En Sıcak Konular

BATI'DAKİ YALNIZ KURTLAR

25 Nisan 2013 23:48 tsi
BATI'DAKİ YALNIZ KURTLAR Boston maratonunun faillerinin zahirde yakalanmasına rağmen olayın azmettirici nedenleri hakkında tartışmalar dinmiyor.

Batı'daki yalnız kurtlar

Boston maratonunun faillerinin zahirde yakalanmasına rağmen olayın azmettirici nedenleri hakkında tartışmalar dinmiyor. Dinmeyecek gibi de görünüyor. ABD her ne kadar 'melting pot' yani kaynaştırma kazanı veya potası olarak görülse de bu iddiası havada kalıyor. Özellikle de 11 Eylül sürecinden beri. Kültürel anlamda Müslümanlarla Amerikan toplumu arasında nispi olarak uyumsuzluk var. Yeni nesiller kendilerini burada ifade edemiyor ve yitik olarak görüyorlar. 1970'li yıllara kadar siyahlar bu durumla karşı karşıya idi. Bundan dolayı kimileri köklerine ve Afrika'ya dönmek istiyorlardı. O sıralarda ABD onların üzerine çeşitli tertiplerde ve entrikalarda bulundu. Siyahlar üzerine oynanan 11 Eylül vakalarından birisi Malcolm X olayı olsa gerek! Diğer adıyla Malik Şahbaz bu tertiplerin kurbanlarından birisiydi. Ayrıca Müslüman gençler hem kültürel hem de ekonomik açıdan ayrıma maruz kalıyorlar. Amerikan sistemi hem ekonomik hem de siyasi anlamda ayrımcı ve acımasız bir sistem. Küresel felaketlerin birçoğundan sorumlu.

ABD ve Avrupa'da yaşayan Müslümanları üç kısımda ele almak mümkün. Birinci kısımda eriyenler var. Bunlar asimile olmuşlar deniliyor. Asimile olmak Batı hayatına adapte olmak ve asli ve dini kimliğine yabancılaşmak. Araplar bu ikisine muyue ve zevban diyorlar. Kültürel anlamda cıvık hale gelenler entegrenin ötesinde asimile oluyorlar. İkinci kategoride veya grupta yer alanlar ise kesinlikle yaşadıkları toplumla ilişkileri pürüzlü ve nefret ekseni üzerine kurulu. Bunların küçük bir azınlık olduğunu söyleyebiliriz. Üçüncü kademede ise bir takım çekincelerine rağmen bu yeni ülkenin fırsatlarından yararlanarak yeni toplumun iyi ve salih bir uzvu haline gelenler var. Körü körüne nefret v e muhabbet arasında kalan böylesine üçüncü bir gruptan da söz etmek mümkün. Dengesizlik ve imkânsızlık ve istibdat nedeniyle beyin göçünün en yoğun ve kesif yaşandığı yer İslam dünyası.

*

Batı'ya beyin göçünün yüzde 66'sı Arap dünyasından (El Fesad es Siyasi, Muhammed Gazali, S. 133, Nahdatü Mısr). Bunu İslam dünyasına da teşmil edebiliriz. Bununla birlikte, bu zoraki beraberliğin de bir takım sıkıntıları var. Bu sıkıntıların başında Bush'lar döneminde İslam âleminin yeni sömürge alanı olarak görülmesi ve bu saldırgan dalga karşısında Müslümanları ideolojik anlamda savunmasız bırakmak ve pasifize etmek için İslam ve Müslümanlar terörist olarak yaftalanmaya çalışılmıştır. Böylece Müslümanların manevi savunma mekanizması ve manevi silahı müsadere edilmeye çalışılmıştır. Terörist olarak damgalanmaları ilişkileri düşmanca bir kapsama sokmuştur. Medeniyetler Çatışması tezi ve benzerleri hakkında Batı'da bir vicdan muhasebesine gidilmezken cihat kavramı düşman kavram haline getirilmiştir. Hâlbuki İslam dünyası savunma pozisyonundadır. Cihadı ilan edecek bir resmi-şer'i merci olmasa bile İslam dünyası her cephede saldırıyla karşı karşıyadır. Bush 2013 yılında bile hâlâ Irak saldırısı ile ilgili pişman olmadığını söylemiştir. Onu pişman edecek vicdanı değil, uluslar arası bir mahkemede yargılanması ve idamı olacaktır. Ürdün Kralı İkinci Abdulah'ın dediği gibi Haçlı ruhlu Irak saldırısıyla Bush pandoranın kutusunu açmış ve bu kötülük kutusu bir daha kapanmamıştır. Bugün Irak'ta yaşananlar bunun tabii bir sonucudur. Afganistan işgal altında ve Filistin işgal altındadır. Buna rağmen saldıran değil de savunan taraf suçlanmaktadır. Suçluluğu kabul etmesi için de cihat/terör gibi kavramlar üzerinden Müslümanlarda suçluluk duygusu uyandırılmaya çalışılıyor. Boston olayı çerçevesi ne olursa olsun bu dizinin son halkası ve bir devamıdır. Suçluluk psikozu üzerinden Müslümanların kimyaları değiştirilmeye ve kendilerini doğuştan suçlu kabul etmeye zorlanmaktadırlar.

*

Bundan dolayı Boston saldırısı faili kim olursa olsun, İslam dünyasına yönelik küresel saldırının bir parçasıdır. Boston saldırısı sonrasında eylem örgüt veya siyasi bağlamın dışına taşınmış ve kültürel bir zemine oturtulmaya çalışılıyor. Kültürel bağlamda Müslümanlar uyumsuz gösterilmeye çalışılıyor. Batı, Müslümanları kendine entegre etmeye çalışırken, bir bütün olarak toplumu ve aileyi parçalıyor. İnsanlığı bütün değerlerinden tecrit ediyor. Obama bunu göremiyor. Hâlbuki o da parçalanmış bir aileden ve geçmişten geliyor. Batı'nın kimseyi mutlu edecek bir reçetesi yok. Garaudy'nin ifadesiyle kilisesi veya mabedi AVM'ler haline gelmiş bulunuyor. Burada köksüz ve dolayısıyla mutsuz nesiller yetişiyor. Evet! Batı kendi içinde de uyumsuz. Kendisini hayata bağlayacak bir değeri kalmamış durumda. Fasit dairede deveran ediyor. Yemek için yaşıyor ve yaşamak için de gece gündüz çalışıyor. Müslüman gençler de Batı'da mutlu değil. Batı kültürü ve kapitalizm sadece kendisini değil bütün dünyayı mutsuz etti. Batı İslam dünyasını köksüzleştirmeye çalışıyor. Buna aborjinleştirme politikası diyebiliriz. Bunu değersiz değerleriyle yapmaya çalışıyor. Avustralya'da yapıldığı gibi bazen fiili köksüzleştirme politikası bazen de manevi köksüzleştirme politikası izleniyor. Köklerinden kopuk ve savaşılan nesiller sonunda Batı'da belki de birer yalnız kurt haline geliyorlar. Londra olaylarıyla birlikte Kaide'nin bir marka haline geldiği söylenmişti. Son olaylarla birlikte de artık markadan da bahseden kalmadı. Uyumsuz ve yalnız kurtlardan bahsediliyor. Biz savunmasız, Batı da saldırgan olduğu için suçludur.

Mustafa Özcan - Milli Gazete

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Batidaki_yalniz_kurtlar/14696#.UXmWU6LxqCk


Bu haber 585 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,906 µs