DENİZ FENERİ'NDE İLK DURUŞMA YAPILDI

ALMANYA'da asrın bağış yolsuzluğu olarak nitelenen Deniz Feneri e.V davasının sanıkları 1 yılda yargılanıp mahkum edilirken, Türkiye ayağının soruşturması 3.5 yıl sürdü. 20 sanıklı davanın dün yapılan ilk duruşması gergin geçti. 

 

Almanya'daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma sonucunda 20 sanık hakkında açılan davanın görülmesine başlandı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, İstanbul Adalet Sarayı'ndaki büyük salonda yapılan duruşmaya, aralarında Zahid Akman, Zekeriya Karaman, Mustafa Çelik'in de bulunduğu 14 tutuksuz sanık ile CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal,  İlhan Cihaner, Kadir Gökmen Öğüt, Ömer Süha Aldan, Ali Özgündüz, Bülent Tezcan ve tarafların avukatları katıldı. Diğer 6 tutuksuz sanık ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Sanık Zahid Akman, evli ve 5 çocuk babası olduğunu belirterek, yayıncılık yaptığını, aylık gelirinin 25 bin lira olduğunu ifade etti. Zekeriya Karaman, evli ve 3 çocuk babası olduğunu belirterek, yöneticilik yaptığını, aylık gelirinin 40 bin lira olduğunu dile getirdi. Mustafa Çelik, evli ve 3 çocuk babası olduğunu söyleyerek, ticaretle uğraştığını, aylık gelirinin 20 bin lira olduğunu kaydetti. Duruşma, mahkemenin ara kararı gereğince TRT'den görevlendirilen iki spikerin dönüşümlü olarak 526 sayfalık iddianameyi okudu.

 

Örgüt suçlaması yok

Deniz Feneri soruşturmasında 526 sayfalık iddianame hazırlandı. 230 klasör delilin toplandığı soruşturmada, aralarında Zahit Akman ve Zekeriya Karaman'ın da olduğu 20 sanık var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 20 sanığa "özel belgede sahtecilik", "kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştiraki" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlamaları yöneltildi.  İddianamede örgüt kurmak suçu yer almadı. 

 

14,5 yıl isteniyor

Sanıklar basit suçlamalarla yargılanacaklar. İddianamede bütün suçları işleyen sanıklar için 3 yıldan 14,5 yıla kadar hapis isteniyor. Almanya'daki Deniz Feneri davasının Türkiye ayağıyla ilgili 3,5 yıl soruşturma yapıldı ve 9 Nisan 2012'de dava açıldı. İddianameyi inceleyen Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, "Dernek paralarının aktarıldığı iddia edilen şirketlerin merkezi İstanbul" diyerek, 15 gün sonra yetkisizlik kararı verdi ve dosyayı İstanbul'a gönderdi. Dosya 5 ay incelendi ve sonuçta yargılamanın İstanbul 6. Ağır Caza Mahkemesi'nde başlaması benimsendi. Almanya'da ise sanıklar bir yılda yargılanıp mahkum edilmişti.

 

Tanal: Peşinizi bırakmayacağım

 

Deniz Feneri Davası'na bakan Mahkeme Heyeti Başkanı İsmail Hakkı Yolmaz, müşteki Sadık Deniz'in mahkemeye faksla gönderdiği dilekçede şikayetinden vazgeçtiğini belirttiğini söyledi. Bunun üzerine söz alan müşteki avukatı, bu dilekçeden haberinin olmadığını ifade ederek, dilekçeyi inceleyip beyanda bulunmak üzere süre istedi. Müşteki CHP Milletvekili Mahmut Tanal da hem kendi adına hem de millet adına davaya katılma talebinde bulunduğunu ifade ederek, söz konusu sanıkların eyleminin örgütlü suç kapsamına girdiğinisöyledi.  Tanal, mahkemenin yetkisizlik kararı vererek, dosyayı TMK 10. maddesiyle görevli mahkemeye göndermesini talep etti. Sanık avukatlarının bu talebe yaptıkları itiraz üzerine, salonda kısa süreli tartışmalar yaşandı. Başkan İsmail Hakkı Yolmaz da tarafları söz almadan konuşmaması konusunda uyardı. Katılma taleplerine ilişkin görüşleri sorulan cumhuriyet savcısı da müşteki Sadık Deniz'in şikayetinden vazgeçtiğine ilişkin dilekçenin aslının istenmesini, diğer katılma taleplerinin ise suçtan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddedilmesini talep etti. Verilen aranın ardından müdahillik taleplerine ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, Sadık Deniz'in celse arasında faksla gönderdiği dilekçenin aslı istenerek, aslı geldikten sonra bu konuda bir karar verilmesine hükmetti. Mahkeme heyeti, CHP Milletvekili Mahmut Tanal ve avukat Zeynel Öztürk'ün de aralarında bulunduğu duruşmaya katılan müştekilerin, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle müdahillik taleplerini reddetti. 

Her gün duruşmadayım

Katılma talepleri reddedilen Tanal ve Öztürk izleyicilere ayrılan bölüme geçerken bir sanığın "Güle güle" demesi üzerine, Tanal,  "Bana güle güle demeyin, takipçiniz olacağım. Her gün burada duruşmayı izleyeceğim. Yetimin hakkını yedirmeyeceğim. Peşinizi bırakmayacağım. Bir de utanmadan güle güle diyorsunuz" dedi.  CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da mahkeme önünde yaptığı açıklamada,, davada adı geçenlerin tarihin en büyük yolsuzluğuna imza attığını söyledi. CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da, "Bu davanın peşini bırakmayacağız. Burada örgütümüzün her kademesinden arkadaşımız var. Bu dava yüzyılın vurgunu denilen, yüzyılın yolsuzluğu denilen bir davadır" iddiasında bulundu.

Kaynak: YENİÇAĞ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=79545