YAYIN YASAĞI ''YOK'' SAYILABİLİR Mİ?
2 Aralık 2014 23:28 tsi
Anayasada güvence altına alınmış ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile de örtüşen haberleşme hürriyeti, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, basın hürriyeti ihlâl edilmiştir.
Yayın yasağı, "yok" sayılabilir mi?
Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği, 2014/4205 D. İ. (Değişik İşler) sayılı kararı ile TBMM Soruşturma Komisyonunun çalışmaları konusunda yayın yasağı koydu; rüşvet ve yolsuzluk haber yapılamayacak.
Basında büyük tepkilere neden olan karar, bazı gazeteler ve internet gazeteciliği yapan kimi kuruluşlar tarafından yok sayıldı. Hukukçuların bir bölümü de bunu destekledi.
Ayrıca, yasak kararına karşı Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliği nezdinde itiraz edildi.
Yasak kararını hukuka yatırdığımızda;
* İnsan Hakları Hukukuna
* Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine
* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına (kararlarına)
* Anayasaya
* Basın Kanununa
Aykırı olduğunu görmekteyiz.
Anayasada güvence altına alınmış ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile de örtüşen haberleşme hürriyeti, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, basın hürriyeti ihlâl edilmiştir.
Yasak kararına neden gerek duyulmuştur? Ödeneğin örtülüsü varsa da hırsızlık ve yolsuzluğun üzerini ne ile örteceksiniz; ayakkabı kutularından taşar, yasal dinlemelere takılır, Savcıdan sıyrılır, Meclis soruşturmasına toslar. Yargıdan şimdilik yakasını kurtaran 4 Bakan, yolsuzluk ve rüşvetten şaibeli vaziyette TBMM Soruşturma Komisyonu tarafından soruşturulacak. Ne hikmetse bunlardan birinin ifade vereceği tarihten bir gün önce alelacele, Komisyonun çalışmalarını haber yapamazsınız, yasaklıyoruz, şeklinde Hâkimden karar çıkardılar, yangından mal kaçırırcasına.
Bu kararla vatandaş olarak haber alma özgürlüğüme set çektiğin gibi, Basın hürdür sansür edilemez ilkesiyle Basın Kanununda ve Anayasanın teminatı altında bulunan basın özgürlüğünü de biçiyorsun.
Yayın yasağı konulamaz ilkesinin istisnaları; devletin güvenliği, milletiyle olan bütünlüğü, suça ve isyana teşvik durumlarıdır. Yarası olan gocunur, bu korku ve telâş niçin? Anayasa ve yasada (Basın Kanunu) belirtilen müstesna hallerin hiç biri yok ortada. Olsa olsa vatandaş suça özenebilir; bakan efendiler ve şürekâsı ve de mahdumlar revaçta, itibar onlarda, yargıdan sıvışma onlarda
AKPdeki sıkıntı şu: Yasal dinleme kayıtlarının montaj olmadığı Adli Tıp Kurumu incelemesiyle sabit oldu, yani Savcılığın takipsizlik kararına rağmen şüphelilerin suçu uzman bilirkişi kurumu tarafından delillendirildi. Üstelik Adli Tıp Kurumu Adalet Bakanlığına bağlıdır. Mızrak çuvala sığmadı anlaşılan.
Somut deliller gün gibi aşikâr, bunları örtemediklerinden, aldıkları yayın yasağı kararı ile hiç olmazsa soruşturmayı perdeleyelim, kimseler duymasın, görmesin istediler.
Hukuka aykırı olduğu her hâlinden belli olan yasak kararını yok sayabilir miyiz? Hukuk dilinde buna keenlemyekûn diyoruz, hiç olmamış gibi. Bu deyim eski Borçlar Kanununun 9. maddesinde yer alıyordu. Yenisinde de benzer hüküm var (madde 10) Burada yok sayma sözleşme kurma aşamasında teklifte bulunanın önerisi karşı tarafa ulaşmadan geri çekilirse, teklif yapılmamış yani, yok sayılır.
Mahkeme kararı ne kadar hatalı olursa olsun, bunu yok sayamayız. Kanun yoluna başvurularak, itiraz, temyiz gibi, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru gibi hukuka aykırılığın tespiti istenebilir. Aksi takdirde hakkın tespitini kendimiz yapmış oluruz ki, hukukta buna ihkak-ı hak denir ve yasaktır. Haklı olsak da hakkımızı kendi gücümüzle alamıyoruz (meşru müdafaa-öz savunma- dışında). Yayın yasağı konusunda yasal itiraz yapılmıştır, buradan sonuç alınamazsa son adres Anayasa Mahkemesidir.
Prof. Dr. Ünal Emiroğlu - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12011799/yayin-yasagi-yok-sayilabilir-mi/prof-dr-unal-emiroglu
Bu haber 869 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle