En Sıcak Konular

''BAŞBAKAN NE DEMEK İSTEDİĞİ ŞİMDİ DAHA İYİ ANLAŞILIYOR''

12 Aralık 2013 21:55 tsi
''BAŞBAKAN NE DEMEK İSTEDİĞİ ŞİMDİ DAHA İYİ ANLAŞILIYOR'' Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nin görüşülmesi dolayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi adına söz alan Yalçın, Meclis Genel Kurulu'nda konuştu

'Erdoğan ilk Meclis'in ruhuna Fatiha okumuştur'

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Başbakan Erdoğan, PKK'ya verilen tavizlere meşruiyet kılıfı geçirebilmek için " İlk Meclis'in ruhuna geri döndük " demiştir. Aslında Sayın Erdoğan İlk Meclis'in ruhuna Fatiha okumuştur. Hakikat şudur: Birinci TBMM Türk milletinde ittifak eden bir meclistir. Başbakan ise " Kürdistan'daki kardeşlerimi selamlıyorum " diyerek ağzındaki baklayı çıkarmış, bağımsız bir Kürt devletinin yoluna ihanetten asfalt döşemiştir. Bölücü terör örgütü ve uzantıları da bu yoldan ilerlemektedir" dedi
 
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Cumhurbaşkanı cumhurun, yani halkın başkanıdır. Mill" iradenin en yüksek düzeydeki temsilcisi ve orduların da başkumandanıdır; Türk milletinin birliğini ve bütünlüğünü, dirlik ve düzenini temsil eder. O bakımdan Cumhurbaşkanı, halkın birliğini ve dirliğini korumakla mükelleftir" dedi.
 
Cumhurbaşkanlığı Bütçesi'nin görüşülmesi dolayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi adına söz alan Yalçın, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Etnik farklılıkları öne çıkararak milletimizi parçalara ayırmak için hayata geçirilen bütün adımlara öncelikle karşı çıkması gereken makam Cumhurbaşkanlığı'dır.
Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan yıldızlar, milletimizin kurduğu 16 büyük devleti temsil etmektedir. Tarihte Türk devletleri sadece mill" kültür temeli üzerine bina edilmemişler, aynı zamanda yeryüzüne nizam verme iddiası ve ülküsüne dayalı bir medeniyet inşasına yönelmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti de, milletimizin çağdaş medeniyet inşa projesinin son uygulamasıdır.
 
Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de başıdır; mill" irade o makamda temerküz eder. Türkiye Büyük Millet Meclisi ise, yerel farklılıkları bir arada yaşamaya engel teşkil etmeyen Anadolu insanının, bin yıl sınanmış ortak kültür değerleriyle yoğrulduğu bir kurumdur. 1920 yılında Ankara'da toplanan farklı etnik kökenlerden bütün unsurlar Türk milleti şemsiyesi altında buluşmuştur. Bütün vekiller, gerek içeride, gerekse dışarıda Türk adıyla anılmışlar, alt kimlikler ayrılık sebebi olmamıştır.
 
Ortak hedefleri, Anadolu topraklarında yeni bir mill" birlik projesini hayata geçirmek, Türk milletinin egemenlik haklarını kazanmak ve bağımsız bir Türk Devleti kurmak olmuştur.
Üstelik bu hedefe giden yolun haritası son Osmanlı Parlamentosunda çizilmiştir. Son Osmanlı parlamentosunda, Musul ve Kerkük d‰hil olmak üzere bugünkü Anadolu ve Trakya topraklarında yaşayan insanların kader birliği etmesi kararı alınmıştır.
 
O dönemde de bir takım ayrılıkçı unsurlar ortaya çıkıp, dönemin küresel güçlerinin istediği doğrultuda Birinci Meclis'e isyan etmişlerdir. Neticede bölücülük prim yapmamış, mill" irade galip gelmiştir.
Bugün de, konjonktürü fırsat bilen bölücüler dünden daha güçlü şekilde ayrılıkçı taleplerini dile getirmektedir.
Bölücü terör örgütü ve onun temsilcileri, bölgesel özerklik adı altında uydu bir devlet kurma hülyalarını her yerde dillendirmektedir.
Bu cesareti, onlara AKP iktidarının gayri mill" politikaları vermektedir. Çünkü AKP; Cumhuriyet'in temel normlarını değiştirme sevdasına düşmüştür.
AKP; vatandaşlarımızı kaderde, kıvançta ve tasada ortak bir millet olma azminden geri döndürmek ve suyu tersine akıtmak için gayret sarf etmektedir.
 
BAŞBAKAN NE DEMEK İSTEDİĞİ ŞİMDİ DAHA İYİ ANLAŞILIYOR
Hatırlanacağı üzere, bir süre önce Başbakan Erdoğan, PKK'ya verilen tavizlere meşruiyet kılıfı geçirebilmek için " İlk Meclis'in ruhuna geri döndük " demiştir. Başbakan Erdoğan'ın ne demek istediği, şimdi daha iyi anlaşılmaktadır.
 
Aslında Sayın Erdoğan İlk Meclis'in ruhuna Fatiha okumuştur.
 
Hakikat şudur: Birinci TBMM Türk milletinde ittifak eden bir meclistir. Birinci Meclis, Türk milletini tarih sahnesinden silmek isteyenlere karşı var olma davası için Ankara'da toplananların adresidir. Buna en açık delil, Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'dır.
Başbakan ise " Kürdistan'daki kardeşlerimi selamlıyorum " diyerek ağzındaki baklayı çıkarmış, bağımsız bir Kürt devletinin yoluna ihanetten asfalt döşemiştir. Bölücü terör örgütü ve uzantıları da bu yoldan ilerlemektedir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin idari taksimatı bellidir. Türkiye topraklarının bütünlüğünün garantisi millet iradesi ve bu iradenin dayanağı olan yasalardır. Uygulayıcılar, millet iradesine ve yasalara tabi olmak zorundadır.
 
Türkiye'de halen yürürlükte olan bir anayasa vardır. Yenisi yapılıp meclisin veya milletin onayından geçirilmediği sürece mevcut anayasa yürürlüktedir. Devlet gemisini yürütenler bu anayasaya uymakla mükelleftir. Hükümet bu anayasaya göre icraat yapmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde iktidar meşruiyetini kaybeder. İktidar, meşruiyetini sadece milletten aldığı oylardan değil, anayasaya ve yasalara, yani hukuka riayetten alır. Demokrasinin kökü 'demos'tur yani halktır. Demos'u yani halkı parçalara ayırarak uygulanabilir evrensel standartta bir Demokrasi çıkaramazsınız. Kaldı ki hükümetlerin anayasa ve yasalara uymadığı bir ülkede kaos hakim olur. Kaos ise ayrışma ve yıkım getirir. Nitekim AKP sözde demokratikleşme adı altında bölünme ve ayrışma getirmiştir.
 
TÜRKİYE'Yİ ÖZERK BÖLGELERE AYIRMA TEŞEBBÜSÜ
Bazı mahfillerin meşruiyet kazandırmaya çalıştığı özerk yapılanma girişimleri açık bir bölücülüktür ve suçtur. İlk aşamada federatif bir yapıya zemin hazırlamayı amaçlayan bu kalkışma, bir takım yasakların kaldırılması ve demokratikleşme çerçevesinde değerlendirilemez.
Böyle bir suçun TBMM çatısı altında işlenmesi, AKP hükümetinin Türkiye'yi nereye getirdiğinin resmini vermektedir.
Oslo görüşmeleri sırasında kapalı kapılar arkasında PKK'ya verilmiş sözler karşılığında Anadolu topraklarının hayal" nitelendirmelerle bölünmesine izin verilemez.
Türkiye'yi özerk bölgelere ayırma teşebbüsü, meclisin meşruiyetine gölge düşürür.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun dört bir yanı Türk kültür ve medeniyetinin abidevi eserleriyle doludur. Sadece Ahlat'taki Selçuklu eserlerinin varlığı bile özerk devlet hayallerinin suniliğini ve sahteliğini anlatmaya yeterlidir. Bütün bu kültür ve medeniyet değerleri hem oradaki halkın, hem de bütün Türkiye'nin ortak mirası, malı ve vatanıdır.
Türk toplumunu oluşturan unsurları birbirinden ayırmak bölücülüktür, milletin birliğine ve dirliğine kastetmektir.
AKP iktidarı, el ele tutuştuğu kanlı örgütün bölücü başı ve militanlarıyla birlikte bu vatanı adım adım ayrışma uçurumuna sürüklemektedir.
Başbakan Erdoğan, Bismil'de yaptığı bir konuşmada " Bu sadece başlangıç " demiştir. Demek ki Türkiye daha beterini, daha kötüsünü de görecektir.
 
ŞEHİTLERİMİZİN KEMİKLERİ SIZLIYOR
Demek ki bunun arkası gelecek ve Anadolu'da Sevr'i hortlatan bir taksimat yapılmaya çalışılacaktır.
Aziz vatanımızın öteki bölgelerine de kim bilir hangi adlar konacaktır. Türkiye'yi bölüp parçalayan taksimatın devleti yönetenler eliyle yapılıyor olması çok acı ve endişe vericidir.
Sözde Kürdistan seslendirmeleri, " Şehit haberleri gelmiyor " istismarına karışmıştır. Şehit gelmiyor, analar ağlamıyor edebiyatı yapanlar, şehitlerimizin kemiklerini sızım sızım sızlatmaktadır.
AKP demokratikleşme yalanlarıyla kamuoyunu meşgul ederken, Türkiye'nin bazı yerlerinde devlet otoritesinin kaybolduğunu gözlerden kaçırmaktadır. Bölücü terör örgütü PKK, fiilen kurtarılmış bölgeler h‰line getirmeye çalıştığı yerlerde eylemlerini sürdürmektedir.
Başbakan'ın Diyarbakır'da bölücülerle verdiği fotoğraf, 1920'li yılların değil, o dönemin İstanbul'undaki Damat Ferit ruhunun geri döndüğünün işaretidir.
 
BÖLÜCÜLÜK MECLİSE SOKULMAK İSTENİYOR
Mevlanzade Rıfatların rolünü, bugün bölücülük heveslisi siyasi torunları, İngilizlerin entrikacı ve ayrıştırıcı siyasetini de ABD sürdürmektedir.
Görüldüğü gibi bölücülük ve teslimiyetçilik mill" iradenin tecellig‰hına sokulmak istenmektedir.
Ancak MHP var oldukça, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Devlet otoritesi ve hakimiyeti ortadan kalksa da, bölücü örgütün isyan provaları yaptığı bölgelerde h‰l‰ Türk bayrağı dalgalanmaktadır. Orası Türk vatanının asla vazgeçmeyeceğimiz bir parçasıdır.
MHP var oldukça, topraklarımız etnik ayrımcıların sefil iştahına terk edilmeyecektir. Bundan 93 yıl önce olduğu gibi, mill" irade, bölücülüğü ve küresel dayatmaları bugün de bozacaktır.
Bu böyle bilinmelidir."


Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=32100&haber=-39erdogan-ilk-meclis-39in-ruhuna-fatiha-okumustur-39


Bu haber 638 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,872 µs