BAŞIMIZA GELECEKLERE HAZIR MISINIZ?

Değiştik dediniz. Kabak çiçeği gibi açtınız. Değişiminizi göstermek için tüm sınırları da aştınız. Besmele ile kiliseler açtınız. İsrail'e restler çekip kaçtınız. Ne sınır kaldı ne de kırmızıçizgiler. Ne toprak kaldı ne de madenler. Gelirler hayal oldu. Sebep özelleştirmeler. Bütçe açıkları arşa çıktı. Arkasında bahaneler ve halka yüklü vergiler. Borçlar IMF'ye ödendi diyenlere kimse sormuyor. Sekiz yüz milyar dolara dayanan borçlar neredeler. IMF'nin borcunu da hangi bankalara devreylediler. Devlet garantisi altında bankalara borçlanan özel şirketlerin de borçlarından neden sizlere bilgi yok? Helikopterin düşmesinin 10 Kasım'da olmasının bir nedeni var mı?.. Her ülkede kullanılan ve düştüğü henüz duyulmayan Scorsky helikopterlerin, Zaman zaman bizde düşmesi, bana hiç de garip gelmiyor. Zamanlamalar manidar. Çok dikkatli olarak düşünmemizde gerek görüyorum. Kontrol devrelerine imalat sırasında konacak bir entegre devre, bu aletleri anında birer tabuta değiştirme gücüne sahiptir. Ne zaman ki, küresel güçler tatmin edilmiyor, emirleri dinlenmiyor, bir gözdağı verilmesi an meselesidir. Bir ülke kendi elektroniğini kendi yapmak zorundadır. Aksi halde savaş gücü olmayan bir ordumuz olacaktır. 

Gelelim parlamentoya. Açlık, bir sıfır galip. Bundan böyle taviz üstüne taviz verilecektir. İlk nabız yoklamasında iki taraf tepkilerden memnun gözükmektedir. Önceki yazımda belirttiğim gibi danışıklı döğüş olduğu ortaya çıkıyor. Bebek katili Apo'nun affına kadar bu direniş sürerse şaşmayınız. Açlar her hâlükârda karınlarını gizli de olsa doyurur. Onlar sömürü ustalarıdır. Sülük gibi milletin birliğini beraberliğini sömürdüler. Milletin insaf ve acıma duygularını istismar ederek semirdiler. Kimi zaman katliamlara sebep oldular. Bazen de Molotof kokteylleri ile çoluk çocuğu ileri hatlarda kullandılar. Provokatörler yüzlerinde maske, ellerinde şimdilik Molotoflar ki, bu kesinlikle ilerideki kalaşnikovları temsil etmektedir. Bu nedenle kesin bir çözüm gereklidir. Molotof kokteyli kesinlikle silah sayılmadı mı? Bu silaha karşı emniyet güçlerinin en azından plastik mermi veya bayıltıcı mermi kullanması şarttır. Yüzünü de kapatmak, suç işlemede niyet göstergesi ve korunma silahıdır. Buna göre, maskelilerin öyle veya böyle yakalanması gerekmez mi? Bu yapıldığında bu talan kargaşası sıfırlanmaya mahkûmdur. Neden korkuyorsunuz?.. Çıkarın bir kanun bitsin bu kargaşa... Çok geç kaldınız. 

Gündem başkanlık sistemi ile açılıp, idamın geri gelmesi ile sürdürüldü. Sırada neler mi var? Bakalım. Bunu gelecek günler mutlak gösterecektir. Başkanlığa yüzde yetmiş hayır, İdamın gelmesine yüzde doksan evet olduğuna göre, İdamı kaldıranlar onu tekrar getirerek, başkanlık sistemini anayasaya koyacaklardır. Tarih önceki taktiklere sahne olacaktır. Halkımıza sunulacak referandumda halkımızı mağdur eden pek çok durum halka istenen şekilde sunularak hoşa giden anayasa maddeleri oluşturulacak, başkanlık sistemi gibi bölünmeyi kolaylaştıracak bazı kilit maddeler otomatikman kabul edilmiş olacaktır. İdam kararının yeniden Anayasaya dahil edilmesinin hatırına pek çok halk başkanlığa evet deme durumunda kalacaktır. Bana göre daha da ileri bakıldığında genel bir af gelirse ben şahsen hiç şaşırmam. Generallerin ve pek çok askerin ağır cezaları nedeni ile millet huzursuz. Onların bahanesi ile kimler kurtulur?.. Ben yorumda bulunmuyorum...   

Diyorum ki kendi kendime,    

Sen ne söylersen söyle, 

Bu işler böyle. 

Ne kadar doğru olursa olsun 

Uyanmadıysa hala millet, 

Boşa konuşuyorsun. 

Ama görevin uyarmak! Biliyorsun. 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12003647/basimiza-geleceklere-hazir-misiniz/prof-dr-ata-selcuk