HARAMDAN HAYIR VE SADAKA BİLE OLMAZ
4 Ocak 2014 21:23 tsi
İslam'da esas olan temiz ve helal olan şeylerden yemektir. İslam'a göre insanın yediği ve içtiği ile amelinin direk ilişkisi vardır.
HARAMDAN HAYIR VE SADAKA BİLE OLMAZ
İslam'da esas olan temiz ve helal olan şeylerden yemektir. İslam'a göre insanın yediği ve içtiği ile amelinin direk ilişkisi vardır. Yüce Allah (c.c.) Kur'an-ı kerim'de insanı helal yemeye ve salih amel işlemeye çağırır; Çünkü helal ve temiz olmayan şeylerin yenmesi salih amelin işlenmesine engel olur.
"Ey peygamberler! Temiz (helal) şeylerden yiyin ve salih amel işleyin!" (Mü'minin: 51); "Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların helal ve temiz olanlarından yiyin. Eğer yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız O'na şükredin." (Bakara, 172)
Bu ayeti kerimeye göre Müslümanın yediği ve içtiğinin:
1-Dince yenmesi ve içilmesi yasaklanmamış temiz şeylerden olması; 2-Helal olması; Dince helal ve meşru sayılan yollardan kazanılmış olması gerekir.
"Ey Peygamberler temiz ve helal olan şeylerden yiyin çağrısı" Sevgili Peygamberimizin şahsında tüm insanlara yapılmış genel bir çağrıdır. Bunun içindir ki Sevgili Peygamberimiz "Helal kazanmak her müslümana farzdır" buyurdu ve yine buyurdu ki: "Bir kimse, hiç haram karıştırmadan, kırk gün helal yerse, Allah-ü Teala, O'nun kalbini nr ile doldurur. Kalbine, nehirler gibi hikmet akıtır. Dünya muhabbetini, kalbinden giderir."
HARAM YİYENİN NAMAZI VE DUASI KABUL EDİLMEZ
Peygamberimizin bildirdiğine göre: "Haramdan bir lokma yiyenin kırk gün namazı ve sabah duası kabul olmaz. Haramın bitirdiği et, cehenneme layıktır." (Ramuz el-ehadis: 409/4; Tecrid-i sarih: 4/357; (Riyaz-üs salihın: 1883)
"Bir kimse (hac gibi) uzun yolculuğa çıkar, saçları dağılmış, toz toprak içinde kalmış bir halde ellerini semaya kaldırarak; " Ey Rabbim, Ey Rabbim " diye dua eder (ve dileklerde bulunur). Halbuki yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haramla beslenmiş, böylesinin duası nasıl kabul edilir?" (Müslim, Zekat, 20; Tirmiz, Tefsiru'I-Kuran, 3.)
Abdullah bin Abbas (ra): "Midesinde haram lokma olan kimsenin ibadetlerini Allah kabul etmez" buyurmuştur.
Abdullah bin Ömer buyurdu ki: "Namaz kılmaktan yay, oruç tutmaktan tüy gibi olsanız haram ve şüpheli şeylerden kaçınmadıkça Allah o ibadetlere dönüp bakmaz."
Haramdan korunmanın yolu, dikkatli olmak ve şüphe veren şeylerden uzak durmaktır. İnsan küçük günahlarda korunursa, Allah ta onu daha büyüklerinden korur.
İmam-ı Azam (k.s.) buyuruyor:
"Mideye giren lokmanın, haram veya helal olduğunu bilmedikçe, ibadet ne kadar çok olursa olsun hükmü yoktur.
" HARAMDAN FAKİRE SADAKA OLMAZ "
Devrinin hükümdarı, Seyyid Ebl-Vefa Hazretlerini imtihan etmek istemişti. İhlas ve velayet derecesini anlamak istiyordu. Bunun için, helal yoldan kazanılmış yüz dnarın içine, haram yoldan kazanılmış on dnar koydu. O on dnarın üzerine, kendisinin anlayabileceği bir işaret bıraktı. Bunların hepsini bir kese içine koyarak, adamlarından birine verdi ve " Bunları Eb'l-Vefa'ya götür, talebelerine dağıtsın " dedi. Gönderdiği kimse, Eb'l-Vefa'nın huzruna gelerek, halifenin dediğini söyledi. Eb'l-Vefa Hazretleri, " Keseyi çevir de mührü açılsın " buyurdu. O kimse söylenileni yaptı ve kesenin içindekileri bir tabağa boşalttı. Seyyid Eb'l-Vefa, " Şunları ayır. Şunları da, şunları da " diyerek, halifenin karıştırdığı haram yoldan kazanılmış olan on dinarı birer birer ayırdı. Helal yoldan kazanılmış olan yüz dnarı alıp kabl etti. On dnarı da bir keseye koydurarak, " Bu dnarlar, fakirlere nafaka olarak harcanamaz. Götür kendisi harcasın " diyerek, halifeye geri gönderdi. Halife, on dnarı eline alınca gördü ki, işaretlediği ve haram yoldan kazanılmış olan dnarlar idi. O zaman anladı ki, Tac-ül-arifn Seyyid Eb'l-Vefa Hazretleri, Allahü Teala'nın vel kullarındandır. Cenab-ı Hak sevdiği kullarını haramdan korur.
Bu örnekte de görüldüğü gibi; Haram yoldan kazanılmış para ile Cami, Kur'an kursu ve İmam Hatip okulu gibi hayır kurumları yapılamaz. Yapılsa yapana en küçük bir sevabı olmaz.
Sevgili Peygamberimizin devlet malını yiyenlerin ve aşıranların cenaze namazlarına katılmadığına ve kıldırmadığına dair hadis kitaplarında çok sayıda rivayet vardır. (bak Ebu Davud;Cihad: 133; İbni Mace, Cihad: 34.vb.)
KİŞİNİN ORUCU NAMAZI SİZİ ALDATMASIN
Nitekim Sevgili Peygamberimiz de şöyle buyuruyor:
" Kişinin namazına, orucuna bakmayın; konuştuğunda, doğru konuşup konuşmadığına, kendisine emniyet edildiğinde, güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına; dünya kendisine güldüğünde, takvayı elden bırakıp bırakmadığına (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle değerlendirin. " (Kenzul-Ummal, No: 8435)
Yazımıza Sevgili Peygamber Efendimizle nokta koyalım:
ltrparsa200sl276" Kişinin namazı, orucu sizi aldatmasın. Dileyen oruç tutar, dileyen namaz kılar. Fakat güvenilir olmayanın dini de olmaz. " (Kenzul-Ummal, No: 8436
M. Günay SIDDIKOĞLU - Ortadoğu
Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=15420
Bu haber 1,196 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle