GÜLEN - VEREN
1 Ocak 2014 16:10 tsi
Nurettin Veren henüz satılmamış olan (şimdiki sahibine) "KanalTürk" televizyonunda ve diğer bir, iki televizyonda insana, "hadi ya" dedirtecek şeyler anlatıyordu. Sonra bazı dergi ve gazetelere de mülakatlar vardı.
Gülen-Veren
Başlığa bakarak, gülerek veren insan tiplemesi aklınıza gelmesin. Bu Gülen, Veren başka cinsten
Biri Fethullah Gülen diğeri Nurettin Veren.
Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'in başkanlığındaki, 2004 MGK'sı, "Gülen" yapılanmasının, milli birlik ve bütünlüğümüze kastedebilecek tehlikede bir yapılanma olduğunu, Erdoğan hükümetinin imzasıyla da resmileştirmişti.
Yanılmıyorsam 2005 veya 2006'nın başında Nurettin Veren olayı patlak verdi. 35 yıllık Gülen arkadaşlığını bitiren Veren, ilginç şeyler anlatıyordu. Bu Veren aynı zamanda Gülen'in sağ kolu olarak da tabir ediliyordu. Ama bu patlak, yandaş! candaş! kardaş! Medya tarafından el birliğiyle çabucak kapatıldı. Şimdi pek hatırlayanda yok
Nurettin Veren henüz satılmamış olan (şimdiki sahibine) "KanalTürk" televizyonunda ve diğer bir, iki televizyonda insana, "hadi ya" dedirtecek şeyler anlatıyordu. Sonra bazı dergi ve gazetelere de mülakatlar vardı.
El birliği, dedim ya! Medya, hükümet ve muhalefet bu iddialar üstünde durmadı. Yuvarlatıp, geçiştirdiler. Bazı yazarlar, neden 35 yıl sonra sorusunu sorarken, bir diğerleri Veren'in ailesini öne attı, borçları yüzünde Gülen'i sattığı, iddia edildi. Ölüm tehditleri zaten sıradanlaşmıştı.
Hele Veren ile program, röportaj yapan gazete ve dergilerin ulusalcı, solcu kimlikleriyle tanınmaları, Veren'in haksız olduğunun en önemli kanıtı olarak gösterildi. Ama Veren ne dedi, neleri iddia etti pak konuşulmadı.
Nurettin Veren, 2006 yılında TSK içindeki "Gülen" yapılanmasını ayrıntılarıyla Genelkurmay Askeri Savcılığı'na da anlatmış. Veren, Genelkurmay'a verdiği ifadeyi daha sonra Aydınlık dergisine açıklamıştı. Öyle ya! Yapmadığı bir şeyi (hele hele genelkurmay üzerinden) açıklayacak olsa anında boynuna binilirdi. Ama binilmedi. Demek ki
Askeri Savcılıkta 8 saat görüntülü ifade verdiğini söyleyen Veren, bakın neler demişti;
"TSK'daki örgütlenmeyi sağlayanların başında S.S.A. geliyor. Şimdi (2006 yılı) Amerika'da olduğunu biliyorum. Diğer bir isim de K.Ü. Aynı zamanda denizcilere bakıyor.
"Askerler değişik evlerde, salı günleri misafir edilir, gizli toplantılar yapılır.
"Çeşitli kademelerdeki Fethullahçı subaylar, Gülen'e istihbarat getirir.
"Kurmay Binbaşı seviyesinde subaylar, Gülen'e brifing verir.
"Bazı teğmenler, kılıçlarını Fethullah Gülen'e getirdiler. Bunlar, İzmir'de bir dershanenin üst katında sergilendi ve daha sonra kaldırıldı. Bu teğmenlerin bazıları ordudan atıldı. Bunun üzerine "Ordu, din düşmanı" propagandası yapıldı.
"95 yılında, TSK'dan atılan denizciler Fethullahçılardı.
"Bazı askeri öğrenciler, Fethullahçılardan burs alırlar. Bunlar üst seviyelere geldiklerinde Fethullah'a bağlılıklarını devam ettirirler.
"Fethullah Gülen, 9 Ocak 2005'te Milliyet'te Mehmet Gündem'e verdiği röportajda "Ordu'da Fethullahçı var mı?" sorusuna net bir cevap vermedi." (Aydınlık sayı 1208)
Nurettin Veren ekranlarda neler demişti?
"Ben burada savcılara ihbarda bulunuyorum. Soruşturma başlatsınlar. Beni de sanık veya tanık olarak dinlesinler. Ayrıca elimdeki bütün belgeleri savcılığa vermeye hazırım
"
Bu camianın en önde gelen isimlerinden biri ortaya birçok sosyo-ekonomik, devlet ve ordu içinde illegal yapılanma, dini anlamda neden İslam'a ters düşüldüğüne dair bilgi ve belgelerle savcılara sesleniyor; Gelin, beni tutuklayın. Her şeyi delilleriyle anlatayım" diyor. Ne hikmetse bu açık çağrı hiçbir savcının kapsama alanına girmiyor
Neden?
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12008319/gulen-veren/akin-aydin
Bu haber 572 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle