''BİR ŞEYİN DÜŞMANI VARSA KENDİSİ DE VARDIR''

9 Aralık 2013 18:41 tsi
''BİR ŞEYİN DÜŞMANI VARSA KENDİSİ DE VARDIR''

Her insanın, her milletin, her devletin kendine göre değerleri vardır. Bu değerler milli ve manevi olarak iki başlık altında toplanır ve bu değerler her daim el üstünde tutularak nesilden nesile aktarılır.

"Bir şeyin düşmanı varsa kendisi de vardır"

Her insanın, her milletin, her devletin kendine göre değerleri vardır. Bu değerler milli ve manevi olarak iki başlık altında toplanır ve bu değerler her daim el üstünde tutularak nesilden nesile aktarılır.

Bizim de milli ve manevi değerlerimiz vardır. Hatta bu değerlere en sadık, en fazla titizlik gösteren biziz, bizim milletimizdir, yani Türk Milletidir. Bu sadıklıktan olsa gerek ki, "Allah'ın Askeri" unvanını almış bir milletiz.

Savaşlarla, akılla, bilimle, ilimle bu milleti (Türk Milletini) alt edemeyen, yenemeyen başka millet ve devletler taktik değiştirmiş, bizi kuvvetli kılan milli ve manevi değerlere, söylemlere, simgelere yönelmişlerdir. Bu yöneliş yeni değildir ama artık sonuç istedikleri kesindir.

21. yüzyılla artık alenen yapılan Türkün milli ve manevi değerlerine saldırılar malumunuz. Diyalog süreciyle, İslam itikadında olmayan görüş, düşünce ve uygulamalar neredeyse toplumun tamamına yayıldı. Milli değerlerimizi sulandırma, hafife alma, küçümseme anlayışları ise AKP iktidarları döneminde bizzat en yetkili ağızlardan duyduk, icraatlara şahit olduk.

Şimdi Başbakan, Pınarhisar'dan, kendi kafasındaki milliyetçiliği anlatarak bir haklılık içinde görünmeye çalışılıyor. Ama ne fayda! Bir kez daha yazıyorum; Türk milletinin terazisi İslam'dır. İslam değilsen, babam oğlu olsan bana ne Anlaşıldı mı?..

Tabi Erdoğan ve izinden gidenlerin, "Türk Milleti" kavramına ve özellikle Cumhuriyet değerlerimize karşı takındığı tavır yeni değil. Hatırlarsanız bu zihniyet geçmişte; "Sen ne mutlu Türküm diyene, dersen öbürü de, ne mutlu Kürdüm diyene der" derlerdi. Cumhuriyet değerlerini yüksek sesle olmasa da her daim eleştirirlerdi.

İktidara geldiler, bu eleştiri, yıkım ve yasaklar alenen yapılmaya başlandı. Çok sıkışmadıkça "Türk Milleti, Atatürk" kavramlarını dillerine almadılar. (Gezi olaylarını hatırlayın)

Anıtkabir'deki saygı duruşunu, "sap gibi durma" olarak tariflendirdiler ama gidip durdular. Andımız yasaklandı. 10. Yıl Marşı hafife alındı, dalga geçildi. Milli gün ve bayramlarımıza yeni statüler verilmeye kalkışıldı. Devlet erkanı bu günlere gerekli önem ve ilgiyi göstermemeye başladı

Belki de en önemlisi, bu coğrafyada yaşayan halkların (ki biri de Türk halkıdır), İslam mayasıyla yoğrulup, bir ve beraber olarak ortaya koydukları "Türk Milleti" gerçeği görmezden gelinip, milletin önüne her çıktıklarında 36 farklı etnik yapıdan bahsettiler ve de en önemlisi hep Kürt halkını öne çıkarıp, vurgu yaptılar.

Geldiğimiz durum ortada. Artık bağımsızlık söylemleri Mecliste bile dile getiriliyor. Bebek katilinin özgürlük ve siyaset yapması konuşuluyor vs. Bu tablo kendiliğinden ortaya çıkmadı. Birilerinin taşeronluğunda gerçekleşti. Kim o taşeron!

Geçtiğimiz haftayı "Türk ırkı yoktur" sözü kapladı. Normalde ne bu söz, ne de bunu söyleyen kale alınmazdı. Ama bu bir ideolojinin, bir planın parçası olduğu, bu idealdekilere de "hele dur bakalım" demek için gündem ettik ve edeceğiz de

AKP (MKYK) üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay, "Türk dediğin bir sentezdir zaten. Türk diye bir ırk yok" dedi. Tabi milletimizin her tabakasından anında tepki aldı. Bir vatandaşımızın "Çin Seddi gözüne (!) girsin" tepkisi, anlayan için konuyu bitirmişti zaten. Yasin Bey bu tepkiler üzerine "ak" mantığın her zaman kullandığı moda geçti. Twitter üzerinden " ifadelerinin nerelere çekildiğini hayret ve ibretle izlediğini Türklüğün ırka indirgenemeyeceğini, ırktan öte bir şey olduğunu anlattığım konuşmanın, Türklüğü yok saymak olarak anlaşılması sahiden ibretlik" diye masum ayağına yattı

Hasan Demir ağabeyimizin, Yeniçağ'daki köşesinden (4 Aralık) yaptığı şu vurgu içimizdeki Türk düşmanlarını utandıracak cinstendi (tabi yüz varsa)

"1,5 milyon Ermeni'yi kesmiştir" derken, Türk var.

"Kürtlere asimilasyon uygulamıştır" derken, Türk var.

"Rumların mallarını gasp etmiştir" derken, Türk var.

"6-7 Eylül olayları"nda, Türk var.

"Toprak ve tazminat taleplerinde" Türk var.

"Özerklik kılıfı altında 'bağımsızlık' isterken" Türk var.

"Bartholomeos için Ekümenik Patriklik isterken" Türk var.

Velhasıl, "isterken" Türk var, "Hakkı teslim ederken" Türk, diye bir şey yok. Bunun adı, olsa olsa, alçaklıktır.

Prof. Dr. Yümni Sezen telefon etti, "Hasan Bey" dedi, "Bir şeyin düşmanı varsa, kendisi de vardır!" Vesselâm"

Biz, Türk'üz ve buradayız

Akın Aydın - Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12008031/bir-seyin-dusmani-varsa-kendisi-de-vardir/akin-aydin

Bu haber 544 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.