En Sıcak Konular

TÜRK - İSLAM MEDENİYETİNİN TEMELİ: DİL ESTETİĞİ

11 Eylül 2013 20:48 tsi
TÜRK - İSLAM MEDENİYETİNİN TEMELİ: DİL ESTETİĞİ İslam, bir estetik dinidir, güzellik dinidir, güzelduyusal bir dindir. Güzele, güzelliğe birinci derecede önem veren bir dindir.

Türk-İslam medeniyetinin temeli: Dil estetiği

İslam, bir estetik dinidir, güzellik dinidir, güzelduyusal bir dindir. Güzele, güzelliğe birinci derecede önem veren bir dindir. Hz. Muhammed (sav)’in en büyük mucizelerinden biri Kur’an’ın belâgatlı olarak, yani şaheser bir edebiyat ve sanat metni olarak indirilmesidir. İslâm’da estetik değer meselesini en iyi ifade eden ayetlerden biri şudur:
“Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.” (Tin, 4)
Allah, insanı maddesiyle manasıyla, bedeniyle ruhuyla; her bakımdan mükemmel güzellikte bir varlık olarak yarattı. İnsan, doğuştan getirdiği bu güzel yaratılışına uygun güzellikte bir hayat yaşarsa, o zaman varoluşuna anlam kazandıracaktır. Allah’ın insandan istediği de budur. 
İnsanın güzel yaratılışına uygun güzel hayat tasavvuru ise yapıp etmelerimizin tümünü kapsıyor. Bunlardan biri ve belki de en başta geleni dil estetiği ya da ahengidir.
Dil ahengi dilin güzel, doğru, amaca, muhataba, duruma, meramı tam olarak ifade etmeye uygun, kulağa hoş gelecek şekilde zarif bir kullanımıdır. Kur’an, işte tam da böylesine bir dil ahengine sahiptir.
Bugün genelde Müslümanlar, dil ahengini ve zarafetini yitirmiştir. Neyi nerede, nasıl konuşacağını bilmiyor, insanlararası iletişim sistemi olan dili hoyratça, kabaca kullanıyor. Kırıp döküyor, yaklaştırmıyor itiyor, emniyet, selam, barış, huzur ve güven telkin etmiyor, tam tersine tedirgin ediyor, kaçırıyor, ürkütüyor, tehdit ediyor.
Öncelikle dilimizin, konuşmamızın güzel olması gereği Kur’an belâgatının bir gereğidir. İnsanlarla sözlü ya da yazılı bir iletişim içine girince sözlerimizin hoş, yapıcı, doyurucu, açık seçik, iyilik telkin edici, kırmayan dökmeyen, muhatabımızda güvenlik, esenlik, barış telkin edici olması gerekiyor. Söz israfından kaçınmak, sağlıklı bir iletişimin temel unsurudur. Yani sözü gerektiği kadar kullanmak. Gereksiz, duygu ve düşünceleri tam olarak ifade edemeyen, boş, saçma sapan, konuyla alakasız, muhatapla ilgisiz, kendi içinde iç uyumu olmayan, vurgu ve tonlamaları yanlış sözler sarfı, dil estetiğini yok eder.
Bugün milletimiz, büyük oranda dil ahengini kaybetmiştir. Türkçenin yanlış kullanımı bir tarafa, konuşma ve yazı dilimiz argolarla, kaba saba ifadelerle, küfürlerle, saygısızlık, nezaketsizlik yansıtan sözlerle dolu hâle gelmiştir. 
Eski Türk-İslam geleneğinde sözün nezaketine öyle riayet edilirdi ki “kapıyı kapat” demezler, ”kapıyı sırla”, “mumu söndür” demezler, ”mumu dinlendir” derlerdi.
Eski İstanbul Türkçesi, haddeden geçmiş nezaket ifadesiydi. Havas üslubu diye bir Türkçe konuşma ve yazma tarzı oluşmuştu. İnsanlar birbirlerine olan saygı ve sevgilerini hitap ifadelerine yansıtmıştı. Selamlaşmalar, karşılaşmalar, bayramlar, törenler, konuşmalar, şakalaşmalar hep ince, zevkli, işlenmiş bir toplumsal hayat medeniyetinin neticesiydi.
Yunus Emre, bir şiirinde sözün işlevini, önemini, büyülü gücünü, toplumsal etkisini, hayata yön veren önemini, yapıcı ve yıkıcı boyutunu çok güzel bir biçimde ifade etmişti. Şiir şöyle:
“Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz 
    Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz
Kelecilerin pişirgil yaramazını şeşirgil 
Sözün us ile düşürgil dimegil çağide bir söz
Gel ahî ey şehriyâri sözümüzü dinle bâri
Hezâr gevher ü dinârı kara taprağ ede bir söz
Kişi bile söz demini demeye sözün kemini 
Bu cihân cehennemini sekiz uçmağ ede bir söz 
Yürü yürü yolun ile gâfil olma bilin ile 
Key sakın key dilin ile cânına dağ ede bir söz
Yûnus imdi söz yatından söyle sözü gayetinden 
Key sakın o şeh katından seni ırağ ede bir söz”
(Mustafa Tatçı, Yunus Emre Divanı, Tenkitli Metin, C.2, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1990, s.113)
Şiirin Günümüz Türkçe-
siyle Karşılığı:
Manalı söz bilen kişinin yüzünü ak eder bir söz
Sözü pişirip olgunlaştırıp da öyle söyleyenin işini sağlam ve iyi eder bir söz 
Söz vardır savaşı keser, söz vardır başı kestirir
Söz vardır zehirli yemeği bal ile yağ eder bir söz
Manalı hikmetli güzel sözleri pişir, olgunlaştır. Yaramazını kopar at.
Sözünü akıl ile düşür yani iyice düşün öyle söyle. Ham, çiğ, olgunlaşmamış söz söyleme. 
Gel kardeş, ey padişah sözümüzü dinle bari.
Binlerce mücevher ve parayı kara toprak eder bir söz.
Kişi sözün vaktini, yani ne zaman, nerede, nasıl söyleneceğini bilsin. Sözün eksiğini ve kötüsünü söylemesin.
Bir söz, bu dünya cehennemini sekiz cennet eder.
Kendi yolun ile yürü, bilgin ile gaflete düşme.
Adamakıllı sakın, iyice dilin ile bir söz canını yaralar, üzer.
Yunus şimdi sözü yolunca yordamınca, gayet güzel söyle.
İyi sakın, bir söz seni o padişah katından uzaklaştırır.”

Türk irfanının imbikten süzülmüş bilgeliklerinin veciz ifadesi olan atasözlerimizde de sözün yerinde, zamanında, uygun ve güzel bir şekilde sarf edilmesiyle ilgili pek çok örnek vardır. Mesela:
“Söz dokuz boğumdur, boğa boğa söyle.”
“Sözünü bil pişir, ağzını der devşir.”
“Söz var ara bozar, söz var ara düzer.”
“Söz var dağa çıkarır, söz var dağdan indirir.”
“Söz var gelir geçer, söz var deler geçer.”
“Söz yaş deriye benzer, nereye çekersen oraya gider.”


Prof. Dr. Nurullah Çetin - Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12007099/turk-islam-medeniyetinin-temeli-dil-estetigi/prof-dr-nurullah-cetin


Bu haber 880 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,730 µs