ABD VE RUSYA SURİYE ZİRVESİNDE TÜRKİYE'Yİ TAÇA ATMIŞ

Suriye'ye müdahaleye karşı uzlaşmanın sağlandığı Rusya'daki zirvede Türkiye'nin devre dışı bırakıldığı ortaya çıktı.

 

G-20 zirvesinde ABD Başkanı Obama ile Rusya Devlet Başkanı Putin, Suriye'ye müdahale etmeyecekleri konusunda, bazı taleplerin karşılanması çerçevesinde uzlaşmaya vardı. Suriye konusunda bu gelişmeler yaşanırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sürecin dışında tutulduğu ortaya çıktı. Erdoğan, Putin ve Obama'nın Suriye'ye müdahaleyi durdurmak için uzlaşmaya vardıkları Rusya'nın St. Petersburg şehrinde düzenlenen G-20 zirvesi sonrası bir toplantı düzenlemişti. Başbakan Erdoğan, "Suriye rejiminin halkına yönelik katliamı, zirveye katılan hemen her lider tarafından dikkatle takip ediliyor ve Şam'a yönelik bir operasyonun son derece gerekli olduğunu liderler de ifade ediyor. Tabii bunun nasılı, niçini, zamanlaması, Birleşmiş Milletler misyonunun raporunu vermesi ve bu rapora dayalı olarak bir adımın atılmasının daha burada önemli olduğu noktasında bir yaklaşım var" demişti. Erdoğan, Suriye'ye müdahalenin bir an önce yapılması gerektiğini dile getirmişti. Bu açıklama, Erdoğan'ın Putin ile Obama arasında varılan uzlaşmadan haberi olmadığını ortaya koyduğu belirtiliyor. Dış polikita uzmanları, bu durumun Rusya ve ABD'nin Suriye konusunda Türkiye'e devre dışı bıraktığını gözler önüne serdiğine vurgu yapıyor. 

 

Bizi ciddiye alan yok

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, G-20 zirvesinde Türkiye'nin politik bir inisiyatif oluşturamadığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın rüzgara göre yön değiştirdiğini ifade eden Vural, Türkiye'nin ciddiye alınmayan ülke haline geldiğini belirtti. Erdoğan'ın bağırıp çağırmasının diğer uluslararası güçler tarafından ciddiye alınmadığını kaydeden Vural sözlerini şöyle tamamladı: "Savaş çığırtkanlığı yapan, bağıran, çağıran bir ülke olmaktan öte anlam taşımıyor. Türkiye'nin ciddiye alınmadığı gayet net. Sahip olduğu potansiyeli ve ilişkileri kullanamadı, etken olamadı. Türkiye söylediğini yapabilecek irade ortaya koymuyor. 910 kilometre sınırı olduğu Suriye politikası üzerinde etkili olmadığını görüyoruz. Türk dış politikası Suriye bataklığına batmış durumda. G-20 zirvesi bir fırsattı. Türkiye komşusuyla ilgili politikalarda bile etkili olamayan çok içe kapanık bir ülke haline geldi." 

Oyun kurucu olamazsın

Emekli Tümgeneral Alaattin Parmaksız ise, "Suriye'nin arkasında Rusya, Çin ve ABD'nin olduğu yerde tek başınıza oyun kurucu olamazsınız" dedi. Parmaksiz, "Çin ve ABD müdahale istemiyor. NATO, İngiltere ve Almanya istemiyor. Tek başınıza oyun kurucu olamayacağına göre biriyle müdahale etme şansınız olabilir. Müttefiklerinizle zıt bir tavır içerisindesiniz. Türkiye'nin Esad'ın gitmesi için şu konjonktürde üretebileceği fazla bir politika yok" ifadelerini kullandı.

 

Obama, AKP'nin tezlerini çürüttü

Esad'ın devrilmesiyle sonuçlanacak kapsamlı bir  müdahale peşinde koşan Ankara'nın aksine ABD Başkanı, iç savaşa çözüm getireceğine inanmadığı için Suriye'ye yönelik askeri müdahale çağrılarına  direndiğini söyledi.

 

ABD Başkanı Barack Obama, savaş değil barış istediğini açıklayarak, Suriye lideri Beşşar Esad'ın devrilmesiyle sonuçlanacak kapsamlı bir müdahale peşinde koşan AKP hükümetinin tüm tezlerini çürüttü. ABD'nin Suriye'yi vuracağından şüphe duymayan Başbakan Tayyip Erdoğan, "Her türlü koalisyona varız. Harekata lojistik veya muharip güç olarak katılabiliriz" demişti. Beyaz Saray'da konuşan Obama, güç kullanılmasının iç savaşa çözüm getireceğine inanmadığı için Suriye'ye yönelik askeri müdahale çağrılarına uzun süre direndiğini söyledi. Başkan Obama, canlı yayında halka seslenip ABD'nin Suriye'deki kimyasal silahlara ilişkin politikasını anlattı. Kongre'den Suriye'ye askeri müdahale oylamasını ertelemelerini istediğini belirten Obama, kimyasal silah saldırısının arkasında kesin olarak Suriye hükümetinin olduğunu söyledi. Obama, Suriye'nin kimyasal silah stoklarını imha edilmesi teklifinin uygulamaya geçirmesi konusunda ABD'nin Rusya ile ortak çalışabileceğini belirtti. Obama, diplomasinin başarısız olması durumunda ABD'nin güç kullanma tehdidini elinde bulundurduğunu ekledi. Obama, çatışmaların Suriye sınırının dışına taşması durumunda 'bu silahların ABD'nin müttefikleri Türkiye, Ürdün ve İsrail'i de tehdit edebileceğini'söyledi. Kimyasal silah saldırısından Esad'ı sorumlu tutan Obama, "Esad'ın kimyasal silah personelinin, sarin gazını karıştırdıkları yere yakın bir saldırı düzenlediklerini biliyoruz. Kendi ordularına gaz maskesi dağıttılar. Daha sonra rejim kontrolündeki bir bölgeden, rejimin muhalif güçlerden arındırmaya çalıştığı 11 mahalleye roket fırlattılar" dedi.

 

"Asker göndermem" 

Obama, böyle bir saldırının uluslararası hukukun ihlali ve ABD ulusal güvenliğine de tehlike oluşturduğunu söyledi. Kimyasal silah kullanımına, hedefe odaklı askeri bir saldırıyla cevap verme kararı aldığını belirten Obama, saldırı amacının Esad'ı kimyasal silah kullanmaktan caydırmak, rejimin kimyasal kullanma kapasitesini zayıflatmak ve uluslararası toplumun buna hoşgörü göstermeyeceğini kanıtlamak olduğunu dile getirdi. Obama, "Başkomutan olarak benim değerlendirmem budur" dedi. Obama, Amerikan postallarını Suriye'ye göndermeyeceğini ve Irak veya Afganistan'daki gibi ucu açık bir eyleme girmek istemediğini ifade etti. 

 

Öneriden memnun

Rusya'nın Suriye'ye yönelik askeri müdahaleyi önleme amaçlı ortaya attığı öneriyi memnuniyetle karşıladığını belirten Obama, "Önerinin başarılı olacağını söylemek için henüz çok erken" dedi ve şöyle devam etti: "Her tür anlaşma, Esad rejiminin yükümlülüklerine bağlı kalacağını teyit etmeli. Ama bu girişimin, güç kullanmadan kimyasal silah tehdidini ortadan kaldırma potansiyeli var." 

 

Erteleme istedi

Obama, son gelişmelerin ışığında Kongre'den oylamayı ertelemelerini istediğini belirtirken, "Diplomasi yolunu izlerken, Kongre liderlerinden güç kullanımına onay verilmesi için yapılacak oylamayı ertelemelerini istedim. Dışişleri Bakanı John Kerry'yi Perşembe günü Rus mevkidaşı ile görüşmesi için [Cenevre'ye] gönderiyorum. Ben de Devlet Başkanı Putin ile görüşmelere devam edeceğim"  dedi. Fransa Çin ve İngiltere ile de görüştüğünü ifade etti.

 

Putin: Önce müdahale fikrinden vazgeçmeli

Rusya lideri Vladimir Putin, Suriye'de bulunan kimyasal silahların uluslararası denetim altına alınmasının, bu ülkeye karşı askeri müdahale fikrinden vazgeçilmesiyle mümkün olacağını söyledi. Moskova'da gazetecilere konuşan Putin, "Bu öneri ancak bizim ABD'den ve onu destekleyen taraflardan Suriye'ye karşı güç kullanımından vazgeçtiklerini duyduğumuz zaman hayata geçebilir" ifadesini kullandı. Rus lider, Suriye yönetiminin elinde bulunan kimyasal silahları uluslararası denetime açmasının yanı sıra ilerleyen süreçte bu silahların imha edilmesinin, krizin barışçıl çözümü için önemli bir adım olacağının da altını çizdi.

Suriye'nin kimyasal silahlarını uluslararası denetim altına alan Rus planını kabul etmesinin arkasında, gizli bir Rusya-Suriye anlaşmasının olduğu iddia edildi. İddiaya göre, kimyasal silahlara karşılık Rusya, Suriye'ye konvansiyonel silah sevkiyatına başladı. İsrail TV'si Channel 2'ye göre, Esad rejimi, kimyasal silahları denetime açarak, hem ABD'nin müdahalesini önleyecek, hem de Rusya'dan yeni savaş uçakları ve askeri mühimmat temin ederek, muhalifleri yenmeyi hedefleyecek. 

 

Suriye lideri Esad'dan Türkiye'ye ağır suçlama

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Türkiye'yi bombalamayı sürdürdü. Amerikan CBS televizyonuna verdiği röportajda Suriye lideri Esad, kimyasal saldırı düzenledikleri iddialarını reddetti ve savaşı engellemek için her şeyi yapacaklarını vurguladı. Esad, başta Suudi Arabistan ve Türkiye olmak üzere  bazı bölge ülkelerinin, Suriye'nin altını oymak istediğini ifade etti. 

 

Müslüman Kardeşler  

Müslüman Kardeşler'in bölgede hakim duruma gelmesinin Türkiye'nin lehine olacağı savını ortaya atan Suriye lideri Esad, Türkiye'nin siyasi geleceğinin böylece garanti altına alınacağına inanıldığına dikkati çekti. Esad, 21 Ağustos'taki kimyasal silah saldırısı ile ilgili olarak da  "BM ekibi Suriye'de bulunduğu sırada kimyasal silah kullanılması mantıklı mı?" diye sordu. Kendi askerlerinin de kimyasal silahların yaydığı zehire maruz kaldığını iddia eden Esad, muhaliflerin son dört ayda roket kullandığını savundu. Esad, isyancı teröristlerin kimyasal silah kullandığına dair görüntülerin internette dolaştığını sözlerine ekledi.

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=88737