En Sıcak Konular

İSLAM DÜNYASI NAMLUNUN UCUNDA

1 Ocak 2013 22:47 tsi
İSLAM DÜNYASI NAMLUNUN UCUNDA Bugün 1 Ocak 2013... Geçmişten beri süregelse de özellikle 2012 yılında İslam coğrafyasının maruz kaldığı zulümlere bir projeksiyon tutalım istedik...

İslâm dünyası namlunun ucunda

Bugün 1 Ocak 2013... Geçmişten beri süregelse de özellikle 2012 yılında İslam coğrafyasının maruz kaldığı zulümlere bir projeksiyon tutalım istedik...
 
Kara toprağın bağrına gencecik Müslüman delikanlılar düşüyor hep...
Bugün 1 Ocak 2013... Geçmişten beri süregelse de özellikle 2012 yılında İslam coğrafyasının maruz kaldığı zulümlere bir projeksiyon tutalım istedik... Nerede bir çatışma, savaş, katliam, göç, açlık, sefalet ve çeşit çeşit zulüm varsa orası Müslüman coğrafyası... Akan kan Müslüman masumların kanı, yanan can Müslüman canı.

Aynen Milattan sonraki yılların 2013.süne merhaba diyen ihtiyar dünya coğrafyası gibi. Avrupa ve özellikle Kuzey Amerika kıtaları kısmen sakin ve müreffeh bir hayat sürüyor. Ancak Afrika, Ortadoğu ve Asya'nın neresinde bir müslüman ülke veya topluluk varsa oradan kesif dumanlar yükseliyor. Nerede bir çatışma, savaş, katliam, göç, açlık, sefalet ve çeşit çeşit zulüm varsa orası Müslüman coğrafyası. Akan kan Müslüman, masumların kanı, yanan can, Müslüman canı. Kara toprağın bağrına gencecik müslüman delikanlılar düşüyor hep.

Geçmişten beri süregelse de özellikle 2012 yılında İslam coğrafyasının maruz kaldığı zulümlere bir projeksiyon tutalım istedik. Sanki yazdıkça zulümleri, kanayan yaralarımız arttı, yaralar arttıkça zulüm gören ülkeler çoğaldı. Başta komşu Suriye, Gazze, Irak, Arakan, Doğu Türkistan, Dağlık Karabağ, Çeçenistan, Keşmir, Bangladeş, Mali,Etiyopya, Sudan, Somali, Libya, Yemen... 2012'de tek iyi haber ise Mısır ve uzaklardan, Filipinler Moro'dan geldi... İşte kısa kısa, özetin özetin 2012'den 2013'e, açlık, sefalet, çatışma, kan, ölüm ve gözyaşı ile giren İslam Ümmetinin kanayan yaraları.. Umarız barış ve adalete dayalı Yeni Adil Bir Dünyanın kuruluşu yakındır. Mazlumların gözlerindeki, sevinç gözyaşları olur.

ÇATIŞMA, SAVAŞ, KATLİAM EKSİK OLMUYOR

Kurban Bayramı'nda Kenya'nın başkenti Nairobi'ye iniyoruz. Kuzey'de, Somali sınırındaki Daadap Kampları'na doğru düşüyoruz yola. Güney kısmen kalkınmış, yeterli yağışı alabiliyor. Ahali Hıristiyan. Kuzeye doğru yağışlar azalıyor, kuraklık, dolayısıyla yokluk, sefalet artıyor. Müslümanlık da. Aynen milattan sonraki yılların 2013'üncüsüne merhaba diyen ihtiyar dünya coğrafyası gibi. Avrupa ve özellikle Kuzey Amerika kıtaları kısmen sakin ve müreffeh bir hayat sürüyor. Ancak Afrika, Ortadoğu ve Asya'nın neresinde bir Müslüman ülke veya topluluk varsa oradan kesif dumanlar yükseliyor. Nerede bir çatışma, savaş, katliam, göç, açlık, sefalet ve çeşit çeşit zulüm varsa orası Müslüman coğrafyası. Akan kan Müslüman masumların kanı, yanan can Müslüman canı. Kara toprağın bağrına gencecik Müslüman delikanlılar düşüyor hep.

YARALAR ARTTIKÇA ZULÜM GÖREN ÜLKELER ÇOĞALDI

Geçmişten beri süregelse de özellikle 2012 yılında İslam coğrafyasının maruz kaldığı zulümlere bir projeksiyon tutalım istedik. Sanki yazdıkça zulümleri, kanayan yaralarımız arttı, yaralar arttıkça zulüm gören ülkeler çoğaldı. Başta komşu Suriye, Gazze, Irak, Arakan, Doğu Türkistan, Dağlık Karabağ, Çeçenistan, Keşmir, Bangladeş, Mali Etiyopya, Sudan, Somali, Libya, Yemen... 2012'de tek iyi haber ise Mısır ve uzaklardan, Filipinler Moro'dan geldi... İşte kısa kısa, özetin özeti 2012'den 2013'e, açlık, sefalet, çatışma, kan, ölüm ve gözyaşı ile giren İslam ümmetinin kanayan yaraları... Umarız barış ve adalete dayalı Yeni Adil Bir Dünya'nın kuruluşu yakındır. Mazlumların gözlerindeki, sevinç gözyaşları olur. /10-11

ARAKAN AĞLADI

Bangladeş-Burma (Yeni adıyla Myanmar) sınırında kuzey-güney doğrultusunda uzanan ve 8. yüzyılda Arap tüccarlar vasıtasıyla İslam ile tanışan Arakan, 1784 yılında İngilizlerin Burma işgaliyle birlikte, süregelen baskı, tehdit, göç ve zulüm ile tanıştı. Burma'yı işgalden kurtarmak isteyen TAKİN Partisi'nin, Budist Rakhineleri, Müslüman Rohingyalılara karşı sürekli kışkırtmasıyla süregelen Müslümanlara yönelik zulüm, 2012'de yeri göğü inletti. 3 Haziran günü Taungop kasabasında otobüsle seyahat eden 10 Müslümanın Budistlerce linç edilmesi üzerine başlayan, 10 Haziran'da bir Budistin, bir Müslümanın evini yakmasıyla alev alıp bütün Arakan'a yayılan olaylarda bugüne kadar on binin üzerinde Müslüman şehid oldu, 110 bini yurtlarını terk ederek komşu Bangladeş'in kamplarına sığındı. Geçtiğimiz yıl Somali'deki açlık için ayağa kalkan Türkiye, bu yıl Arakan için seferber oldu. Faşist cunta yönetiminin sürekli kışkırttığı Budistler, Rohingyalı Müslümanların evlerini, camilerini ve kendilerini yaktı. Myanmar'ın askeri cunta yönetimi Müslüman Rohingyalıların evlenmelerini, seyahat etmelerini dahi yasaklıyor. Arakan'da askeri yönetimin zulüm çetelesi uzun bir listeyi dolduruyor..

BANGLADEŞ'İ BEKLEYEN İDAMLAR..

Bangladeş'te Şeyh Hasina Hükümetinin sindirme politikaları idam boyutuna vardı. İçlerinde Cemaat-i İslami Partisi lideri Motiur Rahman Nizami ve eski lider 91 yaşındaki Ghulam Azam'ın da bulunduğu sekiz idareci 1971'deki dokuz ay süren Pakistan'dan "ayrılık savaşında" ayrılmaya karşı çıktıkları için savaş suçu işledikleri iddiasıyla tutuklandı. Ghulam Azam'ın da içinde bulunduğu 4 kişi hakkında idam cezası kararı verildi. İdamların, 2013'ün başlarında infaz edileceği duyuruldu. Türkiye'de her zaman olduğu gibi Saadet Partisi, Bangladeş için bir miting yaparak ülkenin ve dünyanın dikkatini Bangladeş zulmüne çekmeyi başardı.

İHA'LAR PAKİSTAN'DA ÇOCUKLARA ÖLÜM KUSTU..

ABD ve NOTO, Afganistan'dan sonra İslam aleminin en köklü, kalabalık ve teknolojik gelişmeye en yatkın ülkesi Pakistan'ı da savaş ve çatışmaların içine çekmek için gerekli her türlü bahaneyi önce üretti, sonra da gerekçe gösterip saldırdı. El Kaide'ye karşı başlatılan ve özellikle Obama yönetimi sırasında kullanımı çok yaygın hale gelen ABD'nin İHA (İnsansız Hava Araçları) saldırılarında bir yılda sadece ölen çocuk sayısı 178 oldu. Önce öldüren, sonra da filmini çekerek, insanı, hayatı, ölümü kapitale endeksleyen ABD'den, yönetmen ve aktivist Robert Greenwald Pakistan'ın Batı bölgesinde İHA'ların, çocuklarda bıraktığı derin psikolojik yara ve travmaları ele alan belgesel çalışmasında 178 çocuğun sırf bu nedenle öldüğünü söyledi.

ABD ve RUSYA'IN SAVAŞI TECRÜBE ETTİĞİ ÜLKE: AFGANİSTAN

Sovyet işgali ile birlikte 1980'lerden itibaren ABD ve Rusya'nın adeta savaş tecrübelerini kanıtladı Afganistan'da, her ailede bir ölü, bir yaralı ve sakat sıcak savaşın izlerini taşıyor. Ülkenin bu kaderi 2012'de de değişmedi. Ülkedeki on yılı bulan ABD ve NATO işgali, çoğunluğu İHA'ların sözde yanlışlıkla vurduğu köyler, camiler ve ailelere ölümün acısını hissettirmediği bir hafta geçirtmedi. Gerçek nüfusu dahi bilinmeyen, çatışmalarda ölen insanlarını sayacak bir devlet kurumundan dahi mahrum, yorgun bir İslam coğrafyası Afganistan… Amerikan ve NATO zulmüne karşılık, daha geçtiğimiz 16 Aralık'ta, Sovyet işgalinden kalma bir mayının patlaması sonucu Afganistan'da en büyüğü 11 yaşında tam 10 kız çocuk hayatını kaybetti. 

ÇEÇENİSTAN'DA ZULÜM EL DEĞİŞTİRDİ…

Bir asrı aşkın süredir dayatılan materyalist yaşam ve Rus zulmüne karşı mücadeleden asla vazgeçmeyen, buna mukabil rahat ve istikrar yüzü görmeyen Şeyh Şamil'in torunları Çeçenistan'da zulüm el değiştirdi. Çatışma, savaş, suikast ve her türlü normal yaşam şartlarından mahrum bırakılan Çeçenler, Rus kuklası Kadirov rejiminin, Çeçenistan`daki okullarda verilen Kur`an ve din dersini yasak girişimlerine de maruz kaldı.

AZERİ KARABAĞ İŞGALİ SÜRÜYOR..

Azerbaycan'ın, 1991'den beri Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ bölgesinde ve diğer işgal bölgelerinde demografik yapının yapay bir şekilde değiştirilmesi devam etti. Mülkiyet hakları ihlal edildi, kültürel anıtlar tahrip edilmeye devam edildi.

UYGURLARA ÇİN ZULMÜ BİTMEK BİLMİYOR…

Doğu Türkistan'da Müslüman Uygur Türklerine yaptığı baskıdan vazgeçmeyen işgalci Çin yönetimi, Kurban Bayramı öncesi; camilere, evlere, karakollar ve sokaklara astığı talimatnamelerle toplu halde dolaşmayı,  toplu halde ibadet etmeyi ve bayramlaşmayı yasak olduğunu ilan etti. Baskıcı Çin yönetimi, sokaklarda insanların cep telefonlarını alıp,  dini sohbet, tefsir, hatim gibi sesli doküman olup olmadığının kontrol etti. Bölgeye ağır silahlı araçlar dolaştırarak psikolojik baskısını sürdürdü. Müslüman Uygur Türk hanımlarının başörtüsü ile başta devlet daireleri, düğün salonları ve umuma açık yerlerde başörtüsü bağlamalarını yasakladı. Çıkan çatışmalarda çok sayıda Uygur Türkünü tutukladı.

BATI TRAKYA'DAKİ "TÜRK" DEMEK YASAK!

Bulgaristan ve Yunanistan sınırları içindeki Batı Trakya Türkleri için uzun zamandan beri süregelen söz konusu iki ülkenin inkar ve asimilasyon politikaları 2012'de de sürdü. Batı Trakya Türkleri, Türk kelimesini hiçbir yerde kullanamadı, kendilerine ait vakıflarda tasarrufta bulunamadı. Camilere ve kutsal değerlerine yapılan sözlü ve fiili saldırılara maruz kaldı. Eğitim hakkından mahrum olmaları dolayısıyla anadillerini unutma korkusuyla Batı Trakya halkı, kendilerini ülkeden tecrit edilmiş bir halk olarak görmeye devam etti.

SÖMÜRÜ, KITLIK, YOKLUK VE ÇATIŞMALARIN KARA BAHTLI KITASI AFRİKA..

MALİ'DE ÇATIŞMALAR TIRMANDIRILIYOR

Asırlık, acımasız Fransız işgali altında tek bir çeşme bile yapılmayan ve açlık ile kuraklığın kavurucu etkisi altında kıvranan Batı Afrika ülkesi Mali'de, eksik olan da sağlandı. Çatışma, iç karışıklık ve ardı ardına gelen 2 askeri darbe.. 2012'de üst üste darbelere sahne olan Batı Afrika ülkesi Mali'nin kuzeyini Mağrip el Kaide (IMEK) örgütüne yakınlığıyla bilinen  Selefi Ansar Din örgütünün eline geçirmesi üzerine merkezi yönetimle çıkan çatışmaların bilançosu ağır oldu. 250 bin kişi komşu ülkelere kaçtı. Açlık, kıtlık ve yokluğun kararttığı kara bahtlı insanlar, Senagal, Nijer ve Burkina Faso'da mülteci kamplarında yaşamaya başladı. Mali her geçen gün daha da istikrarsızlaşıyor. BM Güvenlik Konseyi, Mali'de yaşanan iç karışıklıkları gidermek ve istikrarı temin etmek bahanesiyle ülkeye asker gönderme kararı aldı.

 'BOMBA YÜKLÜ IRAK'TA KANSIZ GÜN GEÇMEDİ…

2003'te IRAK'I işgal ederek 'demokrasi' yani çatışma, bomba, kan, ölüm, zulüm ve gözyaşı getiren ABD, kendisi resmen çekilse de artıklarının gün aşırı akıttığı kan dinmek bilmedi. Kürt, Türkmen, Arap ayrımına ilaveten Şii-Sünni ayrımından da "ekmek" çıkaran Batı, öldürülen 2 milyon insanın damla damla kanlarının, bir damla petrolden daha ucuz olduğunu ispatladı. Askeri üsler veya yakınlarına düzenlenen intihar saldırılarında ölenlerin sayısı 50'den aşağı düşmedi. Ana cadde ve yollar, pazar yerleri, kuyruklar… masum insanların kan ve can pazarına döndü. Sadece 9 Eylül'de aynı gün içinde 11 ayrı kentte bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda hastaneler yaralılarla doldu taştı, halka camilerden kan bağışında bulunmaları için anonslar yapıldı. Amara'da 24, Kerkük'te 7, Duceyl'de 11, Bağdat'ta 4, Basra'da 3 kişi, Bakuba, Samarra, Tuz Humarto, Nasıriye gibi kentlerle birlikte bir günde ölenlerin sayısının 100′ü geçtiği açıklandı. Saldırılar da, çatışmalar da devam ediyor. Irak'taki tek silahsız kesim olan Kerkük ve Telafer'de zulüm altındaki Türkmenler, katliam tehdidi altında yeni yıla giriyor.

FİLİPİNLER –MORO'DA NİHAYET…

Filipinler, Moro… Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkenin güney bölgesi Moro'da merkezi yönetimle 40 yıldır yaşanan çatışmalarda şu ana kadar 120 bin kişi hayatını kaybetmişti. Ancak bu kadar uzun soluklu mücadele 2012'de Uzak Doğu'dan, sevindirici haberler getirdi. Ülkenin güneyinde Müslüman azınlık tarafından idare edilecek yeni bir özerk bölge kurulmasını öngören çerçeve anlaşması 15 Ekim'de imzalandı. Manila'daki Malacanang Devlet Başkanlığı Sarayı'nda Filipinler Devlet Başkanı III. Benigno Aquino ile ülkenin en büyük Müslüman grubu olan Moro İslami Kurtuluş Cephesi'nin (MİKC) lideri El Hac Murad İbrahim'in huzurunda imzalandı. Törende, Malezya Başbakanı Necib Rezak, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu da hazır bulundu.

BAHAR SURİYEYE KIŞ OLDU: 22 AYDA 46 BİN  ÖLÜ, 525 BİN MÜLTECİ

Tunus'ta pazarcılık yapan üniversite mezunu mühendis 26 yaşındaki işportacı Muhammed Bouazizi'nin tezgahına belediye zabıtasının el koyması üzerine kendini yakmasıyla başlayan olaylar, 18 Aralık 2010'da Tunus'ta halk hareketine dönüştü. Uzun süreli dikta rejimlerine isyanlar, kısa sürede Mısır, Libya ve Yemen'e sıçradı. Orta Doğu ve Kuzey Afrika halklarının baskıcı rejimlerine karşı ayaklandı/rıl/ğı bu süreçte Tunus en barışçıl ve kansız geçiş sürecini yaşarken, ardından Mısır, Yemen, Libya'da on binlerce insan hayatını kaybetti, yönetimler de düştü. Arap Baharı olarak adlandırılan Ortadoğu'daki kanlı rejim değişiklikleri Suriye halkı için tam adeta dondurucu bir soğuğa dönüştü. Esed güçleri ile muhalifler arasındaki Suriye'de olayların başladığı Mart 2011'den bu yana 41 bin 129'u sivil ve 5 bin 47'si resmi görevli olmak üzere 46 bin 176 kişi hayatını kaybetti.

Suriye'deki iç savaştan kaçarak komşu ülkelere geçen Suriyeliler'in sayısı BM kayıtlarına göre 525 bin. Türkiye'ye gelerek Hatay,Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Adıyaman'daki çadırlarda şu kar-kış kıyamette barınmaya çalışan Suriyeli mülteci sayısı ise  21 Aralık itibariyle 142 bin 947 idi. Komşu ülkemiz Suriye'de kanlı çatışmalar ve mülteci akını sürüyor. Ülke tam bir iç savaşı yaşıyor. Tarihi kentler birer birer harabeye dönüyor.

İSRAİL'İN HİÇ SEVMEDİĞİ ÜLKE:SUDAN

Batılı ülkelerin uzun yıllara dayanan çalışmaları sonucu ikiye bölünen Sudan, hem Güneyindeki ayrılıkçı Hükümetin, hem de kendisinden 1800 km. uzaklıktaki İsrail'in bombalamalarına maruz kaldı. Ancak dünyadan tek bir ses bile çıkmadı. İngiliz Eski Başbakanı Tony Blair'in danışmanlığını yaptığı Hristiyan Güney Sudan Hükümeti, kuzeye saldırmaya devam etti. En son saldırısında 2 bine yakın Müslüman hayatını kaybetti.

DÜNYANIN KANAYAN VİCDANI, MÜSLÜMANLARIN NAMUSU GAZZE…

Kasım 2012'de aniden Gazze'ye saldıran ve 8 gün süren acımasız İsrail saldırılarında, 50'si çocuk, 12'si kadın olmak üzere İsrail saldırılarında 184 kişi hayatını kaybetti, 601'i çocuk, 254'ü kadın, bin 399 kişi yaralandı. 2012 yılı boyunca, Filistin Hukuk Merkezi tarafından yayımlanan raporda, İsrail işgal güçleri 900 Filistinli çocuğu tutukladı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği son saldırılar 1 milyar 200 milyon dolarlık maddi zarara neden oldu.  Gazze saldırılarının ardından Birleşmiş Milletler'de yapılan oylamada 138 ülkenin 'Evet' oyuyla Filistin'e "gözlemci devlet" statüsü verilmesi bir zafer olarak algılandı.

MÜJDELİ HABERLER MISIR'DAN..

Eski rejim kalıntılarının direnişleri sonucu yer yer Tahrir'de meydana gelen ölümlere rağmen, Hz. Yusuf Peygamber tarafından da yönetilme şerefini taşıyan Mısır'dan, 2012 yılında ümmetin yüzünü güldüren haberler geldi. 30 yıllık Mübarek Hüsnü iktidarının devrilmesi ve geçici askeri yönetimin ardından 2012 Haziran'ında Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Mısırlılar sandık başına gitti. Seçimlerde Müslüman Kardeşlerin Hürriyet ve Adalet Partisi adayı Muhammed Mursi, Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı oldu.

LİBYA'DA ABD ELÇİSİ ÖLDÜRÜLDÜ!

Arap Baharı değişimlerinin en kanlı çatışma, isyan, ve zulümlerine sahne olan Libya'da, Kaddafi'nin devrilmesinin ardından bir merkezi yönetim oluşturuldu, ancak Kabilelerin çatışması dinmek bilmedi. Fransa ve NATO saldırıları ile harabeye dönen ülkede çatışmalar azalsa da kan durmuş değil.

ABD'de yaşayan İsrail doğumlu bir Yahudi olan Sam Bacile tarafından çekilen ve İslam Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)'e hakaret içeren "Müslümanların Masumiyeti" isimli filmin youtube'a konan 14 dk.lık fragmanı üzerine yapılan protesto gösterilerine bu kez ABD bir kurban verdi. Filme tepki için Libyalı göstericilerin ABD konsolosluğuna saldırısında, Amerikan Büyükelçisi J. Christopher Stevens  ve 3 elçilik görevlisi öldü. ABD'nin Afganistan'ın Kabil Büyükelçisi Adolph Dubs'un 1979'da öldürülmesinden sonra katledilen ilk büyükelçisi olan Stevens ve 3 görevlinin ölümü, Birleşik Devletlerin canını çok acıttı. ABD, "şiddeti" kınadı. 

SOMALİ'DE KITLIK CAN ALMAYA DEVAM EDİYOR..

Bir önceki yıl başlayıp, 2012 yılında da insanlığın vicdanını yaralayan en dramatik gelişmelerden biri Somali'de yaşandı. Süregelen kıtlık ve çatışma felaketleri devam ederek yüzlerce insanın hayatına mal oldu. Milyonlarca insan su ve yiyecek bulmak için yollara düştü. Komşu ülke Kenya sınırındaki Daadap Kampında toplanan 600 bin Somalili, çoğunluğunu Türk yardım kuruluşlarının sağladığı yardımlarla hayatını sürdürmeye çalışıyor. (Ahmet Yavuz - Milli Gazete)


Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/Islm_dunyasi_namlunun_ucunda/270528#.UONLNOQ2b1s


Bu haber 2,598 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,903 µs