BAŞ: ''ERDOĞAN KENDİNİ SIFIRLA ÇARPTI''

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş BTP İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen partisinin MYK toplantısına katıldı. Hükümetin Gezi Parkı eylemleriyle ilgili takındığı tavrı eleştiren Prof. Dr. Haydar Baş önemli açıklamalarda bulundu. "Bir idare düşününki kendisini Meclis'e gönderen, bu yetkiyi veren vatandaşlarına tavır alıyor. Bu tip insanlara bizim büyüklerimiz "bu adam aklını yitirmiş" derlerdi" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Seçilenlerin rütbesi ne olursa olsun seçilmiştir, asıl vatandaşın kendisidir. Sen orada vekilsin. Evet, seçim zamanı değil ama vatandaşların sokağa çıkıp, düşüncesini, fikrini ifade etme hürriyeti vardır. Hiçbir şartta önüne geçme imkânı da yoktur. Yani siz istediğiniz şekilde protesto edebilirsiniz. Kabul de edebilirsiniz ret de edebilirsiniz ama hiçbir şekilde size mani olunması mümkün değildir. Anayasa'nın 26. maddesi bunu ifade etmektedir. Bu hakkı kullanırken de hiçbir şekilde idarenin iznine müracaat zorunlu değildir."  

Başbakan kendini sıfırla çarptı

Vatandaşların iktidarın icraatları görünce "benim seçtiğim adam bu değil" veya "seçtiğim adam bu, ama ben yanılmışım" dediğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Benim kanaatime göre bu iktidarın kendi içerisinde de gürültüsü patırtısı var. Başbakan "seçim her şeydir" derken, Gül "seçim her şey değildir" diyor. Türkiye'ye gelirken de "Başbakan'ı kimse karşılamayacak" denirken aslında Başbakan kendisinden ciddi endişe etmiş olacak ki, "Yahu benim arkamdakiler beni terk mi" etti diye haber gönderdiler ve gecenin yarısında havaalanına insanları topladılar. Hâlbuki bu gelen insanlar AKP'nin aldığı oyların 500'de 1'i değil. Her halükarda kendini deneyen Başbakan sıfırla kendini çarptığını da gördü. Öyle bir noktaya geldi tam manasıyla şaşırdı ve şimdi ne yapacağını bilmiyor. Dediğim dedik çaldığım düdük diyor. Böyle bir siyasetin devam etmesi hiç ama hiç mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin devam etmesi için esas olan bazı kurullar var. Bu kuralları hangi yolla siz aşarsanız aşın, Anayasa size engel olur. Şimdi Sayın Başbakan'ın ekibi istediği gibi icraat yapabilmek için bu kuralları da Anayasa'nın ilk üç maddesini de kaldırmayı programına aldı. Hatırlarsanız geçmişteki anayasa referandumunda ben "bu adam demokratik krallık getirmek istiyor" demiştim. Şu anda gördüğümüz demokratik bir krallık kurmuştur ve bunu devam ettirmeye çalışıyor. Gel gör ki, Amerika buna direnç koymuştur. Şu anda işler istediği gibi gitmiyor. Psikiyatrik bir rahatsızlığın ötesinde ciddi bir rahatsızlığı var. Artık Tayyip'siz olamayan AKP'nin Tayyip'le devam etmesi mümkün değil. Bundan sonra Tayyip'siz devam etmeye mecbur kalacaklar. Bu da demektir ki en az partinin yarısı dökülecek."  

İslam Ehl-i Beyt'tir

Anadolu'nun İslamlaşması Hacı Bektaş-ı Veli'nin çalışmalarıyla olmuştur diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İslam'ın Anadolu'da bu şekilde maya tuttuğu söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Anadolu'ya Müslüman Alevilikle gelmiştir. Ben bu işi bilenlerden biriyim. Anadolu'nun İslamlaşması 1071'de Sultan Alparslan Malazgirt'ten Anadolu'ya giriyor ama irşat, ikaz ve tebliğ manasında fazla bir şey yapamıyor. Hoca Ahmet Yesevi Horasan'dan Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli'yi gönderiyor Anadolu ondan sonra Anadolu oluyor. Süryanisi, Keldanisi, Rumu, Ermenisi, Kürdü, Çerkezi, Boşnağı, Lazı, Arabı aklınıza ne geliyorsa 36 etnik kökene sahip Anadolu insanı Hacı Bektaş-ı Veli'nin çalışmasıyla Müslüman oluyor. Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu'ya geldiğinde Türkmen Türkleri karşılıyor. Hacı Bektaş'ın anası da Türkmen Türküydü. Bilerek geldiği bir coğrafya değil, Allah'ın takdiri. Henüz Müslüman olmamış olan bu Türkmenleri önce Müslüman yapıyor. Sonra ahlakı zemimelerini terbiyeyle ahlakı hamideye tebdil ediyor. Bunlardan mürşidi kâmil dediğimiz irşat ehli kadroları yetiştiriyor. Ve bunlar Anadolu yaylasına dağılıyorlar ve İslam'ı hangi renkten hangi ırktan olursa olsun insanlara ulaştıyorlar. İslam Anadolu'da bu şekilde maya tutuyor. Şimdi 9 köyün sahibi bu insanlar 9 köyden kovuluyorlar. Bu kadar sapıklık olmaz arkadaşlar. Ben bu noksanı, yanlışı gördüğüm için milletim adına vicdan azabı çektim. Ehl-i Beyt nedir diye işin ilmi tarafından araştırdım. Bir de baktım ki İslam Ehl-i Beyt. 30'dan fazla ayet Ehl-i Beyt hakkında nazil olmuş. Biz şimdi Sünni'yiz. Soruyorum, Sünnilik hakkında bir tane ayet gösterebilir misiniz? Sünnilik diye bir kavram İslam'da yok. Biz maalesef sonradan icat ettik, hakkın yerine geçirdik. Hak olan batıl oldu, batıl olan hak oldu."  

Fitnenin önüne geçtik

Allah Resulü'nün "Ben size iki emanet bırakıyorum. Biri Allah'ın kitabı Kur'an diğeri itretimdir" hadisini buyurduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "İş bu kadar net. Biz de bunu tercüme ettik, Ehl-i Beyt dediğimiz sünnettir. İmam-ı Azam gerçi sünnet derken Ehl-i Beyt'i kastetti ama o Ehl-i Beyt düşüncesinden dolayı Abbasiler O'nu hapiste şehit ettiler. Ehl-i Beyt'in dışında bir Ehl-i Sünnet aramak mümkün değildir. Bugün adamlar kalkıyor Ehl-i Beyt dünyasına "kâfirdir, onları katletmek vaciptir, ölürseniz şehit olacaksınız, kalırsanız gazi olacaksınız" diye Batının yapmak istediği ihaneti maalesef bizim insanımıza yaptırmaya çalışıyorlar. Allah lütfetti yaptığımız çalışmalarla bu fitnenin önüne geçtik, fren koyduk." 

Batı'da Türk demek İslam demektir

Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk konusuna da değinen Prof. Dr. Haydar Baş Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözünü hatırlatarak şunları söyledi: "Dikkat ederseniz burada iddiası "Ne mutlu Türk olana" değildir. Ben Türküm dediniz mi mesele bitmiştir. Yani Müslüman'ım demek gibi bir şeydir. Zaten aslı merhumun anlayışında "Bu millet Müslüman'dır onun için müsavidir." Ne mutlu Türküm diyene elbisesini giydiği zaman bu elbisenin adı zaten Batıda İslam'dır. 

Türkiye'nin en büyük değeri Atatürk'tür

Mustafa Kemal Atatürk'ün anne tarafı Bektaşi tarikatındandır. Baba tarafı Bektaşi tarikatındandır. Atatürk'ün dedesi çok dindar bir insandı. İmamlara olan sevdası ile İmam Rıza'nın ismini oğlu Ali Rıza'ya koymuştur. Atatürk kim, düşünebiliyor musunuz tekkenin tuvaletlerini bile temizleyen, o kadar dindar ki adı "Molla Zübeyde" olan anneyle Ali Rıza Efendi'den dünyaya gelen ve Peygamberin adını taşıyan bir insan. 7 yaşında Kuran'ı hatmediyor ve 8 yaşında hafız oluyor. İşte Atatürk, Anadolu'dur arkadaşlar. Bu milletin gerçek temsilcisi Atatürk'tür. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en büyük değeri yeminle konuşuyorum Mustafa Kemal Atatürk'tür. (ORHAN DEDE / YENİ MESAJ)

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?haber,13000463/hukumet-millete-tavirli