En Sıcak Konular

MESLEK LİSELİLER ÇÖZÜM İSTİYOR

31 Ocak 2008 13:25 tsi
MESLEK LİSELİLER ÇÖZÜM İSTİYOR Meslek lisesi mezunlarına üniversiteye girişte uygulanan katsayı, eğitim çevrelerince eleştirilirdi...

ANKARA - Emine Dalfidan/Hande İlbeyi - Meslek lisesi mezunlarına üniversiteye girişte uygulanan katsayı, eğitim çevrelerince eleştirilirken, Türk Eğitim-Sen, meslek lisesi öğrencilerinin en azından eşit şartlarda yarışması gerektiğini bildirdi; Eğitim-Sen ise "sorun katsayı sorunu gibi yansıtılıyor ama asıl sorun sistem sorunudur" görüşünü savundu. Meslek liseleri yöneticileri "eşit şartlar" taleplerini dile getirirken, MEB cephesi de fırsat eşitliği ilkesini de sağlayacak bir yapılanmaya gidilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, üniversiteye girişte ''meslek lisesi öğrencilerinin genel lise öğrencileri ile eşit koşullarda yarışması gerektiğini'' söyledi.
Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, meslek liselerinin birçok sorunu olduğunu kaydetti. Üniversiteye girişte katsayı uygulaması bulunduğunu anımsatan Özcan, ''bu uygulamadan meslek lisesi öğrencilerinin zarar gördüğü'' görüşünü dile getirdi. Özcan, ''Öğrenci elektrik bölümünü bitiriyor ama elektrik mühendisliğine gitmek istediğinde genel lise öğrencisine göre daha dezavantajlı. Meslek lisesi öğrencilerinin en azından eşit şartlarda yarışması gerekiyor'' şeklinde konuştu.
''Meslek liselerinin önündeki sorun yalnızca katsayı sorunu değil. Bu okullar hem teknolojinin gerisinde hem de müfredatlarında sıkıntı var'' diyen Özcan, ara insan gücü yetiştiren bu okullarda hala 1950'li, 1960'lı yılların teknolojisi bulunduğunu kaydetti. Özcan, ''Bu okullardan mezun olan öğrencilerin iş bulabilseler bile bugünkü teknolojiye uyum sağlayamadıklarını'' söyledi.
Özcan, şunları kaydetti:
''Bu okullar gerçekten ara insan gücü mü yetiştiriyor, üniversiteye insan mı yetiştiriyor? Aslında mesleğe yönelik yetiştirmesi gerekiyor. Mezun çocuklarımızla ilgili işadamlarının 'Yetiştirdiğiniz çocuklardan faydalanamıyoruz' diye açık ve net eleştirileri var. mesleki alanda insan yetiştiremiyoruz diye her toplantıda dile getiriyorlar.
Bu okullardan hem ara insan gücü yetiştiremiyorsunuz, hem öğrenciler üniversiteye giremiyor hem de kendisi iş kuracak şekilde yetişmiyor. Bu çocukların günahı nedir? Çözüm olarak diyoruz ki, katsayı sorunu da var elbette ki ama çözümü tek başına yeterli değil. Bu okullar teknolojik bakımdan desteklenmeli ve müfredatları yeniden ele alınarak, çocuklar mesleğe yönelik yetiştirilebilmeli.''

-''ASIL MAĞDURLAR DÜZ LİSELİLER''-

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de 2002-2003 eğitim-öğretim yılında mesleki ve teknik eğitimde 985 bin öğrenci öğrenim görüyorken, 2006-2007 eğitim öğretim yılında bu rakamın 1 milyon 245 bine ulaştığını kaydetti. Meslek liselerinin sorunlarının eğitim sisteminden kaynaklandığını savunan Dinçer, ''Türkiye'de mesleki liselerine giden öğrencilerin oranının genel liselere giden öğrencilerden az olmasının nedeni öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmemesindendir'' dedi.
Eğitim sisteminde bütün sürecin ''üniversiteye girişe endekslendiğini'' belirten Dinçer, mesleki ve teknik liselerin ''değersizmiş gibi gösterildiğini'' söyledi.
Dinçer, şöyle konuştu:
''Sorun katsayı sorunu gibi yansıtılıyor ama asıl sorun sistem sorunudur. Katsayı engelinin, meslek liselerini tercih etmede doğrudan bir engel olduğunu düşünmüyorum. Eğer öyle olsaydı, AKP iktidara geldiğinden bu yana imam hatip liselerindeki öğrenci sayısı artmazdı. Katsayı olmadan önce meslek liselerine talep mi vardı, katsayı olmadan önce sanki öğrenciler akın akın meslek liselerine mi gidiyordu? Sistemin kendisi sorunlu bana göre. Eğer öğrencinin yeteneğine, ilgisine göre yöneltme yapamazsanız olacağı budur. Bana göre şu anda asıl mağdurlar düz lise mezunlarıdır. Çünkü onların bir mesleği bile yok. Bir meslek bile öğrenemeden mezun oluyorlar.''
Öğrencilerin ilgi alanlarına göre yönlendirilmesi gerektiğini ifade eden Dinçer, 2 yıllık meslek yüksekokullarının da kaldırılması gerektiğini savundu. Dinçer, ''Meslek yüksekokullarının çoğu lise düzeyinde eğitim veriyor. Anlamsız yere çocukların 2 yılını çalıyor'' diye konuştu.

-''KATSAYI DEĞİL, GİDEBİLECEKLERİ ALAN ÖNEMLİ''

Ankara'daki Cumhuriyet Ticaret ve Cumhuriyet Anadolu Ticaret Meslek Lisesi Müdürü Mehmet Eren de meslek lisesi mezunlarına ''4 yıllık fakültelere diğer öğrencilerle eşit şartlarda giriş hakkı istediklerini'' dile getirdi. ''Meslek lisesi öğrencilerinin üniversitede devam edebilecekleri alanlarla ilgili sorun yaşandığını'' ifade eden Eren, şöyle konuştu:
''Biz diyoruz ki, katsayı önemli değil. Bizim için önemli olan öğrencilerin mezun oldukları alanla ilgili alanlara devam edebilmeleridir. Bizim tek şanssızlığımız var imam hatiplerle diğer meslek liselerini aynı kefeye koymaları. Bu nedenle sorun aşılamıyor. Meslek konusunda eğitim alan çocuklarının önünün kapanması doğru değil. Örneğin bizde bilişim teknolojileri, muhasebe-finansman bölümleri var. Bilgisayar bölümündeki çocuk bilgisayar mühendisliği bölümüne gidemiyor. Muhasebe-finansman bölümünden mezun oluyor iktisata, işletmeye gidemiyor. Öbür taraftan hiç muhasebe görmemiş birisi bu bölümlere girerken daha avantajlı durumda. Aslında puan önemli değil, biz katsayı derdinde değiliz ama eşit hak verilsin istiyoruz. Bu sorun nedeniyle anne-babalar, veliler çocuklarını meslek liselerine göndermek istemiyor. Baba olsam ben de çocuğumu göndermem. Türkiye'nin geleceği ekonomiye, hizmet sektörüne bağlıysa bu alanda gençleri yetiştirirken önlerinin kesilmesine çok üzülüyorum.
Son yıllarda okula kayıtlarda biraz artış var ama biz kendi çabamızla öğrenci sayımızı korumaya çalışıyoruz.''

-''ÖĞRENCİLERİMİZ BAŞEDEMİYOR''-

Aydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi Anadolu Ticaret Meslek Lisesi ve Ankara Anadolu İletişim Meslek Lisesi Müdürü Çetin Erturan da özellikle iletişim meslek lisesi öğrencilerinin yaşadığı sorunları dile getirdi. İletişim meslek lisesi mezunlarının iletişim fakültelerine giderken düşük katsayı uygulandığına, iletişim fakültelerinin iletişim meslek lisesi öğrencileri için ''alanının devamı sayılmadığına'' işaret eden Erturan, şöyle konuştu:
''Endüstri meslek liseleri kendi alanlarındaki öğretmenlik bölümlerine, 4 yıllık fakültelere girebiliyorlar ama iletişim meslek liselerinin öğretmenlik bölümleri de olmadığı için onlara hiçbir hak verilmemiş. Dolayısıyla iletişim meslek liseleri öğrencilerinin çok iyi alt tabanı olmasına rağmen kendi branşlarının devamı olan basın sektöründe yükseköğretimini yapamıyorlar.''
Aynı sorunun ''muhasebe alanında da yaşandığını'' belirten Erturan, bu alanda eğitim gören öğrencilerin sadece muhasebe öğretmenliğine girerken katsayı avantajından yararlanabildiklerini söyledi. Erturan, ''Bu öğrenciler de genel lise öğrencileriyle aynı şartlarda yarışıyor. Genel lise öğrencilerinin Türkçe, Matematik konusunda daha iyi alt yapıları var. Dolayısıyla bizim öğrencilerimiz onlarla baş edemiyor. Ticaret meslek liselerinden muhasebe öğretmenliğine de girebilen yok. Önleri kapalı'' diye konuştu.
Yükseköğretimde, bu lise türlerinde okuyan öğrenciler için eşit haklar sağlanması gerektiğini ifade eden Erturan, meslek liselerindeki öğrencilerin genel lise öğrencileriyle birlikte aynı sorulara cevap verdiğini, ancak öğrencilere aynı puan verilmediğini kaydetti. Erturan, sözlerine şöyle devam etti:
''İkisi de aynı soruya aynı miktarda cevap verdiği halde, okul başarı puanı ve öğrencinin kendi başarı puanının katsayı çarpımından dolayı öğrenci bir haksızlıkla karşı karşıya. Dolayısıyla bu çocuklar ne kadar çok başarılı olursa olsun sınavda, katsayı çarpanından dolayı hiç bir fakülteye dahil edilemiyorlar.
Hiç bir anne baba da çocuğunun üniversiteye gidemeyeceğini bile bile meslek lisesine kaydetmek istemiyor.''

-ÖĞRENCİ SAYILARI-

MEB'in 2006-2007 verilerine göre mesleki ve teknik liselerde 483 bin 728'i kız toplam 1 milyon 244 bin 499 öğrenci öğrenim görüyor. Genel ortaöğretimde lise 2 milyon 142 bin 218 öğrenci okuyor.
MEB Erkek Teknik Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda 498 bin 269, Kız Teknik Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda 222 bin 787, Ticaret Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda 288 bin 662, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'ne bağlı okullarda 120 bin 668, Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığına bağlı okullarda 35 bin 527, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı okullarda 3 bin 711, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda 911, Açıköğretim Lisesinde de 72 bin 469 öğrenci öğrenim görüyor.
Mesleki ve teknik liselerdeki öğrenci sayıları son yıllarda artış gösterdi. 2001-2002 eğitim öğretim yılında 906 bin olan öğrenci sayısı 2002-2003 eğitim-öğretim yılında 985 bin 575'e, 2003-2004 eğitim-öğretim yılında 1 milyon 50 bin 394'e, 2004-2005 eğitim-öğretim yılında 1 milyon 102 bin 394'e, 2005-2006 yılında 1 milyon 182 bin 637'ye yükseldi.

-KATSAYI-

Meslek lisesi öğrencilerinin yakındığı ''katsayı'' uygulaması, tek sınav sisteminin sistemine geçilen 1999'da başladı. Bu dönemde, öğrenciler üniversiteye girişte lisede okudukları alanla ilgili bir bölümü tercih ederlerse ortaöğretim başarı puanları 0.5 ile eğer alanı dışında bir bölümü tercih ederse 0.2 ile çarpılıyordu. Ayrıca, meslek lisesi öğrencilerine kendi alanlarındaki öğretmenlik programlarına yerleştirilirken ayrıca 0.15 katsayısıyla çarpılan ek puan veriliyordu.
Ancak bu uygulama da 2002 yılında değiştirildi. Halen uygulamadaki bu sisteme göre bir öğrenci lisede okuduğu alanla ilgili bir yükseköğretim programını tercih ederse ortaöğretim başarı puanı 0.8 ile okuduğu alan dışındaki bir programı tercih ederse 0.3 ile çarpılıyor. Ek puan hesaplamasında kullanılan 0.15 katsayısı yerine de 0.24 katsayısı uygulanıyor.

-MEB MÜSTEŞAR YARDIMCISI ÇELİK-

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, ''mesleki eğitimin en önemli sorunun şu an katsayı sorunu olduğunu'' belirterek, ''Vatandaşlar ve öğrenciler tarafından mesleki eğitimin cazip hale gelmesi için aslında kendi dalında bir üst öğrenime giderken mesleki eğitim alan öğrencilere artı bir puan verilmeli'' dedi.
Salih Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''mesleki eğitimde arz talep dengesini gözeten bir yaklaşım olmadığı ve mesleki eğitimin uluslararası bir standarda dayanmadığı için birçok problemleri bulunduğunu'' söyledi. Çelik, ancak 2003 yılında başlatılan mesleki eğitimi geliştirme projesi ile mesleki eğitimdeki yeniden değişim ve dönüşüm çalışmalarını tamamladıklarını anlattı.
Mesleki eğitimde ''hangi mesleğe hangi seviyede ihtiyaç olduğu'' yönünde ilk kez ihtiyaç analizinin yapıldığını belirten Çelik, ''bunu yaparken de sosyal ortakların dahil edilmesinin önemli olduğunu'' dile getirdi. Çelik, mesleki eğitimde modüler program uygulamasına da geçtiklerini, böylelikle öğrencilerin yeterlilik kazanmalarının sağlanma fırsatının getirildiğini belirtti.
Öğrencilerin ''alanda diploma, dalda sertifika'' alacaklarını ifade eden Çelik, öğrencilerin işi yapabilme yeteneğini göstermelerinin zorunlu olduğunu, sertifikayı ise mesleki yeterlilik kurumunun aracılığıyla alacaklarını söyledi. Çelik, böylece, öğrencilerin, öğretmenlerin değerlendirmesiyle diplomayı ,istihdamdaki yeterliliklerini belgelendirmek için de sertifikayı alacağını, bunun okullar arası rekabeti de artıracağını kaydetti.
Bakanlıkça mesleki eğitimde yapılan değişim ve dönüşümün sonucunda son iki yılda yüzde 15'ler oranında öğrenci artışı olduğunu belirten Çelik, öğrencilerin en az yüzde 50'sinin mesleki eğitime yönlendirilmesinin hedeflendiğini kaydetti.

-''EN ÖNEMLİ SORUN''-

Çelik, uluslararası alanda da geçerli olan sertifikayı alan öğrencilerin mesleğini icra ederken uluslararası alanda kullanabileceklerini, bunun farkında oldukları için de mesleki eğitime yöneldiklerini ifade ederek, ''ancak bir üst öğrenime giderken öğrencilerin karşılaştıkları katsayı probleminin onları ürküttüğünü'' ifade etti. Çelik, bunun öğrencilerin bir üst öğrenime devam etme arzularının önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.
Çelik, ''Okul ya da programlar yerine bireylerin yeterliliklerine dayalı ve fırsat eşitliği ilkesini de sağlayacak bir yapılanmaya mutlaka gidilmeli'' diye konuştu.
17. Milli Eğitim Şurası'nda alınan kararlara da değinen Çelik, şunları kaydetti:
''Mesleki eğitimdeki bu katsayı eşitsizliğinin giderilmesi konusunda bir karar var. Bu kararın gereği de yerine getirilecektir diye bekliyoruz. Vatandaşlar ve öğrenciler tarafından mesleki eğitimin cazip hale gelmesi için aslında kendi dalında bir üst öğrenime giderken mesleki eğitim alan öğrencilerine artı bir puan verilmeli. Elektrik bölümünden mezun bir öğrencinin elektrik mühendisi olması kadar doğal bir durum yok. Onun için meslek liseleri katsayı eşitsizliği yerine katsayıda avantajlı duruma getirilmeli, artı puan verilerek teşvik edilmeli. Onun için bu konuda yapılacak düzenlemeyle, moralmen de olsa meslek liselerinin önündeki katsayı engelinin ortadan kaldırıldığında bizim hedefimiz olan en az yüzde 50'sinin mesleki eğitime yönlenmesinin çok zor olmadığını hep birlikte göreceğiz.
Bu konuda da yapılacak değişiklik, inşallah 2008'e yetiştirilir. Yetiştirilmediği taktirde de ama çözülmesi gereken en önemli problemlerden birisi de üniversiteye girişte haksız bir uygulama olan katsayı problemidir. Mesleki eğitimin en önemli sorunu şu anda bu.''

-MİLLİ EĞİTİM ŞURA KARARLARI

Kasım 2006'da yapılan 17. Milli Eğitim Şurasında ,''Ortaöğretimde Kademeler Arasında Geçiş, Yönlendirme ve Sınav Sistemi'' konusunda alınan kararlar şöyle:
''-Genel, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumu öğrencilerinin alanları, ders ağırlıklarına göre yeniden belirlenmelidir.
-Genel, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilerin öğrenim gördükleri alanın devamı niteliğindeki yükseköğretim programlarına geçişlerinde ek puan almaları sağlanmalıdır.
-Yükseköğretime girişte etkili olan Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı (AOÖBP) uygulaması kaldırılarak yerine, belirli sınıflarda yapılacak Merkezi Olgunluk Sınavları'ndan elde edilecek puanın etkili olması sağlanmalıdır.
-Okul türleri örgün eğitim ve uzaktan eğitimi kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi yapılandırılmalı ve bu liselerin açılımları uzmanlardan oluşacak bir kurulca belirlenmelidir: Genel akademik liseler, mesleki ve teknik liseler.
-Mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaştırılması için bilimsel ve rasyonel yöntemler kullanılmalıdır.
-Yönlendirme, rehber öğretmenler başta olmak üzere öğrenciler, veliler, öğretmenler, okul yöneticileri, meslek odaları, yerel yönetimler, resmi ve özel işverenler, yazılı ve görsel medyanın ortak çabaları ile gerçekleştirilmelidir.
-Mesleki ve teknik eğitimi seçen öğrencilerin ilgili kurumlarca ekonomik ve sosyal yönden desteklenmesi sağlanmalıdır.

 

Bu haber 384 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,550 µs