DOSTLARI VE ÖĞRENCİLERİ FETHİ GEMUHLUOĞLU'NU ANLATTI
10 Ekim 2012 20:24 tsi
Türkiye'nin fikir ve kültür hayatının çeşitli kademelerinde bulunan ve birçok insanın yetişmesinde emeği olan merhum Fethi Gemuhluoğlu Türkiye Yazarlar Birliği'nde düzenlenen programla anıldı.
Bir zamanlar Gemuhluoğlu vardı
Türkiye'nin fikir ve kültür hayatının çeşitli kademelerinde bulunan ve birçok insanın yetişmesinde emeği olan merhum Fethi Gemuhluoğlu Türkiye Yazarlar Birliği'nde düzenlenen programla anıldı. 35. yıldönümünde öğrencileri ve dostları Gemuhluoğlu'nu anlattı.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi, vefatının 35. yıldönümü dolayısıyla Türkiye'nin fikir ve kültür hayatının çeşitli kademelerinde bulunan ve birçok insanın yetişmesinde emeği olan merhum Fethi Gemuhluoğlu için anma programı düzenledi. Oturum başkanlığını TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın yaptığı panelde Dr. Metin Eriş, Prof. Dr. Hüseyin Algül, Sadık Yalsızuçanlar, Prof. Dr. Emin Işık ve Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan hatıralarını anlattı. Öte yandan TYB İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Abdülkadir Emeksiz, Gemuhluoğlu tarafından yazılmış 'Aziz oğlum' hitabıyla başlayan mektubu okudu. Ardından da şair Yusuf dursun 'Şimal Benim' isimli şiiri okudu.
Riyaya çok kızardı
Dr. Metin Eriş, "Dost bir insandı. 'Ben yazma ehli değilim' der ve mümkün olduğunca yazmaktan imtina ederdi. En çok kızdığı şey riyaydı. Buna müthiş bir antipatisi vardı. Sevdiklerini hep yanında görmek isterdi. Dostlarıyla birlikte yaşamayı arzu ederdi. Elinden gelen her şeyi yapar ama kendisi için hiçbir şey istemezdi."
Asrı-ı Saadet'i örnek alırdı
Prof. Dr. Hüseyin Algül, Ona göre biz tembel olamayız. Biz ensardan mıyız, mühacirden miyiz? Örneklerini hep Asr-ı Saadet'ten verirdi. Vefatından 2 ay önceydi. Mustafa Öztürk Hocayla beraber ziyaretine gitmiştik. Mustafa hocam Kur'an okudu. Sonra bir de benden Kur'an okumamı istedi. Rahman suresini okudum. Fethi abi dedi ki, 'Peygamber-i Ekber şu an aramızda olsaydı. Şu ayeti kerimeyi tefsir etseydi de bizim müfessirler dinleseydi, kalemlerini kıralardı." Prof. Algül, Gemuhluoğlu'na yaptığı son ziyaretindeki diyalogu şöyle aktardı: "Hüseyin yorgunum, ruhumu Kur'anla serinletmek ve dinlendirmek istiyorum. Defaatla Kur'an okutmamın ve dinlememin sebebi bu" dedi.
Dünyalığa dost değildi
Sadık Yalsızuçanlar, "Her şeye dost olun ama uykuya politikaya ve paraya dost olmayın derdi. Şiirsel yaşayan, duran bir insan. Tevhit ehli ve her şeyi bire indiren bir insandı. Modern sorular üzerine cevaplar üreten melekelere sahipti."
Çok zekiydi
Prof. Dr. Emin Işık, "Bir gün odasında oturuyoruz. Abdullah ağabey geldi. 'Sen bu Abdullah'ı tanıyor musun' dedi. Tanıyorum dedim. 'Nasıl tanıyorsun' dedi. Yeşil direkte konfeksiyonu var dedim. Dedi ki 'bu ülkede başbakanlık yapacak adamın Abdulah'la 15 günde bir görüşmesi lazım' dedi. Peki, seninle kaç günde bir görüşmesi lazım ağabey dedim. 'Hafta bir' dedi. Birkaç cümle konuşmasıyla kimin nasıl biri olduğunu tahmin ederdi. Şeytana pabucu ters giydirecek bir adamdı. Zekasını, aklını hiçbir zaman şerre kullanmadı. O Türkiye'nin en zeki adamlarındandı."
Birçok kişinin dünyasını şekillendirdi
Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan, "Ankara'ya geldiğinde ilk Hacı Bayram Veli'yi ziyaret eder. Oraya yakın Palas Oteli var. Orada kalırdı. Fetih ağabey, güzel sözün sevdalısıydı. Kimin nerde makalesi, kitabı çıkmış onlardan haberi olur ve görüşlerini iletirdi. Bizler dahil birçok kişinin Fetih ağabeyi tanımasıyla dünyaları değişti. Yüzlerce akademisyen, onun yönlendirmesiyle akademik kariyer yaptı."
Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/bir-zamanlar-gemuhluoglu-vardi-252167.htm
Bu haber 1,125 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle