ANDIMIZI MEB 4 YIL ÖNCE BÖYLE SAVUNMUŞTU
13 Ekim 2013 16:35 tsi
Şimdi tarihi 4 yıl öncesine götürelim ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)'nın andımıza karşı açılan bir davaya karşı yaptığı savunmaya bakalım.
Dün savunuyorlardı ama
Türk'üm diye başlayan öğrenci andı demokratikleşme (!) kurbanı oldu.
Tepki çeken icraatlarını savunan hükümet ve ona yakın medya andımız ırkçıydı, kafatasçıydı, şuydu, buydu şeklinde propaganda yapıyor.
Bir peşmerge kanalına yaptığı açıklamada terörist başı Öcalan'ın sözlerinin TBMM'de dillendirilmesi gerektiğini söyleyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Çocuklar her sabah Türk'üm demek zorunda mı" diyerek adeta içindeki kini ortaya koydu.
Çelik aynı röportajında "Bugün yaptıklarımızı 2003 yılında yapsaydık o zaman partimiz kapatılırdı ve ordu yönetime el koyardı. Herşeyin ve her adımın bir zamanı vardır" sözleriyle de hazmettirme politikalarından ipucu veriyordu.
* * *
Evet... Hükümete göre andımız ırkçı, Başbakan Erdoğan'ın danışmanı Yalçın Akdoğan'a göre faşist.
Açıkça ifade edelim buaraya kadar yanlışta olsa kendi içinde tutarlı bir yaklaşım.
Tekrar edelim, son derece yanlış bir karar.
* * *
Amma ve lakin biraz arşiv taraması yapınca işler biraz karışıyor ve hükümetin artık klasikleşen çelişkilerinden biri karşımıza çıkıyor.
Şimdi tarihi 4 yıl öncesine götürelim ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)'nın andımıza karşı açılan bir davaya karşı yaptığı savunmaya bakalım.
2009 yılında andımız kaldırılsın kampanyası başlatan Mazlum-Der bu kapsamda Danıştay'a dava açar.
MEB Danıştay'a şu savunmayı gönderir.
"Öğrenci Andı'nda yer alan ifadeler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırılık taşımamaktadır. Atatürk'ün 'Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir' ifadesi bunun en belirgin ifadesidir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, öğrenci andında geçen her 'Türk, Türküm' vb gibi kelimelerin yalnız bir ırka özgü, ırkçı söylemler olmadığı açık ve net olarak anlaşılmaktadır. Kastedilen yalnızca Türk ırkına mensup insanlar değil, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan halkımızdır. Öğrenci Andı bir bütün olarak değerlendirilmelidir. 'Ne mutlu Türküm diyene' ifadesi ve buna benzer ifadeler, Türk ırkından başka ırkları yok sayan, bir ırkı yüceltmeye yarayan, ırk ayrımcılığına dayalı söylemler değil, tam tersine ülkede yaşayan herkesi eşit oranda kapsayan ve herkesin mutluluğunu amaçlayan ifadelerdir."
* * *
Bakanlığın savunmasını yerinde bulan Danıştay başvuruyu reddeder ve andımıza karşı yapılan bu girişim boşa çıkartılır.
2009 yılında andımız kaldırılsın diyenlere karşı bu savunmayı yapan MEB dolayısıyla da hükümet birden bire "andımızın ırkçı, faşist olduğuna karar verdi ve kaldırdı.
Acaba bu noktaya nasıl gelindi? Hükümet hangi gerekçelerle geri adım attı?
Bu geri adımda hangi çevrelerin ne tür bir etkisi var?
Bu sorunun cevabını sizlerin takdirlerine bırakıyorum.
* * *
Netice itibariyle terörle müzakere sürecinin bir parçası olan demokratikleşme (!) paketinde ilk kurban "Türk'üm" diye başlayan andımız oldu.
Bakalım daha neler göreceğiz!
Gençliğe hitabe ve hatta İstiklal Marşı da bir demokratikleşme operasyonuna kurban gidebilir mi acaba?
Bayram Coşkun - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12007473/dun-savunuyorlardi-ama/bayram-coskun
Bu haber 844 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle