En Sıcak Konular

ERDOĞAN: ''SANDIK DEMOKRASİNİN NAMUSUDUR''

5 Temmuz 2013 20:56 tsi
ERDOĞAN: ''SANDIK DEMOKRASİNİN NAMUSUDUR'' Erdoğan, "Batılı ülkelere sesleniyorum. Mısır’da olup bitenler karşısında ’Amalı ancaklı cümleler kuranlar, darselere meşruluk kılıfı geçirenler, bunlarla birlikte susanlar vicdanlarına da, halklarına da tarihe de hesap veremezler'' dedi.






Mısır hakkında çok net yorum
 
12
Yorum: 87
05.07.2013 - 14:58
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları 2. Kurultayı'nın Cevahir Otel'deki kapanış oturumunda konuştu.Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Mısır'a yapılan darbe karşısında sessiz kalmasını eleştirdi.

Erdoğan konuşmasının büyük bir bölümünde Mısır'da yaşanan askeri darbeyle ilgili eleştirilerde bulundu. "Mısır'da demokratik kuralların derhal devreye girmesini, bütün çevrelerin seçime girmesini, milli iradenin seçimle tecelli etmesini bekliyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Mısırlılar da çok iyi bilir ki halka dayanmayan her irade diktatörlüktür. Mısır'da seçimle gelenin seçimle gideceği sağlıklı bir ortamın oluşmasını bekliyoruz. Nerede kime karşı olursa olsun darbeler kötüdür. İnsanlık dışıdır. Milli iradenin açık düşmanıdır" diye konuştu.

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada en eski ve en köklü devlet geleneğine sahip ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Bölgenin genel parametleriyle Türkiye'yi analiz etmek mümkün değildir" dedi. Mısır'ın da eski bir devlet geleneğine sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye ile Mısır birbirine bu kadar benzerken, devlet tecrübeleriyle birbirlerine bu kadar yakınken uzak kalmaları asla kabul edilemez" dedi.

MISIRLILARA ÇAĞRI: TÜRKİYE'NİN YAKIN TARİHİNİ OKUYUN

Mısır halkı, siyasetçileri, askeri ve sivil bürokrasisine seslenen ve Türkiye'nin yakın tarihini mutlaka okumalarını isteyen Erdoğan, "Türkiye'nin yakın tarihindeki tecrübeleri mutlaka ama mutlaka dikkate almalıdırlar.Halkının çoğunluğu Müslüman olan demokrasiyle idare edilen bir ülke olan Türkiye, hem Mısır hem de bölge ülkeleri için aslında çok önemli bir refaranstır. Biz Demokrasi yolunda ağır bedeller ödedik. Her bir hadiseden dersler çıkardık. Türkiye'nin yaşadığı tecrübeler ortadayken aynı yoldan başka ülkelerin tekrar tekrar geçmesini, aynı acıları yaşamısını biz açıkcası istemeyiz" diye konuştu.

"MÜDAHALE DEMİYORUM,DARBE DİYORUM"

Türkiye'de yaşanan askeri darbelere değinen Başbakan Erdoğan, "İstisnasız her askeri darbe, Türkiye'ye onlarca yıl kaybetmiştir. Bakın müdahale demiyorum, darbe diyorum. Her askeri darbe, Türkiye ekonomisini felç etmiş, Türkiye'nin kazanımlarını çok önemli ölçüde heba etmiştir. Her askeri darbe ülkeye, Millete ve özellikle de genç nesillere çok ağır bedeller ödetmiştir" dedi.

DARBECİLERİN YARGILANMASININ YOLUNU AÇTIK

27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat gibi darbelerin milletin hafısazında Türkiye'nin en karanlık tarihleri olarak yer edidiğini belirten Erdoğan, "Bu darbelerin sahipleri Milletin vicdanında mahkum edilmişlerdir. Hiç birinin adı ne anılır ne gündemde kalır. Gündemde kalır, yaptıklarıyla" diye konuştu.

2010 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle Demokrasiye müdahale girişiminde bulunanlara yargı yolunu açtıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu darbelerin sahipleri, ahi ömürlerinde de olsa mahmeye çıkmış hesap vermişlerdir. Darbelere alkış tutanlar, darbeler karşısında onurlu bir duruş sergilemeyenler milletin vicdanında mahkum edilmişlerdir. Mısır'da darbe yapanların, darbeyi destekleyenlerin Türkiye'deki bu gerçekleri mutlaka iyi okumaları, bunlardan ders almaları gerekir.Dünyanın neresinde olursa olsun, seçimle gelmiş hangi iktidara karşı olurnsa olsun darbeler kötüdür. Darbelerin hedefi halktır, darbelerin hedefi gelecektir, darbelerin hedefi demokrasidir" ifadelerini kullandı.

DEMOKRATİK DARBE OLMAZ

Mısır'da olanlara karşı Batılı ülkelerin tavrını eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Batı'ya şaşıyorum. Batı hala bu olaya darbe diyememiştir. Bu arada Afrika Birliğini tebrik ediyorum. Afrika Birliği Mısır'ın üyeliğini askıya almıştır. Hani Batı demokrasiden yanaydı. Bu bir samimiyet testidir. Batı bu samimiyet testinden tekrar sınıfta kalmıştır" dedi.

Demokratik darbe olmayacağını söyleyen Erdoğan, "Yaşam ile ölüm ne kadar birbirinin zıttıysa, yaşayan ölü kavramı ne kadar saçmaysa demokratik darbe, iyi darbe, olumlu darbe kavramı da o kadar saçmadır. Bazıları çıkıyor, 'darbeler kötüdür ama' diye cümleler kuruyor. Aması, ancağı, lakini yok; darbeler kötüdür" diye konuştu.

HATA YAPANLARI HALK CEZALANDIRIR

"Efendim 'Mursi'nin hataları vardı'. Hataları olabilir. Hatasız insan olmaz" diyen Başbakan Erdoğan ,"Bu hatanın bedelini ödetecek olan Mısır halkıdır. Sandıktır. Sandık gelir. Hataları varsa, hata yapanları halk en iyi şekilde kantarda ölçer, biçer geri gönderir. Memnunsa 'devam' der. Kalkıpta siz 30 yıl 40 yıl tek partili bir dönem yaşayacaksınız.İlk defa çok partili bir dönemde bir siyasetçi seçilecek ona bir yıl dahi tahammül edemeyeceksiniz. Bu demokrasiye ters bir yaklaşım tarzıdır" dedi.

"SESSİZ KALANLAR DARBECİLER KADAR SORUMLUDUR"

Mısır Ordusunun yaklaşımının asla demokrasiyle tanımlanamayacağını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Darbelere kılıf üretmek için, darbeleri mazur, meşru göstermek için çabalayanlar da hatta sessiz kalanlar de en az darbeciler kadar sorumludur, kötüdür. Darbe Mısır da değilde bir başka ülkede olsa, biz bunu aynı şekilde karşı dururuz. Darbe Cumhurbaşkanı Mursi'ye karşı değil de muhalefettekilere karşı yapılmış olsa biz bunu yine kötü görürüz" diye konuştu.

AB KENDİ İLKELERİNİ ÇİĞNEDİ

Erdoğan, "Batılı ülkelere sesleniyorum. Mısır'da olup bitenler karşısında 'Amalı ancaklı cümleler kuranlar, darselere meşruluk kılıfı geçirenler, bunlarla birlikte susanlar vicdanlarına da, halklarına da tarihe de hesap veremezler. Bugün Mısır'da yapılan yanlışa sessiz kalanlar, yarın bir başka yerde eleştirme hakkına hiçbir zaman sahip olamayacaktır. Özellikle AB Mısır'daki darbeye yeterince tepki göstermeyerek, Mısır'daki darbeye darbe bile diyemerek, kendi ilkelerini bir kez daha ayaklar altına almıştır. AB müttesebatını açıp bir kez daha okumalarını kendilerinden istiyorum. Demokrasi çifte standartı kabul etmez." ifadelerini kullandı.

SANDIK DEMOKRASİNİN NAMUSUDUR

"Sandık demokrasinin namusudur" diye Erdoğan, "Sandığa saygısı olmayanın kendisine halkına ve tarihine de saygısı olamaz.Demokrasilerde hükümet etmenin sandık dışında sandığın çıkardığı çoğunluk dışında kuralı yoktur. Demokrasiyi yok etmek için sadece darbe yapmak gerekmez. Çoğunluğu aşağılamak, çoğunluğun tercihlerini aşağılamak da demokrasiyi yok etme rejimidir" diye konuştu.

DEMOKRASİ GENEL VE EŞİT OY İLKESİNE DAYANIR

Erdoğan, "Elbette sandık her şey değildir Ama sandık herşey değildir sözünün arkasına sığınıp, hiç kimse demokrasi dışı yollara kapı aralamaya çalışamaz. Şuanda olan çoğunluğun azınlığa tahakkümü değildir. Aksine azınlığın çoğunluğa tahakkümüdür. Bu dünyanın neresinde olabilir. Sandık her şey değildir. Bu bahanenin arkasına sığınan, 'dağdaki çobanla proföserin oyun bir olur mu ?'diyenler oldu bu memlekette. Bu anlayışı savunmak, 2500 yıl önceki en ilkel demokrasi anlayışını savunmaktır. İnsanlar ister çoban olsun, ister profosör olsun, ister Cumhurbaşkanı, Başkabakan kim olursa olsun kendileri için iyiyi doğruyu kendileri bilir.Onun için demokrasi genel ve eşit oy ilkesine dayanır" diye konuştu.

SANDIKLA GELEN BİR İKTİDAR DEMOKRASİYİ RAFA KALDIRMA HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR...

"Demokrasinin şüphesiz sandık dışında hukuk gibi insan hakları gibi temel hak ve özgürlükler gibi kıstasları vardır" diyen Başbakan Erdoğan, "Hiç şüphesiz sandıkla gelen bir iktidar demokrasiyi rafa kaldırma hakkına sahip değildir. Ama olmayan niyeti varmış gibi gösterip kimse de çoğunluğu çiğneyemez. Elindeki silah gücüne güvenen demokrasi inşa edemez.Elindeki medya gücüne güvenen demokrasi inşa edemez.Arkasındaki güçlere dayanıp sesini çok çıkaran demokrasi inşa edemez. Demokrasi sadece ve sadece sandıkta inşa edilir" ifadelerini kullandı.

MEYDANLAR YANILTICI OLABİLİR

Erdoğan, "Ülkelerin hissiyatlarını tek başına meydanlar yansıtmaz. Asıl sandıklar yansıtır. Meydan görüntüleri yanıltıcı olabilir. Ülkenin tamamının fotoğrafı olmayabilir. Meydan görüntülerin bakıp sandık sonuçlarını görmezden gelenler, ilkeli ahlaki bir duruş sergilemeyezler. 1 yıl Mursi yönetimi. 1 yıl içerisinde dünya Mısır'a bir kuruş destek vermemiştir. Sadece Katar ve Türkiye destek olmuştur. Bu destek vermeyenler adete ipini çekmişlerdir, mevcut Mısır yönetiminin. Açık konuşacağım. Aynı şekilde Yunanistan'a IMF, AB Bankası hepsi 100 Milyar Avro gibi bir rakamı destek olarak sundular. Birisinin nufüsü 85 milyon, öbürü 10 milyon. Orada teknokrat yönetimi kurmuşlardı. Seçilmiş yok. Hala ayakta duramıyorlar. Bu çifte standart değil de nedir? O desteği vermeyenler hem ipi çektiler hem de getirdikleri darbe yönetimiyle orada iş başaracaklarını zannediyorlar" şeklinde konuştu.

AYAK OYUNLARIN ARKASINA SAKLANMA

Başbakan Erdoğan, "Seçim süresinin 5 yıldan 4 yıla indirmek için teklif getirildiğinde buna olumlu yaklaştıklarını ve Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesine destek verdiklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle tamamladı: Sandıkta yenilen kendisini gözden geçirir. Sonraki seçimde milletin teveccüğünü almaya çalışır. Ama sen programını değiştirmezsen, sözlerine değiştirmeşsen, sandıktan da çıkamazsın, farklı ayak oyunlarının arkasına saklanamazsın" diye konuştu.

MİLLETTEN YÜZ BULAMAYAN ZAVALLILAR

"Darbelerle gelenlerin şuanda var mı temsilcileri" diyen Erdoğan, "Hepsinin oy ortalaması bellidir. Türkiye bu ahlahsızlığa defalarca şahit olmuştur. Sandıkta kaybedenler, kendilerini değiştirmek yerine, çoğunluğun seçimini aşağılamayı tercih etmiştir. Tıpkı, Türkiye'deki darbeleri alkışladıkları gibi bugün de Mısır'daki darbeyi alkışlayanlar, milletten yüz bulamayan zavallılardır.Bunlar Mısır halkının 25 Ocak devriminin karşısında durdular.Bugün de hep yaptıkları gibi darbeyi alkışlıyorlar. Türkiye'de sandıktan değil demokrasi dışı yollardan medet umanlar, Mısırda da sandık dışı yolları destekliyor ve teşvik ediyorlar. Çoğunluğun azınlığa zülmetmesine elbette hayır. Ama azınlığın çoğunluğa zulmüne daha da Hayır. 'Benim silahım var, benim medyam var. Benim yargım var. Arkamda uluslarardası güçler var' deyip milletin tercihini aşağılayanlar, diktatörden farksızdır" dedi.

AZINLIĞIN YÖNETİMİ ELE GEÇİRDİĞİ REJİM DEMOKRASİ DEĞİLDİR

"Demokrasi elbette azınlıkta olanın hak ve hukukunu garanti alan rejimdir" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Azınlığın yönetme hakkını ele geçirdiği bir yönetimin adı, demokrasi değildir. Biz Mısır'ın daha yolun başında böyle bir ilkesizliği yaşamasını asla istemeyiz. Mısır Türkiye'nin kardeşidir. Mısır'da darbeyle işbaşına gelenler, hemen sayın Mursi'yi içeri atmanın planlarını uygulamaya koymaktadır. Bunu neyle izah edecekler. Bunu Mısır halkına da izah edemeyeceklerdir. Dünyaya da izah edemeyeçeklerdir. Bize de izah edemeyeceklerdir. Biz bütün Mısır halkına karşı eşit mesafedeyiz. 25 Ocak devrimini gönülden destekledik. Mısır'ın diktatörlükten kurtulmasına Mısırlılar kadar sevindik" dedi.

MISIR'DA GERİ DÖNÜŞ

Erdoğan, "Mısır'ın 25 Ocak devriminin gerisine gitmesini asla arzulamayız. 25 Ocak kazanımlarının heba edilmesine üzülürüz. Mısır'da şiddet, çatışma, kaos ortamından hassasiyetle uzak durulmasını bekleriz. Türkiye'nin acı hatıralarına bakıp Mısır'da seçimle gelmiş liderlerin darbeyle tutuklanmasının ilerde ne gibi tarmvalara yol açacağı görülmelidir. Keyfi tutuklamaların, seçimle iş başına gelmiş kişilere kovuşturmaların endişe verici olduğunu, biranda kalkıpta 500 tane siyasiyi tutuklayıp içeri atmanın Mısır'da bir geri dönüş olduğunu hatırlatmak isterim" şeklinde konuştu.

BAŞBAĞLAR'I ANDI

Öte yandan konuşmasının ilk bölümünde Başbağlar katliamına değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öldürülen 33 vatandaşı andı. Erdoğan "33 masum vatandaşımızın ölümünün her biri, kendi canımızdan kopan bir parçadır. Başbağlar, kalbimizde açılmış ve hiç kapanmayacak derin bir yaradır" diye konuştu.

TÜRKİYE KENDİ UYDUSUNU ÜRETİP FIRLATACAK

Bu arada Başbakan Erdoğan'ın kürsüye çıkmasından önce kısa bır konuşma yapan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin 10 yılı içinde kendi füze rampasını oluşturan ve kendi uydusunu uzaya gönderme kapasitesi sahip bir ülke olacağını söyledi.

BAŞBAKANA VERİLEN DOSYA

Kapanış oturumunun ardından Başbakan Erdoğan Yurtdışındaki Türk Bilim İnsanları Kurultayına katılanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Bu sırada Aras gölündeki doğal yaşamla ilgili araştırmalar yapan Çağan Şekercioğlu adlı bir akademisyenin Başbakan Erdoğan'ın bir dosya verdiği görüldü.

Kaynak: GAZETEVATAN http://haber.gazetevatan.com/misir-hakkinda-cok-net-yorum/551597/1/gundem


Bu haber 670 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,893 µs