GÜLEN: ''KOLUM KANADIM KIRIK''
1 Aralık 2013 13:54 tsi
Fethullah Gülen, 2004te MGKda cemaat faaliyetlerinin takibiyle ilgili alınan kararı değerlendirirken, Başbakan Tayyip Erdoğanı hedef aldı.
Kolum kanadım kırık
Fethullah Gülen, 2004te MGKda cemaat faaliyetlerinin takibiyle ilgili alınan kararı değerlendirirken, Başbakan Tayyip Erdoğanı hedef aldı. Gülen, Kolum kanadım kırıldı, dilime de bir kilit vuruldu. Demek o zaman öyle karar verip hep işin üzerine gitmişler dedi.
Dershane kapatmaya 2004te karar verilmiş
MGKda cemaat faaliyetlerinin takibiyle ilgili alınan kararı değerlendiren Fethullah Gülen, Kolum kanadım kırıldı. Demek o zaman öyle karar verip hep işin üzerine gitmişler dedi.
Fethullah Gülen, 2004te MGKda cemaat faaliyetlerinin takibi yle ilgili alınan karara ilişkin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın dershaneleri kapatma mevzusunda ben üç tane bakan değiştirdim bu işi gerçekleştirsin diye sözlerine göndermede bulundu. Gülen, 2004te de bir dayatma olmuş. Eğer daha sonra birileri tarafından Ben kaç defa bu mevzuda bakanları değiştirdim, bu işi yapın filan diye Demek ki o zaman öyle karar verilmiş, sonra art arda bunlar sürekli, o mevzudaki vazifelileri değiştirerek hep bu işin üzerine gitmişler dedi.
Herkul.org sitesinde yayımlanan konuşmada Gülen, bugün AKP hükümetinin dershaneleri kapatma kararının arkasında 2004te alınan MGK kararlarının olduğunu belirterek, şimdi denen, edilen şeylerle şahsen benim kolum, kanadım kırıldığı gibi, dilime de bir kilit vuruldu. ifadelerini kullandı.
Fethullah Gülenin yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
* Sineye çektiğimiz, ama zatında hazmedilemeyen şeyler var. Sabrın gereği, onları sineye çekiyorsunuz, yutkunuyorsunuz; çok rahat olan insanlar gibi hemen boşalmayı düşünmüyorsunuz. Çünkü boşaldığınız zaman, çoklarını kırıp geçirmeniz, rencide etmeniz söz konusu. Başkalarını kırmayayım diye, hazmedilmeyecek şeyleri atıyorsunuz içinize; bu defa siz kırılıp dökülüyorsunuz. İşin aslı bu.
* Bir yönüyle hep hüsn-ü zannımızın kurbanı olduk. Bu mevzuda defaatle boğazlandık. diyebiliriz. Ama hüsn-ü zan mümkün oldukça, hüsn-ü zan etmek ve hüsn-ü zanna kilitlenmek lazım.
* 2004te de bir dayatma olmuş. Eğer daha sonra birileri tarafından Ben kaç defa bu mevzuda bakanları değiştirdim, bu işi yapın filan diye.. Devamı, temadisi olmasaydı, meseleye öyle bakardım. Ama o mevzuyu teyid eder mahiyette beyanların verilmesiyle, öyle bir mesele karşısında, maşerî vicdan karşısında da bana diyecek bir şey kalmıyor.
* Şimdi denen, edilen şeylerle şahsen benim kolum, kanadım kırıldığı gibi, dilime de bir kilit vuruldu. O gün öyle dendi, arkadan da ısrarla işin üstünde duruldu; Atılan o imzaların hakkını yerine getirin!. falan.. gibi, sürç-ü lisan değilse, bir zuhul değilse, bu mevzuda birilerinin dürtüleriyle söylenmiş sözler değilse şayet.. bu şunu-bunu değil, benim kolumu-kanadımı kırdı..
* Her şeye rağmen ben düşünüyorum; Acaba bunu bile nasıl bir hüsn-ü zan yorumuna bağlayabilirim? Bir şey bulamadım şu ana kadar...
Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=91718
Bu haber 821 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle