SÜRECİ BAŞLATAN ESRARENGİZ ARACI KİM?
28 Nisan 2013 09:35 tsi
En başından beri adının basına sızdırılmasını istenmeyen bu kurum Türkiye ile PKK arasında arabuluculuk yapıyor.
GIZEMLI ARACI
VATAN gazetesinden Ruşen Çakır'a, Oslo süreci ile bilgi veren Karayılan, "Önderliğimiz ile sorunların çözülmesi, tartışılması daha doğrudur. Eğer zaten biz ona dönük sıkı bir politika yürütmeseydik bu süreç gelişmeyebilirdi.
Önce PKK'nın, sonra Türkiye'nin kapısı çalındı
VATAN gazetesinden Ruşen Çakır'a, Oslo süreci ile bilgi veren Karayılan, "Önderliğimiz ile sorunların çözülmesi, tartışılması daha doğrudur. Eğer zaten biz ona dönük sıkı bir politika yürütmeseydik bu süreç gelişmeyebilirdi. Devletle bizim aramızda aracı olan, isim vermeyeceğim çünkü ısrarla isimlerinin verilmesini istemiyorlar, ama uluslararası ve tanınan bir kurum. Bunların bizimle iletişime geçmesi ilk görüşmemiz 2005'de oldu. 2006'da da ilişkiler sistematik oldu. Bunların şartı şuydu: evvela gizlilik şartı koyuyor. Basına kapalı olacak. Yönetiminizde dar bir kesim bilecek. Herkes bilmeyecek. İşte yetkili yönetim kaç kişi? Sordular. Dedim ki 11 kişi. "Tamam bu 11 kişi dışında kimse bilmeyecek." Böyle birkaç görüşmede sistematik, karşı tarafla da görüşüyorlar. Türkiye'de önce Başbakan'la görüşmüşler. Başbakan onları MİT'e yönlendirmiş. Demiş o benim temsilcim." şeklinde konuştu. Karayılan bu kurumun BM çerçevesinde bir kurum olduğunun altını çizdi.
Süreç nasıl başlatıldı, kim yönetiyor?
KARAYILAN'IN bu açıklaması sürecin kim ya da kimler tarafından başlatıldığını ve kontrol altında tutulduğuna dair endişeleri derinleştiriyor. En başından beri adının basına sızdırılmasını istenmeyen bu kurum Türkiye ile PKK arasında arabuluculuk yapıyor. Adını gizli tutan bu kurumun Türkiye ile PKK'nın arasını neden yaptığı henüz bilinmiyor. AB ve ABD'nin PKK'ya lojistik destek verdiğini bilmeyen yok. O zaman ne değişti de uluslararası güçler PKK ile Türkiye'nin arasını yapmayı tercih etti. Bunu yaparken taraflara ne gibi vaatlerde bulundular. Türkiye, PKK ile görüşme konusunda farklı alanlarda tehdit edildi mi? Cevap bekleyen o kadar çok soru var ki. Asıl düşünülmesi gereken PKK'yı Türkiye'nin başına bela eden uluslararası güçlerin şimdi neden tersi bir yönde adım attıkları. Bu güçlerin bugüne kadar Türkiye'nin hayrına bir adım atmadıklarını bildiğimize göre, sürecin nerelere varacağını tahmin etmek güç değil.
PKK'yla başlatılan süreç hızla çok bilinmeyenli bir denkleme doğru dönüşüyor. PKK ile neler konuşulduğu, terörü kullanan ellere hangi tavizlerin verildiği, masada gerçekte nelerin döndüğü hâlâ bilmiyor. PKK'nın 8 Mayıs'tan itibaren Kuzey Irak'a çekileceğini açıklamasının ardından, gözler bir anda terör örgütünün merkez üssü olan Kandil'e çevrildi. Adeta Kandil'e akın eden Türk medyası burada örgütün ikinci adamı Murat Karayılan'a sürece ilişkin sorular sordu. Vatan gazetesinden Ruşen Çakır'ın Murat Karayılan'la yaptığı röportajda yer alan önemli bir ayrıntı ise adeta sürecin kim tarafından kurgulanıp, yürütüldüğünü deşifre ediyor.
KANDİL'E OTOBÜS SEFERİ
Açılım süreci, barış süreci, PKK silah bırakıyor derken, çarpıcı bir gerçek ortaya çıktı. Güvenlik birimlerinin saptamalarına göre, özellikle Diyarbakır Lice'den ve Şırnak'tan örgüte çok sayıda yeni katılım var. İstanbul'un çeşitli noktalarından örgüte katılmak isteyenler için sınır illerine otobüs kaldırılıyor.
GENÇLERE, İŞ VE GELECEK VAAD EDİLİYOR
ÇEKİLME süreci, PKK'nın örgütlenme yöntemlerini de değiştiriyor. Bir yanda örgüt üyeleri çekilme hazırlıklarını sürdürürken, diğer yanda yeni sempatizanlar Kuzey Irak'taki kamplara götürülüyor. Güvenlik birimlerinin saptamalarına göre, gençlere, kurulacak yeni yapıda 'görev', 'iş', 'gelecek' vaat ediliyor; aileler ikna ediliyor. Güvenlik birimlerinin saptamalarına göre, özellikle Diyarbakır Lice'den ve Şırnak'tan örgüte çok sayıda yeni katılım var.
Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/GIZEMLI_ARACI/279437#.UXw2OaJSg6g
Bu haber 657 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle