Açılımın asıl sahibi Küresel Kriz Grubu!
AKPnin yürüttüğü PKK açılımının altından International Crisis Group (Uluslararası Kriz Grubu) çıktı. Yönetiminde birbirinden ilginç isimlerin yer aldığı grup, süreci aylık raporlarla yönlendiriyor
Tanıdık isimler yönetimde!
AKPnin yıllardır sürdürdüğü PKK açılımı politikalarının International Crisis Group (ICG) raporlarına dayandığı belgelendi. Yönetim Kurulunda Kofi Annan, George Soros, Morton Abramowitz gibi isimlerin olduğu ICGde Onursal Başkanlığı eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, Mütevelli Heyeti Başkanlığını ise eski ABD Dışişleri Müsteşarı Thomas R. Pickering üstlenmiş...
Raporlar harfiyen uygulandı
ARALARINDA Türkiyenin de bulunduğu 70 ayrı bölge için her ay Kriz Bülteni hazırlayan ICG, tarafların nasıl davranması, neler yapması gerektiğini rapor ediyor. ICGnin raporları açılımın nasıl yürütüldüğünü de gözler önüne seriyor. Grupla aynı çatı altındaki Carnegie Vakfı da uzman olarak, Türk ordusunu çok sıkı bir kafese kapattık sözüyle ünlü CIA ajanı Henri Barkeyi istihdam ediyor!
Lütfen azıcık haysiyet!
ICGnin raporlarıyla İmralı, Kandil ve BDP taleplerinin birebir örtüştüğüne dikkat çeken MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır, iktidara şu sözlerle tepki gösterdi: Uluslararası Kriz Grubunun raporla belirttiklerini siz buraya kanun teklifi ve tasarısı olarak getiriyorsunuz. Türk milletini ortak payda kabul etmeyen bir yapı oluşturdunuz. Millete karşı sorumlusunuz. Lütfen azıcık haysiyet!
Açılımı, Uluslararası Kriz Grubu yönetiyor
MHPli Şandır, Küresel Kriz Grubunun hazırladığı raporlardaki önerilerin, İmralı canisi, PKKnın Kandildeki elebaşıları ve BDPnin talepleri ile bire bir örtüştüğünü söyledi
MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır, AKP iktidarının sürdürdüğü PKK açılımını, Uluslararası Kriz Grubunun yönettiğini belirtti. Şandıra göre; Uluslararası Kriz Grubunun hazırladığı raporlardaki öneriler, İmralıdaki bölücübaşı Abdullah Öcalan, Kandildeki PKK elebaşıları ve BDPnin talepleri ile örtüşüyor. Bu öneriler doğrultusunda da TBMMde yasal düzenlemeler yapılıyor. Şandırın iddiaları 9 Nisan 2013 günlü TBMM Tutanağında şöyle yer aldı: "Bir sorgulama yapın Allah rızası için. Niye? Bakın, ben size okuyayım. 30 Kasım 2012, Uluslararası Kriz Grubu, içinde herkes var, yurt dışı, istediklerini söyleyeyim size. Verdikleri Kürt sorununun çözümü konusundaki rapor. O raporda belirttiklerini siz buraya kanun teklifi ve tasarısı olarak getiriyorsunuz. Bakın, 30 Kasım 2012 tarihinde, içinde Amerika eski Başkanı Jimmy Carter, Nelson Mandela, Desmond Tutu, Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Kofi Annanın da bulunduğu, hatta Sorosun da yer aldığı bir heyetin, Kürt sorununun çözümü için önerdiklerini buraya kanun olarak getiriyorsunuz. Lütfen azıcık haysiyet."
Kafanızı kuma sokmayın
Şandır, şöyle devam etti: "Millete karşı sorumlusunuz ve bilmek mecburiyetindesiniz. Bir devlet kuruluyor, kafanızı kuma sokmayınız. Devlet kurmak için üç aşamaya ihtiyaç var; Önce millet olacak, sonra ülke olacak, sonra egemenlik olacak. Başbakan 12 Ağustos 2005 tarihinde Kürt kimliğini tanıyorum diyerek Türk milletinin temsilcisi bir siyasi şahsiyet olarak bu milletin içerisinden bir ayrı millet yarattı zaten. 2005 yılından bu yana biz Türk milleti ortak paydasını kaybettik. Kendini Türk olarak ifade etmeyen, kendisini Türk milletinin mensubu olarak görmeyen, Türk milletini bir ortak payda, ortak kimlik olarak kabul etmeyen bir yapı oluşturdunuz. Bakın, bu kürsüde bir sayın milletvekili Kürdistan dedi diye herkes ayağa kalkmıştı. Şimdi, Kürdistan denilmesine hiçbirinizin itirazı yok. Türkiyemizin bir parçasını bir başka millete vatan yaptınız. Şimdi, egemenlik tartışıyorsunuz. Değerli arkadaşlar, bu yaptıklarınızın tamamı, egemenlik tahsisidir. Egemenlik, bir millî mücadeleyle kazanılır, bedeli kanla ödenir."
Dışarıdan yönlendirme
Staratejist, Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen de, Uluslararası Kriz Grubu raporları okunduğunda bugün bunların Türkiyede harfiyen uygulandığının görüleceğini belirtti. Eslen, şöyle dedi: "Bugün yaşadığımız sözde adı Barış süreci olan İmralı süreci, Türkiyeyi önce federasyona sonra bölünmeye götürecek bir süreç. Bu süreçte uygulamaların Uluslararası Kriz Grubunun yaptığı önerilerin çok benzeri olduğunu görmemiz mümkün. David Philipsin raporunda da hemen hemen aynı şeyler söyleniyor. Akil adamları öneriyor. Akil adamlar demiyor ama Bir temas grubu kurulsun diyor. Açıkça dışarıdan yönlendirme yapıyorlar.
70 ayrı bölgede faaliyet gösteriyor
Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaarinin Onursal, eski ABD Dışişleri Müsteşarı Thomas R. Pickeringin Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu, Yönetim Kurulunda Kofi Annan, George Soros, Morton Abramowitz, eski NATO Genel Sekreteri Javier Solana gibi tanıdık isimlerin de yer aldığı Uluslararası Kiriz Grubu dünyanın dört bir yanıda faaliyet gösteriyor. Şu an örgütün başında CEO olarak Eski Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour var. Yönetiminde eski Cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, BM ve Avrupa Birliği (AB) dönem başkanları da bulunuyor. Uluslararası Kriz Grubu ( International Crisis Group) Ağustos-Eylül 1995te Bosna NATO tarafından bombalanırken kuruldu.
Merkezi Brükselde
İlk Mütevelli Heyet Başkanı ABDli Senatör George Mitchell. Grubun ilk yöneticilerinden biri ise Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı eski başkanı, daha sonra BM Genel Sekreter Yardımcısı ve İngilterenin Afrika-Asya ve Birleşmiş Milletlerden sorumlu Bakanı Mark Malloch-Brown. Diğer yönetici ise Türkiye ve Tayland eski ABD Büyükelçisi, Uluslararası Barış İçin Carnegie Vakfı Başkanı Morton Abramowitz. Kriz grubu, aralarında Türkiyenin de bulunduğu 70 ayrı bölge için her ay Kriz Bülteni hazırlıyor. Tarafların nasıl davranması, neler yapması gerektiğini rapor ediyor. Grupla aynı çatı altında bulunan Carnegie Vakfının uzmanlarından biri ise CIAnın Türkiye uzmanı Henri Barkey. Barkeyi, Türkiye kamuoyu 2003te verdiği bir konferansta AKP ile birlikte "Türk Ordusunu çok sıkı bir kafese kapattık" sözleri ile hatırlıyor. İşte bu Uluslararası Kriz Grubu tarafından düzenli olarak hazırlanan raporlarda önerilenler AKP tarafından bir bir hayata geçiriliyor. Kendi verilerine göre, Kriz Grubu son on yılda çok hızlı büyüdü. Şu anda kadrosunda 53 milletten ve 50 farklı dili konuşan 200ün üzerinde uzman bulunuyor. Eski İsrail Başbaşbakanı Şimon Perezin yanısıra çok sayıda devlet başkanının bulunduğu Kıdemli Danışmanlar listesinde TürkiyedenYapı Merkezi Onursal Başkanı Ersin Arıoğlu ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancıda yer alıyor. Grubun merkezi Brükselde. Diğer önemli merkezleri ise Washington, New York, Londra ve İstanbul. Örgütün dünyanın 34 yerinde çalışma ofisleri bulunuyor. Diğer 30 merkez ise şunlar: Abuja, Bangkok, Pekin, Beyrut, Bişkek, Bogota, Bujumbura, Kahire, Dakar, Şam, Dubai, Gazze, Guatemala City, İslamabad, Jakarta, Kudüs, Johannesburg, Kabil, Katmandu, Moskova, Nairobi, Port-au-Prince, Priştine, Rabat, Sanaa, Saraybosna, Seul, Tiflis, Tripoli ve Tunus.
Sözde çözüm ürettikleri ülkeler
Kriz grubunun kendi verilerine göre şu anda çalışmaları yürüttüğü 70 ayrı çatışma veya potansiyel çatışma bölgesi şunlar: Afrikada; Burkina Faso, Burundi, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Fildişi Sahili, Demokratik Cumhuriyeti, Eritre, Etiyopya, Gine, Gine-Bissau, Kenya, Liberya, Madagaskar, Nijerya, Sierra Leone, Somali, Güney Sudan, Sudan, Uganda ve Zimbabve. Asyada; Afganistan, Burma / Myanmar, Endonezya, Keşmir, Kazakistan, Kırgızistan, Malezya, Nepal, Kuzey Kore, Pakistan, Filipinler, Sri Lanka, Tayvan Boğazı, Tacikistan, Tayland, Doğu Timor, Türkmenistan ve Özbekistan. Avrupada; Ermenistan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Kıbrıs, Gürcistan, Kosova, Makedonya, Kuzey Kafkasya, Sırbistan ve Türkiye. Orta Doğu ve Kuzey Afrikada; Cezayir, Bahreyn, Mısır, İran, Irak, İsrail-Filistin, Ürdün, Lübnan, Libya, Fas, Suriye, Tunus, Batı Sahra ve Yemen. Latin Amerika ve Karayiplerde-Kolombiya, Guatemala, Haiti ve Venezuela. (*Salim Yavaşoğlu-YENİÇAĞ)
Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ...http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=83160
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle