BAŞBAKAN'A ZOR SORU

11 Mart 2014 23:44 tsi

Başbakan Erdoğanla oğlu arasında geçen ses kayıtları yayınlandığından bu yana başbakan bu ses kayıtlarının doğru olmadığını kesin ve net bir şekilde ispatlayacak hiçbir şey yapmadı.

Başbakan'a zor soru

Başbakan Erdoğan'la oğlu arasında geçen ses kayıtları yayınlandığından bu yana başbakan bu ses kayıtlarının "doğru olmadığını" kesin ve net bir şekilde ispatlayacak hiçbir şey yapmadı.

Sadece, "montaj" dedi.

Bakanları da montaj olduğunu "hissetti."

Vekilleri "bu konuşmalar doğru olsa bile kimse inanmaz" dedi.

Yalaka yazarlar "bu paralar fakir fukaraya dağıtılmak için Erdoğan'ın evindeydi" dedi.

Ama başbakan bu iddialardan aklanacağı tek merci olan yargının harekete geçmesi için hiçbir şeyi yapmadı. Daha doğrusu yargının harekete geçmemesi için her şeyi yaptı.

Oysa ortada sadece Türk siyasi tarihinin değil, dünya siyasi tarihinin en büyük yolsuzluk iddialarından biri vardı. Başbakan bu iddialar "iftira" ise net bir şekilde, "doğru" ise de net bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayacak devlet mekanizmalarını devreye sokmalıydı.

Yapmadı.

Yandaş basının Amerika'dan birkaç bin dolara aldığı ve birkaç saat sonra yalanlanan "montajdır" raporuna sığındı.

Oysa kendi tabanı da "acaba başbakanımız bu kayıtların yalan olduğunu, oğlu Bilal ile o tarihte böyle konuşmalar yapmadığını, en basitinden telefonlarının bağlı olduğu GSM operatöründen alacağı raporlarla ortaya koyacağını" bekledi bugüne kadar.

Bu raporları almak çocuk oyuncağı idi.

Ama seçmen boşuna bekledi.

Başbakan istediği kadar "millet bunlara sandıkta hesap soracak" desin.

Sandık, yolsuzluklardan aklanma yeri değildir.

Yolsuzluklar konusunda "sandık" hiç bir şeydir.

Sadece bir "odundur."

Yolsuzluktan aklanma yeri yargıdır.

Başbakan yüzde 70 oy da alsa aklanmış olamayacağı gibi yüzde 10 oy alsa da suçu sabit olmuş olmaz.

Bu işin sandıkla ilgisi yok.

Ortada bir sürü ses kaseti var.

Başbakan kâh evinden para transferi yapıyor, kâh gazete patronuna fırça atıyor, kâh televizyon yayını kestiriyor, kâh yargıya talimat veriyor, kâh spor kulübünün başkan seçimine müdahale ediyor.

Yaptıklarının her biri teker teker Anayasaya aykırı.

Hepsi Anayasayı ihlal suçu.

Hepsi Yüce Divanlık suç.

Başbakan, demokratik açılım diyerek en başta "yargı reformundan" bahsetmişti.

Acaba kendisi o yargıdan neden bu kadar korkuyor?

Bu korku neden?

Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12009129/basbakan-a-zor-soru/muharrem-bayraktar

Bu haber 642 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.