En Sıcak Konular

GAZZE İÇİN DÖKÜLEN GÖZYAŞI KERKÜK İÇİN NEDEN DÖKÜLMEZ?

22 Aralık 2012 17:40 tsi
GAZZE İÇİN DÖKÜLEN GÖZYAŞI KERKÜK İÇİN NEDEN DÖKÜLMEZ? AKP ile Türklük ne yazık ki sadece Türkiye'de değil, bölgemizde de yok edilmeye çalışılan, unutturulmak istenilen ve umursanmayan bir değer olarak görülmektedir.

GAZZE İÇİN DÖKÜLEN GÖZYAŞI KERKÜK İÇİN NEDEN DÖKÜLMEZ?
 
AKP'nin dış politikası da iç politikadan farksızıdır. Türklüğe olan alerji ne yazık ki dış politikada da kendisini göstermektedir. Dünyanın her yerinde ki Müslümanlara sahip çıkabilecek kudretli bir devletimiz varken ne yazık ki AKP sayesinde dünya üzerinde yaşayan Müslüman Türkler bir eziyetle karşılaşsa zulüm altında kalmaya devam etmektedir. Bu durum Doğu Türkistan meselesinde de böyledir, yanı başımızda bulunan Kerkük'de de böyledir. 
Ilımlı İslam ve BOP çerçevesinde Ortadoğu'ya model olarak sunulmak istenen ve aynı projede ABD'nin verdiği eşbaşkanlık görevini yürüten AKP, kendisine çizilen alan içerisinde kalıp, kendisinden neyin yapılması isteniyorsa, neye örnek olacaksa o yolu takip etmektedir. Bu anlamda bir bakıyorsunuz Mısır'da devrim gerçekleştirenlere ve siyasilere laiklik çağrısı yaparken, Suriye'de ise Esad rejimine karşı kullanılan El Kaide militanlarına karşı destek verdiği iddiasıyla muhatap kalmaktadır. Bu tezatlıkların hepsinde de Ortadoğu'yu dönüştürmek isteyen ABD'nin çıkarlarına hizmet etmekten başka bir sebep bulunmamaktadır.
ABD'nin istemediği, onaylamadığı hiçbir şeyi yapmayan, yapamayan AKP iktidarı bu yüzünü en çok Irak, Barzani ve Kerkük konusunda göstermektedir. 
Geride bıraktığımız Pazartesi günü Kerkük'de peş peşe patlayan bombalar sebebiyle 9 Türkmen hayatını kaybederken 59 kişi de yaralanmıştır. Dün ise Irak Cumhurbaşkanı Talabani hayati tehlike sebebiyle hastaneye kaldırılmıştır. Başbakan Erdoğan'da Irak'lı yetkililere mesaj göndererek gerekirse Talabani için "ambulans jet" gönderebileceklerini ifade etmiştir. 
Şu AKP'nin inancına ve adaletine bakın ki konu Gazze, Libya, Suriye yada Talabani olunca birden "din kardeşliği" hukukunu hatırlıyorlar ve ambulansları, gemileri, uçakları seferber ediyorlar da Kerkük'e yada Musul'a sıra geldiğinde ise sesleri solukları çıkmaz oluyor! Gurur duydukları Barzani, Kerkük üzerinde hesap yaparken Kerkük'de yaralıları yada hayatını kaybedenleri kim umursar? Kim onların Müslüman Türk olduğunu hatırlarına getirir? 
Yazık ki AKP sayesinde Türkiye "din kardeşliği" hukukunun da nasıl işleyip, nasıl işlemeyeceğini görmüştür. Çıkarın varsa, küresel güçler talimat vermişse Müslüman olduğunu hatırlarsın, bunun tam tersi durumlarda ise ağzını bile açmazsın... 
Diğer taraftan sorgulanması gereken, konunun muhatabı olan bir başka isim daha mevcuttur. Gazze'deki Müslüman'a ağlayan, derdiyle dertlenen Ahmet Davutoğu, Kerkük'deki Müslüman için de ağlamıyor, derdiyle dertlenmiyor, Gazze için gösterdiği ilgi ve alakayı Kerkük için göstermiyorsa kendisinin samimiyetinden söz edilebilir mi? Ahmet Davutoğlu için Gazze'dekiler Müslümandır, kardeşimizdir de, bin yıllık yurdumuz olan Kerkük'de bulunanlar her açıdan kardeşimiz değil midir? Bırakın Kerkük'de bulunan Türkmenler için Gazze'de olduğu kadar bir şeyler yapmayı, AKP iktidarından herhangi bir yetkilinin Kerkük'de yaşanan ve Türkmenleri hedef alan menfur saldırı ile ilgili tek bir cümle kurduklarını duyan olmuş mudur? 
Dedik ya AKP ile Türklük ne yazık ki sadece Türkiye'de değil, bölgemizde de yok edilmeye çalışılan, unutturulmak istenilen ve umursanmayan bir değer olarak görülmektedir. Myanmar'daki Müslüman kardeşlerimiz için dünyanın öbür ucu sayılabilecek bir mesafeyi kat etmeyi göze alanlar, yanı başımızda bulunan Kerkük konusunda neden kıllarını dahi kıpırdatamazlar?
2009 yılında Bağdat'a yaptığı ziyarette "Kerkük konusundaki samimi gayretlerinizi biliyorum, Kerkük bir özel statüye kavuşturulmalıdır. Kerkük, tüm Iraklıların olmalıdır, Kerkük bir etnik unsura teslim edilemez, edilememelidir, aksi takdirde Irak'ın geneli için olası bir sıkıntı kaynağı olacaktır" diyen Başbakan Erdoğan, o tarihten bugünlere kadar gelinen süreç içerisinde Barzani'ye her anlamda destek olmuştur. Ayrıca Kerkük'ü ısrarla kendi topraklarına katmak, Irak'dan ayırmak isteyen Barzani'nin elinin güçlenmesine vesile olan petrolün Türkiye üzerinden satılmasına müsaade etmiştir.
Kerkük'ün Irak'dan koparılması demek Irak'ın bölünmesi, Irak'ın bölünmesi de Türkiye'nin bölünmesi demek iken AKP'nin izlediği bu zihniyetteki Dış Politika ile Türkiye günden güne uçurumun kenarına biraz daha aklaştırılmaktadır.
Kerkük'de yaşanan gelişmelere haftalar öncesinden dikkat çeken MHP Lideri Devlet Bahçeli, 27 Kasım 2012 günü TBMM'de yaptığı konuşmasında Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunarak "Kerkük'teki Türkmen kardeşlerimizin malına, canına ve dokunulmaz haklarına zarar verebilecek her adım bizim nefret ve tepkimizle tanışacaktır. Gazze'ye gösterdiği ilginin yarısını Kerkük'e çevirmesini beklediğimiz hükümet, Türkmen kardeşlerimizi kaderine ve yalnızlığa terk etmemeli ve Türkmen illerinin sorunlarını her platformda gündeme taşımalıdır. AKP hükümeti, Irak politikasını gözden geçirerek Barzani üzerinden yürüttüğü diyalog ve temas sürecini yeniden yorumlamalı, Irak Türkmenlerinin haklarına zarar verilmesine engel olmalıdır. Gazze ve Suriye hususunda Birleşmiş Milletler'e atıp tutan Başbakan, yüreği yetiyorsa, samimiyeti varsa, insafı kaldıysa Kerkük ve Irak Türkmenleri için de aynı duyarlılığı sergilemeli, aynı çabayı göstermelidir." sözleri ile AKP hükümetini yaşanacak gelişmeler karşısında uyarmış ve bu uyarısında da haklı çıkmıştır.
MHP Lider Devlet Bahçeli'nin bu uyarı ve haklılığının beraberinde vurgu yaptığı "Gazze'de ağlayanlar umarım Kerkük'ü gülerek seyretmeyeceklerdir. Çünkü Kerkük ağlarsa Türklük ağlar, Türkiye ağıt yakar, Türk coğrafyasının ahı arşa varır. Milletimizin de buna dayanması ve katlanması hiçbir şart altında söz konusu olmayacaktır. Kerkük gözbebeğimiz, umudumuz, hasretimiz, gönlümüzdeki çolpandır, hep de böyle kalacaktır." sözleri de yüreği Kerkük'de yaşayan Müslüman Türk kardeşi ile birlikte atan Türk Milleti'nin duygularına tercüman olmaktadır.

Asla unutulmamalıdır ki Kerkük'deki Türkmenlerin varlığı ve kaderi Türkiye'den ayrı düşünülemez. Kerkük, Türklüğe karşı savaş açmışların ellerine emanet edilemez. Aksi yönde yapılacak her girişimin sonucu ağır olur, bunun altından da bu işin sorumluları asla kalkamazlar.

İsmail Özdemir - Ortadoğu Gazetesi 

 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=12243


Bu haber 738 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,336 µs