En Sıcak Konular

MA'ŞERİ VİCDAN AYNASINDA BALYOZ GÖRÜNTÜSÜ

13 Ekim 2013 16:21 tsi
MA'ŞERİ VİCDAN AYNASINDA BALYOZ GÖRÜNTÜSÜ Balyoz davası kararının etkileri, sadece yargıda görülmeyecek, elbette maşeri vicdanda ve toplum hayatımızda da kendini gösterecektir.

Ma'şeri vicdan aynasında Balyoz görüntüsü

Balyoz davası kararının etkileri, sadece yargıda görülmeyecek, elbette maşeri vicdanda ve toplum hayatımızda da kendini gösterecektir.
AKP hükümeti sürecinde "hukukun siyasallaştırıldığı" konusundaki yaygın kanaat, Balyoz davası ve kararının üstüne de çökmüş vaziyettedir.
Dolayısıyla ma'şeri vicdan, tatmin oluncaya kadar konuyu irdeleyecektir.
Zira usul ve esas bakımından ma'şeri vicdanı işkillendiren durumlardan söz ediliyor.
"Darbe girişimi" planı üzerine oturtulmuş bir yargılama ve ceza söz konusu… Ancak fiili bir durum yok, "fiili bir darbe" yok, "fiili darbe eylemi"ne dönük bir "kanaat" var. 
Kimi AKP yandaşlarının ve kalemşörlerinin savaş baltalarını bugüne kadar sürekli Türk ordusu ve askerine "indirmeye hazır" bekletmeleri, kuşkuları daha da kuvvetlendirmiştir. 
Gerekçeli karardaki bazı durumlar, yaraya tuz basmış oldu. 
Böylesi bir psiko-sosyal ortamda Balyoz davasında açıklanan gerekçeler usul ve esas açısından akl-ı selim kamu vicdanını mutmain etmiş değildir.
Kuşkuları kuvvetlendiren somut işaretler de var.
Kuvvet komutanlarının Yüce Divan'da yargılanması esası, bu dava için uygulanmamıştır. Bu bağlamda tatmin edici bir gerekçe ortaya konmuş mudur; ben duymadım.
Özel yetkili mahkemeler kapatılırken, sadece bu davalara bakan mahkemeler, eski yetkilerle görev yapmayı sürdürmüşlerdir; bu vaziyetin de izahı yapılmış değildir. Yapıldıysa, bana bildirsin.
Davaya ilişkin "PKK teröristleri bile" "gizli tanık" sıfatıyla dinlenirken; dava sürecinin eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın tanık olarak dinlenilmesine dahi ihtiyaç duyulmamıştır. 
Davanın esası bağlamında da kamuoyunu tatmin etmeyen noktalar hala konuşulmaktadır. 
Deliller arasındaki mantık hatalarının detayına hiç girilemediğine dikkat çekilmekte ise; kamuoyu nasıl mutmain olsun?! 
Mesela, "darbeci" diye nitelendirilen kurmayların "word" dosyası olarak düzenlenmiş 2003 tarihli görevlendirme belgelerinde Microsoft'un "calibri" fontu kullanılmış. ABD'deki Microsoft firması ise "calibri" fontunu piyasaya 2007 yılında çıkartmıştır.
2003 tarihinde bulunmayan bir sokağın isminin nasıl plana girdiğinin gerekçesi ve açıklaması yok. 
Olmayan bir AVM'nın isminin neden 2003'teki bir planda yer aldığı anlatılmadı kararda.
Buna benzer çelişkiler konuşulurken; ma'şeri vicdan elbette kuşkuya düşecektir. 
Yargı, "darbeye teşebbüs etmek" suçu için aranan "cebir ve şiddet"i "maddi cebir ve fiziki kuvvet" olarak anlamıyor; "manevi cebir" olarak genişletiyor. Gerekçeli kararda bu zikrediliyor.
O zaman da, maşeri vicdan, Yargıtay, açık biçimde "darbeye teşebbüs edilmiştir, sokağa çıkma aşamasına kadar gelinmiştir" kararını neye dayanarak veriyor, sorgulamasını yapıyor.
Cezalandırılan subayların ekseriyeti, "darbe planı diye nitelendirilen bir seminer"e katılmış oldukları belirtiliyor. Ordudaki emir-komuta ve hiyerarşi anlayışı dikkate alındığında, böyle bir toplantıya iştirak emri karşısında hiçbir askerin hayır diyemeyeceği göz önüne alınmış görünmüyor.
Yargıtay, "somut bir darbe planı"nın varlığından bahsediyor. Girişimden, "manevi cebir"den söz ediyor. 
Lakin "darbe eylemi"nden söz etmiyor, fiili bir durumdan söz etmiyor, "maddi bir cebir"in varlığını delillendirmiyor. 
Son aşamada ise "fiziki cebrin geleceği"ni kaydediyor.
Gerekçeli kararda, hangi sanığın, nasıl bir icra hareketine ve "fiili darbe teşebbüsüne" iştirak ettiği konusunda bir açıklama da yok.
Seminere katılıp, aynı sıralarda oturan ast rütbelilerden biri cezalandırılırken, diğerinin tahliye edilme gerekçesi de anlaşılamıyor.
Bu haliyle kararın ma'şeri vicdanı tatmin etmesi elbette zordur.
Türk milleti, ma'şeri vicdan aynasında Balyoz'un, dosyada adı geçen "darbeci namlı askerler"e değil, kendisine, Türk milletine indirildiği görüntüsünü seyretmektedir, seyredecektir. 
Maşeri vicdan, bu kararın siyasi faturasını, iktidarı sürecinde "hukukun siyasallaştırıldığına kanaat" ettiği AKP'ye kesecektir.

Mehmet Emin Koç - Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12007459/ma-seri-vicdan-aynasinda-balyoz-goruntusu/mehmet-emin-koc



Bu haber 765 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,167 µs