En Sıcak Konular

AMELİN ÇOK OLMASI DEĞİL SALİH OLMASI ÖNEMLİDİR

7 Ekim 2012 15:50 tsi
AMELİN ÇOK OLMASI DEĞİL SALİH OLMASI ÖNEMLİDİR Allah katında İbadetin en makbulü ve güzeli cehennem korkusu ve cennet ümidi ile yapılan ibadet olmayıp, sırf Allah rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yapılan ibadettir

AMELİN ÇOK OLMASI DEĞİL SALİH OLMASI ÖNEMLİDİR

Kuran-ı Kerim'in pek çok yerinde "İllellezine amenu ve amilussalihat" "Ya Eyyühellezine amenu ve amilussalihati" şeklinde geçen ayeti kerimelerde Yüce Allah bizden Salih ameller işlememizi istemektedir.

Çeşitli kaynaklarda Salih amel: "Yararlı iş işlemek, iyi iş işlemek" olarak tanımlanır. Fakat yapılan iyi ve yararlı işler Allah rızası için yapılmadıkça Salih amel olamazlar. Öyleyse; Allah'ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yapılan, içine gösteriş ve şirkin bulaşmadığı amellere Salih amel denir.

Allah katında İbadetin en makbulü ve güzeli cehennem korkusu ve cennet ümidi ile yapılan ibadet olmayıp, sırf Allah rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yapılan ibadettir. Bu tür ibadetlere dinimizde "SALİH AMEL" denilmektedir.
Bir Müslüman Allah'ın gazabına uğramamak ve cehennem azabından kurtulmak için yaratıcısına ibadet eder. Bu amaçla ibadet etmek câizdir. Genellikle halk, bu maksatla ibadet eder. Cennete girmek ve oradaki nimetlerden yararlanmak için Allah'a ibadet ise evvelkine göre bir derece daha üstündür. Fakat sırf Allah'ın emrine uymak ve rızâsını kazanmak için Allah'a ibadet etmek daha üstün bir mertebedir. Bu ibadet sevgi temeline dayanır. Sevenin sevgilisine itaat etmesi türünden bir boyun eğme ve emredileni gönül hoşluğu ile yerine getirme halidir. Peygamberlerin, sağ iken cennetle müjdelenen on sahâbenin, velîlerin ve âriflerin ibadetleri böyledir. Râbia el-Adeviyye'nin dediği gibi onlar cehennem ve cennet olmasa da Allah'a ibadet eder, ona itaati canlarına minnet bilirler. Nitekim bu konudaki hadislerden birinde:
"Suhayb, Allah'ın ne hoş bir kuludur ki ondan korkusu olmasa bile günah işlemez", diğerinde:
"Ebû Huzeyfe'nin âzatlası Sâlim, Allah'a âşık olduğundan O'ndan korkmasa bile günah işlemez" (Aclûnî, Keşfü'l-hafâ, II, 323) buyurulmuştur.
Bir Amelin Kabul Olması İçin İki Şart Vardır
Bir ibadetin kabul olması için kurallarına/şartlarına göre yapılması bir de Allah rızası için yapılması gerekir. Kuralına uygun yapılmış olsa da Allah rızasını amaç edinmeyen, gösteriş ve riya içeren ibadetler kabul olunmaz. Bu bakımdan ibadetlerimizin çok olması değil az da olsa Allah rızasını kazanmak amacıyla yapılmış olması önemlidir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Ali'ye:
-Yâ Ali! Amelin çok olmasına değil Salih olmasına dikkat et; buyurmuştur.
Yüce Kitabımızda şöyle buyrulur:
"Hayır, öyle değil; kim Muhsin olarak (iyilik ederek, işinin güzel yaparak) özünü Allah'a teslim edip (şirk karıştırmadan O'na iman ve atat eder)se onun mükâfatı Rabbi katındadır, onlara korku yoktur, onlar üzülecek de değillerdir." (Bakara 112)
Ayet-i kerimede Allah'a kul olarak teslim olma "Muhsin olma" şartına bağlanmıştır ki bu da, Allah'ı görüyor gibi ibadet yapmak, yaptığını Allah rızası için tam yapmak ve Resulullaha tâbi olmaktır.
Salih Amelde Esas Sevgi Unsurunun Ağır Basmasıdır.
Dinde asıl hedef bir Müslümanın gönüllü olarak ve seve seve Allah'a ibadet etmesini sağlamaktır. Bu mertebede ibadet insana zor gelmez, tersine ona haz ve huzur verir. İbadet halinde olmaması ise onu rahatsız eder. Hz. Peygamber zamanında var olan bu anlayış ondan sonra gelişerek devam etmiştir. Bu hareketin en önemli temsilcisi hicrî II. (VIII.) asrın ikinci yarısında yetişmiş olan ünlü sûfî Râbia el-Adeviyye'dir (ö. 185/801). Bu tarihten sonra bu anlayışın yaygınlaşarak ve gelişerek devam etmiş tasavvufun İslâmî bir hareket olarak doğmasına neden olmuştur. Tasavvufta Allah sevgisinin ne kadar önemli olduğunu göstermek için sûfîlerin üzerinde özenle durdukları ve önemle açıkladıkları şu hadîs-i şerife bakmak yeterlidir. Kutsî hadiste şöyle buyrulmuştur:
"Kulum farz ibadetlerle yaklaştığı kadar başka hiçbir şeyle bana yaklaşamaz. Nâfile ibadetlerle de bana yaklaşır. O kadar çok yaklaşır ki ben onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Artık o benimle görür, benimle işitir, benimle tutar, benimle yürür. Böyle bir kul bana sığınırsa onu korurum, benden bir şey isterse dileğini yerine getiririm" (Buhârî, "Rikak", 38).
Allah kuluna şah damarından daha yakındır (Kaf 50/16). Allah'ın bir ismi "el-karîb"dir. Yani o her zaman herkese yakındır. Fakat sevdiği kullarına özel bir anlamda yakındır. Allah'ın yakınlığını kazanan insanlara mukarreb denir (el-Vâkıa 56/88-89). Allah mukarreb kullarına ve sırf Allah rızasını ve Allah sevgisini gözeterek ibadet eden salih kullarına çok daha yakındır. Bu yakınlık Kaf suresi 16. ayetin ifadesiyle "şah damarından daha yakın" şekildedir.
Salih amel kavramı Kur'an'da bir çok ayette yer alan önemli bir kavramdır. Salih ameli anlayabilmek için iki kelimenin de anlamlarını ayrı ayrı bilmek gerekir. Salih kelimesinin kökü: " Salah ve sulh "tan gelir. Karşıtı ise; fesat-bozgunculuk, fitne ve fücurdur. Salat- salah kurtuluş demektir. "Hayyaalassalah, haydin namaza, haydin salaha, barışa" örneğinde olduğu gibi... Demek ki salih amel toplumu ve insanı Allah'ın rızasına ve kurtuluşa götüren ameldir. Eğer bir toplumda, fitne, fesat ve kargaşa hüküm sürmekte ise o toplumda ibadetlerini sırf Allah rızası için yapan salih kullar azalmış, gösterişçi, riyakar ve dinden geçinen sahte dindarlar çoğalmış demektir. Ve Allah o toplumu kurtuluşa erdirmez ve o toplumun başına şerlileri musallat eder ve bu şekilde o toplumu cezalandırır.

M. Günay SIDDIKOĞLU - Ortadoğu 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=11738



Bu haber 857 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,054 µs