En Sıcak Konular
SABRA VE ŞATİLLA KATLİAMININ 30. YILI
17 Eylül 2012 10:27 tsi
16 Eylül 1982'de Beyrut kasabı İsrailli Ariel Şaron komutasındaki Falanjist teröristler; Sabra, Şatilla ve Burc el-Beracine kamplarında 3,500 kişiyi hunharca katletti.
Sabra ve Şatilla katliamı siyonist rejimin terör dolu tarihinin bir parçasıdır
Vicdaları sızlatan katliam
16 Eylül 1982 Siyonist işgal tarihinin en vahşi katliamlarından biri sayılan Sabra ve Şatilla katliamının yıldönümüdür. Beyrut kasabı İsrailli Ariel Şaron komutasındaki Falanjist teröristler Sabra, Şatilla ve Burc el-Beracine kamplarında 3,500 kişiyi hunharca katletti. Milislerin başında ise ABD Başkan adaylarından Mitt Romney'in dış politika danışmanı Velid Faris vardı.
Sabra ve Şatilla insanlık tarihinin şahit olduğu Siyonist katliamların en vahşilerinden sadece biridir. Katliamlarda hayatını kaybedenlerin sayısı 3500 olarak ifade edilse de cesetlerin çoğunun toplu mezarlara gömülmüş olmasından ve parçalanmış cesetlerin yıkıntılar arasında kaybolmasından dolayı hiçbir zaman net bir sayıya ulaşılamadı. Ariel Şaron, 1982 yılında gerçekleştirdiği bu katliamın ardından "Beyrut kasabı" olarak anılmaya başlandı. Beyin kanaması geçiren Ariel Şaron ise 2006 yılından bu yana bitkisel hayatta.
KATLİAM FALANJİSTLERE İHALE EDİLDİ
İşgalci Siyonist askerler 16 Eylül 1982 tarihinde Filistinli mültecilerin kaldığı ve Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyinde bulunan Sabra, Şatilla ve Burc el-Beracine kamplarını buralarda ikamet edenlerin herhangi bir yere kaçmalarını önleyecek şekilde kuşatmaya aldılar. Şaron, Sabra ve Şatilla katliamında Lübnan'daki İsrail işgal kuvvetlerinin başkomutanıydı. Katliamı planlaması için IDF adlı siyonist terör mekanizmasının şefi olan General Rafael Eitan'ı görevlendirmişti. Bu General Şaron'un emrinde ve güdümündeydi. Ama Şaron'la direkt irtibatını gizlemeye çalışıyordu.
General Eitan katliamın yürütülmesi ve organize edilmesi işini Lübnan'daki Hıristiyan Falanjistler adlı terör örgütüne ihale etti. O zaman bu terör örgütünün liderliğini Semir Ca'ca yapıyordu ve bu kişi İsrail işgal kuvvetlerinden alacağı siyasi ve maddi desteğin hatırına katliamı organize etme ve fiilen gerçekleştirme işini kabul etti. O da katliamda görevlendirilecek Hristiyan falanjist militanları organize etme ve başlarında durarak katliam işini bizzat komuta etme görevini falanjist gaddar Eli Hubeyka'ya verdi. Eli Hubeyka adlı gaddar da etrafına topladığı Falanjist militanlarla katliam işini gerçekleştirdi.
Sabra ve Şatilla katliamı her ne kadar Lübnanlı Falanjist militanlar tarafından gerçekleştirilmiş olsa da o dönemde Lübnan'ı işgal altında tutan Siyonist işgal güçlerinin gözetiminde ve istekleri doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Lübnan hükümetinin açıklamasına göre bu katliamda toplam 991 kişi öldürüldü. Bunlardan sadece 328 kişinin kimliği tespit edilebildi. Saldırganlar öldürdükleri kişilerin cesetlerini tanınmaz hale getirdiklerinden çoğunun kimliği tespit edilemedi.
Birçok kaynak, saldırılarda fosfor bombası kullanıldığını belirtirken katliam sırasında bölgede bulunan Dr. Emel Şama, "Bebekleri alevlerden kurtarabilmek için hemen su dolu kovalara koymak zorunda kaldım. Yarım saat sonra kovalardan çıkardığımda, vücutları hala yanıyordu. Hatta morgda bile için için yanmaya devam ediyorlardı." diyerek, duruma daha da açıklık getirmişti. Gazeteci Robert Fisk, baskının hemen ertesinde olay yerinde gördüğü manzarayı, The Independent gazetesinde yazdığı bir makalede şöyle aktarmıştı: "18 Eylül 1982'de Sabra ve Şatilla kampında bulunanlar için Şaron, ardında şişmiş cesetler, tecavüz edilmiş, işkenceye uğramış ve sonra da katledilmiş kadınlar ve bebekler bırakan bir kasaptır.
KATLİAM HÂLÂ DEVAM EDİYOR
2001'de Ariel Şaron'un İsrail Başbakanı olduğu dönemde Belçika'da konuyla ilgili bir adli bir soruşturma başlatılmış ancak, Belçikalı bir savcının Falanjistlerin gerçekleştirdiği bu eylemle ilgili cezai soruşturmayı yürütemeyeceği kararının verilmesi üzerine, soruşturmanın Belçikalı savcılarca yürütülmesi durdurulmuştur. 30. yıldönümünde insanlık halen Sabra ve Şatilla Katliamı'nın sorumlularının hesap vermesini bekliyor. Katliamlar, cinayetler, terör ve bunlara bağlı olarak kan ve gözyaşı üzerinde varlığını sürdüren işgal devleti 1948 yılından beri dünyanın vurdumduymazlığı karşısında Filistin halkına karşı zulmüne hiç ara vermedi.
KATİLLERİN KUCAĞINDA BÜYÜYEN NETANYAHU
"Sabra ve Şatilla katliamı hâlâ devam ediyor. Fakat bu kez zaman ve mekan değişmiş. Siyonist gaspçılarla işgal ordusunun günü birlik haline gelen cinayetleri kesinlikle durmamıştır. İsrail Filistin'in her karışında bozgunculuk ve tahribat yapmakta, terör estirmekte, toprakları gasp etmekte, ağaçları kesmekte ve dün yaptıklarını aynen tekrarlamaktadır. Tablo aynı tablo, insanlar aynı insanlar ve zihniyet aynı zihniyet. Dün bu cinayetleri işleyen Şaron iken, bugün onun yerinde o katillerin kucağında büyüyen Netanyahu var."
KATİLLERDEN HESAP SORULACAK
Hamas hareketi Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 30 yıl önce işlenen Sabra ve Şatilla katliamıyla ilgili olarak bugün yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi: "Şehit kanlarını unutmamız mümkün değil. Araya zaman girse de cinayeti işleyen katilleri takip etmeye devam edeceğiz. Katillerden hesap sorup hak yerini buluncaya kadar bu işin arkasını bırakmayacağız. Filistin halkına karşı yapılan katliamlar ve cinayetler onun iradesini kıramayacak, gasp edilmiş hakkını geri almak ve başkenti Kudüs olan egemenliği kendine ait devletini kurmak için sürdürdüğü direnişini bıraktıramayacaktır.
Sabra ve Şatilla katliamı, Siyonist düşmanın barışa inanmayan katiller olduğunu bir kez daha hatırlattı. Siyonist varlık Filistinli şehit çocukların deniz kadar akıtılan kanları üzerinde kurulmuştur. İşgalciler direniş ve güç dilinden başka bir dilden kesinlikle anlamıyorlar." Filistin halkından direniş etrafında kenetlenmesini isteyen Hamas, özgürlük ve dönüş için en kestirme yolun direniş olduğunu ve zafer anının oldukça yaklaştığını ifade etti.
Kaynak. MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/vicdalari-sizlatan-katliam-250088.htm
Bu haber 1,063 defa okundu.
kapat
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yazarlar
-
Hakverdi Murat Merdamert
-
Arif Tarakcı
-
Sabiha Sena
-
Bütün Yazarlar
-
Prof.Dr.Mehmet Öz Türk Ocakları Genel Başkanı
-
Nuri Gürgür
-
Prof.Dr.Mustafa Erkal-Aydınlar Ocağı Genel Başkanı
En Çok Okunan Haberler
Yorumlar
+ Yorum Ekle