En Sıcak Konular

ZAMAN YAZARI HAYRETTİN KARAMAN'A FENA DOKUNDURDU

16 Ocak 2014 17:18 tsi
ZAMAN YAZARI HAYRETTİN KARAMAN'A FENA DOKUNDURDU Zaman yazarı Mümtazer Türköne, Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman'a çok fena dokundurdu.

Zaman yazarı Hayrettin Karaman'a fena dokundurdu!

Zaman yazarı Mümtazer Türköne, Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman'a çok fena dokundurdu. Karaman, "Hoca'nın, sonra da fıkıh âlimlerinin bu fetvayı gözden geçirmesi gerekir." dedi.

Zaman yazarı Mümtazer Türköne, Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman'a çok fena dokundurdu. Karaman, "Hoca'nın, sonra da fıkıh âlimlerinin bu fetvayı gözden geçirmesi gerekir." dedi. Peki, Türköne ne demek istedi? Hepsinden öte Hayrettin Karaman bu satırlara ne cevap verecek?
 
İşte Mümtazer Türköne'nin o yazısı:
 
Hayrettin Hoca, rüşvete fetva vermiş oldu mu?
 
Mesele gerçekten mühim; öyle ki bugün Türkiye'nin içinden geçtiği krizin tam zembereğinde Hayrettin Karaman Hoca'nın söz konusu fetvası duruyor. Fetva amacından saptırılmış, istismar edilmiş olabilir.
  
Öyle ise önce  Din İşleri Yüksek Kurulu bu kadar mühim bir mevzuya bigane kalmamalı. Hayrettin Karaman'a sorulan sual ve verdiği fetva, 27 Aralık 2013 tarihli Yeni Şafak'ta, kendi köşesinde mevcut. Devletten ihale alanların, gönülsüz bile olsalar hayır kurumlarına -metazoru- bağış yapmalarına hocamız cevaz veriyor. Ben bu fetvanın, yolsuzluğa ve rüşvete kılıf arayanların önüne çok geniş bir meşruiyet alanı açtığını düşünüyorum. İslam hukukçuları şu suallere cevap vermeli: Bir ihalenin veya hakedişin bir hayır kurumuna bağış şartına bağlanması, ödenen parayı rüşvet olmaktan çıkartır mı? Muhtemelen vatandaşlar da cevaba bağlı olarak şu soruyu soracaktır: Devlete mahsus yetkiler (ihale verme gibi) kullanılarak temin edilen bağışlarla (veya rüşvetle) inşa edilen camilerde namaz kılınır mı, eğitim kurumlarında din öğrenilir mi? Kolayca çözülecek gibi görünen bir sorun; ama mesele maalesef bu kadar basit değil. Hayrettin Hoca'nın açtığı kapıdan girince karşımıza devletin ekonomik iktidarının hüküm sürdüğü çok geniş bir alan çıkıyor. Fıkıh âlimi bu alanı tanımadan muhakeme ve mukayese yürütmemeli.
 
Kamu gücünü istismar ederek çıkar sağlamak sadece rüşvetten ibaret değil. İltimas, irtikap, zimmet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, dolanlı iflas, resmî ihale ve alımlara fesat karıştırma, vergi kaçakçılığı, hayalî ihracat, gümrük kaçakçılığı gibi suçlar, tıpkı rüşvet gibi devlete ait bir yetkiyi suistimal ederek işlenebilir. Amacınız hayır işlemek olunca, suçun niteliği değişir mi? Doğrudan devlet rantının ülke ekonomisinin hemen hemen yarısını kaplayan geniş alanına adım atmış oluyoruz. Devlet rant yaratıyor ve birileri siyaset üzerinden bu ranta kestirme yollar arıyor. Hoca'nın fetvası tam burada her kapıyı açan bir maymuncuğa dönüşüyor. Devlet rantından bağış yapılabilir mi?
 
Devlet dört aracı kullanarak, egemenlik hakkı gereği rakipsiz bir ekonomik güç kullanır: Para basmak, vergi toplamak, hizmet ve mal alıp satmak, kamuya ait (madenler, su kaynakları gibi)  kaynakları tasarruf etmek. Kocaman finans sektörü, devletin mübadele aracı olarak para basma ayrıcalığı üzerinden işlemektedir. Siyasetin birçok kişi için asıl cazip tarafı, devletin bu ekonomik gücünü kontrol etmek ve böylece özel çıkarlar sağlamaktır. Devlet iktidarını kullanarak, devlet marifetiyle oluşan bir ekonomik değer üzerinden para kazanma çabasına  "rant kollama" adı verilir. Cep telefonu ve elektrik üretim lisanslarından, barajlarda toplanan suyun bize satılmasına kadar çok geniş bir alandır bu. "Rant kollama"nın aşamaları vardır. Ruhsatlar, izinler, teşvikler, gümrük kotaları ile devlet doğrudan bir ekonomik değer yaratır. Yaratılan bu değerler sonra birilerinin cebine gider. Adil ve eşit rekabet yok ise, iktidara yakın olanlar büyük gelirler elde ederler. Birileri düzenli olarak siyasî ilişkiler üzerinden bu rantları ele geçirir. Siyasetçi bu gücü yozlaştırarak, iktidarını perçinleme yolları bulabilir. Üçüncü köprü ve havaalanı ihalesi ile, şayet savcılık bir türlü soruşturmadığı Sabah-ATV satışı arasında bir ilişki kurmuşsa, karşımızda büyük çaplı ve organize bir "rant kollama" ve siyasetin finansmanı sorunu çıkmaktadır.
 
Doğru olan, kamunun yarattığı rantı vergilendirip hazineye dahil etmek veya eşit rekabet koşulları ile ekonomiye kazandırmaktır. Erdoğan Bayraktar istifa açıklamasında "kent rantı" için neden kanun çıkmadığını sorgularken, bu "kayıp vergi"ye işaret etmişti. Kısaca bağış için her türlü devlet rantından alınan para, milletin cebine girmesi gereken bir paradır. İhaleyi alan müteahhit de zaten bu bağışı maliyetine eklemektedir. Ucu Beytülmal'e dokunduğuna göre bağış parası "rüşvet" faslına girmektedir"
 
(milligazete.com.tr)

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/Zaman_yazari_Hayrettin_Karamana_fena_

dokundurdu/305428#.Utfo_tJdWbQ



Bu haber 625 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,150 µs