En Sıcak Konular

DAHİLİ VE HARİCİ BEDHAH İTTİFAKINA KARŞI İSTİKLALCI DİRENİŞ

27 Ocak 2013 13:58 tsi
DAHİLİ VE HARİCİ BEDHAH İTTİFAKINA KARŞI İSTİKLALCI DİRENİŞ Atatürk'ün uyardığı dış ve iç düşmanlar ve bunların ittifakıyla Türk milletini ve devletini ortadan kaldırma meselesi, özellikle Tanzimat'tan beri başımızın belasıdır.

Dahili ve harici bedhah ittifakına karşı istiklalci direniş

Şefkati bol Allah'ın Türk milletine zor zamanında lütfettiği millet mistiği, serdengeçti Atatürk, "Gençliğe Hitabe"sinde, Türk gençliğinin ilk görevinin Türk istiklalini ve onun kurumsal biçimi olan Türk Cumhuriyeti'ni korumak ve savunmak olduğunu söyler. Zira Türk'ün bağımsız bir millet olarak varlığı ve geleceği, bu temele bağlıdır. Dolayısıyla Türk'ün en değerli hazinesinin, Türk istiklalini; yani kendi siyasetini kendi özgür iradesiyle belirmesi ve uygulamasını, maddi zenginliklerine bağımsız iradesiyle tasarruf hakkını, Türk-İslam kültür ve medeniyetini özgürce yaşayabilmesi iradesini koruma ruh ve şuuru olduğunu belirtir. Hemen akabinde de Türk'ün tarihsel kutlu yürüyüşünde varlık sebebi olan her alandaki bağımsızlığını elinden alacak asıl tehlikeye dikkat çeker ve şöyle der: 
"İstikbalde (gelecekte) dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî (içerden) ve haricî (dışarıdan) bedhâhların (Türk'ün kötülüğünü isteyenler) olacaktır." 
Bugün biz Türk milleti olarak dış emperyalist odaklarla onların içerdeki temsilcilerinin oluşturduğu bir ittifak kıskacı altındayız. Bu felâket tellallığı değil; gerçekçi bir gözlemin ürünüdür. 
Atatürk bu hitabeyi, 20 Ekim 1927 tarihinde söylemiş. İstikbalde yani gelecekte dediği, kendisinden sonraki dönem ve bugünler oluyor. 
Atatürk'ten sonraki dönemde başlayıp günümüze kadar gelen süreçte Türk milletinin siyasi, ekonomik, kültürel; her anlamdaki tam bağımsızlık hazinesi, dış emperyalist ülkeler, çok uluslu şirketler, Haçlı ve Siyonist teşkilatlar (yani haricî bedhâhlar) ve onların yerli işbirlikçileri (yani dahilî bedhâhlar) tarafından elinden alınmak üzeredir. "Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir" diyen bu şer dahilî-haricî bedhah ittifakı, Türk'ün bankalarından madenlerine, fabrikalarından alışveriş kurumlarına, limanlarından iletişim ulaşım kuruluşlarına kadar bütün ekonomik değerlerini, stratejik kurumlarını, kültürünü, siyasetini elinden almıştır, almaktadır. Maddi ve manevi, somut ve soyut bütün değerlerimiz, zenginliklerimiz, kimliğimizi oluşturan ve yaşatan değer, ilke ve kurumlarımız, yabancılara devredilerek bağımsızlığımız yok edilmeye çalışılmaktadır. 
Atatürk'ün uyardığı dış ve iç düşmanlar ve bunların ittifakıyla Türk milletini ve devletini ortadan kaldırma meselesi, özellikle Tanzimat'tan beri başımızın belasıdır. Nitekim Tanzimat dönemi paşalarından Fuat Paşa, bu meseleye o zaman da değinmiş, aynen başbuğ Atatürk'ün ifadelerini kullanmıştı. Hadise şöyledir: 
Paris'te Fransız hükûmetinin ileri gelenlerinden biriyle görüşülürken, "Girit'i Yunanistan'a bırakmamakla Osmanlı Devleti'nin hata ettiğini ve esasen Türkiye'nin büyük bir zaaf içinde bulunduğunu söylemesi üzerine Fuad Paşa: 
- Hayır ekselans yanılıyorsunuz. Türkiye hiçbir zaman zaafa düşmemiştir. Bütün kuvvetini muhafaza ediyor ve edecektir. Osmanlı Devleti, en dayanıklı ve en kuvvetli devletlerden biridir. Zira üç yüz senedir siz dışardan, biz içerden yıkmaya çalıştığımız halde bir türlü muvaffak olamadık, cevabını vermiş. (Ali Haydar Bayat, Keçecizade Mehmed Fuat Paşa'nın N.Ş.N.H.Y.Ş., Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 1988, s. 77). 
"Siz dışarıdan" dediği "haricî bedhahlar", "biz içerden" dediği de "dahilî bedhahlar" oluyor. Dahilî bedhahlar, emperyalizmin içerdeki sözcüleridir, temsilcileridir. Türk milletinin değil de Amerika'nın, Avrupa'nın, Rusya'nın, Çin'in, ya da onun bunun hesabına çalışan vatan hainleridir. Nitekim bu meseleyle ilişkilendirebileceğimiz bir söz aktaralım. 
Yahudi kökenli Amerikalı siyasetçi Henry Kissenger, Amerika'nın efsanevî dışişleri bakanlarındandır ve Emperyalizmin temsilcilerindendir. NewYork'taki Rockefeller Vakfı'nda yaptığı bir konuşmada şöyle der: "Biz Amerika olarak neden çok güçlüyüz, biliyor musunuz? Bizler, Amerika olarak, aramızdaki vatan hainlerini hemen öldürürüz! Dünyanın diğer birçok ülkesindeki vatan hainlerini ise kahramana dönüştürerek, ülkelerinde önemli yerlere getiririz!" 
Ülkemizdeki vatan hainlerinin yani "dahilî bedhahların" neden kahraman haline getirildiğini, bunları kimin kahraman yaptığını, Batının hangi üniversitelerinde eğitildiklerini, beslenip fonlandıklarını, ödüllerle taltif edildiklerini ve önemli mevkilere getirildiklerini şimdi daha iyi anlıyoruz. Türk'ün bağrından çıkardığı nadir dehalardan biri olan Atatürk'ün bu dahilî ve haricî bedhah ittifakı meselesini teyid eden bir başka önemli sözü de şudur: 
"Efendiler! Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin (yabancıların, Avrupalıların) nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!" 
Burada bahsedilen "Avrupa", haricî bedhahtır. Bunu Amerika, İsrail, Rusya, Çin vs şeklinde de çoğaltmak mümkündür. Avrupa'dan nasihat alan, hatta emir ve talimat alan, bakanlıklarda yabancı uzman görevlendiren; mesela bu bağlamda Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde tamamen Avrupa Birliği ilerleme raporlarına göre konum alan, siyasetinden ekonomisine, tarımından eğitimine kadar bütün işlerini Avrupa'nın emellerine, plan ve projelerine göre yapan, Avrupalı uzmanların emir ve nasihatlarına göre politika belirleyen yöneticiler, siyasetçiler hepsi dahilî bedhahtır. 
Dünya tarihinde Avrupalıların, bir bütün olarak Batılıların planlarıyla yükselmiş, kalkınıp ilerlemiş bir tek millet ve devlet gösterilemez. Zira Batı emperyalizmi, daima kendi menfaatini düşünür, daima başka milletleri sömürmeyi, yağmalamayı, kötürüm bırakmayı, paramparça edip yüzüstü süründürmeyi düşünür ve yapar. O halde yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Türk milleti! 

 

Prof. Dr. Nurullah Çetin - Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12004471/dahili-ve-harici-bedhah-ittifakina-karsi-istiklalci-direnis/prof-dr-nurullah-cetin


Bu haber 1,020 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,429 µs