En Sıcak Konular

GÜL TUTUKLU VEKİLLERİ MECLİS'İN YÜZÜNE ÇARPTI

2 Ekim 2012 10:23 tsi
GÜL TUTUKLU VEKİLLERİ MECLİS'İN YÜZÜNE ÇARPTI Abdullah Gül, "Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşünüyorum'' dedi.

Gül Meclis'in açılışında daha çok uzlaşmaya işaret etti

Dışlayıcı değil kucaklayıcı olun

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yeni yasama döneminin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülke sorunlarının Meclis çatısı altında çözüme kavuşturulacağını bunun için de bütün partilerin uzlaşmacı, istişareye açık ve diyaloğa açık olmaları gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Dünyada, çevremizde ve ülkemizde meydana gelen olumlu ve olumsuz gelişmeler, karşı karşıya kaldığımız sorunlar, hiç kuşkusuz, bu yasama dönemini öncekilerden daha hassas hale getirmiştir'' dedi. Gül, TBMM Genel Kurulu'na gelişinde milletvekillerinin alkışlarıyla karşılandı. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından yeni yasama yılı açış konuşmasına başlayan Gül, her yeni günün, her yeni başlangıcın yeni umutları beraberinde getirdiğini belirterek, dünyanın köklü değişimler geçirdiği; ekonomik, sosyal ve siyasi alanlarda muazzam altüst oluşların yaşandığı günümüz ortamında da Meclis'in milletin sorunlarının çözümünü emanet ve itimat ettiği en önemli kurum olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, ''Kuruluşundan beri olduğu gibi, bugün de yüce milletimizin, rehberlik için yüzünü TBMM'ye çevirmekte, sizlerin varlığından, çalışmalarınızdan, gayretlerinizden ümitvar olmaktadır. Dünyada, çevremizde ve ülkemizde meydana gelen olumlu ve olumsuz gelişmeler, karşı karşıya kaldığımız sorunlar, hiç kuşkusuz, bu yasama dönemini öncekilerden daha hassas hale getirmiştir. Böyle dönemlerde daha fazla konuda ortak tavır alabilmemiz gerekiyor. Bunun için de daha geniş istişareye, çok yönlü diyaloğa ve her düzeyde daha yakın çalışmaya ihtiyacımız var'' diye konuştu.

Tutuklu vekillere meclis sinyali
Siyasi partilerin demokrasilerin temel unsuru olduğuna işaret eden Gül, siyasi partilerin liderleri ile siyasetçilerin, şartların gerektirdiği ortamın oluşmasına ortak katkılarının, başka her türlü katkıdan daha fazla belirleyici olduğunu kaydetti. ''Birbirimizin düşünce ve kaygılarına empatiyle yaklaşalım. Doğrularımızı söylemeye devam edelim, ancak bunu yaparken dışlayıcı ve birbirimizden uzaklaşmayla sonuçlanacak bir üslup kullanmaktan da kaçınalım. 'Sözün gücü'nün ne olduğunu hep hatırda tutalım'' diyen Gül, şöyle devam etti: ''Geçmiş deneyimlerimizden ve siyasi tarihimizdeki örneklerden bildiğimiz üzere, bir yasama yılı nasıl başlarsa öyle devam ediyor. Sözümüz güçlü olsun derken, kendi söylemlerimizin esiri olabilir ve ileride telafisi çok zor noktalara varabiliriz. Geçen yılki konuşmamda, bu Meclis'in siyasetin tüm renk ve eğilimlerini temsil ettiğini ve bu nedenle çok güçlü olduğunu vurgulamıştım. Bu vesileyle, seçildikleri halde bu yasama yılında da Meclis'te olamayan milletvekillerinin bu tablo içinde bir noksanlık oluşturduğunu belirtmek isterim. Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşünüyorum.''

"Komşularımızla ilişkilerimiz sınanıyor"
Gül, uzak ve yakın coğrafyalarda meydana gelen değişimlerin, yeni sorunlara kapı araladığını belirterek, ''Bölgemizde istikrar ve güvenliğe önem veren, karşılıklı dayanışma ve çok yönlü işbirliği temelinde sorunları ortak çözümlerle ortadan kaldırmayı amaçlayan uzun vadeli stratejimizi kararlıkla sürdürdük. Zaman içerisinde karşımıza çıkan birçok engele rağmen, bu politikalarımızdan taviz vermeyerek, samimiyetimizi bölge ülkelerine ve komşularımıza ispat ettik'' dedi. Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerinin bugünlerde yeni gelişmelerle sınandığını ifade eden Gül şunları kaydetti: ''İki yıl kadar önce tamamen bizim dışımızda gelişen olaylar sonunda, tek parti rejimleriyle yönetilen otoriter Arap ülkelerinin halkları, özgürlük, adalet ve daha iyi ekonomik şartlar için hareketlenip korku duvarlarını yıktılar. Arap dünyasındaki bu köklü dönüşüm hareketi tamamen yerli olan bir hak, hukuk ve onur mücadelesidir. Soğuk Savaş dönemi çoktan bitti. Ancak, Ortadoğu'da bugün bile Soğuk Savaş mantalitesi ve yöntemleriyle stratejik ve taktik hamleler sürdürülüyor. Bu nedenle, her zamankinden daha dikkatli ve ihtiyatlı olmakta yarar bulunuyor. Ortadoğu'da halk hareketleri başladığında, normalde bütün dünyaya demokrasi dersi veren bazı ülkeler tereddütler yaşadılar. Bugün de yaşananları gölgelemek ve dönüşümü yolundan saptırmak için global çapta sinsi girişimler yapılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve etkisini şimdi bile hissettiren 'film kışkırtması', bu girişimlerin son örneğidir. Bu tarz provokasyonlar bundan sonra da olacaktır. İslam âleminin bu tuzağa düşmeden demokrasi ve kalkınma yolundaki çabalarını sürdürmesi gerekir.''

"Dikkatli olmakta fayda var"
Gül, Suriye'de her gün yüzlerce insanın canını alan kanlı bir iç savaşın sürdüğüne işaret ederek, ''Kadim medeniyetimizin en görkemli şehirleri harap olmaya, kucaklaştığımız insanlar birbirlerine acımasızca saldırmaya devam ediyor. Bir ülke kendisini tüketir mi? İşte bugün Suriye kendisini tüketiyor. Biz Suriye'nin kendi kendisini tüketmesini istemeyiz. Tercihimiz, halkı mutlu olan güçlü bir Suriye'dir'' diye konuştu. Suriye'de akan kanın durması hepimizin ortak sorumluluğudur. Yakın tarih uluslararası camianın üzerine düşeni yapmadığı durumlarda, bu tür olayların nasıl daha büyük kıyımlara dönüştüğünü göstermektedir. Bu itibarla, olaylara Soğuk Savaş mantalitesi ve kısır çıkarlar gözlüğüyle bakmamalı, insani sorumluluklarımızı dikkate alan, hak ve adaleti gözeten, cesur ve kararlı bir tutum sergilenmelidir. Yine de dikkatli olmakta yarar var. Dış politikayı ilgilendiren meselelerde dostlar ile düşmanlar çoğu kez karışır; intikam duyguları devreye girer; kıskançlıklar depreşir. Bu nedenle, takip ettiğimiz politikanın yan etkilerini dikkatle izlemeli ve her bölge ülkesinin tehdit algılamasını anlamaya çalışmalıyız.''


Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/dislayici-degil-kucaklayici-olun-251519.htm


Bu haber 595 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,477 µs