En Sıcak Konular

TOHUM YALANI

2 Aralık 2013 13:02 tsi
TOHUM YALANI Bakan Mehdi Ekerin de katılımı ile ithalatçı başkan ve ithalatçıların gözetiminde ülke tohumculuk sektörü Antalyada masaya yatırılacak.

Tohum yalanı!

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Hollandalı küresel tohum firmasının Türkiye distribütörlüğünü yapan ve yüzde yüz ithalatçı olan Yıldıray Gençer'in Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) ile ülke tohumculuk sektörü adına manidar bir toplantıya imza atacak. Bakan Mehdi Ekerin de katılımı ile ithalatçı başkan ve ithalatçıların gözetiminde ülke tohumculuk sektörü Antalyada masaya yatırılacak.

Antalya, tarımın en hassas konusu olan tohumculuk sektörünü yakından ilgilendiren bir toplantıya ev sahipliği yapacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile TSÜAB'ın ortaklaşa düzenleyeceği 2'nci Uluslar arası Tohumculuk Çalıştayı'nda, Türkiye tohumculuk sektörünün gelişimi ve dışa açılımı değerlendirilecek. 'Türkiye Tohumculuğuna Küresel Pencereden Bakış' sloganı ile yapılacak çalıştayı önemli kılan tarafı ise; sektöre küresel bakıştan ziyade kime hizmet edeceği konusu oluşturuyor. Bu açıdan çalıştay, yerli ve milli tohumculuk sektörünün geleceğini de yakından ilgilendiriyor.

Öncelikle çalıştayı düzenleyen ve ülke tohumculuk sektörünü yöneten meslek örgütü olan TSÜAB'ın yönetim kurulu başkanlığını yapan Yıldıray Gencer'in, ithalatçı özelliği dikkat çekiyor. Yıldıray Gencer, Hollandalı küresel tohum firması Bejo Zaden'in Türkiye distribütörlüğünü yapıyor. Gençer'in, aynı zamanda 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu'nun istediği yeterliliğe haiz olmadan bu görevine seçildiği ortaya çıkmıştı. 550 tohum firmasının varlığı ile övünülen sektörün tamamen ithalatçı ve kanuni yeterliliği olmayan bir kişi tarafından yönetilmesi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın da buna göz yumması 'yerli ve millilik' açısından manidar bir çelişkiyi ortaya çıkarıyor.

Tohum Toplantısı Büyük Kulüp'te Yapılmıştı

Yıldıray Gencer'in başkanlığını yaptığı TSÜAB, geçtiğimiz aylarda duruşunu sorgulatan önemli bir skandala imza atmıştı. İstanbul'da sanki başka bir mekan kalmamış gibi, 'Marmara Tohumculuk Sektörünün Geliştirilmesi' toplantısı, gizemli özelliği ve masonik bir cemiyet olduğu iddiası ile gündeme gelen Büyük Kulüp'te yapılmıştı. Ülke tohumculuğunu yöneten ve yönlendiren meslek örgütünün tohum toplantısını Büyük Kulüp'te yapması manidar bulunurken, TSÜAB'tan bununla ilgili bir açıklama yapılmamıştı.

İthalatçı Başkandan İthalat Çalışması

Diğer yandan TSÜAB'ın yerli ve milli tohumculuk sektörü yerine daha çok ithalatı ve ithalatçılara yönelik politikalar izlemesi dikkat çekiyor. 2014 yılı Tohumluk İthalatı Uygulama Genelgesi'nin hazırlandığı bir dönemde TSÜAB, başta sebze tohumluğu olmak üzere şeker pancarı ve bazı tohumluklarda gümrük vergilerinin indirilerek ithalatın daha kolaylaştırılmasını istiyor. Bunun için lobi faaliyetlerinde bulunan TSÜAB, bunun en önemli toplantısını geçtiğimiz Kasım ayının başında Kızılcahamam'da yapmıştı. Kızılcahamam'da yapılan istişare toplantısında özellikle sebze ve şeker pancarı tohumluklarının ithalatında istenilen belgelerin kolaylaştırılması, gümrük vergilerinin indirilmesi ve ithalatta yurt içi üretim şartının kaldırılması talep edilmişti. TSÜAB'ın önderliğinde ve çoğunluğunu ithalatçıların oluşturduğu toplantıda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da temsil edilmişti. Bakanlığın böylesine bir istişare toplantısına alet olması ise manidar bulunmuştu.

Tohum çalıştayı'nın sırrı!

2'nci Uluslar arası Tohumculuk Çalıştayı'nın hemen bu istişare toplantısının ardından ve 2014 yılı Tohumluk İthalatı Uygulama Genelgesi'nin öncesinde yapılması, bu çalıştayı daha da anlamlı kılıyor. Çalıştayın vitrininde yerli ve yabancı konuklara yaptırılacak sunumlarla Türkiye tohumculuk sektörünün geldiği noktada nasıl başarılar elde ettiği anlatılacak ancak vitrinin arkasında ise istişare toplantısında olduğu gibi ithalatı kolaylaştıracak adımların atılması için lobi faaliyetleri yapılacak. Gencer ve ithalatçılar için bu çalıştay, arayıp ta bulamayacakları bir zemin olacak.

Tohumda rakamlar ne anlatıyor?

Tohumculukta Türkiye'nin geldiği noktayı daha iyi anlayabilmek için ihracat ve ithalat rakamlarına ayrı bir gözle bakmak gerekiyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, sektörde büyük başarılar elde edildiğini anlatsa da gerçekten öyle mi? En hassas nokta olan İsrail tohumlarında durum ne? Yerli ve millilik konusunda sektöre bakıldığında gerçekten bir başarı söz konusu mu?

Öncelikle şunu belirtelim ki, AKP hükümetinin tohumculuk sektöründe yerli ve millik konusunda bir politikası bulunmuyor. Neredeyse tamamı hibrite kayan ve dış ticarette önemli bir kalemi oluşturan mısır, ayçiçeği, şekerpancarı, patates ve sebze türlerinde üretilen tohumların önemli bir bölümü yabancıların hakimiyetinde bulunuyor. Özellikle hibrit sebze tohumlarında yatırım ve ıslah çalışması yapan, kendi çeşitlerini üretmeye çalışan, bunun için elini taşın altına koyan yerli firmalar yok değil. Ancak bunların sayısı bir elin 5 parmağını geçmiyor. Türkiye'nin geleceğine bu anlamda bütün sermayelerini yatıran, tohum teknolojisinde gelişme sağlayan, Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtarmaya çalışan bu yerli firmaların devlet tarafından desteklenmesi bir tarafa firmalar, bürokrasi ile uğraşmaktan işlerine bile zaman ayıramıyorlar.

Gelelim ihracat ve ithalat rakamlarına. Türkiye'nin, 2012 yılında 197,6 milyon dolar ithalata karşılık 120,8 milyon dolar da ihracatı bulunuyor. Toplam işlem hacmi bakımında Türkiye'nin 15-20 milyon dolarlardan bu noktaya gelmesi bir başarı olarak görülebilir. Ancak yerli tohumculuk konusunda bu rakamlar incelendiğinde aslında Türkiye'nin pekte sevinecek bir durumda olmadığı daha rahat görülebiliyor.

Sebze Tohumu İthalatında İsrail Birinci

ithalat kaleminde de önemli bir ayrıntı bulunuyor. Hibrit sebze tohumculuğunda son yıllarda sayısı 3-5'i geçmeyen yerli firmalar önemli gelişmeler kaydetmiş olsalar da Türkiye, bu kalemde dışa bağımlı durumda. 197.6 milyon dolarlık ithalatın 128,2 milyon dolarını sebze tohumları oluşturuyor. Yani ithalatın yüzde 65'i sebze tohumundan kaynaklanıyor. Sebze tohumu ithalatında ise birinci sırada İsrail bulunurken, bu ülkeden yapılan ithalatın tamamını da sebze tohumları oluşturuyor. İsrail'den 2012 yılında 18.5 milyon dolarlık sebze tohumu ithalatı yapılmış. İkinci sırada ise 15.5 milyon dolarlık sebze tohumu ithalatı ile Tayland takip ediyor.

Domatesin Yüzde 40'ı İsrail'den

TÜİK rakamları ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verilerine göre sebze tohumu ithalatında ise miktar ve değer bakımından ithalata en fazla konu olan ürünlerin başını domates çekiyor. Zaten ithalatın ayrıntısı incelendiğinde bu kendisini gösteriyor. İsrail'den yapılan 18.5 milyon dolarlık ithalatın 16 milyon dolarlık kısmını da tek kalemde domates tohumları oluşturuyor. Yani ülkemize ithal edilen domates tohumunun nerde ise yüzde 40'ını İsrail'den ithal ediliyor.

Ayçiçeği Ve Mısır Tohumunun Ana-Babası Fransa İle Abd'den İthal Ediliyor

İthalatta normal sıralamada İsrail'in önünde bulunan Fransa ile ABD'den ise ihracatı ile övündüğümüz ayçiçeği ve mısır tohumlarının ana-babaları ithal ediliyor. Çoğaltım materyali olarak ithal edilen bu tohumlar, Türkiye'de çoğaltılarak yurt dışına satılıyor.

Tayland'dan yapılan ithalat yüzde 50 arttı

Tayland'dan yapılan ithalatta özellikle 2012 yılında gözle görülür bir artış yaşandı. 2011 ve önceki yıllarda bu ülkeden yapılan ithalat 8 milyon dolar seviyesinde bulunurken, bu rakam 2012 yılında birden 15,5 milyon dolara çıktı. Bu ithalatın da tamamını sebze tohumları oluşturdu. Başta İsrail olmak üzere ABD, Fransa ve Almanya'nın küresel tohum şirketlerinin bu ülkede önemli üretim yaptığı biliniyor.

Yabancılar kazanıyor biz ameleliğini yapıyoruz

Şöyle ki; ihracat kaleminde en önemli ürünü ayçiçeği, mısır ve pamuk tohumları oluşturuyor. 120,8 milyon dolarlık ihracatın 96,7 milyon dolarını bu üç kalem oluşturuyor. Bu üç ürünün sahibi de neredeyse tamamı yabancı tohum firmalarına ait. PIONEER, LİMAGRAIN, SYNGENTA, MONSANTO, KWS ve BAYER gibi küresel tohum firmaları kendi tohumlarını Türkiye'de üretip başta Rusya olmak üzere farklı ülkelere satıyorlar. Yabancıların bu satış işlemleri de Türkiye'nin ihracat kalemine yazılıyor. Yani ihracattan elde edilen asıl katma değer yabancıların cebine girerken, biz bu işin sadece deyim yerinde ise ameleliğini yapmış oluyoruz.  Tohumda ihracat rakamlarına nedense bu gözle hiç bakılmaz. İhracat rakamı bir başarıymış gibi ortaya konulur ancak bunun sahibinin kim olduğu hiç sorgulanmaz. TSÜAB Başkanı Yıldıray Gencer de geçtiğimiz günlerde bazı gazetelere yaptığı değerlendirmede bizim sadece ameleliğini yaptığımız bu üç üründe her yıl yaklaşık 100 milyon dolarlık ihracat yapıldığına dikkat çekmişti.

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/Tohum_yalani/299826#.UpxhE9JdU_w


Bu haber 664 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    20,667 µs