BAŞBAKANIN ORDUSU

Türk askeri yıllardan beri bilinçli bir tasfiye operasyonuna tabi tutuluyor. Türk askerine çetecilikten örgüt kuruculuğuna, darbecilikten terör örgütü üyeliğine kadar akla hayale gelmedik suçlar isnat edildi. Kendi karakolunu basamakla, kendi personelini öldürmekle suçlandı. Hükümet yanlısı basın bu "asker karşıtı" ipe sapa gelmez iddialara dört elle sarıldı. İçlerindeki tarifsiz asker düşmanlığını bu vesileyle kusmak için ellerine geçen fırsatı kaçırmadılar. 

Ergenokon davası, Balyoz Balyoz davası, Saga Davası, Kozmik büro baskınları, askeri lojman aramaları ardarda geldi. 

Yüzlerce elit subay hapse atıldı. 

Yetmedi. 

Bu defa Donanma Komutanlığı'na bağlı yüzlerce subay - astsubay casuslukla suçlanarak gözaltına alındı. Bir devletin ordusunun belkemiği olan donanma adeta çökertildi. Ne için ve kim adına yapıldığı anlaşılmayan soyut casusluk suçlamaları ile Deniz Kuvvetleri'nin en elit subayları bir anda hapsi boyladı. Bunu kabullenemeyen komutanların istifa haberleri de gelmeye başlayınca bu defa "başbakan bile" şaşkınlıkla şu açıklamayı yapmak durumuna kaldı: (Elbette sahte bir şaşkınlıktı bu! Kendi hazırladığı senaryonun sonuçlarına neden şaşırıyordu ki!): "Şu anda içerde 400'e yakın emekli, muvazzaf subay, astsubayımız var. Bunların hemen hemen ağırlıklı kısmı tutuklu. Bu arada da yine mağdur veya şüpheli şeklinde zaman zaman çağrılanlar oluyor. Tabii bazılarında bir ara ajan meselesi ortaya çıktı biliyorsunuz. Hele hele bana göre de çok daha ağır olanı örgüt kurmaktan, örgüt elemanı olmaktan... Böyle bir şeyin delili kesinse ver hükmünü işi bitir. Ancak elinde senin kesin hükümler yok da yüzlerce subayı, astsubayı örgüt elemanı olarak veya örgüt kuran olarak, hele hele Genelkurmay Başkanı'nı kalkıp da bu şekilde değerlendirirsen burası gerçekten Silahlı Kuvvetlerin kendi içindeki bütün moral değerlerini altüst eder... Siz şimdi orada bu mücadeleyi veren insanlara arka taraftan 'bu örgüt elemanıdır' dersen, nasıl oluyor da bu örgüt elemanı gidiyor da terör örgütüyle mücadeleyi veriyor. Bu yenilir yutulur bir şey değil. Bizim neredeyse donanmaya gönderecek komutanımız kalmadı, böyle şey olmaz." 

Başbakan yukarıdaki açıklamasıyla "rol" yapıyor. Tiyatro oynuyor. İktidarıyla, medyasıyla, asker düşmanı avanesiyle daha düne kadar askere karşı yapılan her operasyonu alkışlayan, bu ülkenin Genelkurmay başkaları terör örgütü kurucusu ve yöneticisi olmak iddiasıyla hapse atılırken içten içe sevinen ve alkışlayanlar kendileri değilmiş gibi şimdi sitem ediyor: "Askere casus suçlaması yapıp elde delil yokken içerde tutuyorlarmış, yüzlerce subayı örgüt kurucusu ve üyesi olarak içerde tutmak yanlışmış, bu durum askerin moralini bozuyormuş, bu yenilir yutulur bir şey değilmiş, donanmaya gönderecek komutan kalmamış" mış mış gibi tepkilerle "su yüzüne çıkmaya" çalışıyor Başbakan. 

Sanki bu olaylar bir gün içinde olmuş gibi sanki askere karşı yıllardır sürdürülen operasyon bir günde başlamış da başbakan da "aaa bu ne iş! Askerlerimi bir bir hapse atıyorlar, askerin morali çok bozuldu" diye sahte sitemlerde bulunuyor. 

Bu sahte üzüntüleri o kadar aşikâr ki Başbakan "donanmaya gönderecek komutan kalmadı" derken, Erdoğan'ın can ciğer yol arkadaşı olan Bülen Arınç, "bilinçaltındaki" düşünceyi kusuyor, "Türk Silahlı Kuvvetleri bunu kendi içinde absorbe eder" diyor. 

Yani çok da mühim değil Bülent Bey'e göre. 

Güneydoğu'da terörle mücadele edecek komutan kalmamış, Donanma Komutanlığı amiralsiz kalmış hiç dert değil bunlar, yeter ki demokrasi gelsin. 

En kötü ihtimal "Bülent Arınç'a giydiririz bir amiral kıyafeti gönderiz bir savaş gemisine, komutanlık nasıl yapılırmış gösterir dosta düşmana! 

Aslında bu düşünce Başbakanın da düşüncesi. Bakmayın siz onun "subayların tutuklanmasına üzülmüş" görünmesine. 

Büyük tiyatrocular oyununu büyük oynar. 

Üç beş siyasetçinin bu ülkenin ordusuna karşı, arkalarına dinci geçinen Amerikan yanlısı basını alarak yürüttükleri operasyonla böylesine "moralsiz, komutansız, tükenmiş bir asker" profiline sebep olmaları onların hanesine 'utanç' olarak yazılacaktır. 

Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12004531/basbakanin-ordusu/muharrem-bayraktar