BAŞBAKAN KUTSAL BİR VARLIK MIDIR?
28 Eylül 2013 11:37 tsi
Eğer 28 Şubatta Müslüman kesimi dozer gibi ezen militer, din karşıtı baskılar olmasaydı bugün AKPnin yeteneksiz kadrolarını ülke yönetiminde görmeyecektik.
Başbakan kutsal bir varlık mıdır?
Siyasetçilerin sürekli referans yaptıkları alanlardan biri dindir. Din, bu ülkede siyasetin şekillenmesinde en önemli etkendir. Ekonomiden de, dış politikadan da önemli bir etkendir. Yıllardan beri bu ülkede başörtüsü, imam hatip, Kuran Kursu yasağı gibi konuların sürekli gündemde olması ve bu konulardan beslenen politikaların ve politikacıların zafer kazanması boşuna değildir.
AKPnin de beslendiği pınar burasıdır.
Eğer 28 Şubatta Müslüman kesimi dozer gibi ezen militer, din karşıtı baskılar olmasaydı bugün AKPnin yeteneksiz kadrolarını ülke yönetiminde görmeyecektik.
Ve bu kadroların ülkeyi savaştan beter hale getirip bununla övünür hale gelmesini yaşamayacaktık.
Bu bağlamda başbakan Erdoğanın önemli bir lokomotif görevi üstlendiği açıktır.
Yıllardan beri yandaş medya, AKP tabanına Erdoğanın bu ülkede dinin yegane hamisi, dinsiz olarak vasfedilen askere ve CHPye karşı tek direnç noktası olduğu fikri o kadar çok aşılanmıştır ki, halk artık karşılarında bir siyasi liderden çok bir siyasi mehdi görmeye başlamıştır.
Mübalağa yaptığımı mı zannediyorsunuz?
İşte birkaç örnek:
Erdoğan bizim için ikinci peygamber gibidir. (AKP Aydın İl Başkanı İsmail Eser)
Başbakanımızın doğduğu şehirler mübarektir. (Egemen Bağış)
Başbakanın yaptığını yapmak sünnettir. (Agâh Kafkas, Sağlık Bakan Yardımcısı)
Başbakanımızın çıkacağı televizyon yere konmaz. (AKP Çayeli Belediye Başkanı Rıza Çakır)
Başbakana dokunmak bir ibadettir. (AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin)
Tayyipi üzmek Allahı üzmektir. (Çakma şair Fatma Durmuş)
Erdoğanın, il başkanları, milletvekilleri, danışmanları, belediye başkanları, hayranları Onu hâşâ Peygamber rütbesine çıkartarak ona kutsal bir kişilik atfederek hâşâ Onu üzenin Allahı üzdüğünü söyleyerek en açık anlatımla şirke bulaşıyorlar.
Erdoğanın Firavun diye suçladığı Sisiye bile Mısırda böylesine ifrat ötesi şirke kaçan övgüler yapılmamıştır.
Ama Erdoğan bu benzetmelerden hayli memnun olmalı ki, Onu kutsallaştıran kadrolar yine etrafında, senden büyük Allah var ey başbakan, ben yalan söyleyemem diyen müezzin Kayabaşı köyüne sürülmektedir.
Padişahların bile yanında gururlanma padişahım, senden büyük Allah var diyen kulları vardı ama bugünkü kullar gururlan ey padişah! Gün de senin devran da senindir! diyerek başbakanın etrafında ifrat dağları örmektedirler.
Bu ifrat dağları içinde, her dediği doğru, her yaptığı kutsal, her adımı lahuti olarak addedilen başbakanı o çok bahsettiği MUHAMMEDİ ÇİZGİYE DAVET EDİYORUZ.
Bu çizgi Çamlıcaya bin tane cami bile dikmekle elde edilecek bir çizgi değildir.
Bu çizgi İslamın özünü, kaynağını gerçek Muhammedi pınarı bulmakla ve bu pınarın başında bulunanları işitmekle olur.
Aksi hüsrandır.
Atatürke Kâbe Arabın olasın/bize Çankaya yeter diyerek onu ilahlaştıran Kemalist müşriklerin yerine, bugün Müslüman bir lideri putlaştıran Müslüman müşriklerin türemiş olmasının sebepleri iyi irdelenmelidir.
Aslında bu yazımızda Erdoğanın Hz. Muhammed tek önderimiz ifadesini yorumlayacaktık ama yerimiz bitti.
Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİhttp://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12007300/basbakan-kutsal-bir-varlik-midir/muharrem-bayraktar
Bu haber 678 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle