En Sıcak Konular

2001 ''KASITLI KRİZİ''NİN MİMARINA İADE-İ İTİBAR

15 Aralık 2013 15:36 tsi
2001 ''KASITLI KRİZİ''NİN MİMARINA İADE-İ İTİBAR Türkiye’de 2001 krizini körükleyen IMF’nin eski Başkan Yardımcısı Stanley Fischer’ın, kariyerinde adeta iade-i itibar yapılarak 2014 Ocağı’nda FED Başkan Yardımcılığı’na getirilmesi planlanıyor

2001 "kasıtlı krizi"nin mimarına iade-i itibar

Türkiye'de 2001 krizini körükleyen IMF'nin eski Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'ın, kariyerinde adeta iade-i itibar yapılarak 2014 Ocağı'nda FED Başkan Yardımcılığı'na getirilmesi planlanıyor
 
İsrail Merkez Bankası'nın bir önceki başkanı, aynı zamanda Dünya Bankası ve IMF'nin eski üst düzey yöneticisi ve çok ünlü üniversitelerin öğretim üyesi olan  iktisatçı Fischer'e,  eski Hazine Müsteşarları'ndan Mahfi Eğilmez'ın yazısında  Türkiye'de 2001'deki ekonomik programda IMF Başkan Yardımcısı olarak  " kasıtlı hata " yaptığı iddia edilerek,  ABD Merkez Bankası (FED)  başkan yardımcılığı görevinin teklif edildiği bildiriliyor..
Şimdiki Başkan Ben Bernanke'nin ardından Janet Yellen'in ocak ayında yeni FED başkanı olarak göreve başlamasıyla, Yellen'den boşalan koltuğa da ünlü iktisatçı, Stanley Fische'ın oturması bekleniyor..
 

Bernanke'nin hocası 
Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez köşe yazısında Fişher'ı ve 2001 krizinde Türkiye için yaptığı  "kasıtlı hata"yı şöyle anlatıyor:
"ABD'nin en saygın okullarında geçen akademik kariyere ek olarak, Dünya Bankası'nda, IMF'de ve Citigroup'da en üst düzeyde görev yapmış bir iktisatçı. İsrail Merkez Bankası Başkanı olarak görev yaparken Ocak 2013'de bu görevinden ayrılmıştır. Dünyada çok bilinen ve okutulan üç ünlü makroekonomi kitabının yazarı olan Fischer, Fed Başkanı Ben Bernanke'nin doktora tez hocalığını yapmış.
 

IMF krizi körükledi 
Bu kadar önemli bir birikime karşın insanlar hata yapabiliyor. Gerçi bu olayın bir hata olup olmadığı da tartışmalı. Ben de sonradan geriye doğru baktığımda bunu " kasıtlı bir hata " olarak görüyorum. Bugünkü bakış açımla baktığımda dönemin politikacılarına yapısal reformları yaptıramayacağını gören IMF, 2001 krizinin çıkmasına engel olmak bir yana adeta bu krizi körüklemiş gibi görünüyor bana. 2001 krizinin hemen ardından 8 Mart 2001'de Radikal'de yazdığım " Fischer Yanılgısı " başlıklı yazıyı izninizle buradan aynen paylaşmak istiyorum: " Türkiye, 2000 yılı başından itibaren, IMF'nin stand by desteğini de almak suretiyle başarılması güç, üç yıllık bir dezenflasyon programına girdi. Bu programın üç çıpası vardı: (1) Nominal döviz kuru çıpası (ki yarı para kurulu uygulamasına yol açmaktadır), (2) Kamu kesiminin ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasının denetim altında tutulması, (3) Ücret ve maaşların beklenen enflasyona endekslenmesi.IMF'nin Birinci Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda dünya çapında tanınmış bir iktisatçı olan Stanley Fischer, bu programın biçimlendirilmesinde baş rollerden birindeydi. Türkiye'nin, bankacılık kesiminde sorunlar vardı ve bu sorunların zamana yayılarak çok dikkatle ele alınıp çözümlenmesi gerekiyordu. IMF ve Dünya Bankası, bu gerçeği gözardı ederek, Türk bankacılık kesimini aşırı hızlı bir dönüşüme zorladılar. 
 

Baş rol oynadı 
Aşırı zorlama, bankalar arasında önemli bir güven bunalımı yarattı ve bankalar birbirlerine olan kredi hatlarını kesmeye başladılar. Bu gelişme, bankacılık kesiminde bir likidite krizine yol açtı. Fischer, likidite krizini yanlış algılayarak bunun bir "dövize hücum krizi" olduğunu açıkladı. Oysa dövize yönelik talep bankalardan kaynaklanan geçici bir talepti ve dövize hücum söz konusu değildi. Merkez Bankası yetkilileriyle IMF yetkilileri arasında yapılan görüşmeler sonucu Merkez Bankası'nın piyasayı fonlamaktan vazgeçmesi kararlaştırıldı. Önce faizler anormal düzeylere yükseldi sonra likidite krizi gerçekten de dövize hücum krizine dönüştü. Türkiye, bu tür krizlerle geçmişte de karşılaşmıştı. Kasım ayında yaşanan krizde Merkez Bankası yöneticisi olanlar, Rusya krizindeki başarılı yönetimi göstermiş olan kişilerdi. Aynı başarılı yaklaşımı bu krizde de göstermemeleri için hiç bir neden yoktu. Yanlış yönlendirici dışsal etkiler hariç. O da IMF'den geldi.
 
Türkiye'deki yanlış teşhisi adeta kabul etti
Eski Müsteşar Mahfi Eğilmez, Stanley Fischer'ın Türkiye'deki krizi adeta körüklediğini iddia ediyor ve şöyle diyor "Kasım 2000 krizi, Fischer ve IMF yetkilileri tarafından yanlış teşhis edildi. Teşhis yanlış olduğu için önerilen tedavi de yanlış oldu. Şubat krizi yanlış teşhisin adeta bir kanıtı olarak ortaya çıktı. Ekonomi politikaları evrensel uygulamalar değildir. Uygulandığı ülkenin koşullarıyla yakından ilişkilendirilmesi gereklidir.  Fischer IMF'den ayrılması sırasında yaptığı veda konuşmasında, görevde bulunduğu sırada yaşadığı önemli krizlere ve bunların çözümlerine yer ayırdığı halde Türkiye'deki krize hiç değinmiyor. Sanki krizi yanlış teşhis edip ekonomiyi yanlış tedaviye sokmanın sorumluluğunu sessizce kabul eder gibi." 
 
Eğilmez: Ekonomide deneyerek yön bulunmaz 
Hazine eski müsteşarlarından Mahfi Eğilmez köşe yazısında Fischer'in getirileceği FED Başkan yardımcılığı için de şu yorumda bulunuyor. "Küresel ekonomik sistemin en ciddi aşamasında Stanley Fischer en önemli kurum olan FED'in başkan yardımcılığı pozisyonuna geliyor. İnanılmayacak kadar deneyimli. Bazen deneyim zenginliği insanı hata yapmaktan alıkoymuyor. Türkiye'de yaşanan krizi hafızasından silmek yerine arada bir gözünün önüne getirirse, ekonomi politikasının deneyerek yön bulma sanatı olmadığını, ekonomilerin deneme tahtası olarak kullanılmasının tehlikeli sonuçlar yaratabileceğini gözden uzak tutmazsa, FED'in olumlu katkıda bulunmasına yardımda bulunabilir." 
 
Stanley Fischer, hem ABD hem, İsrail vatandaşı 
Dünyanın en önemli parasal ekonomistlerinden biri olarak bilinen Zambia doğumlu Yahudi asıllı 70 yaşındaki Fischer, hem ABD hem de İsrail vatandaşı. Daha önce IMF ve Dünya Bankası'nda önemli görevler yapmış olan Fischer, Beyaz Saray'ın teklifini kabul ederse, ataması Senato'nun onayından geçmek zorunda. Beyaz Saray konuyla ilgili açıklama yapmazken, FED sözcüsü ise adaylıklardan Beyaz Saray'ın sorumlu olduğunu söyledi. Fischer, daha önce parasal genişleme konusunda 'gerekliliğin yanında tehlikeli'olduğu değerlendirmesinde bulunmuştu. Parasal genişleme konusunda güvercin olmayan Fisher'in bu konuda Yellen'e baskı oluşturabileceği düşünülüyor.


Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=92187




Bu haber 826 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,695 µs