TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ!
16 Şubat 2013 21:23 tsi
Türk demeyeceksin, Türkiye Cumhuriyeti demeyeceksin
Ya ne diyeceksin?.. Türkiyeliyim diyeceksin Türkiye vatandaşıyım diyeceksin! O zaman nerede kaldı sizin Uluslararası Türkçe şölenleriniz?
Takke düştü, kel göründü!
Fethullah Gülen'in Onursal Başkanlığını, Moderatörlüğünü Nicole Pope'nin yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nca Abant'ta düzenlenen 28. Abant Platformu'nun ilk dört oturum başlığı şunlardı:
1.Kimlikler, Talepler ve Yeni yurttaşlık
2.Türkiye'nin Bölgesel Aktörlüğü ve Yeni Politika.
3.AB Müzakere SüreciGelinen noktalar.
4.Yeni Anayasada Sorunlarzorunluluklar
5.Katılımcı Demokrasi başlıklarıyla yapıldı.
"Kimlikler Talepler ve Yeni Yurttaşlık" başlığıyla yapılan toplantıda... hiçbir resmi belgede Türk vatandaşlığının sosyolojik tanımının bulunmaması, bunun yerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı üzerine odaklanılması (
) Devletin herhangi bir üst kimlik tasarlama girişiminde bulunmaması
Yerel nüfusun talebi halinde yer isimleri orijinal haline iade edilmelidir ve olumsuz tarihi çağrışımları olan birtakım yer isimlerin değiştirilmesi... Eğitim müfredatının yukarıda sözü edilen hususları yansıtılması..."
İstendi
Velhasıl 28'inci Platform da, "Ankara'nın şerrinden Brüksel'in şefaatine sığınırız" diyen zihniyetin "kendini tekrarı" idi
Çünkü "AB bir değerler sistemi" diyor, başka bir şey demiyorlardı.
Biz, AB'nin "Hangi değerler sistemi" olduğunu biliyoruz.
Bunu da bizzat AB'lilerden öğreniyoruz. "Biz Hıristiyan'ız. Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olduğuna inanıyoruz, bizim papazlarımız günah çıkartır, istediğini 'aziz' ilân eder istediğini dinden atar. Onlardaki güç İsa'da bile yoktur. Çünkü Rab olmasına rağmen İsa'nın gücü kendi üzerinden başkalarının günahını kaldırmaya yetmez
Papazlarımız Kiliselerinde İsa'nın bedeni olarak ekmeği, kanı olarak da şarabı günahkârlara içirerek onları tertemiz yaparlar.
Yani İsa, bize göre Rab olmasına rağmen kullarını affedemez. Kul illa kiliseye gelecek, İsa'nın bedeni kabul ederek ekmeği, kanı kabul ederek şarabı tadacak, günahından kurtulacak. Velhasıl Rab İsa'nın yapamadığını Papaz yapmış, yapabilmiş olacak."
İşte, "AB'nin değerleri" bu değerler
"Dinlerarası Diyalog" da Müslümanları bu değerlere çağırma tuzağı. Bunu söyleyen de biz değiliz, bizzat Papa II. John Paul 1991'de söyledi:
"Dinlerarası Diyalog kilisenin bütün insanları, kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. Bu misyon aslında Hesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve diğer dinlere yöneliktir"
Aynı Papa 1999'da sözlerine daha bir açıklık getirdi:
"Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika. Üçüncü bin yılda ise Asya'yı Hıristiyanlaştıralım. Asya'yı Hıristiyanlaştırmanın yolu Türkiye'den geçmektedir."
Bu yol "Dinlerarası Diyalog"la Türkiye'den öyle bir geçti ki, artık Hıristiyanlığı tanımayan Türk çocuğu kalmadı.
Ders kitaplarında Hıristiyanlık, tek Hıristiyan'ı bulunmayan mahallelerde onlarca kilise... Müslüman kadınları Hıristiyan erkeklerle evlendirmeye özendirmeler, ABD öncülüğündeki Haçlı güçlerin İslam topraklarına saldırıları karşısında sessizliğe gömülmeler ve fakat bir Müslüman ülke bir Hıristiyan ülkeye yahut İsrail'e dişini gösterdiğinde öfkelenmeler, gözyaşı dökmeler... AB Kriterleri bahanesi ile Hıristiyan ülkelerde uygulanan zinanın ve domuz etinin serbest bırakılması ve daha neler neler
Onursal Başkanlığını Fethullan Gülen'in Moderatörlüğünü Nicole Pope'nin yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nca Abant'ta düzenlenen 28. Abant Platformu'nda Türklük yok, eyalet sistemi var. "Yerel nüfusun talebi halinde yer isimleri orijinal haline iade edilmelidir" demek ne demek?
Elinde silah olan halka gidecek, "Buraya Kürdistan diyeceksin tamam mı" diyecek, devlet de bunu kabul edecek öyle mi?
Ve "Türk" demeyeceksin, "Türkiye Cumhuriyeti" demeyeceksin
Ya ne diyeceksin?.. "Türkiyeliyim diyeceksin Türkiye vatandaşıyım diyeceksin!"
O zaman nerede kaldı sizin "Uluslararası Türkçe şölenleriniz?"
Türk'ün olmadığı yerde Türkçe mi olurmuş?
Fethullah Hocanın on yıl, yirmi yıl önceki vaazlarının bazılarını dinlerken bir din adamı değil de sanki Ziya Gökalp konuşuyor zannedersiniz. Aşkım, derdim Türk milleti diyor başka bir şey demiyor
Öyle diye diye milliyetçi kitleleri aldı önce ANAP'ın, ardından da AKP'nin garajına doldurdu
28. Abant Platformu ile şahit olduk ki...
Gelinen nokta, "Türk milleti"ni bütün resmî metinlerden ve Anayasa'dan çıkartma noktası
Demek ki
Söze değil fiile bakmak lazımmış
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12004699/takke-dustu-kel-gorundu/hasan-demir
Bu haber 624 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle