En Sıcak Konular

ÇARESİZLİĞİ TATMAMAK

24 Nisan 2013 22:11 tsi
ÇARESİZLİĞİ TATMAMAK İnsaf ve izan, herkese olduğundan çok otorite mevkiindekilere lazım. Ne de olsa, o makam, mevkii, güç, otorite de gün gelince elden gidecek.

Çaresizliği tatmamak

Geçtiğimiz günlerde çokça konuşulan bir olay vuku buldu Edirne'de. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile kanser hastası bir kız arasındaki diyalog, başlı başına bir ibret vesikası olarak yaşandı. Bakan'a meramını anlatmak ve çare bulunmasını istemek maksadındaki kanser hastası bir genç kız ile Bakan arasındaki ilginç diyalogu gördük. Benzer niceleri gibiydi aslında, otorite sahibiyle vatandaş arasındaki diyalog bundan önce nasılsa bundan sonra da aynıydı yani. Bir bakıma, "devlet baba ile kulları" zihniyetinin yansıması vardı o yaşananlarda.

Bakan'a ilaçlarını teminde zorluk yaşadığını söyleyen genç kız, "bir ton laf işiterek" ve resmen dilenci muamelesi görerek eline sıkıştırılan bir miktar parayla "ödüllendiriliyordu"(!). Bakan'ın parayı kızın eline tutuştururken sarf ettiği "daha ne yapayım?" sözü, ne kızın anlattığı sorunu dineldiğini ne de hasta kıza "dilenciden" öte bir değer atfetmediğinin delili gibiydi. Gururu incinmiş ve sorununun çözümüne dair herhangi bir söz alamamış kızın sonraki parayı iade edişi ve bunun da kameralara yansıması, devreye Sağlık Bakanlığı'nın girmesine ve hasta kızın sorununun çözülmesine neden oldu. Yoksa, 200-300 lirayla "baştan def edilecekti". Bakış açısı, "para verdik ya, daha ne yapayım?" olunca, ister istemez yapılan en ufak iyiliğin bile bir şekilde vatandaşın başına kakılması da bu zihniyet çerçevesinde normal oluyor tabii.

Bir diğer örnek ise gecikmiyor. Sarp Sınır Kapısı'nda işten çıkarılan 14 işçi adına içlerinden bir tanesi, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'ya serzenişte bulunuyor. Sorgusuz, sualsiz, önceden herhangi bir haber verilmeden ve açıklamada bulunulmadan işten çıkarıldıklarını söyleyen genç, kendilerine kimsenin yol göstermediğini söylüyor ve çoluk çocuk sahibi olan insanların mağdur durumda olduklarını belirtiyor. 17 aydır çalıştığı işinden apar topar kovulduğunu ifade eden gence Bakanın cevabı ise tam da "yeni Türkiye"nin zihniyet yapısını ifşa eder cinsten: "Ben senden şunu beklerdim. Çok teşekkür ederim demeni beklerdim. 17 aydır ben burada çalıştım, ücret aldım."

Yani Sayın Bakan neredeyse işsiz gençten özür dilemesini bekleyecek gibi bir karşılık veriyor. Çevre Bakanı'nın yaşadığı şaşkınlık nasıl ki sözlerine "daha ne yapayım?" şeklinde yansımışsa, Gümrük ve Ticaret Bakanı'nın sözlerine de "senden teşekkür beklerdim" şeklinde yansıyor. Aslında beklenen, bu memleketin vatandaşlarının idarecilere, yöneticilere karşı devamlı bir minnet ve şükran içinde olması ve herhangi bir şikayet, sitem veya sorunla karşılarına gelmemeleri.

Bu bakış açısına göre vatandaş hakkını aramamalı ve payına düşene razı gelmeli. Emeği karşılığı ücret almak bile bir "minnet duyma" vesilesine dönüşebiliyor işte. Her iki örnekte de vatandaşlar gayet medeni şekilde meramlarını anlatıyorlar ve sıkıntılarını dile getiriyorlar. Ancak aldıkları karşılık tamamen farklı bir duruma götürüyor işi. Birinde "üç beş kuruşla" susturulmaya çalışılıyor, diğerinde ise "önce teşekkür et" mealindeki ince bir azar çıkıyor vatandaşların karşısına.

Yaşanan bu iki hadiseden akılda kalan Bakanların şaşkınlıkları kadar kanser hastası kızın sözleri oluyor: "Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" yoksa, hasta bir insana veya çoluğunun çocuğunun rızkının derdine düşmüş işsiz bir insana bu cevaplar verilmez, bu sözler söylenmez.

İnsaf ve izan, herkese olduğundan çok otorite mevkiindekilere lazım.  Ne de olsa, o makam, mevkii, güç, otorite de gün gelince elden gidecek.

Burak Kıllıoğlu - Milli Gazete

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Caresizligi_tatmamak/14667#.UXgjDqLxqCk


Bu haber 622 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,455 µs