En Sıcak Konular

TSK'YA KUMPASI CEMAAT TEK BAŞINA MI KURDU ?

21 Ocak 2014 23:24 tsi
TSK'YA KUMPASI CEMAAT TEK BAŞINA MI KURDU ? Şimdi gelinen noktada TSK'ya kurulan bu kumpas konusunda AKP'nin de suç ortağı olup olmadığının ortaya konulmasında, kamuoyunun sayın Büyükanıt'ın söyleyeceklerine acilen ihtiyacı var.

TSK'YA KUMPASI CEMAAT TEK BAŞINA MI KURDU ?
 
Başbakan Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı ve AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, 24 Aralık 2013 günü Star Gazetesindeki köşesinde kaleme aldığı "Ellerinde nur mu var, topuz mu" başlıklı yazısında, Gülen Cemaatinin TSK'ya kumpas kurduğunu söylüyor. Bu ifade kamuoyunda bomba etkisi yapıyor. O günden bu güne de devamlı olarak tartışılıyor. Konuyla ilgili Son gelinen nokta olarak ta
Partisinin 14-01-2014 günkü grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, "Sahte ihbar mektuplarıyla, yasa dışı dinlemelerle, sahte delillerle, tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkum edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz. Bütün bunlar hukuk saikiyle, adalet saikiyle, vicdan saikiyle değil, tamamen örgüt saikiyle yapılıyor. Bununla tabi Ben yargının tümünü zan altına asla alamam. Bunun içinde yürütmede var. Bunlar müşterek yapılar ve bir dayanışma içerisinde. 17 Aralıktan bugüne kadar devletin kurumları içerisinde nasıl bir çark kurulduğu, nasıl bir örgütsel yapılanmaya gidildiği net olarak ortaya çıktı." Diyerek, sahte deliller üzerine kurulan Ergenekon ve Balyoz davaları aracılığı ile TSK'nın komutanlarına ağır cezaların verildiğini söylüyor.
Kamuoyundaki ağırlıklı kanaat; Sayın Erdoğan'ın bu sözleri söylemesinin nedeni, AKP'yi köşeye sıkıştırmış olan, yolsuzluk ve rüşvet iddialarına odaklanmış kamuoyu dikkatini, başka yönlere çekmek şeklinde oluyor. Eğer böyle bir köşeye sıkışmışlık olmasaydı, AKP böyle bir şeyi gündeme taşımayacaktı. Çünkü muhtemelen TSK'ya bu kumpası Cemaatle - AKP birlikte kurdular. Eğer ki öyle olmasaydı!.. sayın Akdoğan bu kumpası nereden bilecekti. Şimdiler de geriye dönerek başka gerçekler de hatırlandığında, yani yaşananlara bütünsel bakıldığında, gerçekler biraz daha berraklaşıyor. Ne mi diyorum ?
 
YAŞAR BÜYÜKANIT KONUŞMALIDIR
Başbakan Erdoğan ile BüyüKanıt 4 Mayıs 2007 günü Başbakanın Dolmabahçede ki çalışma ofisinde bir araya geliyorlar. Görüşme yaklaşık olarak 2.5 saat sürüyor. Belli ki çok önemli konular konuşuluyor. Kamuoyunun ciddi şekilde ki sıkıştırmasına rağmen de, O görüşme, o günden bu güne dek iki kişi arasında ki bir sır olarak kalıyor.
Başbakan, 8 Haziran 2009 günü ATV'de katıldığı bir programda bu görüşme için " Bu iki kişi arasında yapılmış bir gizli toplantıdır. Bunu ebediyete kadar açıklamayacağım. Bu görüşme asker - sivil ilişkisinde bir dönüm noktası olmuştur." Derken, 11 Haziran 2009 günü de " Genelkurmay başkanı ile Başbakan bir araya gelmişiz, mahrem bir görüşme yapıyoruz. Bunları açıklamaya mecbur muyuz. Bu görüşme benimle mezara gider. İnanıyorum ki sayın Büyükanıt'ta böyle düşünüyor. Ama açıklamaya kalkarsa o zaman bende tabii görüşmeyle ilgili şeyleri açıklarım." Diyor. Keza kendisinden bu görüşmenin içeriğinin açıklanması istenilen sayın Büyükanıtta, her defasında Başbakanın sözlerine benzer şeyler söylüyor.
Peki Dolmabahçe de ki sır olan bu görüşmeyle, bu gün gündeme getirilen kumpas arasında nasıl mı bir ilişki var . Görünürde yok gibi… ancak akıl edilip te bir takvime bakıldığında, zihinlerde arada bir ilişkinin olabileceği yönünde düşüncelerin oluştuğu hissediliyor . Çünkü 2.5 saatlik o sır görüşmeden kısa bir süre sonra İstanbul Ümraniye de ki bir gece kondu baskınıyla Ergenekon operasyonları başlatılıyor. Bu Süreç o kadar hızla yürütülüyor ki!.. sonunda yüzlerce komutan ve sivil cezaevlerine dolduruluyor. Bugün gelinen nokta da Sayın Başbakan masum insanların bir kumpasla mahkum edildiğini söylerken, bunu Cemaatle birlikte planladıklarını söyleyemiyor. Çünkü onun derdi adaletsizliğin kanattığı vicdanların tamir edilmesi değil , onun derdi içine düştükleri yolsuzluk ve rüşvet bataklığında kendilerini boğulmaktan kurtaracak olan bir ipe sarılmak oluyor.
Şimdi gelinen noktada TSK'ya kurulan bu kumpas konusunda AKP'nin de suç ortağı olup olmadığının ortaya konulmasında, kamuoyunun sayın Büyükanıt'ın söyleyeceklerine acilen ihtiyacı var.
 
GÜNÜN SÖZÜ : BİR SIRRI SAKLAYARAK ADALETE ZARAR VERMEKTENSE ADALET UĞRUNA
ZARAR GÖRMEYİ TERCİH EDERİM. LUDWIG VAN BEETHOWEN

Yalçın Güzelhan - Ortadoğu

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=32860


Bu haber 730 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,537 µs