NASRALLAH ERDOĞAN'A KARŞI
22 Ağustos 2013 09:12 tsi
Ortadoğuda sular yeniden ve daha hararetli bir şekilde ısınmaya başladı.
Nasrallah, Erdoğana karşı!
Ortadoğu'da sular yeniden ve daha hararetli bir şekilde ısınmaya başladı. Tam da Birleşmiş Milletler kimyasal silah uzmanlarının Şam'da bulunduğu sırada kullanılan kimyasal silahlarla 650'den fazla kişinin öldürüldüğü bildiriliyor. ABD yönetiminin Suriye'ye müdahale için "savaş odası" kurduğu haberlerin gelmesinden birkaç gün sonra ve BM heyetinin Şam'da bulunduğu sırada kimyasal silah kullanılıyor ne garip.
Şam yönetiminin böyle bir saldırı yapması, ABD'ye "gel buraya askeri müdahalede bulun" vizesi vermesi anlamına gelir ki böyle bir ihtimal söz konusu değil.
Ne Esad ne etrafındakiler böyle bir şey yapacak kadar cahil.
AKP yönetimi bu cinayetin arkasında el bebek gül bebek büyüttüğü, silah, mühimmat vererek ninnilediği terörist grupları araması iyi olur.
Ama tabi böyle bir arayış AKP'den asla gelmeyecek ve onlar "Katil Esad!" diye haykırmaya devam edecekler.
Suriye'deki emperyalist savaşa Lübnan Hizbullah'ı da müdahil olmuş durumda.
Hizbullah lideri Nasrallah şöyle diyor: "Suriye'de 5 bin askerimiz varsa ,bu sayı 10 bin olacak. Suriye ve Lübnan halkı, Filistin ve Kudüs için teröristlere karşı savaşmak üzere gerekirse ben ve örgütün tamamı Suriye'ye gitmeye hazırız."
Nasrallah, Suriye'deki savaştan direk olarak siyonizmi ve İsrai'i sorumlu tutuyor. Ve kendisi başta olmak üzere Suriye'deki terör gruplarına karşı savaşmaya hazır olduklarını ilan ediyor.
Türkiye başbakanının bir işgal kumandanı edasıyla "Emevi Camii'nde namaz kılma" hayalinin karşısına şimdi de Hizbullah çıktı.
BOP'un eşbaşkanı o camide kolay kolay namaz kılamayacak.
Çünkü Suriye savaşı Türkiye'nin çok ama çok yanlış stratejileri ile içinden çıkılmaz bir hal aldı ve bir anda patlayan kimyasal silahlarla, Hizbullah'la da "karşı karşıya geldik."
Geldik diyorum, zira Suriye'de kimyasal silah kullanların Türkiye'nin desteğini yeterince almadıklarını gördüklerinde bu silahları Türkiye'ye çevirmeyeceklerini kimse garanti etmiyor.
Geldik diyorum zira Hizbullah liderinin "ben de savaşa hazırım" diye yaptığı açıklama direkt Türkiye Cumhuriyeti başbakanına yöneliktir.
Erdoğan'ın masa başında van münit çekerek yaptığı tiyatro vari şovun etkisi artık çoktan geçti.
Bu büyük şovun ardından İsrail'le ilişkilerini aynen koruyan, ticari anlaşmalarını aynen devam ettiren, askeri anlaşmaları geliştiren, Suriye'ye yönelik operasyonlarda gizli ittifak yapan Türkiye'nin artık maskesi düştü.
Erdoğan istediği kadar İslam dünyasının desteğini almak için "Mısır darbesinin arkasında İsrail var" desin, kimse ona inanmıyor.
İsrail'in en önemli müttefiki olan Erdoğan, istediği kadar "Mısır darbesi İsrail'in işi" desin, artık boşa konuşuyor.
Ve Erdoğan'ın karşısında İsrail'e van münit çekmek gibi şovlar yapmayan, 2006 Temmuz savaşında doğrudan savaş ilan eden ve İsrail'i dize getiren Nasrallah var.
Biri şov yapıyor diğer savaş!
Ama eminim Türkiye'deki bazı Müslümanlar, "Suriye ile savaş yapmak caizdir" diyen cahil ve yobaz hocaların fetvası ile Hizbullah-İsrail savaşında, "İsrail'in tarafında yer alacak kadar" beyin uyuşukluğuna bürünmüş durumdalar.
Sonuçta Türkiye'nin bu günlere gelinmesi için elinden gelen her şeyi yaptığı Suriye Savaşı, çok daha kanlı ve acı günlere gebe.
Bakalım Şam'da namaz hayali kuranlar kendi ülkelerinde dramatik cenaze namazları kılmak zorunda mı kalacaklar.
Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12006867/nasrallah-erdogana-karsi/muharrem-bayraktar
Bu haber 614 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle