''BELİRLENEN ASGARİ ÜCRETİN DÜŞMESİ ENGELLENMELİ!''

1 Aralık 2015 22:49 tsi
''BELİRLENEN ASGARİ ÜCRETİN DÜŞMESİ ENGELLENMELİ!''

Yakup Akkaya; "Asgari ücretin doğuşunda en önemli faktör, emeğin ve işçinin işverene karşı korunmasıdır'' dedi.

"ADALETSİZ VERGİ SİSTEMİ DEĞİŞMELİ; BELİRLENEN ASGARİ ÜCRETİN DÜŞMESİ ENGELLENMELİ!.."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup AKKAYA; "Asgari ücretin doğuşunda en önemli faktör, emeğin ve işçinin işverene karşı korunmasıdır. Bu ücretin tespitinde işçinin; asgari ölçüler içerisinde; insan haysiyetine yaraşır şekilde yaşama ve çalışma imkânının dikkate alınması gerekir."

Yaklaşık 5,6 milyon işçiyi doğrudan ilgilendiren ve 2016 yılı Ocak ayından itibaren uygulanacak olan asgari ücretin belirlenmesi için Asgari Ücret Tespit Komisyonu yarın toplanacak; milyonlarca işçi ve ailesinin geleceğini belirlemek için görüşmelere başlayacaktır.

Bilindiği üzere asgari ücret, bir ülkede çalışanlar için işverenlerin ödemek zorunda olduğu en düşük ücreti ifade eder. Bu ücretin altında ücret ödenemez. Asgari ücretin doğuşunda en önemli faktör, emeğin ve işçinin işverene karşı korunmasıdır. Bu ücretin tespitinde işçinin asgari ölçüler içerisinde insan haysiyetine yaraşır şekilde yaşama ve çalışma imkânının dikkate alınması gerekir.

Ne yazık ki, ülkemizde asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca işçi açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmiş durumdadır.

7 Haziran 2015 seçimlerine ilişkin CHP'nin; asgari ücretin net 1500 TL olması gerektiğine ilişkin; vaatlerini işverenlere şikayet eden AKP, 1 Kasım seçimleri öncesinde Asgari ücreti net 1300 TL'ye çıkaracağını seçim vaadi olarak öne sürmüş, 64. Hükümet programında da bu vaadini yenilemiştir.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda hükümet tarafından önerileceği belirtilen 1,300 TL'lik asgari ücret teklifi, bir dizi soru işaretini de beraberinde getirmektedir. Öncelikle, kamuoyuna da yansıdığı üzere bu artışın işverene getireceği ek maliyetin yükü, yeni sigorta teşvikleri olarak işçiye, emekçiye yüklenmemelidir. 5510 Sayılı Kanun gereğince sigorta primlerinden yapılacak her indirim, işçinin emekliliğinde düşük emekli aylığına neden olacak bir etki yaratacaktır. Hâlihazırda 2008'den sonra asgari ücretli olarak çalışan ve emekli olan işçilerimiz insanlık dışı emekli aylıklarına mahkûm edilirken bu aylıkları daha da düşürecek uygulamalardan kaçınılmalıdır.

G-20 zirvesinde işverenlere yönelik olarak "karlarından fedakârlık etsinler" denilirken, yine öngörülen artışın yükünün işçiye emekçiye yüklenmemesi gerekir.

Asgari ücretin tespitinde önlem alınmazsa ortaya çıkacak bir diğer sorun ise ücretliler üzerindeki adaletsiz vergi yükünün daha artması olacaktır. Halen uygulanan vergi sistemi nedeniyle asgari ücretliler Aralık ayında % 20 oranı üzerinden vergi vermektedirler. Asıl olan yaşam için zorunlu ücretten vergi almamaktır. Cumhuriyet Halk Partisi asgari ücretlilerden alınan gelir vergisinin, tamamen kaldırılmasını önermektedir. Siyasi iktidar, en azından adil bir gelir vergisi sistemini de düzenlemelidir. Aksi takdirde asgari ücretliler 2016 yılının Eylül ayında ikinci gelir vergisi dilimine girebilecek ve asgari ücret 1.230 TL'ye kadar düşebilecektir.

Yine basında yer alan bazı haberlere göre, İş Yasası'nın 39. maddesindeki "asgari ücretin en geç iki yılda bir belirlenebileceği" hükmüne dayanılarak, asgari ücretin 1.300 TL'ye çıkarılması durumunda 2016 ve hatta 2017 yılında asgari ücrete başka hiçbir artış yapılmayabileceği öngörülmektedir. Oysa yerleşik uygulamada, asgari ücret her yıl yılın birinci ve ikinci altı ayları için ayrı ayrı belirlenmektedir. Bu uygulama sürdürülmediği takdirde, asgari ücrette kayda değer reel bir artış yaşanmayacak; sadece iki yılda yapılacak toplam artış peşin yapılmış olacaktır.

Siyasi iktidar, Ulusal İstihdam Stratejisi, Orta Vadeli Program ile 64. Hükümet programında da dile getirdiği şekilde çalışma hayatını daha da esnekleştirme adına asgari ücretin artışının yanında çeşitli meslekler veya bölgeler için asgari ücreti farklı belirlemeye yönelik bir tavır içine girmemelidir. Bu tür bir yaklaşım, bu ülkenin emekçilerinin kayıt dışına itilmesini ortaya çıkarabileceği gibi; taban ücret belirlenmesinin amacını doğrudan ortadan kaldırıcı bir etki yaratır.

Önerilen 1.300TL'lik asgari ücret, TÜİK tarafından; Ekim 2015 tarihi itibariyle 4 kişilik bir aile için; açıklanan 1.379 TL'lik açlık sınırının da altında yer almaktadır. 2016 yılında belirlenecek asgari ücret; alın teri döken işçilerimizin emeğinin karşılığı olarak 1.500 TL'nin altında olmamalı; asgari ücretin yükü işçiye, emekçiye yıkılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki; gerçek adalet ve kalkınma ancak yaratılanın eşit bölüşülmesiyle gerçekleşebilir.

Bu haber 574 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.