En Sıcak Konular

HASAN DEMİR'E...

1 Kasım 2015 13:54 tsi
HASAN DEMİR'E... Türkiye ve Türk dünyası; insanlığının farkında olan, tevekkülü ile takvasını gösterişsiz ama bî-hakkın yaşayan örnek bir insanı kaybetti.

Hasan Demir'e... 

“İnna lillâhi ve inna ileyhi raciûn”

Allah rahmet eylesin Hasan DEMİR’i kaybetmişiz!

Cümlemin sonuna “!” işâretini özellikle bilerek koydum!

Artık ölüme şaşırmayacak yaştayım ama Sevgili Hasan’ın ölümüne şaşırdım!

Kalem dünyası, gerçek bir münevveri kaybetti.

Yazı dünyası, gerçek bir erbâb-ı kelâmı kaybetti.

Türkiye ve Türk dünyası; insanlığının farkında olan, tevekkülü ile takvasını gösterişsiz ama bî-hakkın yaşayan örnek bir insanı kaybetti.

Ailesi; bir eş, bir baba, bir şeref şahikası kaybetti.

Herkes bir şey kaybetti Sevgili Hasan DEMİR’le ve telâfisi mümkün olmayan bir kayıp..

Ben ise bir dost kaybettim!

Bir dipsiz kuyu mesabesinde sırdaş kaybettim!

Yıllardır rahatsızlığını biliyordum.

Kalbinin, -kendi deyimiyle- bir pile destek olduğunu biliyordum!

Telefonun yaydığı elektrikten, kalbinin pilinin etkilendiğini ve rahatsızlık verdiğini biliyordum.

Çok acil olmazsa aramazdı, ben ise kıyamadığım için arayamaz ama konuştuğumuzda bu sebepten rahatsızlığımızı ve birbirimize özlemimizi paylaşırdık.

Allah rahmet eylesin. Ailesine sabır ve baş sağlığı diliyorum.

Hayatımda tanıdığım en ketum, en sırdaş insanlardan biriydi.

Rabbim nasip etmişti ve yaklaşık sekiz yıl aynı gazetede refikliğin hazzını yaşamıştım. O gazetede köşemi kapattığımda, bana hak vermişti! “Sana yakışanı yaptın Ağabey!” demişti. Sonra Rabbimin sınırsız himmetiyle Yeni Mesaj Gazetesi’nde de refikliğimiz sürdü.

Epeydir yazmıyordu!

Hasan DEMİR yazmıyorsa yazamıyordu anlamıştım ama korkudan arayıp soramamıştım, ey vah ki, ey vah!

Oysa ben aklıma düşen her dostumu, mutlaka arayan bir adamım ve aramak için sebebe de ihtiyaç duymam!

Hasan Hoca’yı rahatsız etmekten korktuğum için arayamamıştım ve ama artık istesem de arayamam!

Sözüne, üstlendiği vazifesine, çok sadık bir adamdı.

Bir gün, Gazetenin Ankara Temsilciliği’nde buluşmak üzere sözleştik. Yer bana yakındı dolayısıyla acele etmedim ama vaktinden bayağı erken gittim.

Arkadaşlarla sohbet falan derken vakit geçmiş, ben Sevgili Hasan’la buluşacağımız saatin geçtiğinin bile farkında değilken, soluk soluğa gelip yığılırcasına koltuğa çökmüştü!

Rahatsızlığını biliyordum.

Rahatsızlığını bildiğimi biliyordu.

Dolayısıyla Hasan’ı beklemenin hiç bir sakıncası ve anormalliği yoktu!

Hasan’ı tanıyan ve bilen herkes de beklerdi zaten ama o bekletmezdi!

Kendisine verdiği zahmetin farkında değilmiş gibi bir de benden beklettiği için özür dilemez mi? Benim, randevularıma hassasiyetimi biliyordu Ömrü kem!

- Hasan ne olur ki yani? Değil 15 dakika seni saatlerce bekleyeceğimi bilmez misin? Diye sitem etmiştim;

- Olur mu Ağabey? Biz henüz peygamberlik verilmeden evvel verdiği sözde durduğu için kendisine Muhammed’ül-Emîn denilen bir Peygamber’in ümmetiyiz. Bize söze uymamak olur mu?

Mehmet Akif’in; “Eğer ben söz vermiş ve söz verdiğim saatte gelememişsem, bilin ki ölmüşüm ve gelin cenaze namazımı kılın!” Dediğini anlatarak; “Söz vermişsem ve ölmemiş-sem gelirim Ağabey” demişti.

Benden önce gitti Allah rahmet eylesin!

Şimdi O beni bekleyecek!

Ne kadar bekleyeceğini veya ne kadar bekleteceğimi bilemiyorum!

Onu Bâr-ı Huda bilir...

Hasan Kardeşimin cenaze törenine de yetişmem mümkün değil!

Yüzlerce kilometre uzaktan, gıyabında Fâtihâ’lar, Yâ-Sîn’ler ikram etmekten başka son görevimi de yapamayacağım!

Hasan DEMİR Kardeşim! Allah şahîdimdir ki ben Sen’den çok razıyım. Allah’ım da razı olsun.

Başta ailesi olmak kaydıyla tanıyan herkesin; tanımayıp kitaplarından ve yazılarından okuyarak bilen her kesin başımız sağ olsun.

Yerini doldurabilecek bir emsâli yok. Yeni bir Hasan DEMİR için de en az elli sene bekleyecek kalem-fikir ve yazı dünyası, benimse o kadar ömrüm yok!

Rabbim seni sevdiklerinle haşretsin Sevgili Kardeşim.

Hz. Peygamber(s.a.a)’imiz, Ehl-i Beyt ve On İki İmam şefaatçin olsunlar.

Kalemim yalnız kaldı, kalbim çok ama çok acıdı Hasan’ım!

Önden gidişine, kalbim kırıldı sanki Can!

“Nûn! Yemin olsun kaleme ve yazanların satır satır yazdıklarına.” (Kalem-1)

“Takva sahipleri için, Rableri katında nimetlerle dolu cennetler vardır.” (Kalem-34)

“DÜNYADA ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN” Vesselâm. Selâm, sevgi, duâ...

 

 Mustafa Aslan - Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ {http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12015228/hasan-demir-e/mustafa-aslan}



Bu haber 653 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,151 µs