SAİD NURSİ'NİN PAPA'DAN TALEBİ NEYDİ?
15 Şubat 2013 17:13 tsi
Said Nursi, 1950 yılında Papa 12. Piusa bir mektupla birlikte Zülfikar adlı risalesini gönderir.
Mektubunda Papaya ittifak teklifinde bulunur
Said Nursi'nin Papa'dan talebi neydi?
Papa 16. Benediktus'un istifa haberi üzerine, Türkiye - Vatikan ilişkilerinin mazisini bir kez daha hatırlatmak istedim. Tabii ilişkilerin dini yönünü kastetmek istedim. Cumhuriyet döneminde Vatikan ile ilk "dini" teması kurmak isteyen kişi Said Nursi'dir.
Said Nursi, 1950 yılında Papa 12. Pius'a bir mektupla birlikte Zülfikar adlı risalesini gönderir.
Mektubunda Papa'ya ittifak teklifinde bulunur ve şöyle der: "Şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyan dindar ruhânîleriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilâf meseleleri nazara almamak, nizâ etmemek gerektir. Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor."
Said Nursi, Papa'ya Hıristiyan ruhanilerle ittifak etme teklifinin sebebini "mutlak küfre" karşı mücadele etmek olarak anlatır.
Bu tanımlama baştan aşağı yanlıştır ve günümüze kadar uzanan itikadi birçok sapmanın da temelini oluşturur. Karşınızdaki papaza "gel seninle küfre karşı ittifak yapalım" dediğinizde onun küfrün için olmadığını ima etmiş oluyorsunuz. Zaten bu düşünce sahiplerine göre "Hıristiyanlar da Allah'a inanmaktadır, dolayısıyla Hz. Muhammed'e inanmamaları sorun teşkil etmemektedir."
Asıl sorun "dinsiz olan Rusya'dır".
Küfrü mutlak odur ve onunla sonunla kadar savaşılmalıdır.
Oysa İslam ilahiyatına göre Allah'a inanmayanlarla, teslisin ortaya koyduğu "3 parçalı tanrı inancı" arasında fark yoktur her ikisi de "küfrü mutlaktır."
Neyse amacım bugün size din dersi vermek değil.
Bugün Hz. Muhammed'e inanmayanlara da rahmet gözüyle bakmak lazım diyen Pensilvanya sakininin beslendiği ana kaynağa dikkat çekmek istedim.
Said Nursi'nin bu "ittifak" talebi yıllar sonra çok üst derecede karşılık bulacak ve Said Nursi'nin talebeleri Vatikan'ın en önemli müttefiki olacaklardır.
Hıristiyan ruhanilerle ittifak etme talimatı alan bu kesim, zaman içinde ipin ucunu hayli kaçırdılar ve bu ittifakı Yahudi din adamları ile de sürdürür hale geldiler.
Said Nursi'nin peşinden giden Adnan Hoca'nın, yanına aldığı "İslami kıyafetlere son derece uygun!" hatunlarla birlikte "İsrail'den gelen hahamlarla yaptığı görüşmeleri ballandıra ballandıra anlatması, "benim İsrail hükümetiyle önemli temaslarım var" diye övünmesi bu açıdan oldukça dikkat çekici.
Tabi, Pensilvanya'daki zatın, Mavi Marmara gemisine saldırıp 9 Türk'ü öldüren İsrail'in vahşetiyle ilgili "İsrail'in otoritesine karşı çıkılmasını" eleştiren açıklaması da hayli manidardı.
Müslüman din adamları, kendi ilahiyat anlayışlarının tamamen dışına çıkarak, Yahudi ve Hıristiyan din adamlarına bu kadar taviz verir ve hatta bağlanır hale gelirlerse, hem kendilerini hem de kendilerine bağlı olan kitleleri "yaktıkları" ayan beyan ortadadır.
Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12004691/said-nursi-nin-papa-dan-talebi-neydi/muharrem-bayraktar
Bu haber 770 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle