CEMAAT - İSRAİL İLİŞKİLERİ

29 Kasım 2013 23:17 tsi
CEMAAT - İSRAİL İLİŞKİLERİ

Kimin arkasında namaza durduğumuzu, kimin vaazını dinlediğimizi bilmemiz çok zormuş meğer.

Cemaat-İsrail ilişkisi

Kendini Allah'ın yeryüzünü Müslümanlardan temizlemekle görevlendirdiği bir elçi zanneden Baba Bush Irak'a saldırmış, ABD'nin yok edici savaş gücünü Irak halkı üzerine boca etmeye başlamıştı. Savaş, mevcut televizyon kanallarından canlı yayınlarla aktarılıyor, bir bakıma, "ABD işte böyle bir güçtür, karşı koyanı attığı bombalarla insan kıymasına çevirir" mesajı veriliyordu.

Napalm'lar, misket bombaları Bağdat'ın her semtine düşerken minarelerden "Allah-u Ekber" nidaları yükseliyor, bizler de gözyaşları içersinde zalim Amerika ve destekçilerine beddualar ediyor, secdelere varıyorduk.

Savaşın son anlarına doğru gücü tükenen Saddam, İsrail'e bir füze fırlattı. Füze boş bir arazi parçasına düştü. O güne kadar Iraklı çocuklar, kadınlar ve ihtiyarlar için sesi soluğu çıkmayan Sayın Fethullah Gülen televizyonlarda belirdi ve "İsrailli çocuklar kim bilir ne kadar korkmuştur" diye hüngür hüngür ağlamaya başladı. Hayret ettik. O gün çalıştığımız dergide "Bu nasıl Müslümanlık" mealinde yazılar yazıp, hocayı ayıpladık.

Ve o gün bugündür şu sorunun cevabını aradık:

Bir Müslüman, bir İmam "İsrailli çocuklar korkmuştur" diye niye gözyaşı döker? O imam bugüne kadar Filistinli çocuklar için, kolları taşlarla kırılan ve evleri başlarına yıkılan Filistinli, Gazzeli çocuklar için niye ufacık da olsa bir itirazda bulunmadı?"

Din kardeşlerine böyle duyarsız olan bir Müslüman'ın hele bir imamın Yahudi aşkının sebebi ne olabilir?

Yıllar sonra şimdi konusunu hatırlayamadığım bir yazı üzerine eğitimci yazar Mahiye Morgül, "Ben, emekli olduktan sonra İsrail'e gidip askerlik yapan imamlar tanıyorum" mesajı çektiğini hatırlıyorum.

Diyanet camiasını tenzih ederim. Devletin kayıtlarında İsrail'e gidip orada birkaç ay kalan imamlar devlet tarafından zaten biliniyordur.

Dememiz şu

Kimin arkasında namaza durduğumuzu, kimin vaazını dinlediğimizi bilmemiz çok zormuş meğer.

Gündemdeki konumuza dönecek olursak

Cemaatin itibarlı kalemlerinden Emre Uslu 25 Kasım 2013 tarihli Today's Zaman gazetesinde kaleme aldığı "Will the AKP lose the votes? / AKP oylarını kaybedecek mi?' başlıklı yazısında dershanelerin kapatılması sürecinde Hükümet ve cemaat arasındaki dershane gerginliğin en önemli sebeplerinden biri olarak, "Hükümetin İsrail'le olan sorunlu ilişkileri" gösterdi ve bakınız neler söyledi:

"(Gülen hareketi)Türkiye'nin İsrail'le çatışma içinde olmaması gerektiğini düşünüyorlar. Çünkü Gülen hareketi İsrail ile olan çatışmanın Türkiye'yi Batı'dan uzaklaştırdığını ve ülkeyi İran, Rusya ve Ortadoğu'ya yakınlaştırdığını düşünüyor."

Şimdi de Sayın Hasan Karakaya'nın okur hatırlatmasını ibretle okuyalım(Y.Akit,27.11.2013):

Bazı okurlarım da; "Fethullah Hocaefendi'deki değişim"in, "dershaneleri dönüştürme" girişiminden "çok daha önemli" olduğunu vurgulayıp, Hocaefendi'nin; Amerikan dergisi "The Atlantic"e verdiği "mülakat"ı hatırlatıyordu.

Diyorlardı ki;

The Atlantic dergisi Fethullah Hocaefendi'nin, Anti-Semitizm ve Yahudilerle ilgili görüşlerini yayınlamıştı... The Atlantic'in, "Anti-Semitik" olup olmadığı şeklindeki sorusu üzerine Fethullah Hocaefendi; "daha önce Kur'an ayetlerini yanlış anladığını" söyleyerek, sonradan "Yahudilere dair bakışının değiştiğini" açıklamıştı.

Hocaefendi, aynen şöyle demişti:

"Kemali samimiyetle itiraf etmek lazım ki (Yahudilerle ilgili) ayet ve hadisleri yanlış anlamış ve yaptığım izahlarda yanılmış olabilirim. Şunu anladım ve daha sonra belirttim ki Kur'an'da veya sünnette yer alan (Yahudilere yönelik) eleştiri ve lanetlemeler belli bir inanca bağlı insanlara değil, herhangi bir insanda olacak karakteristliğe yapılıyor."

Dergi, İsrail Baş Hahamı Eliyahu Bakshi Doron'un 25 Şubat 1998 yılında İstanbul'da Fethullah Hocaefendi'yi ziyareti sırasında çekilmiş bir fotoğrafı da arşivden bulup yayınlamıştı...

Fotoğrafta, Başhaham Doron, Hocaefendi'ye "bir çini vazo" hediye ederken görülüyordu."

Ne diyelim!

Hocanın böyle bir yaklaşımı var. Papa'ya da "Saygılarını sunarken" Müslümanların Haçlıları yanlış anladığını söylemişti. Nedense Kur'an'ı bin 400 yıldır yanlış anlayan hep Müslümanlar oluyor, meselâ Müslüman bir kadın Hıristiyan yahut Yahudi bir erkekle evlenemez ve bunlar cennete giremez derken, Hoca, Müslüman kadınları Hıristiyan ve Yahudi erkeklere, Hıristiyan ve Yahudileri de cennete göndermeye devam ediyor

Tablo bu.

Şimdi isteyen istediğinin peşinden gitsin. Görürüz kimin yolu cennete, kimin yolu cehenneme çıkacak.

Hasan Demir - Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZEETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12007923/cemaat-israil-iliskisi/hasan-demir

Bu haber 722 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.