KCK DEVLETİN KURUMU MU OLDU?
14 Temmuz 2013 19:14 tsi
Terör örgütü, merkezi olan Kandilde toplanıyor. Lideri İmralıda mahpus olmasına rağmen bu toplantıda örgütün başını değiştirebiliyor. Bunu da söz konusu medyadan neredeyse canlı izliyoruz.
KCK devletin kurumu mu oldu?
Mütareke basınını, milli bir gözle takip eden her insan, ülkenin geldiği son noktayı çok iyi görür. Milletin sahipsizliğini, vatanın bölündüğünü, devletin yok sayıldığını ve siyasetin "müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit" edildiğini hemen anlar.
Bölücülüğe taraf, iktidara yandaş olmayı, kendine ilke edinmiş basın yayın kuruluşlarının ekranlarında ve haber sitelerinde 'Son Dakika' haberi olarak, KCK'nın başına kimin geçtiği veriliyor.
Sanki kırk bin insanın katili olan bir örgütten değil de, devletin önemli bir kurumundan söz ediyorlar.
Bu ülkenin ordusundan bahseder gibi
Yoksa iktidarın "silahlı kuvvetler" listesine terör örgütü de mi girdi? Hükümetin bazı vekillerinin dediği gibi teröristler "silahlı unsurlar" oldu da, bizim mi haberimiz yoktur.
Bu durum başka türlü izah edilemez.
Terör örgütü, merkezi olan Kandil'de toplanıyor. Lideri İmralı'da mahpus olmasına rağmen bu toplantıda örgütün başını değiştirebiliyor. Bunu da söz konusu medyadan neredeyse canlı izliyoruz. Şu cümlelerle veriyorlar:
"Sayın seyirciler! Abdullah Öcalan'dan sonra KCK'nın bir numaralı ismi Karayılan'ın yerine Cemil Bayık getirildi."
Şimdi, böyle bir ülkede devletin varlığından bahsedilebilir mi?
Bahsedilebiliyorsa eğer, demek ki bu devlet, terör örgütüyle gerçekten barışmış. Kırk bin vatandaşını kurban verdiği örgütün haklılığına ve taleplerini kabul etmiştir. Bunun böyle olduğunu, PKK sözcülerinden duyuyorduk zaten.
Hükümetle örgütün danışıklı-dövüşü gibi görünen karakol baskınları haberlerinden sonra, yetkililerin karakolları kapatmaya başlaması, sanırım 'sürecin ikinci aşaması' olmalı!
Sözde polis teşkilatı kurup,sözde diploma dağıttıklarını da iktidar 'Gezi'deyken öğrenmiştik.
Yandaş basın yayın kuruluşlarının, sınır tanımayan satılmışlığı içinde terör örgütünün sözcülüğünü yapmaları, bu sayede örgütün hızla on binleri bünyesine aldığı gerçeği, hem Başbakana sunulan raporlara girdi. Hem de, örgütün kravatlı militanlarının açıklamalarıyla teyit edildi.
İnsanımız bu ülkede Genel Kurmay Başkanının ve kuvvet komutanlarının adlarını unuturken, PKK terör örgütü üyelerinin adlarını adeta ezberlemiş durumda.
Mütareke basını, görevini iyi yapmış!
"Bu ülkede demokrasiden söz edilebilir mi? TSK'nın komuta kademesinin isimlerini herkes biliyor" diyerek ülkede demokrasinin olmadığını iddia edenler terör örgütünün sözde komuta kademesinin isimlerinin herkese ezberletilmesi karşısında sus-puslar.
Ekranlarda her gün, askerlerin açıklamalarından rahatsız olduğunu söyleyenler, PKK açıklamalarıyla zevkten dört köşe olmalılar ki, sesleri solukları artık çıkmıyor.
"Biz askeri vesayete tahammül etmez iken, şimdi terör örgütü vesayeti geldi. Bunu asla kabul edemeyiz" diyecek kadar onur ve gururdan mahrumlar mı? Demek ki bunların derdi demokrasi filan değil, bu ülkenin bölünüp parçalanmasıymış.
Onuncu yıl marşı okunduğunda ayağa kalkmamaya demokrasi diyenler, PKK marşı okununca dörtnala koşuyorlar.
İktidar, yandaş basının desteğiyle PKK'yı aklıyor. Artık terör örgütü, devletin bir kurumuymuş gibi takdim ediliyor. Karayılan'ın götürülüp yerine, Cemil Bayık'ın getirilmesinde iktidar-Öcalan Muvafakati var yoksa? Bilmek isteriz.
Karayılan'ın gidip Ak yılanın gelmesiyle, artık PKK ak mı oldu? Bunu mu demek istiyorlar? Veya KCK diye devletin bir kurumu var artık?
Gezi eylemlerinde vatandaşı PKK'lı olmakla suçlayan iktidar şu kritik soruyu cevaplamalı.Hem de,eğip bükmeden...
KCK devletin kurumu mu oldu?
Yusuf Karaca - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12006489/kck-devletin-kurumu-mu-oldu/yusuf-karaca
Bu haber 599 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle