En Sıcak Konular

Millet İttifakı ''Ortak Politikalar Mutabakat Metni''ni açıkladı

30 Ocak 2023 18:52 tsi
Millet İttifakı ''Ortak Politikalar Mutabakat Metni''ni açıkladı Miillet ittifakını oluşturan 6 partinin Genel Başkanları, ATO Congresium’da düzenlenen Ortak Politikalar Mutabakat Metni Tanıtım Toplantısına katıldı.

Millet İttifakı, “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni, bugün, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium’da düzenlenen toplantı ile açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu salona birlikte girdi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda, mutabakat metnine ilişkin hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı. Gösterimde, Millet İttifakı’nın iktidarında yapılacaklar sıralandı. 

Her bir partinin genel başkan yardımcısı, Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin bir bölümünü açıkladı.

İşte o açıklamalar: 

Sabri Tekir: "Dış Politikada İç Siyasi Hesaplara Ve İdeolojik Yaklaşımlara Meydan Vermeyeceğiz”

Saadet Partisi Ekonomik ve Sosyal İşler Başkanı Prof. Dr. Sabri Tekin, mutabakat metninin ‘Dış Politika, Savunma, Güvenlik ve Göç Politikaları’ bölümüne ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Bir ülkenin hayatında, ileriye doğru umudunda, dış politikanın son derece önemli yeri vardır. Ortak mutabakat metninde düzenlenmiş bu ilkeler, son derece önemlidir. Dış politikamızın geleneksel bir prensibi vardır. Bu prensip, dış politikamızda adeta bir mihenk taşı oluşturmuştur. Bu prensip, ‘Yurtta barış, cihanda barış’. Biz, bu prensibin dış politikamızda temel esas olarak korunmasını her zaman benimseyeceğiz. Her açıdan milli olan dış politikada asla iç siyasi hesaplara ve ideolojik yaklaşımlara dair uygulamalara meydan vermeyeceğiz.

Dışişleri Bakanlığı’na, dış politika yapım, karar ve uygulamalarındaki rol ve görevini yeniden kazandıracağız. Çünkü dış politikanın, kendine mahsus bir sürekliliği vardır. Bunun başka kurumların müdahalesiyle değiştirilmesi söz konusu olmamalıdır. Dışişleri’ne eleman alımını, siyasi tercihlerden uzak, ehliyete ve liyakate dayalı kapsamlı bir sınav sistemiyle yapacağız. Bakanlığa alacağımız personele, kuracağımız Diplomasi Akademisi’nde üst düzey bir formasyon kazandıracağız.

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ve onların oluşturdukları sivil toplum kuruluşları, esasen Türkiye’nin yumuşak gücünü oluşturmaktadır. Onları, kamu diplomasisisin bir unsuru haline getireceğiz. Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimiz doğrultusunda, bu alandaki sürecin ilgili ülkelerle ve ilgili kurumlarla diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde tamamlanması için çalışacağız. 2014 geri Kabul Anlaşması ile 18 Mart 2016 Mutabakatı’nı gözden geçireceğiz. Türkiye ile Avrupa Birliği’nin, sığınmacılar konusunda ortak sorumluluk ve külfet paylaşımını sağlamaya çalışacağız. Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olmamızın ve anayasamızın gereği olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Konsey’in diğer hukuki belgelerine uyum sağlayacak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulayacağız. NATO bünyesindeki katkılarımızı, ulusal çıkarlarımızı gözetecek şekilde sürdüreceğiz. Başta Türk devletleri teşkilatları olmak üzere, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, D-8 gibi örgütlerdeki konumumuzu güçlendireceğiz.

Orta Doğu bölgesindeki ülkelerin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüklerine saygılı olacağız. Bu ülkelerin iç işlerine karışmayacak; aralarındaki sorunlarda taraf tutan bir ülke değil, çözümleri kolaylaştıran bir ülke olacağız. İsrail-Filistin sorunu, bölgenin kronik bir sorunudur. Bu soruna Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde ve iki devlet esasına göre kalıcı bir çözüm bulunması için bütün ilgili taraflarla görüşeceğiz. Filistin konusunda Türkiye’nin güvenilir bir kolaylaştırıcı ülke olarak masadaki yerini almasını sağlayacağız. Azerbaycan ile kardeşlik bağlarımızı ve ilişkilerimizi, karşılıklı güven esasına dayalı olarak daha da güçlendireceğiz. Kıbrıs sorununa acil ve kalıcı bir çözüm bulunması temel amacımızdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıslıların kazanılmış haklarını korumak ve iki toplumun egemen siyasi eşitliğini sağlamak temel hedeflerimizdendir.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yalnızlaştırılmasının önüne mutlaka geçilecektir. Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında, hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımdan, çoklu müzakere süreçlerinde sonuç alınmasına öncelik vereceğiz. Ege Denizi’nde, egemenlik anlaşmalarımıza zarar verecek hiçbir gelişmeye asla müsaade etmeyeceğiz. Avrupa Birliği ilişkilerimizde olduğu gibi Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkilerimizde de eşitler arası bir anlayışla kurumsal temele oturan bir politika takip edeceğiz. Türkiye’nin yeniden F-35 Projesi’ne dönmesi de dahil, müttefiklik ilişkilerini karşılıklı güvene dayalı şekilde ilerleteceğiz. Rusya Federasyonu ile olan ilişkileri, aynı şekilde eşitler arası bir anlayışla kurumsal bir düzeyde dengeli ve yapıcı bir diyalog ile güçlendirerek sürdüreceğiz. Afrika ülkeleriyle nitelikli ilişkiler geliştireceğiz. Asya vizyonumuzu, bölgelerdeki ülkelerle ilişkilerimizi ikili düzeyde güçlendirmek, bu ikili ilişkileri çoklu iş birliği mekanizmalarıyla çeşitlendirerek ve zenginleştirerek uygulamaya çalışacağız ve başarılı olmayı da hedefleyeceğiz.

Ümit Özlale: “Bütün Uluslararası Sözleşmelere Geri Döneceğiz, Biliyoruz Ki İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, mutabakat metninin “Sosyal Politikalar” bölümüne ilişkin şunları söyledi:

Millet İttifakı’nın sosyal politikalarını açıklama gururu da bana düştü. Bu konuşmayı hazırlarken aklımda o Cem Karaca’nın eşsiz parçası vardı; ‘Yoksulluk kader olamaz, kader değildir. Firavunlar bile böyle gaddar değildir.’ Bugün firavunlara bile taş çıkartan bir tek adam rejiminde giderek derinleşen bir yoksulluğu hayatın her alanında görüyoruz. Bugün ülkemizde milyonlarca aç ve yoksul vatandaşımız var. Çocuklarımıza iyi eğitim aldıramıyoruz, karınlarını doyuramıyoruz. Başımızı sokacak bir ev bulamıyoruz. İktidarın ise sanki gözleri var görmüyor, kulakları var işitmiyor. Bırakın bu derinleşen yoksulluğu görmeyi bizimle dalga geçiyor. Gönül isterdi ki bütün partilerin emek verdiği bu ortak politikalar metnini hazırlarken sosyal politikalara daha az yer verelim. Gönül isterdi ki bu ortak politikalar metninin can damarını yoksullukla mücadele ve fırsat eşitliği oluşturmasın. Ama maalesef bu ülkede yoksulluğu azaltmayı değil onu yönetmeyi tercih eden bir iktidar var. Peki biz ne yapacağız? Yoksulluğu, fırsat eşitsizliğini, açlığı bu ülkenin hafızasından sileceğiz. Kalkınmacı ve kapsayıcı bir anlayış ile ülkemizi hak ettiği yere taşıyacağız.

Yoksulluğu nasıl kader olmaktan çıkaracağıma dair bazı politikaları paylaşacağım. Önce çocuklar, onlar bizim her şeyimizi. 7 milyon yoksul çocuğumuz var, bu İrlanda, Danimarka, Norveç’in nüfusundan daha fazla. Bu çocuklar hayal kurmaları, oyun oynamaları gereken yaşta karınlarını doyurabilme kaygısı yaşıyorlar. İşte biz bu çocuklarımıza umut vaat ediyoruz. Çocuklarımıza çocukluklarını yaşamayı vaat ediyoruz.

İlk projemiz, benim göz bebeğim; devlet okullarında okuyan bütün çocuklarımıza bedava kahvaltı ve öğle yemeği vereceğiz. İktidarımızda hiçbir çocuk aç kalmayacak. Hiçbir anne ve baba çocuğunun cebine harçlık koyma kaygısı taşımayacak. Yoksul ailelerde bebeklere başta süt ve bebek maması olmak üzere gıda ve hijyen desteği vereceğiz. Ulusal Ebeveynlik Programı’nı hayata geçireceğiz. Nasıl çocuk yetiştirileceğini bütün vatandaşlarımıza anlatacağız. Çocukların şiddet, cinsel istismar ve sömürüsüne karşı her türlü tedbiri alacağız. Sokakta yaşamak zorunda bırakılan, çalıştırılan, dilendirilen bütün yavrularımızı koruma altına alacağız.

Sosyal güvenlik…Türkiye’de sosyal güvenliğini iki programı var; bir devlet sosyal değil, iki iktidarın bizzat kendisi bir güvenlik problemi. Emeklilerimizin en temel hakları bir kişinin gönlünden kopan neyse ona göre belirleniyor. Bu sistem bizi hak sahibi vatandaş olmaktan çıkartıp sadık kullara çevirme üzerine kurulu. Biz bu düzeni değiştireceğiz. Vatandaşla hak temelli, adil, eşit bir dayanışma ilişkisi kuracağız. Geliri belirli bir düzeyin altındaki ailelere insan onuruna yakışır bir yaşam desteği sağlayacak gelir desteği vereceğiz, bu desteği de hanedeki kadının hesabına yatıracağız. Vatandaşın ihtiyacı olduğunu ispatlamak zorunda kalmayacağı, devletin ihtiyacı olan vatandaşı bulacağı hak temelli bir sistem kuracağız.

Bugün emekli dediğimizde aklımıza açlık sınırının altında emekli maaşı olan vatandaşlarımız geliyor. Biz emeklilerimiz ne yapacağız? Daha uzun süre çalışanın daha fazla emekli aylığı almasını sağlayarak hakkaniyet ilkesini gözeteceğiz. Emekli aylıklarının artışında sadece enflasyonu değil büyümeden kaynaklı refah artışını da hesaba katacağız. Duydun mu baba, artık 14 Mayıs’tan emekli aylığın sana yetecek. İsteğe bağlı sigorta ile emeklilik hakkı bulunan ev kadınlarının borçlanma hususunda iyileştirmeler sağlayacağız. Çırak ve stajyer olarak geçirilen sürelere ilişkin sosyal güvenlik primleri için borçlanma hakkını tanıyacağız.

Hepimiz artık biliyoruz, bugün Türkiye bir kayıt dışı cenneti. Düzensiz göçle hendek ülke haline getirdikleri ülkemizde çalışma hayatı olabildiğince kuralsız. İktidarın Türkiye’yi bir Çin yapma projesi ucuz, güvencesiz emek akışına bağlı. Bugün nüfusumuzun sadece üçte biri çalışıyor, her dört çalışandan biri güvencesizi. Kayıtlı çalışanların yarısı asgari ücret alıyor ve bu ücret iki ay sonra yine açlık sınırının altına düşecek. Biz bu düzeni değiştireceğiz, insanın onuruna yakışır, bu toprakların onuruna yaraşır bir çalışma hayatı sağlayacağız. Ne mi yapacağız?

Artık ülkemizde kaçak yabancı işçi çalışamayacak. Türkiye’yi yol geçen hanına dönüştüren vize rejimini yeniden düzenleyeceğiz. Çocuk işçi çalıştırılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Çocuk emeği sömürüsüne dur diyeceğiz. Asgari ücret tespitine ilişkin ILO sözleşmesini onaylayacağız. İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanılmasının önüne geçeceğiz. Ev işçileri için, onlara yakışır iş sözleşmesi ile ILO sözleşmesini onaylayacağız.

Bu gaddar düzen, aş ve iş krizinin yanına barınma krizini de ekliyor. Sayın Erdoğan’ın beton sevdasına rağmen vatandaş ne ev alabiliyor ne de kirasını ödeyebiliyor. Biz ülkemizin konut sorununu da çözeceğiz. TOKİ asıl görevine geri dönüp, sadece sosyal konut üretecek. Bu sosyal konutlarda dar gelirli aileler, peşin para vermeden kira öder gibi konut sahibi olacak.

Üniversite öğrencilerimizin barınma sorununu çözeceğiz. Öğrenciler modern ve üniversitesine yakın devlet yurtlarında kalabilecek. Öğrencilerimizi ne olduğu belirsiz vakıfların, derneklerin yurtlarında kalmaya mecbur bırakmayacağız. Yabancıların gayrimenkul alarak vatandaş olmalarının önüne geçeceğiz. Endüstriyel inşaat tekniklerini geliştirerek konutları daha ucuza ve daha hızlı üreteceğiz.

Pandemi bize devletlerin sağlık altyapısına daha fazla kaynak aktarması gerektiğini bir kez daha gösterdi ama sağlıkta işler maalesef istediğimiz gibi gitmiyor. Bugün bakıyoruz bütün sağlık göstergelerinde geriye doğru gidiyoruz. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı doktorlara ‘giderlerse gitsinler’ demeyecek. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı ‘Acaba ben bu sağlık çalışanlarını nasıl çabuk döndürebilirim’ diye dertlenecek. Artık insanlarımız randevu almak için randevu sisteminde saatler harcamayacak. ‘Yurda Dönüş Projesini’ başlatarak ülkemizin sağlık personeli ihtiyacını gidereceğiz.

Hastanelerdeki yığılmaları, kademeli bir sevk zinciri altyapısıyla önleyeceğiz. Sağlık personeli sayısını ve çeşitliliğini artırarak, Aile Sağlık Merkezleri’nin hizmet kapasitesini güçlendireceğiz. Türkiye’de artık bir ilaç krizi yaşanmayacak, ilaç krizine son vereceğiz.

Bu dünyada en büyük engel sevgisizliktir. Geri kalan bütün engeller aşılır, aşacağız. Engelli vatandaşlarımız şimdi size sesleniyorum; bu iktidarın size verdiği desteği bir lütuf gibi göstermesinin sizi nasıl incittiğinin farkındayız. Biz bu çarpık zihniyeti değiştirmekle başlayacağız. Engelli bireylerin yazılım, kodlama, siber güvenlik gibi alanlarda nitelikli istihdamını artıracağız. Destekli İstihdam Modeli ve ‘iş koçları’ uygulamasıyla engelli vatandaşlarımızın işyerine uyumunu sağlayacağız. Tüm şehirlerimizi engelli dostu şehirler olarak yeniden tasarlayacağız. Engelli aylıkları, bakım yardımları ve malzeme desteklerini yüksek enflasyonu da dikkate alarak güncelleyeceğiz.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 334 kadın, kadın cinayetine kurban gitti. Aileyi koruyacağız diye ailenin üstünde tepinen iktidar, kadınları şiddet karşısında korumasız bıraktı. Kendisine karşı çıkan, itiraz eden kadınlara ‘sürtük’ diyen şahıs, kadınların onurunu ayaklar altına aldı. Biz kadını aşağılayan ve eve hapseden bu zihniyeti değiştireceğiz.

Kadınların haklı taleplerini değerlendirip çözecek güçlü bir kadın politikası altyapısına sahip ‘Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı’nı kuruyoruz. Bütün uluslararası sözleşmelere geri döneceğiz. Biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Bütün karar alma mekanizmalarında cinsiyet eşitliğini gözeteceğiz. Eşit işe eşit ücret ilkesini hâkim kılacağız. Kadınların o cam tavan sendromunu kırıp geçeceğiz. Kadın istihdamını arttırmak için bakım ekonomisini geliştireceğiz. Kadınların kendilerini daha güvende hissetmeleri için sokak aydınlatması, ulaşım mesafesi, sabit ve hareketli kamera sayısında iyileştirmelere gideceğiz.

Gençler… Sizlerin ‘süfli heveslerinizin’ olmadığını çok iyi biliyoruz, o şahsın süfli hevesleri yüzünden çekiyoruz. ‘Aç telefonunu göster’ terörüne maruz kaldığınızın, ‘sen hatırlamazsın’ diyerek sizlere yalan söylendiğinin farkındayız. Geleceğinizi, umutlarınızı, hayallerinizi çaldılar. Size seçeneksizliği demokrasi diye sundular. Bu yüzden sizlere büyük bir özür borçluyuz. Ancak hiç merak etmeyin, az kaldı. Biz sizinle birlikte çok seveceğiniz, yeniden hayal kuracağınız ve hayallerinizi gerçekleştireceğiniz bir ülke yaratacağız:

Türkiye’nin her bölgesinden genç katılımını destekleyerek Türkiye Gençlik Meclisi’ni kuracağız. Gençlik eğlenme özgürlüğüdür diyerek, sizlere kültür ve sanat faaliyetlerinden yararlanmanız için Kültür Kart vereceğiz. Oğlum Kerem, olur da kültür sanat faaliyetlerine katılmak istersen artık kartın cebinde. Gençlik denemek demek, bir kariyer inşa etmek, gerekirse ondan vazgeçip yenisini edinmektir diyerek Meslek Akademileri ve Kent Kariyer Merkezleri kuracağız. Hayata atıldığınızda borçlu olmayacaksınız. KYK borçlarınızı sosyal sorumluluk projelerinde çalışarak ödemenize imkân sağlayacağız.

Gezdiğimiz bütün şehirlerde gördük ki uyuşturucu kullanımı Türkiye’nin en büyük belalarından bir tanesi. Uyuşturucu neredeyse her ilde, her mahallede, her köşe başında ve her yaş grubuna musallat olmuş durumda. Biz; Türkiye’yi bir narko-devlet olmaktan kurtaracağız. Uyuşturucu baronlarının, organize suç örgütlerinin ülkemizi mesken tutmalarının önüne geçeceğiz. Uyuşturucu satıcılarına ve üreticilerine yönelik cezaları iki katına çıkaracağız. Diğer ülkelerde bölge ofisleri kurarak uyuşturucu ile mücadelede uluslararası iş birliğine gideceğiz.

Emekli olmuş güvenlik personelinin, mahalle muhtarlarımızın, tedavi edilen bağımlılarımızın uyuşturucuyla mücadeleye gönüllü katılımını sağlayacağız. Uyuşturucu ile mücadelede en önemli noktayı sona sakladım. İktidarımızda çetelerle boy boy fotoğraf çektiren bir İçişleri Bakanı olmayacak.

Konuşmama başlarken bir şarkıdan alıntı yapmıştım, konuşmamı bitirirken de bir şiirden esinleneceğim. Bizim bir hasretimiz var:

Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Çerkez’iyle, Zaza’sıyla, Laz’ıyla, Rum’uyla, Ermeni’siyle; Sünni’siyle, Alevi’siyle, Hristiyan’ıyla, Musevi’siyle; bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşayacağımız bir Türkiye hasretimiz var. Bu hasreti bitirmeye var mısınız? 14 Mayıs’tan sonra bu hasret bitiyor.

Feridun Bilgin: “Kanal İstanbul Projesini Göreve Başladığımız Gün İptal Edeceğiz”

Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Başkanı Feridun Bilgin, ‘Ortak Mutabakat Metni’nin sektörel politikalarla ilgili bölümüne ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Tarım ve Orman Bakanlığı’nı Tarım ve Gıda Güvenliği Bakanlığı olarak yeniden yapılandıracağız. Tarım Kanunu’nda öngörülmesine rağmen, bugüne kadar hiçbir şekilde uygulanmayan tarımsal destekleri gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamayacak şekilde verecek, havza bazlı, sürdürülebilir ve etkin bir biçimde uygulayacağız. Tarımda indirimli elektrik tarifesi uygulayacak, sulama ve elektrik faturalarının hasattan sonra tahsil edilmesini sağlayacağız. Tarım ürünlerinde taban fiyatlarını maliyet, kur, enflasyon ve çiftçilerimize insan onuruna yaraşır gelir sağlayacak şekilde belirleyeceğiz. Parite uygulaması getirerek süt ve et üreticilerini yem fiyatlarındaki artışlara karşı koruyacağız. Mazot, gübre, yem ve tohum gibi girdi desteklerini; çiftçi tarlasını sürmeden, süt sağılmadan, besi hayvanı kesime gitmeden önce verecek, diğer destek ödemelerini üretim sonrası 90 gün içinde ödeyeceğiz. Ziraat Bankası’nı tekrar çiftçinin bankası yapacağız. Üreticiden tüketiciye kadar pazarlama zincirini kısaltacak, üretici örgütlerinin lojistik kapasitelerinin artırılmasına yönelik destek sağlayacağız. Hasat dönemi öncesi ve hasat döneminde ithalata izin vermeyeceğiz. Topraktan sofraya gıda güvenliğini ve gıda güvencesini sağlayacak, doğru ve güncel bilgileri toplumla paylaşacağız. Zirai ilaç ve gübre kullanımının takibini kontrol altına alarak, kalıntı oranını uluslararası normların altına alacağız.

Sanayi üretimi ve ihracatını ileri teknolojiye dayanan ve yüksek katma değerli bir yapıya dönüştürecek, ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 10’lara, orta-yüksek teknoloji yoğunluğunu yüzde 40’lara taşıyacağız. Savunma sanayimizi çok daha ileri bir noktaya taşıyarak, ülkemizin savunma sanayii alanındaki dışa bağımlılığını azaltacak, çift kullanımlı ileri endüstriyel teknolojilerin gelişimine öncülük yapacak bir ekosistem oluşturacak, silahlı kuvvetlerimizin operasyonel gücünü ve caydırıcılığını artıracağız. KOSGEB tarafından KOBİ’lere verilen faizsiz kredi desteğini objektif kriterlere bağlayarak şeffaf biçimde vereceğiz ve hibe desteklerini arttıracağız. Ticaret Bakanlığını Esnaf ve Ticaret Bakanlığı şeklinde yeniden yapılandıracağız. Esnafımızın salgın sürecinde kullandığı kredilerin faizleri ile BAĞ-KUR ve vergi borçlarının faizlerini silecek, kalan anaparanın uygun vadede ödenmesini sağlayacağız. Esnafımızın emekli olabilmesi için uygulanan geriye doğru borçlanma hakkı tanıyacağız. Esnafımızın kısa çalışma ödeneği gibi gelir kaybını telafi edecek uygulamalardan faydalanmalarını sağlayacağız. Küçük esnafımızı zincir marketler, büyük marketler, AVM’ler karşısında korumak ve haksız rekabeti önlemek amacıyla gerekli düzenlemeleri hızla hayata geçireceğiz.

Elektrik piyasası, doğal gaz Piyasası, petrol piyasası gibi temel kanunlardaki rekabete aykırı imtiyazları yeniden düzenleyeceğiz. Yeşil enerji dönüşümünü dikkate alarak yenilenebilir enerjiye sağlanacak teşvikleri düzenleyeceğiz. Rüzgar enerjisinde yatay, dikey, kara ve deniz üstü olmak üzere tüm alternatifleri değerlendirecek, AR-GE ve yatırım faaliyetlerini destekleyeceğiz. Yüksek fiyatlı mevcut doğal gaz anlaşmalarını yeniden müzakere edeceğiz. Akkuyu Nükleer Santral Projesi’nin mevcut durumunu ve sözleşme detaylarını, anlaşma dışında verilmiş olan hakları veya üstlenilen yükümlülükleri yeniden gözden geçireceğiz. Türkiye’nin sahip olduğu maden kaynaklarının aranmasına hız verecek, sektörün milli gelirdeki payını arttıracağız. Üretilen madenleri yarı mamul veya mamul ürün haline getirecek yatırımları ve sanayi tesislerini teşvik edecek, Türkiye’yi hammadde ihraç edip, yarı mamul ve mamul ürün ithal eden ülke olmaktan kurtaracağız.

Kanal İstanbul projesini göreve başladığımız gün iptal edeceğiz. Bugüne kadar yapılan iş ve işlemleri hukuki, ekonomik, ekolojik ve teknik olarak inceleyeceğiz. Ulaşım modları arasındaki eksik bağlantıları veya darboğaz oluşturan noktaları gidereceğiz. Şehir içi ve şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığında başta modern raylı sistemler, metro, demiryolu, deniz yolu ve iç su yolları olmak üzere alternatif ulaşım türleri ve sistemlerini devreye alacağız. Akıllı yollar projesini pilot olarak başlatacak, geleceğin otonom yollarına ilişkin bilgi ve tecrübe birikiminin oluşmasını sağlayacağız. Araç muayene istasyonu sayısını artıracak ve rekabete açacağız. Atatürk Havalimanı’nı yeniden uçuşa uygun hale getireceğiz. Liman ve tüm kıyı tesislerinin bütüncül bir yaklaşımla kuruluş, işletme ve idamesinde temel yaklaşım ve ilkeleri ortaya koyacak Kıyı Politika Belgesi ve Kıyı Master Planı hazırlayacak ve uygulayacağız. Türk sahipli gemi filosunun rekabet gücünü artıracak, kendi yüklerimizi kendimizin taşımasını sağlayacak adımları atacağız. Karayolu, demiryolu, deniz ve hava taşımacılığını entegre olarak dikkate alan ve intermodal lojistik merkezlerden en üst seviyede faydalanmayı öngören bir yaklaşımla Türkiye Lojistik Master Planı’nı yeniden hazırlayacak ve uygulayacağız. İhracat desteklerini gözden geçirecek, etki analizlerini yapacak ve yeni nesil ihracat destekleri geliştireceğiz. Eximbank’ın sermayesini güçlendirecek, uzun vadeli ve uygun koşullu fon imkanlarından daha fazla yararlanmasını sağlayacağız. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması’nı güncelleme müzakerelerini hızlandıracağız. Tüketici uyuşmazlıklarında tüketici hakem heyetlerinin idari ve mali kapasitelerini, kararların şeffaflığı ve ulaşılabilirliğini artıracağız. Üretici kooperatiflerini güçlendirecek ve destekleyeceğiz.

Turizmin tüm aşama ve paydaşlarını kapsayan yeni bir Turizm Kanunu çıkaracağız. Turizmde mevsimsel bağımlılığı azaltarak 12 aya yayacak şekilde, hizmet sunumunda çeşitlendirme yapacağız. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nı yeniden yapılandıracak, ajansın kaynak kullanımlarını şeffaf ve hesap verebilir hale getirecek ve Sayıştay tarafından denetimini sağlayacağız. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Anıtlar Yüksek Kurulu ve Koruma Bölge kurullarını gerçek anlamda özerk hale getireceğiz. Kültür ve sanat alanında kamu tarafından sağlanan destekleri fırsat eşitliğini gözeten, tarafsız kurullarca değerlendirilen bir çerçevede ve şeffaf bir biçimde vereceğiz. Bağımsız çalışan sanatçıların sosyal güvenlik ve emeklilik haklarıyla ilgili yaşanan sorunları gidereceğiz. Sanatçıların bir araya geleceği, konaklama, sağlık ve bakım hizmetlerinin verileceği Sanatçı Dayanışma Merkezleri kuracağız. Kütüphaneleri yaşayan mekanlar haline getirecek, 7/24 kütüphaneleri teknolojik altyapı destekleri ile yaygınlaştıracağız.

Çevreyi, iklimi, su kaynaklarımızı ve ormanlarımızı korumak için tamamını yeni kuracağımız tek bir bakanlık bünyesinde yürüteceğiz. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sağlamak için Yeşil Ekonomiye Geçiş Programı’nı yürürlüğe koyacağız. Yurt içinde kuracağımız karbon fiyatlama sistemlerinden elde edilecek gelirlerle sektörlerin dönüşümünü finanse edecek Yeşil Dönüşüm Fonu’nu kuracağız. Çevre İhtisas Mahkemeleri kuracak, Türk Ceza Kanunu’ndaki çevre suçlarının kapsamını genişletip, cezalarını artıracağız. Tek kullanımlık plastikleri kademeli olarak hayatımızdan çıkartacağız. Siyanür, sülfürik asit, silika gibi zehirli toksik kimyasal maddelerin kullanımını içeren ayrıştırma tekniklerini yasaklayacağız. Yeni termik santral yapmayacağız. Cumhurbaşkanı’na ormanlık alanın vasfını değiştirme yetkisi veren Orman Kanunu’ndaki maddeyi yürürlükten kaldıracağız. Orman köylülerinin gelirini artıracak alternatif geçim kaynakları oluşturacak, gerekli destek ve teşvikleri sağlayacağız. Ormanlarda, nitelikli doğa alanlarında, tarım alanlarında, korunan alanlarda ve sulak alanlarda çevreye zarar veren tesislere izin vermeyeceğiz. Yanan orman alanlarına verilen yasaya aykırı imar izinlerinin tamamını iptal edeceğiz. Su havzalarını, sulak alanları ve su varlığımızı koruyacak, ayrım gözetmeksizin herkesin ücretsiz, güvenilir suya erişim hakkını yasal güvenceye kavuşturacak bir Su Kanunu çıkaracağız. Sanayi, endüstri alanları başta olmak üzere her alanda “Su Ayak İzi” hesaplamalarını dikkate alan projeleri destekleyeceğiz. Göl ve nehirlerimiz için risk haritaları oluşturacak, çölleşmekte olan göl ve nehirlerimiz için acil eylem planlarını uygulamaya koyacağız.

Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kuracağız. Hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimlerin imar planı çalışmalarında ilgili tüm paydaşlara danışılmasını zorunlu hale getireceğiz. İmar planı değişikliklerini parsel bazlı olmaktan çıkaracak bölge bazlı hale getirecek, bölgede yaşayanların büyük kısmını etkileyecek projeleri halk oylamasına sunacağız. Merkezi yönetim ve yerel yönetim iş birliğinin sağlanacağı, mülkiyet hakkının ihlal edilmeyeceği ve aksaklıkların giderildiği bir Kentsel Dönüşüm Yasası çıkaracak, deprem ve sel açısından en riskli bölgelerden başlamak üzere bir kentsel dönüşüm programını derhal uygulamaya koyacağız. Afet Çerçeve Kanunu çıkartarak afetler ile ilgili mevzuatı tüm yönleriyle yeniden düzenleyeceğiz. Afet yönetimini etkisizleştiren imar afları çıkarılmasına son vereceğiz. Toplanan afet vergilerinin, afetin zararlarını azaltacak tedbirler ve afet sonrasındaki normale dönüş ile rehabilitasyon çalışmaları için harcanmasını sağlayacağız. DASK’ı tüm afet türlerini ve konut harici yapıları da kapsayacak şekilde geliştireceğiz.

Bülent Şahinalp: “Ataması Yapılmayan Öğretmen Havuzunu Eritecek, Öğretmen Atamalarında Mülakatı Kaldıracağız”

Demokrat Parti Ekonomik İşler Başkanı Bülent Şahinalp, mutakabat metninin “Bilim, Ar-Ge, Yenilikçilik, Gelişimcilik, Dijital Dönüşüm, Eğitim ve Öğretim” bölümüne ilişkin şunları söyledi:

Seçimlerden sonra uygulayacağımız bilim politikası ile tüm bilim dünyasının kaybettirilen ulusal yetkinliğini ve uluslararası saygınlığını cumhuriyetimizin kuruluşundaki bilimsel atılım felsefesine uygun bir şekilde yeniden tesis edecek, Türkiye’yi bilimsel ve teknolojik bir cazibe merkezi haline getireceğiz. Bilim politikamızı insan, özgürlük, demokratik eğitim, bilimsel düşünme, girişimcilik ve teknoloji üretimi odaklı bir anlayışla yürüteceğiz. Beyin göçünü engellemek ve tersine beyin göçünü gerçekleştirmek için eğitim sistemini özgürlükçü ve yenilikçi müfredatla donatacak ve gerekli özgür düşünce ve çalışma ortamını oluşturacağız. Yetişmiş insan gücümüz için uygun ekonomik ve sosyal koşulları yaratacak, akademisyenlerin özlük haklarında ve gelirlerinde iyileştirmeler yapacak, yetişmiş insan gücümüzü şiddetin mağduru olmaktan çıkartacağız.

Üniversitelerin araştırma şartlarını ve imkanlarını iyileştirecek, üniversitelerimizi geleceğe hazırlayacağız. Yüksek lisans ve doktora programlarına devam eden öğrencilerin araştırma desteği ve burs imkanlarını artırarak istihdam problemi yaşamadan eğitim yaşamlarına devam etmelerini sağlayacağız. TÜBİTAK’ı sadece araştırma enstitüleri ile kritik alanlarda ileri araştırmalar yapan bir kurum haline getireceğiz. Araştırma, teknoloji ve yenilikçi üniversitelerde, özel sektörde ve kamuda destekleyeceğiz. Türkiye Endüstriyel Tasarım Enstitüsü’nü kuracak, Türk Tasarım Danışma Konseyi’ni etkin hale getireceğiz. Telif hakları, marka ve patent hukukunun işlemesini sağlayacağız. Yüksek teknoloji, yazılım, siber güvenlik, yapay zeka şirketlerinin kuracakları bölgesel merkezler ile ar-ge ve ür-ge merkezlerini destekleyeceğiz. Teknokentleri ortak laboratuvar ve altyapılarla sinerji ve inovasyon ortamına dönüştürecek, teknopark teşviklerini fiziksel mekandan bağımsız hale getirerek tüm Türkiye’yi teknopark yapacağız.

Kalkınma hamlemizin merkezine yenilikçi, yeşil ve dijital dönüşümü benimsemiş girişimcileri yerleştireceğiz. Yeni girişim şirketleri, start-up kanununu çıkartarak girişimciliğe ilişkin hukuki tanımları, statüleri, mali yükümlülükleri ve teşvikleri net bir çerçeveye kavuşturacağız. Start-uplar başta olmak üzere girişimcilik faaliyetlerini destekleyecek finansal araçları çeşitlendirecek girişimcilere yönelik hibe ve teşvik süreçlerini sadeleştirip, süreçleri kısaltacağız. Yenilikçi firmaların orta uzun dönemli gelişimini desteklemek amacıyla kredi garanti fonunu etkin bir biçimde kullanacağız. Firmaların, e-ticaret, sanal mağaza, dijital tasarım, kişiselleştirilmiş ürünler, çevreci ürünler gibi alanlarda beceri ve imkanlarını destekleyeceğiz.

Kadın ve genç girişimciliğe yönelik özel teşvik paketleri hazırlayacağız. Avrupa Komisyonu, Avrupa Yatırım Fonu ile uluslararası finansman kuruluşlarının katkısını artırarak girişimci ve yenilikçi şirketlerin sermayesine erişimlerini kolaylaştıracağız.

Bilişim ve Yenilikçilik Bakanlığı’nı kuracağız. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun bağımsızlığını sağlayacağız. Yapay zeka etik kurulunu oluşturacağız. Yeni teknolojilerin en hızlı şekilde yayılmasını sağlamak için operatörlere 5G lisanslarını en kısa sürede vereceğiz. Nüfusa göre sabit geniş bant yaygınlık oranında OECD seviyesini yakalayacağız.

Vatandaşlarımızın her yerde, güvenli, hızlı, ucuz ve sansürsüz internete erişimini sağlayacak, İnternet erişiminin üzerindeki vergileri indireceğiz. Dijital Hizmet Vergisi’ni ve BTK kesintilerini azaltacağız. Bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi dijital cihazlar üzerindeki vergi yükünü azaltacağız. Dezavantajlı gruplar, öğrenciler ve öğretmenler için dijital hizmet ve donanım vergilerini yeniden düzenleyecek ve bu gruplara gelir düzeylerine göre bedava veya indirimli teknolojik ekipman ve yazılım desteği sağlayacağız. 6-25 yaş arasındaki tüm öğrencilere ve gençlere aylık 5 GB (gigabayt) internete bedava erişim hizmeti sağlayacağız. Her sınıfa en az bir tane internete bağlı cihaz temin edecek, her okula donanım, yazılım ve fiber internet bağlantıları sağlayacak, okullarda bilgisayar laboratuvarlarını iyileştirecek ve etkin biçimde kullanılmasını sağlayacağız. Ortak kullanım alanlarında (meydanlar, kütüphaneler vs.) kesintisiz ve ücretsiz internet hizmeti vereceğiz. Yasal mevzuatı tüm kullanıcıların sosyal medya mecraları üzerindeki ifade özgürlüğünü ve kişisel mahremiyetini koruyacak şekilde ve geniş bir istişareyle yeniden düzenleyeceğiz. Dijital varlıkların ödeme sistemleriyle entegrasyonunu sağlayacak teknolojilere ilişkin yasal düzenlemeleri hayata geçireceğiz.

Fikri, irfanı ve vicdanı hür nesiller yetiştirecek, muasır medeniyet seviyesine çıkmak için eğitimi toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temel unsuru olarak tüm paydaşların katılımıyla yapılandıracağız. MEB’de idari pozisyonlara eğitim kökenli ve liyakatli atamaların yapılmasını esas alacak, görevlendirme ve ilerlemelerde kıdem, yönetim tecrübesi, yeterlilik, proje, ödül, yüksek lisans, doktora ve benzeri somut kriterleri esas alacağız. Talim ve Terbiye Kurulu’nu liyakati esas alan yapısıyla politika belirleyen, eğitim öğretime yön veren etkin bir konuma kavuşturacağız. Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz. Okulöncesi, ilköğretim ve orta öğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde ders kitaplarını yerel esnafa ve ekonomiye katkıda bulunacak şekilde ücretsiz temin edeceğiz.

Anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz karşılayacağız. Sınav güvenliğini kamu vicdanında hiçbir tereddüt oluşturmayacak şekilde sağlayacağız. Ortaöğretime geçişlerde sınav odaklı değil, süreç odaklı bir sistemi geliştireceğiz. Liselere Giriş Sınavlarında yıldan yıla değişen uygulamalara son verecek, LGS sınavını süreç içinde kaldıracağız. Üniversiteye girişte yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkânı sunacağız. Zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim, 5 yılı ilkokul, 4 yılı ortaokul, 3 yılı ise lise olmak üzere 1+5+4+3 şeklinde uygulayacağız. Çocuklarımıza üç yaşından itibaren; dil, zeka ve beceri gelişimlerini, doğayı tanımalarını, değerler eğitimini, kişisel, fiziksel ve eğitsel gelişmelerini bütüncül bir yaklaşım ile sağlayacağız. İlkokulun 5. sınıfını bir üst öğrenime akademik hazırlık programı şeklinde, ortaokulun ilk yılını ise yabancı dil ve kodlama hazırlık sınıfı şeklinde yeniden düzenleyeceğiz. Sınıfların çok kalabalık olduğu yerlerde yeni okul yapımına öncelik vereceğiz. Kız çocukların okullaşma ve okula devam oranını artıracak, gerekli destek ve teşvikleri sağlayacağız. Hiçbir öğrencinin tercih etmediği bir lise türüne ya da programına gitmek zorunda kalmayacağı; öğrencinin ilgisi, tercihi, yeteneği ve akademik başarısını esas alacak bir rehberlik ve yönlendirme sistemi oluşturacağız. Öğrencilerin en az bir yabancı dil öğrenmesini ve yazılım ile kodlama becerisi kazanmasını sağlayacağız. Eğitime erişim imkânı olmayan bölgelerde, merkezi yatılı bölge ortaokulları ve pansiyonlu liseleri yaygınlaştıracak, yatılı teknoloji liseleri açacağız. YÖK’ü kaldıracak, yüksek öğretim kurumlarının akademik, idari ve mali özerkliğine müdahale etmeksizin yüksek öğretimin planlanması ve yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonun sağlanması şeklinde sınırlı görevleri bulunan bir kurul kuracağız. Yükseköğretim kurumlarının bilimsel, idari ve mali özerkliğini güvence altına alacak, yönetim ve denetiminin kendi öğretim üyeleri arasından seçimle oluşturdukları organlar eliyle gerçekleştirilmesini sağlayacağız. Her şehre her ilçeye üniversite açma anlayışını değiştirecek, ülkemizin hedef ve ihtiyaçlarına göre üniversite, fakülte ve bölümlerin yeniden planlanmasını ve yapılandırılmasını sağlayacağız. Yüksek öğretime bütçeden daha fazla kaynak tahsis edeceğiz. Üniversite arazilerini ranta kurban ettirmeyeceğiz. Yeni yurt binaları yaparak ve üniversite kampüsü etrafındaki binaları kiralama yöntemiyle ‘genişletilmiş kampüs’ uygulamasını başlatarak üniversitelerin yurt sorununu çözeceğiz. KYK kredi ve burslarını yeni bir anlayışla ele alacağız, dağıtım süreçlerini şeffaf hale getireceğiz.

Öğretmenlerimizin kurumsal ve toplumsal niteliği ile saygınlığını artırmayı temel önceliğimiz yapacağız. Öğretmen başına öğrenci sayısında OECD ortalamasına ulaşmayı hedefleyeceğiz. Ataması yapılmayan öğretmen havuzunu eritecek, öğretmen atamalarında mülakatı kaldıracağız. Özel eğitime ihtiyacı olan dezavantajlı çocukların eğitime erişiminin önündeki tüm engelleri kaldıracak, durumlarına göre gerekli araç, gereç, doküman ve benzeri ihtiyaçlarını karşılayacağız. Üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerimizi, objektif ölçütlerle tespit ederek, bu öğrencilerimiz için özel okullar açacak, özel destek programları hazırlayacak ve okul dışı eğitim olanakları ile burs sağlayacağız. Erken çocukluk eğitiminden, liseye kadar olan tüm eğitim kademelerinde, okulun öğrenci sayısına göre ihtiyacı karşılayacak nitelikte rehberlik ve psikolojik danışmanlık kadrosu oluşturacağız.


İbrahim Çanakcı: “Enflasyonu 2 Yıl İçinde Tek Haneye İndireceğiz, Hayat Pahalılığını Sonlandıracağız”

Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin ekonomi, finans ve istihdama ilişkin bölümünü DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakcı açıkladı. Çanakcı, şunları söyledi:

Altı parti olarak tam bir mutabakatla hazırladığımız Ortak Politikalar Metni’mizde, ülkemiz için dijital devrimi, yeşil dönüşümü ve kapsayıcılığı merkezine alan yeni nesil bir kalkınma stratejisini ortaya koyuyoruz. Mutabakat metnimiz, bu strateji doğrultusunda hukuktan çevreye, temel özgürlüklerden enerjiye, kamu yönetiminden dijital dönüşüme, yoksullukla mücadeleden bilim ve eğitime birçok alanda köklü reformlar öngörüyor. Temel hedefimiz, Türkiye ekonomisini üretken, rekabet gücü yüksek, kaliteli istihdam yaratan ve tek bir vatandaşımızı dahi yatağa aç göndermeyen bir yapıya kavuşturmaktır.

Para, maliye ve finans politikalarının bilim ve evrensel tecrübeye dayanması, öngörülebilir olması ve tüm ekonomik aktörlere güven vermesi, bu hedeflere ulaşmada kilit bir öneme sahip olacaktır. Mutabakat metnimizin ekonomi ve finans bölümündeki 238 adet hedef ve politikayı bu anlayışla belirledik. Temel ekonomik hedeflerimiz kapsamında, enflasyonu 2 yıl içinde kalıcı, düşük tek haneye indireceğiz, hayat pahalılığını sonlandıracağız. Enflasyonla mücadeleyi tavizsiz bir biçimde sürdürürken ortalama büyüme hızını yüzde 5’in üzerine çıkaracak, dolar cinsinden kişi başına milli gelirimizi 5 yılın sonunda en az iki katına yükselteceğiz. 5 yılda en az 5 milyon yeni iş yaratacağız. Ucube sistem sonrasında yeniden gündeme gelen aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız. 5 yılın sonunda yıllık ihracatı 600 milyar dolara, yüksek teknoloji ihracatın payını ise iki katına yükselteceğiz. Merkez Bankası’nın kurumsal kapasitesini ve bağımsızlığını güçlendirmek önemli bir önceliğimizdir. Bu çerçevede Merkez Bankası’na, fiyat ve finansal istikrarı sağlama dışında sorumluluklar yüklemeyeceğiz. Banka üst yönetiminin kendi kanunu dışında görevden alınmasını önleyeceğiz. Bankanın bağımsızlığını ilgilendiren maddelerin Meclis’te nitelikli çoğunlukta değiştirilmesine ilişkin düzenleme yapacağız Bankanın İstanbul’daki birimlerini en kısa sürede başkentimiz Ankara’ya geri taşıyacağız.

Kamuoyunda ‘128 milyar dolar’ olarak bilinen arka kapı döviz satışlarındaki hukuksuzlukların takipçisi olacak, yeni dönemde rezerv yönetimini tam bir şeffaflık içinde yöneteceğiz. Kur korumalı mevduatta yeni hesap açmayacak, mevcut hesapları vadeleri sonunda kapatacağız. Hükümet, bir yandan ülkemizin kaynaklarını şatafat ve gösteriş için israf ederken diğer yandan oluşan kamu açıklarını ve hasarları halının altına süpürerek gizlemeye çalışmaktadır. Bu çerçevede, iktidara gelir gelmez, Cumhurbaşkanı’na bağlı, deneyimli denetim uzmanlarından oluşan Durum ve Hasar Tespit Komisyonu oluşturacağız. İtibar gerekçesine sığınılarak yapılan tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz. Cumhurbaşkanlığı’nı Çankaya Köşkü’ne taşıyacağız. Cumhurbaşkanlığı’na tahsisli saray, köşk ve yalıları halkın kullanımına açacağız. Cumhurbaşkanlığı envanterindeki uçakları satıp yerine orman yangını söndürme uçakları alacağız. Kamu görevlilerinin birden fazla yerden maaş, ücret almasına son vereceğiz. Ülkemizin kaynaklarını, ‘Kanal İstanbul’ gibi rant projeleri yerine tarımsal sulama projeleri için kullanacağız. Kamu-özel iş birliği projelerindeki usulsüzlük ve yolsuzluklarla ilgili tüm hukuki yolları kullanacak, oluşan zararları geri tahsil edeceğiz. Bütçe uygulamalarında keyfiliğe son verecek, mali kural uygulamasını hayata geçireceğiz.

Vergi alanında önceliğimiz, dar ve sabit gelirliler üzerindeki yükü azaltmak ve vergi kayıp-kaçaklarıyla etkili mücadele etmektir. Bu kapsamda, çalışanlar üzerindeki vergi ve sigorta prim yükünü indireceğiz. Her türlü eğitim ve öğretim hizmetindeki KDV’yi düşüreceğiz. İş yeri kira ödemelerinde stopaj oranını sıfırlayacağız. Şoför esnafının 10 yaşın üzerindeki araçlarının yenilenmesinde ÖTV almayacağız. Yolsuzluğun ve haksız kazancın kaynağı olan imar rantlarını kapsamlı ve etkili bir biçimde vergilendireceğiz. Vergi cennetleri üzerinden vergi kayıp ve kaçaklarına son vereceğiz. Kayıt dışılığı OECD ortalamasının altına indirecek, kaynakları yoksullukla mücadelede kullanacağız. Finans politikalarımızın temel hedefi, sermayeyi tabana yaymak, dijital ekonomiyi ve yeşil dönüşümü güçlü bir biçimde desteklemektir. Bu anlayışla hem şirketlerin halka açılmasını hem de çalışanlarının halka açık şirketlere ortak olmasını teşvik edeceğiz. Öz kaynak kullanımına ve sermaye piyasalarından kaynak teminine vergi avantajı sağlayacağız. Sermaye piyasasında güveni sarsan manipülasyon ve piyasa suçlarıyla etkili mücadele edecek, tespit edilen usulsüzlük ve yolsuzlukların sonuna kadar takipçisi olacağız. Sermayesini ve kaynaklarını artırarak Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’na, yüksek teknoloji yatırımlarını ve yenilikçi ve yeşil girişimlere daha fazla destek olma imkanı sağlayacağız. Dijital tabanlı uluslararası bir yeşil finansman kalkınma bankasının kuruluşuna öncülük edeceğiz. İnşaat merkezli bakış açısına son vererek İstanbul’umuzu gerçek anlamda uluslararası bir finans merkezi yapacağız.

İstihdam politikalarını artırmak amacıyla aktif iş gücü politikalarını etkili bir biçimde kullanacak, mesleki eğitime yeni bir bakış açısı kazandıracağız. Bu çerçevede, İŞ-KUR’u, geleceğin mesleklerini önceleyen, dezavantajlı vatandaşların istihdamını gözeten, beceri dönüşümünü destekleyen bir yapıya kavuşturacağız. Çok sayıda ve karmaşık olan istihdam teşviklerini sadeleştirerek uygulanmasını kolaylaştıracağız. Turizm, ulaştırma, dağıtım, medya ve oyun sektörlerindeki yeni nesil iş modellerine özel destekler sağlayacağız. Girişimcilerin ihtiyaç duydukları ortak kullanım tesislerinin sayısını artıracağız. Gençlerin istihdamına yönelik sertifika ve özel eğitim programları geliştirecek, gençlerimiz için garantili yetenek programları başlatacağız. Kadınların iş gücüne katılımını yükseltmek için okul sonrası eğitmenli aktivite merkezlerinin ve kreşlerin sayısını artıracağız. Kadın ev işçilerinin İş Kanunu’na tabi olmasını sağlayacağız. Dezavantajlı grupları dijital dönüşümün parçası yapacak; yazılım, kodlama, e-ticaret uzmanlığı gibi kalifiye eleman olarak istihdamını sağlayacağız. Özel girişimcilik eğitimleri, vergi prim destekleri ve uygun kredi imkanlarıyla engelli vatandaşlarımızın kendi işlerini kurmalarını sağlayacağız. Mesleki eğitim müfredatını, geleceğin meslekleri doğrultusunda güncelleyeceğiz. İş dünyasının etkili olduğu bir okul yönetim sistemi kuracak, mesleki ve teknik okulları sanayi, ticaret, turizm ve tarımsal işletmelerin bulunduğu yerlerde açacağız. İşsizlik Sigortası Fonu’na ödenen işveren katkısının yarısını, kuracağımız ‘Yarına Hazırlık Fonu’ üzerinden, beceri kazandırma projelerine destek için kullanacağız. İşsizlik Fonu’nun amacı dışında kullanılmasını önleyeceğiz. Özetle mutabakat metnimizde yer alan, ancak benim bu sınırlı süre içerisinde sadece beşte birine değinebildiğim politika ve projelerimizle Türkiye’mizi orta gelir tuzağından kurtarıp yüksek gelirli ülkeler arasında sağlam ve kalıcı bir konuma yükselteceğiz.

Ortak Politikalar Mutabakat Metni Toplantısı, Faik Öztrak: “Cumhurbaşkanı 7 Yıllığına Seçilecek, 85 Milyonun Cumhurbaşkanı Olacak”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, şunları söyledi:

Ülkemiz; 200 yıllık modernleşme, 150 yıllık anayasa, 100 yıllık cumhuriyet, 77 yıllık çok partili demokrasi hayatımızın en buhranlı dönemlerinden birinden geçiyor. Millet İttifakı’nı meydana getiren altı siyasi partinin mutfaklarında hazırlanan, altı liderin üzerinde mutabakata vardığı devlet yönetiminde ve ekonomide yaşanan kriz ortamından ülkemizi çekip çıkaracak somut hedefleri, reformları, politikaları ve projeleri içeren ortak politikalar mutabakat metnini bugün milletimizle paylaşıyoruz.

Kontrolsüz güç, güç değildir, felakettir. Milletimiz bunu adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen keyfi, kural tanımaz yönetim altında yaşayarak gördü. Bu yönetim, devletimiz için artık bir beka sorunu oldu. Onun için millet ittifakı; ‘kural tanımaz bu ucube sistem’ yerine kuvvetler ayrılığını tesis eden, özgürlükçü, demokratik, adil, ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ diyor.

Onun için Millet İttifakı; ‘etkin ve katılımcı yasama’, ‘istikrarlı, şeffaf, hesap verir yürütme’, ‘bağımsız ve tarafsız yargı’ diyor. Yasama reformuyla: Meclis’in faaliyetlerinde çoğulculuğu sağlayacak, yeni bir Meclis İçtüzüğü hazırlayacağız. Kanun yapım süreçlerini demokratikleştireceğiz. Meclis’te istişare ve müzakereyi etkisizleştiren ‘torba kanun’ uygulamasına son vereceğiz. Tarafı olduğumuz milletlerarası sözleşmelerden çekilme yetkisinin sadece TBMM’de olmasını anayasal güvence altına alacağız.

Meclis’in, yürütme organını; millet adına denetleme yetkisini güçlendireceğiz. Bütçe hakkı TBMM’nin devredilemez bir yetkisi ve denetim aracı olacak. Meclis’te Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Komisyon başkanı, ana muhalefet milletvekilleri arasından seçilecek.

Yürütme reformuyla; cumhurbaşkanının 7 yıl için sadece bir dönem seçilmesi kuralını getirerek, tarafsızlığını güvence altına alacağız. Cumhurbaşkanı 85 milyonun cumhurbaşkanı olacak. Başbakanı, bakanları yönetimde etkili hale getireceğiz. Yönetimde istikrarı sağlayacak önlemleri alacağız. OHAL yasasından kaynaklanan tüm işlem ve eylemlerin yargı denetimine tabi olmasını sağlayacağız.

Yargı reformuyla, bağımsız ve tarafsız bir yargı için Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu kaldıracağız. Yerine, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki kurul kuracağız. Adalet Bakanı ve müsteşarı Hakimler Kurulu’nda yer almayacak. Hâkimler, idari görevleri bakımdan Adalet Bakanlığı’na bağlı olmayacak. Özel yargılama usullerine özel yetkili mahkemelere son vereceğiz.

Görevini kötüye kullanarak Anayasa Mahkemesi veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hak ihlali kararına yol açan hâkimlere ve savcılara neden oldukları tazminat ve zararın rücu edilmesini sağlayacağız. Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. Savunma mesleğini anayasal güvenceye kavuşturacağız. Ceza yargılamalarında, duruşma salonlarında ‘silahların eşitliği ilkesine’ uygun olarak iddia ve savunmanın fiziki olarak eşit konumda olmasını sağlayacağız. Kadınlar için adli yardımın ve zorunlu müdafiliğin kapsamını genişleteceğiz.

Anayasa Mahkemesi üyeliklerine ‘hülle’ yöntemiyle atama yapılmasını önleyeceğiz.

Seçim ve siyasi partiler mevzuatında; millet iradesinin TBMM’ye en geniş ve en demokratik biçimde yansımasını sağlayacak düzenlemeleri yapacağız. Seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz. Yurtdışında mukim yurttaşlarımızın Meclis’te doğrudan temsilini sağlayacak düzenlemeleri yapacağız.

Siyasi partilere kapatma davası açılması için, TBMM iznini zorunlu hale getireceğiz.

Hürriyetin esas, sınırlamanın ise istisna olduğunu anayasayla açıkça düzenleyeceğiz. Basın özgürlüğünü sağlayacağız. İnternet mevzuatını ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak ve kişilik haklarını ihlal etmeyecek şekilde uluslararası standartlara uygun olarak yeniden düzenleyeceğiz.

Kamu yönetimini; eşitlik, tarafsızlık, liyakat, hukuka uygunluk, etkililik, şeffaflık ilkelerine göre yeniden düzenleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları, ofisleri lağvedeceğiz. Bunların görev ve yetkilerini ilgili bakanlıklara devredeceğiz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak; Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nı İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak, Ticaret Bakanlığı’nı Esnaf ve Ticaret Bakanlığı olarak yapılandıracağız. Hazine’yi Maliye Bakanlığı’ndan ayıracak ve ayrı bir bakanlık şeklinde yeniden yapılandıracağız. Şehircilik ve Afet Yönetimi, Bilişim ve Yenilikçilik bakanlıklarını kuracağız. Siyasi bakan yardımcılıklarını kaldırıp liyakate dayalı müsteşarlık sistemini kuracağız.

Strateji ve Planlama Teşkilatı’nı kuracağız. Yerel yönetimler reformunu hayata geçireceğiz. Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayetine son vereceğiz. Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacağız. Belediyelerin, genel bütçe vergi gelirlerinden aldığı payları artıracağız. Muhtarlık Temel Kanunu’nu çıkaracağız.

Kamuya personel alımında mülakat uygulamasına son vereceğiz. Liyakat ve eşitlik ilkelerini hâkim kılacağız. Şeffaflığı sağlayacağız. Üst düzey görevlerdeki kadın yöneticilerin sayısını arttıracağız. Kamu çalışanları arasında ücret ve maaş adaletini sağlayacağız.

Bir diğer reform alanımız ise yolsuzlukla mücadele. TBMM’de Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kuracağız. Rüşvet ve yolsuzluk suçlarında yargılama süreçlerini hızlandıracağız zaman aşımını kaldıracağız. Bu suçlar af kapsamına alınmayacak. Yolsuzluktan elde edilen ve yurtdışına kaçırılan varlıkları ülkemize geri getirmek için Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuracağız. Pazarlık usulüyle yapılmış tüm ihaleleri geriye doğru tahkik edeceğiz.

Vatandaşlarımızın bilgi edinme hakkını ihlal eden kamu görevlilerinin disiplin, ceza ve tazminat sorumluluğunu artıracağız. Terörizmin finansmanı, rüşvet, yolsuzluk, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti ve diğer kara para yaratan tüm faaliyetlerle, etkin şekilde mücadele edeceğiz. Ülkemizi gri liste ayıbından kurtaracağız. Vergi affı ve varlık barışlarının kara para aklanması aracı olarak kullanılmasını engelleyeceğiz. Kamu İhale Kanunu’nu, Avrupa Birliği normlarına uygun hale getireceğiz.

Siyasi Etik Yasasıyla milletvekillerinin, bakanların, siyasi parti genel merkez yöneticilerinin, il başkanlarının, belediye başkanlarının ve belediye meclis üyelerinin görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine etik dışı aracılıkta bulunmalarını; akraba, eş, dost veya diğer tanıdıklarını kayırmalarını, ayrımcılık yapmalarını engelleyeceğiz. Siyasetin finansmanının, şeffaf ve denetlenebilir olmasını sağlayacağız.

Sözün iyisi az ve öz olanıdır. Winston Churchill’in dediği gibi: Bütün büyük şeyler basittir ve birçoğu tek kelime ile ifade edilir. Özgürlük, adalet, umut gibi… Ülkemizi önce feraha çıkaracak, sonra refaha erdirecek politikaların yer aldığı büyük şeyler vadeden Orta Politikalar Mutabakat Metninin; özgürlük, demokrasi, hukuk, adalet, iyi yönetim, liyakat ve yolsuzlukla mücadele kelimeleriyle ifade edilebilecek bölümlerini kısaca sundum. Teşekkür ediyorum.

Kaynak: chp.org.tr



Bu haber 476 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    12,996 µs