En Sıcak Konular

''VİZE'' DİYETİ: TÜRKİYE AB'NIN MÜLTECİ KAMPINA DÖNECEK

16 Aralık 2013 14:38 tsi
''VİZE'' DİYETİ: TÜRKİYE AB'NIN MÜLTECİ KAMPINA DÖNECEK AB-Türkiye ilişkilerinde önemli bir konu başlığı olarak AB’nin gündeminden düşmeyen ‘Geri Kabul Antlaşması’, Türkiye’yi adeta mülteci kampına çevirecek

Türkiye, Avrupa'nın kampına dönecek!

Uzun süredir AB-Türkiye ilişkilerinde önemli bir konu başlığı olarak AB'nin gündeminden düşmeyen 'Geri Kabul Antlaşması', Türkiye'yi adeta mülteci kampına çevirecek ve içinden çıkılmaz bir hale getirecek. Gündeme bomba gibi düşen 'Geri Kabul Antlaşması' ve 'Vizesiz AB' konusunda ciddi tartışmalar yaşanıyor.

DİKKAT! İKİNCİ GÜMRÜK ANTLAŞMASI VAKASI

AB'nin yükümlülüklerini yerine getirme şartı karşılığında vize kolaylığı sağlayacağı şeklinde lanse edilen antlaşma ile, 3 yıl boyunca Türkiye, Avrupa Birliği ülkelerine gitmek isteyen yasadışı göçmenlerin çöplüğüne dönecek. 3 yıl içerisinde aldığımız göçmenler ise, Türkiye'nin başına Tansu Çiller döneminde imzalanan Gümrük Antlaşma gibi başına iş olacak! 3 yıl sonra olacaklar ise tamamen net değil… Türkiye'nin ise AB'nin yan çizmesi durumunda Antlaşmayı yok sayabileceği, askıya alabileceği şeklinde bir hüküm olması rağmen, Türkiye büyük bir tuzağın içine çekiliyor. Antlaşma iptalinde göçmenler, Türkiye'nin elinde patlayacak, sosyo-kültürel ve yanı zamanda ekonomik zarar verecek...

AB'nin genişlemeden sorumlu yeni Komiseri Çek Stefan Fule, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı basın açıklamasında, reform sürecinden taviz verilmediği sürece Türkiye'nin sonuna kadar arkasında duracaklarını ifade etmiş, Türkiye'nin Geri kabul Antlaşması'nı sonuna  kadar devam ettirmesini arzuladığı ifade etmişti.

Füle tarafından dile getirilen yasadışı göç ile ilgili açıklamalarda ise, "Yasadışı göç konusunda Türkiye'ye nasıl yardımcı olacağımız konusunda çalışmalar var. Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidenlerin Türkiye'ye geri iadesiyle ilgili birtakım çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu alanlarda ilerleme kaydedilirse, bundan sonraki aşamada vize kolaylaştırma ile ilgili çalışmalara geçilebilir. Bu aşamadan sonra da diğer tüm üye ülkelerin hemfikir olmaları koşuluyla, vizenin kaldırılması ile ilgili adımlar daha kolay atılabilecektir" şeklinde açıklamalarda bulunmuştu. AB, ilk bizden istiyor, sonra size yardım ederim oyununa Türkiye'yi düşürdüğü çok net bir şekilde anlaşılıyor.

 

YASADIŞI GÖÇ, TÜRKİYE'NİN DEĞİL AB'NİN SORUNU

Avrupa ülkeleri Geri kabul Antlaşması ile, Türkiye üzerinden AB'ye gidenlerin Türkiye'ye iadesi sınır güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Öte yandan Türkiye'nin Avrupa'nın başına bela olan göçmen krizini, Türkiye üzerinden çözmeye çalışıyor, bu da, "Yasadışı göç, Türkiye'nin değil AB'nin sorunudur. Türkiye, AB'nin bu sorununa yardımcı olmaya çalışmaktadır" tezini güçlendiriyor. Fule'nin antlaşma sürecince, AB'nin, Türkiye'ye yardımcı olacağını belirtmiş ve "yardımcı olma" adı altında eşleştirme projeleri ile, Türkiye'ye ekonomik yardım teminatı vermişti. Buradan yola çıkılırsa, AB'nin yardımları, Türkiye'ye değil, kendi başına bela olan yasadışı göçmen krizini çözmek için olduğu aşikar!

Fule, bu alanlarda ilerleme kaydedilirse, bundan sonra vize kolaylaştırıcı işlemlere geçilebileceği söylüyor. Yani Türkiye AB'nin yasadışı göç sorununda depo ülke olmayı, olası binlerce ya da on binlerce yasadışı göçmeni ülkesine almayı hele bir garanti etsin ondan sonra size vize kolaylaştırma konusunda adımlar atarız demekten öteye gitmiyor.

Olayın diğer bir boyutu ise, Antlaşmada bir sorun çıkmazsa, Türkiye AB'nin başına bela olan göçmen krizi kendi üzerinden çözerse, vize muafiyeti sağlanacağı dile getiriliyor.

 

TÜRKİYE'YE ÇİFTTE STANDART!

AB kendisi için hayati önem taşıyan geri kabul anlaşması için sonuna kadar bastırıyor ve bu konuda Türkiye'yi ikna etmek için karşılık olarak ilk aşamada "vize kolaylığı" ikramında bulunacağını söylüyor. Batı Balkan ülkelerine geri kabul anlaşması karşılığında vizesiz Avrupa'yı ikram eden AB, Türkiye söz konusu olduğunda çok daha cimri davranıyor. Oysa Sırbistan, Karadağ ve Makedonya ülkesine gönderilen yasadışı göçmeni rota üzerinde bulunan ya Yunanistan ya da Bulgaristan gibi bir AB ülkesine gönderme fırsatına sahipken, Türkiye'ye gelen yasadışı göçmenlerin büyük çoğunluğu Türkiye'de misafir edilmek(!) zorunda kalacak. Sadece Batı Balkan ülkelerine hangi koşullarda geri kabul anlaşması imzalandıysa, Türkiye aynı koşullarda imzalanmasını talep etmesine rağmen, istekleri ise karşılanmıyor.

Antlaşma, olumlu sonuçlanması halinde ise, AB ülkeleri arasında sorun yaratan ve ekonomi çevreleri tarafından eleştirilen vize zorunluluğunun tam anlamıyla kaldırılmasının en iyi şartlarla 2018'i bulabilecek. Türkiye, isteklerinin karşılanmamsına rağmen AB'den bu konuda kesin tarih istiyor, komisyon ise vize kolaylaştırmasının 'uzun vadeli ve kademeli' olduğunu savunuyor. Yani ucu açık bir süreç, Türkiye'yi bekliyor.

Ayrıca,  Türkiye'nin her adımını ipotek altına almaya ve Kıbrıs'ta istediği her şeyi Türkiye'ye dikte ettirmeye çalışan Rum tarafına nasıl güvenip gelecekte vize muafiyeti konusunda veto hakkını kullanmayacağını düşünüldüğünde, nasıl bir bataklığa çekildiğimiz ortada…

 

VİZE BAHANE, AVRUPA MÜLTECİLERDEN KURTULMAYA ÇALIŞIYOR

Vize konusunda Türkiye'ye katı davranan ülkelerin başında Almanya geliyor.Almanya Avrupa Adalet Divanı'nın ve Bavyera Eyaleti İdare Mahkemesi'nin vizenin hukuksuz olduğu yönündeki kararlarına rağmen Türk işadamlarına giriş ve çıkışlarda vize uygulamasında direten ülkelerden biri. Alman yetkililerin özellikle Almanya'da fuarlara katılmak ya da yatırım yapmak isteyen girişimcilere hiçbir gerekçe göstermeden vize vermediği, hatta Schengen vizesi ile Almanya'ya girişlerde bile sorun çıkardığı biliniyor.

Alman gümrüklerinde polis, başka ülkelerin konsolosluklarından aldıkları vizelerle Almanya'ya giriş yapmak isteyen Türkleri geri çevirme hakkına sahip. Ülkedeki en büyük çatı örgütü olan Almanya Türk Toplumu'nun başkanı Kenan Kolat, AB Komisyonu'nun kararını tek yanlı olarak tanımladı ve Türkiye'ye daha çok baskı yapabilmek için vizede kolaylık yapılıyormuş izlenimi yaratıldığını belirtiyor.

 

AVRUPA VİZEYİ KALDIRMA ZORUNDA, TÜRKİYE TAVİZ VERDİ

Uzmanlar ise, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile Türkiye üzerinden AB'ye yasa dışı yollarla giren mültecilerin geri alınmasına yönelik anlaşmayı kabullenmesini hata olarak tanımlıyor ve Avrupa Adalet Divanı'nda görülen 'Demirkan Davası'nın sonucunun vizenin hukuksuzluğunu ortaya çıkaracağını ve ondan sonra vize koşulunun zaten kaldırılmak zorunda kalacağını vurguluyor. Türkiye'de lise öğrencisi olan Leyla Demirkan, Stuttgart kentindeki annesini ziyaret etmek istemiş, ancak Almanya'dan vize alamamış ve ardından Almanya'ya dava açmıştı.  Vize sorunları konusunda uzman avukat Ünal Zeran, Türkiye'nin bu kararı beklemeden Geri Kabul Anlaşması'nı kabullenmesini gereksiz taviz olarak tanımlıyor.

 

PEKİ TÜRKİYE'NİN BAŞINA BELA OLAN GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI İLE NE OLMUŞTU?

Öte yandan eski Başbakanlardan Tansu Çiller döneminde imzalanan Avrupa Birliği Gümrük Anlaşması'nın Türk ekonomisine büyük zararlar verdiği, ticaretin tek yanlı işlediği ve AB'ye yaradığı biliniyor.

Uzmanlar AB Gümrük Anlaşmasının zararlarının şu noktalarda yoğunlaştığı konusunda hemfikir:

Birincisi Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) 1999 ve 2001 krizlerinde ödediği bedeldir. 2000'lerin başında çeşitli ticaret odaları tarafından yapılan çalışmalarda, Gümrük Birliğinin KOBİ'ler üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğu ve yaklaşık 50 milyar dolarlık bir zarara sebep olduğu belirtiliyordu. Fakat krizin atlatılmasından sonra, AB standartlarında yeniden yapılanan KOBİ'lerin, bugün AB ülkelerine yapılan ihracatta önemli bir pay tuttuğunu, yani Gümrük Birliğinin o ilk andaki olumsuz etkisini lehlerine çevirmeyi başardıklarını söylemeden geçemeyiz.

İkinci olumsuzluk, Türkiye'nin kendi dış politikası ve ekonomisi açısından öncelikli gördüğü ülkelere bağımsız bir ticaret rejimi uygulayamamasıdır. Gümrük Birliği gereği, Türkiye AB'nin STA yapmadığı hiçbir ülkeyle STA yapamadığı gibi, AB'nin Ortak Gümrük Tarifesinde belirlenmiş oranlar dışında bir gümrük tarifesini de uygulayamamaktadır. Dahası, AB'nin üçüncü ülkeler için benimsediği, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi'ni de aynen tatbik etmekle mükelleftir. Garip gelebilir ama sık sık "iki devlet, tek millet" oldukları ifade edilen Türkiye ve Azerbaycan arasında bile bir STA yoktur.

Üçüncü olumsuzluk, AB'nin başka ülkelerle STA görüşmeleri yaparken Türkiye'yi müzakere masasına oturtmamasıdır. Kısa süre önce Güney Kore ve Meksika'yla yapılan STA görüşmelerinde yaşananın bir benzeri şimdi AB-ABD müzakerelerinde yaşanmaktadır. Türkiye müzakerelerin dışında tutulmakla birlikte ortaya çıkan sonuçları aynen uygulamaya mecbur bırakılmaktadır.

Geri Kabul Anlaşması Nedir, Önemi Nedir?

Geri kabul anlaşmasıyla, Türkiye kendi toprakları üzerinden Avrupa Birliği'ne kaçak yollardan giden üçüncü ülke vatandaşlarını geri almayı kabul edecek. Geri Kabul Anlaşması yürürlüğe girdikten sonra, karşılıklı olarak izleme süreci başlayacak. Avrupa Birliği Türkiye'nin, Türkiye de Avrupa Birliği'nin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğine bakacak.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türkiye ile aşamalı olarak vizesiz dolaşımı sağlayacak müzakereleri başlatma yönünde karar almasının ardından Türkiye'de birlik ülkelerine Türkiye üzerinden yasa dışı giriş yapan üçüncü ülke vatandaşlarının kabulünü öngören Geri Kabul Anlaşması'nı parafe ederek imzalayacağını açıkladı. AB ülkelerinde yakalanan yasa dışı göçmenler tabi oldukları ülkelere değil, son geldikleri ülkelere gönderiliyor. (MİLLİ GAZETE - OĞUZ ŞAYİR / ÖZEL HABER)


http://www.milligazete.com.tr/haber/Turkiye_Avrupanin_kampina_donecek/301621#.Uq70ENJdUnE


Bu haber 749 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,353 µs