En Sıcak Konular

''AKILLI ÇOCUKLAR KOLEJE ÖTEKİLER KUR'AN KURSU'NA İMAM HATİP'A''

2 Eylül 2012 19:50 tsi
''AKILLI ÇOCUKLAR KOLEJE ÖTEKİLER KUR'AN KURSU'NA İMAM HATİP'A'' Öyle olmasa, İslâm Dünyası Batı karşısında bu kadar ezik, bu kadar hayran ve bu kadar uşak olabilir miydi?

''Akıllı çocuklar koleje, ötekiler Kur'an Kursu'na, İmam-Hatip'e!"

"Bütün okulları İmam-Hatip yapma şansı yakaladık" diyen bir AKP milletvekilinin torununun Fransız Kolejinde eğitim gördüğünün ortaya çıkması, konunun dallanıp budaklanmasına sebep oldu. 
Muhtemeldir ki, AKP milletvekili çocuklarının, hatta bütün milletvekili çocuklarının ekseriyeti İmam-Hatip'e değil, Kolejde okuyordur. 
Sadece milletvekili çocukları mı? 
Hayır, işi gücü yerinde, aylık geliri Türkiye standartlarının çok üzerinde olan, belki kendisi İmam-Hatip mezunu, zekâtını veren, Haccını yapmış nice işadamı, çok kazanan gazeteci, belediye başkanları, partilerin il ve ilçe başkanları, toprak ağaları, kira geliri zenginleri de çocuklarını İmam-Hatip'e değil, koleje gönderiyordur. 
Yalnız Türkiye'de değil, İran ve muhtemelen de Pakistan dışında halkı Müslüman olan ülkelerin elit tabakası çocuklarının üstün zekâlılarını ABD, Fransız yahut Alman okullarına veya onların adına oralarda açılmış başka okullara gönderiyor, diğerlerini ya hafız olsun diye Kur'an Kursuna, yahut Türkiye'deki İmam-Hatip muadili bir okula gönderiyordur? 
İyi de kardeşim, sen bunu nereden biliyorsun diyenleriniz olabilir. Oysa her şey apaçık ortada. 
Öyle olmasa, İslâm Dünyası Batı karşısında bu kadar ezik, bu kadar hayran ve bu kadar uşak olabilir miydi? Camileri Haçlı Kışlası oluyor, şehitlerine bevl ediliyor, Kur'anları yakılıyor, Peygamberleri karikatürlerle alaya alınıyor, ülkeleri işgal ediliyor, millî servetlerine el konuyor, kolej tornasından geçmiş nesillerin yönettiği İslâm ülkeleri hâlâ ABD'nin, hâlâ Avrupa'nın, hâlâ İsrail'in dümen suyunda yüzmeyi "yüksek siyaset" sanıyor, "millî siyaset" diye pazarlıyor. 
Düştükleri zillet karşısında ise namaz sonrası ellerini açıp, "Ya Rabbi bizi müstevli zilletinden kurtar!" diye dua ediyor, duaları karşılık bulmayınca da, "Niye böyle oluyor?" diye haşa Allah(c.c.)'ın dedikodusunu yapıyorlar. Sen Allah(c.c.)'ın huzurunda her rekâtta "SırâtalMüstakıyme" dedikten sonra, "Sırâtallezîneen'amte aleyhim gayrilmağdûbi aleyhim veladdâllîn" dedikten sonra namazdan çıkar çıkmaz "o gazaba uğramışların ve sapmışların" emrine girer, onların askeri olursan, başına başka ne geleceğini sanıyorsun? 
Aziz dostlar… 
Mallarımız, servetlerimiz, çocuklarımız birer imtihan vesilesi değil midir? Rabbimiz böyle söylemiyor mu? 
Bu imtihanda kaybetmek istemiyorsak "kazanmış bir örnek olarak" burada rehberimiz Hz. İbrahim olmalı değil mi? O, biricik İsmail'ini Allah(c.c.) rızası için kurban olarak kesmeyi, İsmail de Allah(c.c.) rızasını kazanmak için o bıçağın boynuna vurulmasına bir kuzu teslimiyeti içerisinde razı olmayı göze alabiliyor da…Bizler çocuklarımızın üstün zekâlılarını niye Allah'ın dinine vakfetmeyi göze alamıyoruz? 
Dükkânın tezgahın başına, mezun olur olmaz iş bulabilmesi için kolejlere akıllı çocuklarını gönder, zannınca ve başkalarının kanaatine göre, "Bundan pek bir halt olmaz" zannı taşıdığın çocuğunu hafızlığa, İmam-Hatip'e yönlendir… 
Yani? 
"Beğenmediğini" Allah(c.c.)'a layık gör, beğendiğini kendine ayır, dünyaya lâyık gör… Hangisinin hayırlı olduğunu sen nereden bileceksin? 
Farz edin ki iki çocuğun var, biri güçlü kuvvetli ve cesur diğeri çelimsiz ve ürkek. Yine farz edin ki Allah Resulü(s.a.v) iki çocuğu olanlardan birini cihat için istedi. Siz tuttunuz çiftte çubukta lâzım olur diye güçlü kuvvetli ve cesur olanı yanınızda bıraktınız; zayıf ve ürkek olanı cihat için Peygamber ordusuna yazdırdınız.. Bugünkü halimiz bu. Hatta daha da beter, on çocuğu da olsa birini olsun "Allah için" ayırana rastlamak hayli zor…   
Kimileri mallarının zekâtını verirken de "satamadıklarını" ayırmaz mı, işte böyle bir şey.. Oysa Allah(c.c.) rızka kefildir amma imâna kefil değildir… 
Aslında mal olsun, çocuk olsun, servet olsun, hangisinden ayrılmak istemiyorsan onu burada bırakmamalı, fırsat elde iken gideceğin yere göndermeli değil misin? 
Bunun yolu da infak değil midir? 
Bir Türkiye değil, İslâm âlemi işte bugün bu hastalıkla malul olduğu için Allah Resûlünün şu mucize hadisindeki hakikatle yüz yüzeyiz: 
"Yemek yiyenlerin sofralarına birbirlerini çağırdıkları gibi, çeşitli ümmetlerin sizin aleyhinize birleşmeleri yaklaşmaktadır. Ashaptan biri 'Ey Allah'ın Resûlü! O gün (sayıca) az olacağımızdan mı aleyhimizde birleşecekler diye sordu. Resûllah (s.a.v.) "Hayır, bilakis o gün sayıca çok olacaksınız. Allah düşmanınızın kalbinden size karşı duyduğu 'mehâbbeti(korkuyu) alacak ve kalbinize 'vehn' atacak. (Bu sebeple düşmanınız sizden çekinmeyecek ve korkmayacaktır) buyurdu. Ashaptan biri 'Ey Allah'ın Resûlü 'vehn' nedir" diye sordu. Bunun üzerine Hazreti Peygamber, 'Dünya sevgisi ve ölüm korkusu' diye cevap verdi." 
Evet, "dünya sevgimiz" bizi çocuklarımızın üstün zekâlılarını koleje ve dükkânın tezgâhın başına oturtuyor; sonra da işte böyle oluyor… 
Bir önemli not… Çocuğu Allah için ayırmak ille de hafız yapmak yahut İmam-Hatipe göndermek değil elbet… O gün İslam hangi konuda senin çocuğuna ihtiyaç duyuyorsa o sahada istihdam etmek, önemli olan bu.. 
Doktorsa, Allah için… 
Fizikçi ise Allah için… 
Ticaretse, Allah için… 
Mesele Deccalin çanına ot tıkamak için çocuğu, malı mülkü vakfetmek… Çünkü bir Müslüman hiçbir şeyi Allah ve Resulünden fazla sevemez, sevmemeli… 

Hasan Demir - Yeni Mesaj 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12002805/akilli-cocuklar-koleje-otekiler-kur-an-kursu-na-imam-hatip-e/hasan-demir


Bu haber 741 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,983 µs