, Hitler’in bir rüyasıydı. Fakat bunu başarabilmek için ordusunun yanında Karadeniz’den de Rus deniz kuvvetlerine karşı kendi donanmasının takviyesine ihtiyacı vardı. Bunu gerçekleştirebilmek için karşısında bazı problemler vardı.

Türkiye, 2. Dünya Savaşı’na o dönemde girmemişti ve Montrö Anlaşması gereğince Boğaz geçişlerini yabancı devletlerin deniz kuvvetlerine tamamen kapalı tutuyordu. Bu durumda Almanya’nın herhangi bir deniz vasıtasını Boğazlardan geçirip Karadeniz’e sokma olanağı yoktu.”

HİTLER ’3 DENİZALTINIZI ALAYIM’ DEDİ

Hitler’in bu sorunu aşabilmek için, Türk hükümetine Saldıray, Atılay ve Batıray denizaltılarını satın almayı teklif ettiğini belirten Kolay, bu teklifin İsmet İnönü tarafından reddedildiğini söyledi.

TUNA NEHRİNDEN KARADENİZE

Kolay, bunun üzerine Hitler’in başka bir yol aramaya başladığını ifade ederek, Kuzey denizinde operasyonlara katılmak için dizayn edilen “tip 2” diye adlandırılan daha hafif tonajlı U-9, 18, 19, 20, 23 ve 24 numaralı 6 denizaltının karayolu ve Tuna Nehri yoluyla Karadeniz’e ulaştırılması planının uygulamaya konduğunu bildirdi.

42 metre boyunda, 4 metre eninde ve 270’şer ton ağırlığında 29 mürettebatı alan aynı tip denizaltıların inanılması güç nakliyesinin tek seferde ve hiçbir aksaklık olmadan gerçekleştirildiğini dile getiren Selçuk Kolay, sözlerini şöyle sürdürdü: “1944 yılında 2. Dünya Savaşı’nın sonu yaklaşırken bu 6 bottan 3 tanesi faal kalmıştı. 25 Ağustos 1944 yılında Romanya taraf değiştirdi ve Almanya’ya karşı savaş ilan etti. Bu durumda geri kalan bu 3 botun herhangi bir üsleri kalmamıştı. Köstence’den ayrılmak zorunda kaldılar. Başka sığınacak limanları da yoktu.

Bu 3 bot, tekrar Türk hükümetine başvurularak satılma teklifinde bulunuldu. Türk hükümeti bunu kesin olarak reddetti. Bunun üzerine kalmış olan U19, 20 ve 23’ün komutanlarına botlarını Türk sularına yakın mevkilerde batırıp, karaya çıkmaları ve mümkün olduğu kadar görünmeden Anadolu içlerinde yürüyerek Güney sahillerine ulaşmaları ve oradan irtibat kurup Alman vasıtaları tarafından alınarak Almanya’ya dönmeye çalışmaları emredildi.

Gemiler, Türkiye’nin 40 mil kuzeyinde, 9 Eylül sabaha karşı bir araya gelip buluştular. Ve seçtikleri 3 mevkide ertesi akşam botlarını batırıp karaya çıkma konusunda karar verdiler. Buna göre U23 Ağva önlerinde, U20 Karasu önlerinde ve U19’da Zonguldak önlerinde kendilerini batıracaktı. Denizaltılar, 50 metreyi aşan derinliklerde batırıldılar.” Daha sonra, karaya çıkan denizaltıcıların Türkiye içlerinde yürüyüşlerinin başladığını anlatan Kolay, ancak görünüşlerinin farklı olmaları nedeniyle bir gün sonra fark edilerek Türk güvenlik kuvvetleri tarafından Beyşehir’e götürüldüklerini anlattı.

DENİZALTILARIN ORTAYA ÇIKIŞI

Selçuk Kolay, 1994 yılında Türk Deniz Kuvvetlerinin Karasu civarında yaptıkları bir tatbikatta bazı cihazlarından dibe giden kabloların, dipte bir cisme takılması problemiyle karşılaştığını bildirdi.

Denize inen dalgıçların bu problemin batırılmış bir denizaltıdan kaynaklandığını tespit ettiğini ve kendisinden bu denizaltının kimliği konusunda yardım istendiğini kaydeden Kolay, yaptığı araştırmada, bunun U20 denizaltısı olabileceği konusunda fikrini ilettiğini söyledi.

Daha sonra, 2006 yılında bu kez belgeseller üzerine çalışan bir ekibin U23 botunun komutanı Rudolf Arendt’in hayatta olduğunu ve Türkiye’ye geleceğini haber verdiğini belirten Kolay, kendisiyle U23 ve U19 botunun yerini belirleme konusunda görüşme yaptığını ifade etti.

Kolay, U23’ün Ağva açıklarında, U19’un ise Zonguldak açıklarında 300-400 metre derinlikte olduğunu kaydederek, bundan sonraki çalışmalarının bunları bulma yönünde olacağını söyledi.

Selçuk Kolay, “U19 ve U20 denizaltılarının battığı yer ve koordinatları belli. Bundan sonra o bölgede yapacağımız çalışmada denizaltıcılık tarihi açısından gelmiş geçmiş en enteresan olaylardan biri olan bu hikaye ile ilgili, çok ilginç, komutanın botunu nerede batırdığını tespit edip onun da görüntülenmesini sağlayacağız” dedi.

Selçuk Kolay, U20 denizaltısına ait su altı görüntülerini basın mensuplarına dağıttı.

 



Bu haber 430 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,830 µs