En Sıcak Konular

AÇILIM APO'NUN TESLİMİ İLE BAŞLADI

1 Eylül 2013 20:29 tsi
AÇILIM APO'NUN TESLİMİ İLE BAŞLADI PKK açılımının köşe taşları ABD’nin 1999 yılında teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkmak zorunda bırakılarak, Kenya’da yakalanıp, paketlenerek Türkiye’ye teslim edilmesi süreciyle döşenmeye başladı.

Açılım 'teslim' ile başladı

PKK açılımının köşe taşları ABD'nin 1999 yılında teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkmak zorunda bırakılarak, Kenya'da yakalanıp, paketlenerek Türkiye'ye teslim edilmesi süreciyle döşenmeye başladı.
 

Teröristbaşı Abdullah Öcalan, bir mesajında "Ben Suriye'den çıkarken Orta Doğu'nun karışacağını söylemiştim ifadelerini kullandı. Öcalan, Mardin Bağımsız milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi Başkanı Ahmet Türk aracılığı ise şu mesajı verdi: "Milliyetçilik ve ulus devlet mantığı, Orta Doğu halkları için büyük bir tuzaktır. Kürtler ve Orta Doğu halkları o tuzağa düşmemeli. Bu projeler her halkın kazancıdır. Bu projelerle Kürtler de, Orta Doğu da kazanacak." Öcalan, bu sözleri ile Büyük Ortadoğu Projesi'ndeki rolünü de açıklamış oldu. Gelişmelere bakıldığında ise son yıllarda uygulanan PKK açılımının köşe taşlarının da Öcalan'ın Suriye'den çıkartılmasıyla birlikte atıldığı görülüyor.
 

Öcalan, teslim edildi
ABD ve müttefiklerinin Ortadoğu'ya silahlı yönelim planlarının yapıldığı tarih ile Öcalan'ın Suriye'den çıkartılıp bir süre sonra yakalanması eş zamanlı. Türkiye'nin Suriye'ye yaptığı baskılar üzerine Öcalan,  Ekim 1998 tarihinde Suriye'yi terketmek zorunda kalarak Atina'ya gitti. Öcalan, İtalya ve Rusya'dan sonra gittiği Kenya'dan da 15 Şubat 1999'da Türk güvenlik güçleri tarafından " kesinlikle idam edilmeyecek " şartıyla teslim alındı. Dönemin azınlık hükümetinin Başbakanı Bülent Ecevit, 13 Nisan 2005 tarihinde Sabah Gazetesi'ne yaptığı değerlendirmelerde, "Bize niye Apo'yu verdiler onu hala ben de bilemiyorum" dedi.
 

Ecevit, işgale karşı
Öcalan'ın yakalanmasından kısa bir süre sonra 18 Nisan 1999 seçimlerinde DSP birinci parti oldu.
DSP, MHP ve ANAP ile koalisyon hükümeti kuruldu. 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından ABD, Ekim ayında  Afganistan'ı işgal etti. Bundan sonraki hedefe de Irak konuldu. Ancak, Ecevit ve Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi Irak'ın işgaline kesinlikle karşı çıktı. 2000 yılının Kasım ayında Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birine itildi. Bu krizin Deutsche Bank ve Citybank'ın, Türkiye'den büyük miktarda döviz çıkarmasıyla tetiklendiği belirlendi.
 

Hükümet darbesi
Bu olayların arkasından Başbakan Bülent Ecevit hastalandı. Bülent Ecevit'in hastalığıyla birlikte DSP çözülme sürecine girdi. 2002 Temmuz'unda önce 57. hükümetin bakanları Hüsamettin Özkan, İstemihan Talay, Recep Önal, İsmail Cem gibi DSP'nin ağır topları, ardından da milletvekilleri partiden istifa etmeye başladı. 1999 seçimlerinde 136 milletvekili ile birinci parti olarak Meclis'e giren DSP, seçime giderken, 58 milletvekiliyle 6. parti durumuna düşmüştü. MHP lideri Devlet Bahçeli, 3 Kasım'da erken seçim yapılmasını istedi.
 

AKP kuruldu
Kapatılan Refah Partisi'nin yerine kurulan Fazilet Partisi de Anayasa Mahkemesi'nin 22 Haziran 2001 tarihli kararıyla kapatıldı. Yerine 20 Temmuz 2001'de Saadet Partisi, kuruldu. Parti içinde kendini "yenilikçi" olarak adlandıranlanlar 14 Ağustos 2001 tarihinde Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanlığı'nda AKP'yi kurdular. Tayyip Erdoğan'ı daha Beyoğlu ilçe başkanı iken keşfeden kişi, dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz olmuştu. İstanbul Belediye Başkanı iken Erdoğan'a  "Sana İstanbul dar, Türkiye'ye açılmalısın" diyen de oydu. 
 

CIA'dan görev
CIA'nın Rand Corporation adlı yan kuruluşu, daha 1996 yılı sonbaharında, Türkiye'de merkez sağın tasfiye edilerek, Tayyip Erdoğan'ın Başbakan ve Abdullah Gül'ün de Dışişleri Bakanı yapılacağını ilan etmişti. Amerika, AKP'nin kurulmasında ve Erdoğan'ın iktidara gelmesinde çok büyük bir öneme sahip. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, 2002 yılında ABD'nin Irak'a saldırı takvimi içinde iktidar koltuklarına oturtulmuşlardı. Aynı Abramowitz 1998 yılında, Fethullah Gülen'i Dinlerarası Diyalog fikri için Papa II. John Paul ile görüştüren isimdi.
 

TSK hedefe kondu
Aynı günlerde bir başka operasyonun düğmesine basıldı. Tuncay Güney, 2 Mart 2001'de çalıntı bir aracı İstanbul da satmaya çalışırken yakalandı. Sorgusunda " Ergenekon " adlı gizli bir örgüt hakkında ifadeler verdi ve kısa sürede bırakıldı. Bu örgütün içinde o dönemdeki TSK komuta kademesinde olan bütün komutanların, muhalif aydın ve gazetecilerin yer aldığını söyledi. Bu ifadelere dayanarak Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) bir Ergenekon şeması hazırladı. Bu şema servise konularak TSK hedef alınmak istendi. Ama planlanan Ergenekon ve Balyoz gibi TSK'yı devreden çıkaracak operasyon ileri tarihlere ertelendi.
 

Gizli anlaşma
Vatan Gazetesi'nin 24 Mayıs 2003 tarihli nüshasının manşetinde dönemin Dışişleri bakanı Abdullah Gül'ün, ABD Dışişleri Bakanı Powell ile 2 Nisan 2003 günü Ankara'daki buluşmasında 2 sayfa, 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştıkları yazıldı. Daha sonraki tarihlerde de Başbakan Tayyip Erdoğan'da, Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül'de Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında " İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek " için birlikte çalıştıklarını açıkladılar.
 
Eslen: ABD istedi Öcalan asılmadı
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Batı'nın ve Amerika'nın Kürtlere olan ilgisi çok eski olup Sevr'e kadar dayandığını söyledi. Eslen, Amerika'nın Öcalan'ı Türkiye'ye boşu boşuna vermeyeceğinin gayet açık olduğu halde bunun AKP iktidarında ortaya çıktığını belirterek, " Biz önce Amerika Öcalan'ı paketleyip bize verdiğinde bayram ettik. Ama biz bu konunun derinliğini düşünmeden reaksiyon gösterdik. ABD Afganistan'a girdi, Ladin'in peşine düşüp öldürdü. Irak'a girdi, Saddam'ı idam ettirdi. Libya'ya girdi, Kaddafi'yi linç ettirdi. ABD, kendisi bu liderleri yok ediyor da Abdullah Öcalan'ı bize niye verdi? Biz o zaman.bunu düşünemedik. ABD 'Öcalan'ı idam edemezsiniz'diye şart koştu. Demek ki Amerika o zamanlar, bugünkü açılımlar için Abdullah Öcalan'ın oynayacağı rolü kestirebilmişti. Mesele bu kadar açık " dedi. Eslen, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından ABD'nin bugün ortaya çıkan olayları planladığını da kaydederek, " Amerika'nın büyük bir planı vardı. Bu planı yaparken de Türkiye'ye rol biçti. Türkiye'deki yönetimi de buna göre dizayn etti. Özellikle de 2003'teki tezkere olayından sonra ABD, Türkiye ile ilgili olarak Orta Doğu'daki çıkarlarını TSK üzerinden götüremeyeceğini anladı. 1 Mart Tezkeresi konusunda TSK'yı suçladı ve yerine altarnatif aradı. Onun için de Tayyip Erdoğan, AKP ve cemaate destek verdi. " tespitleri yaptı..  Emekli Tuğgeneral Eslen, AKP'nin bir model olarak yanlışlar yaptığını da öne sürerek şöyle konuştu: " Ama son zamanlarda bakıyoruz ki AKP yönetiminin Orta Doğu'da uyguladığı politikalarla ABD hüsrana uğruyor. ABD'de şu an Türkiye ile ilgili yeni bir değerlendirme yapıyor. ABD otoriteleri bunu da açıkça söylüyorlar. Türkiye vazgeçilmez bir ülke. ABD'nin Suriye ile ilgili olarak, Irak'la ilgili olarak, İran ile ilgili olarak Türkiye'ye ihtiyaçları var. Türkiye Suriye meselesinde başarılı olamadı. ABD'yi de hüsrana uğrattı. Suriye önemli bir testti Türkiye-Amerika ilişkileri bakamından. Ama Amerika'nın Türkiye'ye mecburiyetleri de devam ediyor bu coğrafyada.

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=88339



Bu haber 852 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,825 µs