En Sıcak Konular
VİZYONDAKİ SON FİLM: ''APO'NUN MASUMİYETİ''
19 Aralık 2012 17:10 tsi
Arınçın bir TV kanalında anlattığı Öğrenci yurdunda namazını kılan 3 arkadaş. Biri Öcalan öyküsü film senaryolarına rahmet okuttu.
Hidayete erecekken bebek katili olmuş!
Arınç'ın bir TV kanalında anlattığı "Öğrenci yurdunda namazını kılan 3 arkadaş. Biri Öcalan" öyküsü film senaryolarına rahmet okuttu. Meğer Öcalan aslında Nurcu olacakmış da bir şekilde 'kader kurbanı'(!) olmuş Durmuş Yılmaz, Bülent Arınç'ın hikayesini, "Apo dindardı. Mütevazı, çekingen biriydi" diyerek doğrularken, oğlu Yılmaz'ın kızıyla evli 3. arkadaş Yakup İnce ise vicdan azabını itiraf etti: Bir gün Risale-i Nur dersine gelmek istedi. 'Sen okula git' dedim. Keşke demeseydim.
Hidayete eriyordu ki
PKK'nın elebaşı oldu!
Bülent Arınç'ın "Öğrenci yurdunda namazını kılanlardan biri Öcalan'dı" sözlerini Durmuş Yılmaz doğruladı: Evet. Apo dindardı. Mütevazı, hatta pasif biriydi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Öğrenci yurdunda namaz kılan 3 arkadaş. Biri Öcalan" sözleri gündeme damga vurdu. Meğer teröristbaşı Öcalan Nurcu olacakken, terörist olmuş. Taha Akyol, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Durmuş Yılmaz'a Öcalan'ın o günlerini sordu. Yılmaz, "Ankara'da Tapu Kadastro Meslek Lisesi'nde öğrenciydik. İtibarlı bir liseydi. Orta okulu 'pekiyi'dereceyle bitirenler arasından öğrenci alırdı. 1966 yılında ben lisenin 3. sınıfındaydım, Abdullah Öcalan 1. sınıfta, yeni gelmişti yani" dedi.
Camide buluşuyorduk
Durmuş Yılmaz, lisede namaz kılan 5-6 öğrenci olduklarını anlatırken, bir ekip veya takım olmadıklarını, fakat bu özelliklerinden dolayı aralarında bir ilişki olduğunu söyledi. Camide veya mescitte buluştuklarını vurgulayan Yılmaz, "Bir yakınlık oluşuyor. Ben o yıl mezun olduktan sonra ilişkilerimiz kesildi, arkadaşlardan her biri kendi hayat yoluna gitti. Ben Hukuk Fakültesi'ne kaydoldum. Sonradan öğrendim, Öcalan okulu bitirdikten sonra siyasala gitmiş. Yıllar sonra PKK sebebiyle Öcalan'ın ismi ortaya çıkanca 'A, bu o imiş' diye hatırladık. Okul albümünde bütün arkadaşların fotoğrafları var" dedi.
Durmuş Yılmaz, Arınç'ın bir televizyon kanalında anlattığı hatıranın kahramanlarından olan ve şimdilerde Medine'de mühendislik yaptığını söylediği Yakup İnce, Konya'da yaşıyor. 1963-1966 yıllarında Ankara'da yatılı olarak Tapu Kadastro Meslek Lisesi'nde okurken bir yıl arkadaşlık yaptığı ve beraber namaza gittikleri Abdullah Öcalan'ı o yıllardan tanıyor. İnce, Afet İşleri Genel Müdürü oldu. Halen eski dostlukları devam ediyor, Yakup İnce'nin oğlu Durmuş Yılmaz'ın kızıyla evli. Yakup İnce Medine'de bir elektrik şirketinin yöneticisi olarak uzun yıllar çalışmış. Halen Konya'da. Lisedeki arkadaşların dostlukları görülüyor ki devam etmiş. Sadece Öcalan'la yolları ayrılacaktı, hem de daha liseden dışarı adım atar atmaz.
Mütevazı ve çekingendi
Yılmaz, Öcalan'ın o zamanki hal ve tavrını şöyle anlatıyor: "Dindar biriydi. Namazını kılardı. Hemen hepimiz gibi Anadolu'dan, köyden büyük şehre gelmiş bir öğrenciydi. Mütevazı, çekingen biriydi. Hatta pasif diyebilirim. Öcalan'ın 1969'da Tapu Kadastro Meslek Lisesi'ni bitirip Siyasal'a girmiş olması lazım. 1973'te ideolojik olarak Marksizm'e yönelmişti. 1977'de de PKK'yı kuracaktı. O günden beri kan akıyor. Dindar, çekingen, mütevazı bir hayat ve kültürden, Marksist, hatta Stalinist ve şiddete dayalı, kanlı bir yola girmesi araştırmaya değer bir konudur."
Öcalan'a keşke o gün
"okula git" demeseydim
Arınç'ın anlattığı hatıranın kahramanlarından olan Yakup İnce, Konya'da yaşıyor.1963-66 yıllarında Tapu Kadastro Meslek Lisesi'nde okurken bir yıl arkadaşlık yaptığı ve beraber namaza gittikleri Öcalan'ı o yıllardan tanıyor. İnce, yıllar sonra pişmanlığını şöyle dile getiriyor: "Biz Durmuş Yılmaz'la birlikte okuduk. Öcalan bizden küçüktü, ufak tefek, ince yapılıydı. Sakin sessiz, içine kapanık bir çocuktu. O da namaz kılarmış. Bir gün Risale-i Nur talebesi Mustafa Yeşilyurt bizi evine çağırmıştı. Öcalan da gelmek istedi. Kendisine 'Sen okula git' dedim. Keşke demeseydim. Eğer o gün gelseydi, o da bizim gibi Risale-i Nur talebesi olacaktı. Eğer o gün onu, Nurcuların davetine çağırsaydım, Nurcular onu bir daha kimseye kaptırmazlardı. Onu da bizimle birlikte götürmediğim için o gün bugündür vicdan azabı çekiyorum."
Bebek katilini eve çıkarma
projesi sistemli şekilde işliyor
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, "Oslo'da verilen sözler kapsamında Öcalan'ı eve çıkarma projesinin sistemli bir şekilde işlendiğini, filmin senaryosunun okyanus ötesinde yazıldığını ve gösterime girme tarihinin Oslo'da karara bağlandığını ileri sürdü. Ataman, yaptığı yazılı açıklamada, "Bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın ev hapsine çıkarılması projesine yönelik kamuoyu oluşturma çabaları" yapıldığını savundu. Büyükataman, şunları kaydetti:
Milletin nabzını ölçüyorlar
"Son günlerde 'Öcalan'ın masumiyeti'isimli bir film vizyona girecekmişçesine AKP yapımı fragmanları dolaştırılmaktadır. Başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere bu filmin tanıtımını üstlenmekte, bazı köşeleri tutmuş kalemşörler ise bu filmin servisini yapmaktadırlar. Biri çıkıp; 'Öcalan nurcu olabilirdi' demekte, bir diğeri onu 'Türk milliyetçisi bir teşekkülde gördüğünü'iddia etmektedir. Adı önceden konulmuş, senaryosu yazılmış bu filmin gösterimi için aziz milletimizin nabzı ölçülmekte, milletin vereceği tepki test edilmektedir. Oslo'da verilen sözler kapsamında 'Öcalan'ı eve çıkarma projesi' sistemli bir şekilde işlenmektedir. Bu filmin senaryosu okyanus ötesinde yazılmış, gösterime girme tarihi Oslo'da karara bağlanmıştır. AKP'nin ortaya koyduğu kurgu şudur; Öcalan aslında masumdur, sözde derin devlet onu kullanarak bir terör örgütü kurdurmuştur. Artık o derin devlet tasfiye edildiğine göre, 'baş mağdur Öcalan'ın suçlanmasına da gerek kalmamıştır. Tıkıldığı lüks mahpushaneden çıkarılabilir.
AKP'nin fikir kardeşi
"AKP zihniyetini doğuran güç, 12 Eylül darbe döneminde binlerce genç insana akıl almaz eziyetleri reva görmüştür" diyen Büyükataman, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "12 Eylül'ün en çok darbesini yiyen, zulüm ve işkencelere maruz kalan ülkücüler AKP'nin mantığına göre dağa mı çıkmalıydı. Apo'nun hikayesi malumdur; önce Ankara'da ülkücülere karşı girişilen kanlı eylemlerin şakşakçısı olmuş, daha sonra kirli güçlerin maşası haline gelerek Güneydoğu bölgemizde gençleri aldatarak peşine takıp devrimci şiddetin artırılması pratiği adı altında bir terör örgütü kurmuş ve yönetmiştir. Bu eylemlerine başladıkları dönemde 1980 darbesine henüz 3 yıl vardır. 80 darbesi onu yurtdışına çıkmaya zorlamış ve muhakkak AKP'nin fikir kardeşi darbecilerin benzer hataları yüzünden destek bulmuş, güç kazanmıştır. Onu, fazlasını hak ettiği hapishaneden çıkarma gayretlisi AKP zihniyeti, acaba Allah'ın şaşmaz adaletinden, cehenneminden nasıl çıkaracaktır?"
Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=77401
Bu haber 2,701 defa okundu.
kapat
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yazarlar
-
Hakverdi Murat Merdamert
-
Arif Tarakcı
-
Sabiha Sena
-
Bütün Yazarlar
-
Prof.Dr.Mehmet Öz Türk Ocakları Genel Başkanı
-
Nuri Gürgür
-
Prof.Dr.Mustafa Erkal-Aydınlar Ocağı Genel Başkanı
En Çok Okunan Haberler
Yorumlar
+ Yorum Ekle